Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/810 E. 2021/929 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/810 Esas
KARAR NO : 2021/929

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki ve kaza anında sürücüsü olduğu … plakalı aracıyla … üzerinde … istikametine sol şeritte seyir halindeyken liman D yol ayrımında motosikletin sağ kısımlarına ters yönden gelen … plakalı sürücüsü olay mahallini terk ettiği için kesin olarak bilinmemekle birlikte karakolda sonradan verilen ifadeye göre …’ın aracının ön kısımlarıyla çarpması neticesinde müvekkilinin motosikletinin sol yan kısımlarıyla orta refüje çarpmasıyla birlikte yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, 09.12.2017 tarihli bu kazaya ilişkin tanzim edilen trafik kaza tutanağında kaza mahallinden ayrılan araç sürücüsüne 2918 sayılı yasa m.47/1.c uyarınca asli ve tam kusur verildiği, kazaya tam kusuru ile sebep olan sürücünün kullandığı … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … numaralı Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi ile kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığı, müvekkilinin işbu kazada TIBIANIN ALT UÇ KIRIĞI olacak şekilde ve bir çok yerinden yaralandığı, uzun süre hastanede ve yoğun bakımda kaldığı, ayrıca aldığı yaralar nedeniyle bacağının kesilme riski olduğunun kendisine söylendiği, birçok kez ve art arta ameliyatlar geçirmiş olan müvekkilininin tedavisinin halen daha sürdüğü, müvekkilinin bu kaza sonrası İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatılı tedavi gördüğü, müvekkilinin kırıklar nedeniyle geçirdiği operasyonlar nedeniyle uzun bir süre yataktan kurtulamadığı, halen daha tedavisinin devam ettiği, oluşan kırıklar sebebiyle cerrahi operasyonlar geçiren müvekkiline uzun süre işgörmez raporu verildiği, ilk müdahalelerin İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapıldığı, fakat müvekkilinin tedaviye rağmen sakat kaldığı, bu açıdan kaza sebebi ile müvekkilinde kalıcı birçok sağlık problemlerinin meydana geldiği, anılı nedenlerle müvekkilinin tedavi gördüğü hastaneden tedavi belgelerinin istenmesi sonrası Ege Üniversitesi Adli Tıp Kurumuna sevki ile maluliyetine ilişkin rapor alınmasının talep edildiği, bu kaza sonrası müvekkilinin efor kaybına uğradığının şüphesiz olduğu, bu nedenle yerleşmiş içtihatlar gereği aynı görevi ve hayatın olağan akışı içindeki diğer işlerini zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarfıyla yapacağı gerçeğinden hareket edilerek efor kaybı durumunun tespiti ve bu zararın da karşılanmasının gerektiği, müvekkilinin … Ltd. Şti. de sağlık personeli erkek hemşire olarak çalışmakta olup ailesine destek olmakta ve kendisine gelir sağlamakta olduğu, buna ilişkin çalıştığı şirketten son bir yıla ilişkin maaş dökümlerini gösterir bordro ve evrakların istenilmesinin gerektiği, ayrıca işyeri kayıtlarının ne şekilde tutulduğu taraflarınca bilinmediğinden kayıtlar geldikten sonra gerekirse emsal ücret araştırması yapılmasının talep edildiği, buna ilişkin delil bildirme haklarını saklı tuttukları, müvekkili …’nun işbu kaza sonrası uzun süre çalışamadığı, kaza sonrası uzun süre bakıma muhtaç kaldığı, bu süreç içerisinde kazayla birlikte uzun süre kendi işini göremeyerek maddi manevi çok ciddi kayıplar yaşadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle belirsiz alacak davası niteliğindeki davada şimdilik maddi tazminat toplamı 300,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 175.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsiline, hükmedilecek tazminatlara davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüd tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin sorumlulukları oranında davalılara tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalılar … ve … vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın, müvekkili …’a ait … plaka sayılı aracın sigortasını yapan diğer davalı sigorta şirketine başvuruda bulunması ve gelecek cevap doğrultusunda işlem yapması gerektiği, davacı yanın, davalı sigorta şirketine başvurmaksızın iş bu davayı ikame ettiği, 2918 s. kanuna 26/04/2016 tarihinde eklenen sigorta şirketine başvuru şartının bir dava şartı olmasından ötürü davacı yanın davalı sigorta şirketine başvuru yapması sağlanarak hasıl olacak sonuca göre yargılamanın yürütülmesi gerekmekte olup, aksi durumda 6100 s. kanun madde 114 gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kaldı ki, iş bu davaya konu edilen olayda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 1409.’a göre davalı sigorta şirketinin söz konusu zararları karşılaması gerektiğinden davacı yanın davalı sigorta şirketine başvurusunun sağlanmasının talep edildiği, davaya konu trafik kazasında davalı müvekkili …’nın kollukta alınan ifadesinde belirttiği şekilde gerçekleşmiş olup, mezkur olayın teminat dışı haller kapsamında kalmadığının aşikar olduğu, her ne kadar kaza tespit tutarıağında araç sürücüsünün olay yerinde bulunmadığı belirtilmiş ise de kazanın meydana geldiği yerin sık kullanılan bir yol güzergahı olması, durmaya uygun bir alanın bulunmaması, davalı araç sürücüsünün kendisinin de can güvenliğinin bulunmaması ve yine davacı sürücünün yanında seyir halinde olan bir başka sürücü arkadaşının “ dur * ihtarından korkarak kendisine emanet olarak verilen araçla yaptığı kazadan ötürü yaşadığı panikle olay yerinden ayrılmasının başka bir sebebi bulunmamakta olup, bu durumun “haklı sebeple olay yerine terk” kavramı içerisine girdiği ve poliçe genel şartlar kapsamında kaldığı davalı müvekkili ….’nın sürücü belgesi de bulunmakta olup, olay günü alkol kullandığı da tespit edilmeyen davalı müvekkilinin eyleminin sigorta poliçesi ile karşılanması gereken zarar kapsamında olduğu, 09/12/2017 tarihli kaza tespit tutanağında davalı müvekkili ….’nın asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu kaza tutanağında bu tespitin sırf davacının arkadaşının beyanı ile yapıldığı ve müvekkili ….’nın beyanının bulunmadığı dikkate alındığında kusur tespitinin yeterli veriler bulunmadan yapıldığının ortaya çıktığı belirtilerek açıklanan nedenlerle; öncelikle; 2918 s. kanuna 26/04/2016 tarihinde eklenen sigorta şirketine başvuru şartı bir dava şartı olmasından ötürü davacı yanın davalı sigorta şirketine başvuru yapması sağlanarak hasıl olacak sonuca göre yargılamanın yürütülmesi gerekmekte olup, aksi durumda 6100 s. kanun madde 114 gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine, bilahare; davacının efor kaybından kaynaklı kalıcı maluliyet oranının davacının sağlık çalışanı olması hasebiyle İzmir dışında mümkünse Adli Tıp Kurumundan alınacak bir raporla tespitine, akabinde; mahallinde davalı müvekkilinin de hazır olacağı şekilde bir keşif icra edilerek çevresel şartlar, yol durumu, hava durumu, kazanın gerçekleştiği saat dilimi dikkate alınarak yeniden ve hiçbir tereddüde mahal vermeyecek şekilde dava konusu kaza nedeniyle tarafların kusur oranının tespitine, tedavi, bakıcı ve iyileştirme gideri kapsamında talep edilen tutarın davacı yana açıklattırılarak hangi alacak kalemi için ne kadar talep edildiğinin ortaya konmasına, aksi durumda 6100 s. H.M.K. madde 119/1-ğ’deki eksikliğin giderilmesi için HMK madde 119/ll gereğince davacı yana bir hafta süre verilmesine aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına, davacının, dava dilekçesine göre SGK’lı olmasından ötürü işvereni tarafından yapılan bildirim üzerine dava dışı SGK tarafından kendisine geçici iş göremezlik ödeneği kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığının tespitine, hasıl olacak sonuca göre varsa ortaya çıkan tutarın tazminat miktarından mahsup edilmesine, davacının tedavi giderleri ile iyileşme giderleri davalı sigorta şirketinin dava dışı SGK’ ya yaptığı ödenekten karşılanmasından ötürü aksi yöndeki isteğin reddine, davacının ikame bakıcı gideri talebinin de somut dayanağının bulunması gerekmekte olup, aksi dururnda bu yöndeki isteğin de reddine, davacının, meydana gelen trafik kazası nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi gerekmekle birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre olayın meydana geliş şekli ve kusur oranları göz önünde tutularak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, zenginleşme sonucu doğuracak şekilde fahiş olmayan bir manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketine başvuru şartları yerine getirilmediğinden işbu davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddedilmesinin gerektiği, yasa ile değiştirilen KTK’nın ilgili hükümleri gereği Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının ilgili sigorta kuruluşuna başvuru yapılması ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarıyla Belirlenen Belgelerin Sigorta Şirketine teslim edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu, müvekkili sigorta şirketi tarafından genel şartlarda belirtilen belgeler talep edilmesine rağmen davacı tarafından ilgili belgelerin müvekkili sigorta şirketine verilmeyerek haksız ve yersiz olarak işbu davanın ikame edildiği, işbu dava ile bedeni zarar kapsamında geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmiş ise de bu talebin Trafik Sigortası Genel Şartları Gereği teminat dışı olduğu, zira geçici iş göremezlik taleplerinin tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 Sayılı Yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, kabul anlamına gelmemek ile birlikte müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğu, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi’nden maluliyet oranına ilişkin rapor alınması ve Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sakatlık tazminatı talep edildiğinden gelecek orana göre Genel Şartlar’ın A.5.maddesinin (C) Bendine göre genel şart ekinde yer alan esaslara göre tazminat hesaplaması yapılması gerektiği, davacının manevi tazminat taleplerinin ZMMS poliçesinde teminat kapsamında sayılmadığı, nitekim davacının da dava dilekçesinde bu yöndeki taleplerini müvekkili şirkete yöneltmediği, SGK tarafından yapılan tüm ödemelerin ve bağlanan gelirlerin hesaplanarak tespit edilecek tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiği, motosiklet sürücüsü ve yolcularının kask takmasının zorunlu olduğu gözetildiğinde davacının koruyucu ekipman ve kask takıp takmadığının belirlenmesinin gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın reddine, aksi halde sürekli iş görmezlik maddi tazminat talepleri yönünden belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, geçici iş görmezlik, tedavi ve bakıcı maddi tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşamasının usulüne uygun tamamlandığı, taraf teşkilinin sağlandığı ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yazı cevabı, İzmir CBS’nin yazı cevabı, İzmir SGK İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, Buca İlçe Jandarma Komutanlığı’nın yazı cevabı, Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Balçova İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir SGK İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Ltd. Şti’nin yazı cevabı, davacı vekili tarafından sunulan müvekkilinin kaza sonrası tedavi sürecine ilişkin fotoğraf ve röntgen görüntülerini içerir 2 adet CD, davacı vekili tarafından sunulan müvekkilinin kaza sonrası tedavisine ilişkin hastane faturaları ve ulaşım masraflarının bulunduğu dilekçe, sulh protokolü, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın raporları, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin raporları dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 26/03/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği davacının Ege ATK’ya sevki ile kaza nedeni ile geçici ve kalıcı iş göremezlik süresi ve oranı hususunda rapor düzenlenmesinin istenilmesi üzerine Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ATK tarafından hazırlanan 28/06/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; Özürlülük Ölçütü ve özürlülere verilecek Sağlık Kurul raporları hakkında yönetmelik kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda sürekli iş göremezlik oranının % 25,4, geçici iş göremezlik süresinin ise 251 gün olarak kabul edildiğinin belirtildiği ve ayrıca şahsın olaya bağlı ruhsal şikayetleri yönünden Mahkemece takip ve tedavisinin sağlanması neticesine göre rapor alınıp gönderilmesi halinde bu yönden de olaya bağlı pskiyatrik arızası dikkate alınarak yeni,den bir değerlendirme yapılabileceğinin belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı sigorta şirketi vekilince itiraz, diğer taraflarca beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 12/11/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Davacı asilin Ege Ünv. Psikoloji Bölümüne sevki ile 09/12/2017 tarihli kaza nedeni ile psikolojik yönden maluliyet durumunun etkilenip etkilenmediği, etkilenmiş ise maluliyet durumunun etkisine yönelik muayenesinin yapılarak muyane sonucunun mahkememize gönderilmesinin istenilmesi üzerine adı geçen birimce hazırlanan raporun dosyaya sunulduğu ve aynı tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın bu sefer İstanbul ATK … İhtisas Kuruluna gönderildiği, adı geçen kurum tarafından 19/08/2020 tarihli ön raporun sunulduğu, söz konusu ön rapor kapsamında davacı vekilince müzekkere yazılmasının talep edildiği ve elden takip yetkisi istenildiği Mahkememizce bu doğrultuda ara karar kurulduğu ve ancak İstanbul ATK …. İhtisas Kurulu2nun ön raporu doğrultusunda eksiklikler giderilmeden davacı tarafça maddi tazminat taleplerinden feragat edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce 12/11/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın bir örneğinin çıkarılarak kusur durumunun tespit ve tayini açısından rapor düzenlenmesi için İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine tevdine karar verilmesi üzerine İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 11/02/2020 havale tarihli ön raporun sunulduğu, ön rapor kapsamında eksikliklerin giderildiği kanaati ile dosyanın yeniden adı geçen birime tevdi edildiği İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusura yönelik hazırlanan 10/06/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Adı geçen raporun incelenmesinde; Sonuç kanaat olarak Mahkememiz davacısının kusuru olmadığı, davalı sürücü …’ın ise % 100 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, adı geçen rapora karşı taraflarca beyan yada itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Davalı … Sigorta vekili tarafından sunulan 21/09/2020 havale tarihli dilekçe ile müvekkili … Sigorta A.Ş. ile davacı … arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında sulh protokolünün imzalandığı, anılan sulh protokolünde mutabık kalınan tazminat ve ferilerinin davacı vekilinin banka hesabına ödendiği, davacının, protokol gereğince … Sigorta A.Ş.’yi, feragat etmiş bulunduğu, bu protokol gereği, davacı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle tazminat ve ferileri bakımından ibra edildiklerinden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 21/09/2020 havale tarihli kısmi feragat dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile talep ettikleri 300,00 TL’lik maddi tazminat taleplerinden vazgeçtikleri, davalı şahıslar yönünden manevi tazminat taleplerinin devam ettiği belirtilerek mevcut delil durumuna göre manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun 09/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumları ve oranları kaza nedeni ile davacıda geçici ve kalıcı iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi ve oranının tespiti ile istem konusu edilen maddi tazminat koşullarının ve ayrıca manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas trafik kazasından kaynaklı açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça yukarıda belirtilen gerekçeler ile maddi tazminat talebinde bulunulmuş ve bu kapsamda Mahkememizce istem konusu edilen maddi tazminat yönünden inceleme ve değerlendirme yapılasına dair ara kararlar kurulmuş ve bu kapsamda EGE ATK’dan dosyaya rapor kazandırılmış ve ancak İstanbul ATK’dan rapor kazandırılmamış ise de İstanbul ATK ön raporu doğrultusunda eksikliklerin ikmali yönünde ara kararlar gereğinin yerine getirilmesi aşamasında Mahkememiz davacısı tarafından maddi tazminat yönünden davadan feragat edildiğinden İstanbul ATK’ca hazırlanacak raporun ikmali yönünde bir işlem yapılmamış ve bu kapsamda istem konusu edilen manevi tazminatın İstanbul ATK raporu kazandırılmadan önceki dosya durumu hali ile yeterli kanaat oluşabileceği değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede 09/12/2017 tarihinde davacı tarafından sevk ve daire edilen … plaka sayılı motosikletin … üzerinde … istikametinde seyir halinde iken motosikletin sağ yan kısımları ile sağ taraftaki tek yönlü liman ayrılım yolunu takiben ters istikamette konumlanır şekilde bölünmüş yola giriş yapıp sol eksenini dike yakın bir açı ile kesecek şekilde sol şeride doğru katılım yapmak üzere ilerleyen davalI … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın ön tampon kısımları ile çarpışması neticesinde meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda Mahkememiz davacısının kazayı önlemek adına herhangi bir önlem alma imkanı bulunmadığından ve olayda herhangi bir kusuru olmadığından davacının bu kazada kusurunun olmadığı, davalı ….’nın ise yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, bölünmüş yola ters yönde konumlanacak şekilde ayrılım şeridi içerisinden girmemesi gerekirken buna riayet etmeyerek hatalı ve tehlike oluşturacak tarzda bölünmüş yola girerek katılım yapmak istediği şeklindeki davranışının kusurlu olduğundan davalı ….’nın bu kazada % 100 oranda tam kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Az yukarıda da belirtildiği üzere gerek davacı vekili tarafından gerekse de davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan beyanlara göre maddi tazminat yönünden davacı ile davalı sigorta şirketi haricen sulh olduklarından ve davacı yanca maddi tazminat talebinden davalı taraflar yönünden ayrım gözetmeksizin feragat beyanında bulunulduğundan artık maddi tazminata ilişkin bu davadaki istemin feragat nedeni ile reddi gerektiği yönünde değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı yanca maddi tazminat talebinden feragat edilmiş ise de yine yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda söz konusu kazadan kaynaklı davalı … ve …’den manevi tazminat talebinin halen devam etmekte olduğu göz önüne alındığında bu husus yönünden değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde her ne kadar itiraza uğramış ise de dosyaya kazandırılan EGE ATK tarafından hazırlanan maluliyet yönündeki rapor içeriği, davacının tedavi evrakları iddia, savunma ve söz konusu kazadaki kusur durumu göz önüne alınması neticesinde iş bu tazminat talebi bakımından davacının talepte bulunmasında hukuki yararının olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasında davacının kusursuz davalı ….’nın ise tam kusurlu olduğu, bu kaza neticesinde davacının yaralandığı ve çeşitli hastanelerde tedavi altına alındığı ve ayrıca yine bu kazadan kaynaklı davacının maluliyet durumunun oluştuğu, her ne kadar davacı tarafça söz konusu oluşan durum ve kusurundan kaynaklı maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de bu tazminattan yargılama sırasında feragat edildiği, yine her ne kadar davacı tarafça davalı …. ve …’ten manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de söz konusu manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da Mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde istem konusunu oluşturan tutarın somut olay ve hakkaniyet bakımından yapılan değerlendirmesi sonucu istem konusu edilen manevi tazminatın açıklanan nedenlerle kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine ve ayrıca maddi tazminat talebinin de feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile;
– Maddi tazminat talebinin FERAGAT NEDENİ ile REDDİNE,
– 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILAR … VE …’DEN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, FAZLAYA İLİŞKİN MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 598,74 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 2.816,76 TL karar ve ilam harcının DAVALILAR … VE …’DEN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan (tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere) kısmının ret kabul oranına göre hesaplanan 362,88 TL’si ile yatırılan 634,64, TL (598,74 TL peşin ve 35,90 TL başvuru harcından oluşan) harçtan oluşan toplam 997,52 TL’nin DAVALILAR … VE …’DEN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 94,72 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı Sigorta şirketi maddi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de tahkikat aşamasında sunulan beyan ile vekalet ücreti talebinden vazgeçildiği anlaşılmakla davalı lehine maddi tazminat talebi yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Davalı … ve … kendisini maddi tazminat yönünden vekil ile temsil ettirmiş ise de bu talep yönünden davadan sigorta şirketinden yapılan tahsilat doğrultusunda feragat edildiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Davacı taraf manevi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DEN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
8- Davalı … ve … kendisini maddi tazminat yönünden vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T.nin 10/2 maddesi gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK ADI GEÇEN DAVALILARA VERİLMESİNE,
9- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır