Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/776 E. 2021/398 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/776 Esas
KARAR NO : 2021/398

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle: Banka tarafından … lehine diğer davalı …’nün müteselsil kefaleti ile GKS’ne istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabı kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibine geçildiğini, davalıların itirazları üzerine takibin durduğu, daha sonra 2 adet toplam 109.500-TL teminat mektupları tazmin edildiği 04.06.2018 tarihinde muhataplarına ödendiği, davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerin alacaklı tarafa muaccel borcunun bulunmadığını, … açısından BK. kefalet sözleşmesinin aradığı koşulları taşımadığını bu nedenle kefil olarak sorumlu olmadığını, takibe yapılan itirazın haklı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Menemen tapu müdürlüğü, İzmir Ticaret Sicil İl Müdürlüğü yazı cevapları, grafoloji bilirkişi raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporu dosyamız içerisindedir.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı banka keşide olunan ihtardan sonuç alamaması üzerine davalılar aleyhine İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş dosyasından alınan 12.06.2018 tarihli haciz kararı üzerine İzmir …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden örnek 7 ödeme emri göndermek suretiyle 19.06.2018 tarihinde ilamsız icra takibine başlamış, ödeme emrinde:114.941.44-TL Asıl alacak, 8.691.46-TL Faiz %60 03.05.2018-18.06.2018 ,434.57-TL Faizin % 5 gider vergisi, 124.067.48-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %60 oranlarda işleyecek temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisi, icra harç, masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte TBK 100. Mad. Göre tahsilini talep ettiği, davalı borçlular vekili icra dosyasına sunduğu 21.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle: Alacaklı yana borçlarının bulunmadığını, bu nedenle Borca, faiz, faiz oranı ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir. İcra müdürlüğünün 21.06.2018 tarihli kararı ile takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 17/01/2019 tarihli duruşmasında; dosyanın resen tayin edilecek bankacı bilirkişiye tevdi ile kendisine banka kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilmek suretiyle rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, bankacı bilirkişi … tarafından hazırlanan 27/03/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davacı Bankaca, Davalı ….‘ ye asıl borçlu sıfatıyla 16.12.2013 düzenleme tarihli 1.500.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalatılmıştır. Bu sözleşmeyi davalı … kendi el yazısı ile 6098 sayılı BK. yasa hükümleri gereği Kefalet Türü: Müteselsil, Kefalet Limiti 1.500.000.-TL, Kefalet Tarihi 16.12.2013 olarak belirtilmiş ve davalı tarafından imzalanmıştır. Davalının imza itirazı bulunmamaktadır. 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 77. maddesi uyarınca 6098 sayılı TBK 584. Maddesine eklenen fıkra ile şirket ortakları yönünden eş muvafakati 11.4.2013 tarihinde kaldırılmıştır rızası aranmaz.” Hükmü getirilmiştir. Sözleşme tarihi yasanın yürürlüğe girdiği 11.04.2013 tarihinden sonradır. Davalı … şirketin ortağıdır. Takdir Sayın mahkemenindir. davalılar tarafından imzalanmıştır.. Sözleşmeye istinaden davalı şirkete gayri nakit kredi açılarak teminat mektupları verilmiş, mektuplardan doğan komisyon tutarları ödenmediğinden kat edilerek davalılara ihtarname keşide edilerek nakdi tutarın ödenmesini 109.500-TL teminat mektup tutarının deposu ihtar edilmiştir. İhtar sonrası 2 adet teminat mektubu tutarı olan 109.500-TL 04.06.2018 tarihinde tazmin edilerek nakdi krediye dönüşmüştür. Alacağın tahsili için davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibene başlanmış, davalılar asıl alacağa , faiz, faiz oranı ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurmuşlardır. Açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda:19.06.2018 takip tarihi itibariyle 114.941.44-TL Asıl alacak, 3.015.62-TL İşlemiş akdi/Temerrüt faiz 150.79-TL Faizin % 5 gider vergisi , 118.107.85-TL Toplam Banka alacağından davalı …’nin asıl borçlu sıfatıyla, Davalı …’nün tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu belirlenmiş nihai takdir sayın mahkemeye bırakılmıştır. Davacı bankanın, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2.7.Madde hükmü ve banka faiz tebliği doğrultusunda 19.01.2018 takip tarihinden itibaren 114.941.44-TL asıl alacağına yıllık %60 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu, ” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora davalı vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 07/01/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın grafoloji bilirkişisine tevdii ile davalı …’nün itirazın iptaline konu kredi sözleşmesi altında bulunan yazıları ile dosyaya kazandırılan yazıların karşılaştırılarak … elinden sadır olup olmadığı tespiti ile Mahkememize rapor halinde bildirilmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından hazırlanan 21/02/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen” İnceleme yöntemi olarak; incelenmesi istenen genel kredi sözleşmesi fotokopisi ve karşılaştırma belgelerinde bulunan yazı ve imzalardaki harf, çizgi ve gramaların tek tek özellikleri ve birbirleriyle olan ilişkileri, kağıdın kullanımı, kişisel alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, tersim biçimi, hız ve kalem bası dereceleri gibi yönlerden karşılaştırmalar yapılmış, dikey ve yatay kuvvetli ışıklar altında, çeşitli büyütme özelliklerinde mercekler ve forensic detector kullanılmıştır. Ayrıca bilgisayarda çeşitli programlar kullanılarak üst üste çakıştırma ve yan yana getirme yöntemleriyle gramalar arasında benzerlikler ve farklılıklar değerlendirilmiş ve elde edilen görüntülerden bazıları ekte sunulmuştur. Öncelikle kişinin karşılaştırma imza ve yazılarının kendi aralarında yapılan değerlendirmesinde; dosya içerisinde soruşturma konusu belge ile doğrudan irtibatı olmayan ve kişi tarafından itiraz çerisinde tutarlı, uyumlu, benzer tanı unsurları içermelerine rağmen, huzurda alınan 2 sayfa yazı örneklerinde aynı harfler arasında bile değişken tersim özellikleri bulunduğu, durağan ve yavaş yazılan harflerin ayrıca köşeli şekilde yapıldığı, sağ el ve sol el yazılan arasında çok aşırı tersim farklılıkları olmamasına rağmen oturarak ve ayakta yazılan yazılar arasında yazıların okunamamasına varacak derecede aşırı değişkenlikler olduğu göze çarpmaktadır. Yukarıda istiktab tutanakları üzerinde bahsedilen ve hayatın olağan akışı içerisinde rastlanması mümkün görülmeyen değişkenliklerin kişinin istemli kaçış emaresi (değiştirme gayreti) olduğu kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak; inceleme konusu genel kredi sözleşmesi 29. Sayfasında bulunan … adına atfen atılı imzalar ve “…. firma ortağı, …/İZM., 1.500.000., Bir milyon besvüz bin, Müteselsil, 16.12.2013, …., 1.500.000., Bir milyon beşyüz bin, 16.12.203”’ yazılan ile …’ye ait karşılaştırma imza ve yazılan arasında yapılan incelemeler sonucunda; yukanda sayılan tanı unsurları bakımından mevcut şartlarda takdire şayan benzerlikler ve uygunluklar saptandığı cihetle söz konusu imza ve yazıların …’nün eli ürünü olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora davalılar vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu , davacı vekilince beyan yada itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizin 12/03/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davalılar vekilinin itirazı doğrultusunda ve 6 nolu celse 1 nolu ara karar gözönüne alınarak inceleme yapılması için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine sevkine karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından hazırlanan 09/03/2021 tarihli raporun sonuç kısmında aynen” İnceleme konusu sözleşmenin 29. sayfasındaki ”…” isim yazısı ile mukayeseye esas ”…nin 23.01.2018 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Hazır Bulunanlar Listesi” belgesindeki ”…” isim yazıları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların aynı eli ürünü olduğu, …’ye ait yazıları içerir istiktab tutanaklarının tezyini tarzda yazılmış olduğu, şahsın samimi yazılarının olduğu belgelerin de sınırlı sayıda olması nedeniyle, inceleme konusu belgedeki diğer yazıların …’nün olup olmadığı yönünde mevcut mukayese yazılarına kıyasla değerlendirme yapılamadığı hususlarını bildirir” raporun gönderildiği, davalı vekilince rapora itiraz dilekçesi sunularak yeni bir rapor hazırlanmak üzere Adli Tıp Kurumuna tevdinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; davalı … ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak adı geçen davalının borcunun bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise borcun miktarının tespiti, adı geçen davalının bahse konu icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haklılık teşkil edip etmediği, diğer davalı …’nün söz konusu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamasına karşılık alınan kefaletin geçerli olup olmadığı dolayısı ile icra müdürlüğüne adı geçen davalının itirazının haklılık teşkil edip etmediği hususlarında yapılacak inceleme neticesi açılan itirazın iptale davası olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından davaya dayanak icra dosya alacağının temelini oluşturan genel kredi sözleşmesine atılan imzaya herhangi bir itiraz olmamakla birlikte kendisinden alınan kefaletin geçerli olmadığı belirtildiğinden dosya kapsamına kazandırılan delilleri göre adı geçenin kefaletinin usulüne uygun olup olmadığı konusunda yapılan değerlendirme neticesinde; kredi sözleşmesinin imzalanması tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı BK’nın 583. Maddesi göz önüne alındığında 16/12/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin adı geçen davalı … yönünden muhataplığının bulunduğu 29. Sayfasında yer alan kayıtların geçerli olabilmesi için “…” yazısının, “1.500.000,00 TL” miktarının ve “müteselsil” ibaresinin adı geçenden sadır olduğunun sabit olmsaı gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde dosyaya sunulan her iki raporda da sabit olduğu üzere “…” ibaresinin adı geçenin elinden çıktığı sabittir. Yine her ne kadar ATK raporunda bu hususlarda tam olarak bir tespit yapılamadığı belirtilmiş ise de dosyaya sunulu grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan 21/02/2020 tarihli raporda gerek müteselsil ibaresi gerekse de kefil olunan miktarın adı geçenin eli ürün olduğuna kanaatin getirildiği görülmektedir. Esasen dosyaya adı geçen davalı vekili tarafından cevap dilekçesinin sunulmadığı, icra dosyasına yapılan itirazda da kefilliğe yönelik bir itirazın ileri sürülmediği, dosyaya sunulan bankacı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde …’nün kefalete yönelik imzasının bulunduğu bölümün sözleşmeye sonradan eklendiği iddiasının ileri sürüldüğü ve ancak bu hususun sözleşmeye konu belgenin bütün halinde değerlendirilmesi çerçevesinde geçerli olmadığı, 16/05/2019 tarihli duruşmada sözleşme altındaki kefalete ilişkin yazıların müvekkiline ait olmadığının belirtildiği, dosyaya kazandırılan grafoloji uzmanı raporuna sunulan itiraz dilekçesinde ise bu sefer yazı ve imzaya itirazının ileri sürüldüğü, bahse konu grafoloji uzmanı raporunda imzanın adı geçen eli ürünü olduğuna kanaat getirildiği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde adı geçenin imza inkarına yönelik iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Yine her ne kadar adı geçen tarafından bahse konu kefalet bölümünde yer alan diğer hususlar da inkar edilmekte ve ayrıca dosyaya sunulu ATK raporu ile bahse konu bu hususlar yönünden herhangi bir değerlendirme yapılamadığı belirtilmiş ise de önceki sunulan raporun aksine bir kanaat getirilmediği görülmekle sunulan grafoloji raporunun belirtilen hususlardaki kanaatine itibar edilmesine kanaat edinilmiştir. Ayrıca yine her ne kadar inkar edilmiş ise de adı geçenin kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olan şirketin ortağı olduğundan kendisinin kefaleti yönünden eş rızasının aranmasına da gerek bulunmamaktadır. belirtilen nedenlerle davalı tarafından kefilliğe yönelik itirazların yerinde olmadığı ve adı geçen …’nün söz konusu kredi sözleşmesi gereğince müteselsil kefilliğinin usulüne uygun olarak alındığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar göz önüne alındığında, dosya kapsamına sunulan delillerin ve genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı bankanın İzmir/… şubesi ile davalı … arasında 16/12/2013 tarihli, 1.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, adı geçen sözleşmeye diğer davalı tarafından aynı bedel üzerinden müteselsil kefil sıfatı ile imza attığı, söz konusu sözleşmeye istinaden davalı şirkete gayri nakdi krediler açılarak teminat mektuplarının verildiği, mektuplara ilişkin komisyon tutarlarının ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiği ve davalılara ihtarnamenin keşide edildiği, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine yukarıdaki bahse konu icra dosyasının başlatıldığı, yapılan itirazın üzerine takibin durdurulduğu, her ne kadar davalılar tarafından bahse konu icra dosyasına ilişkin borcun bulunmadığı yönünde itiraz ileri sürülmekte ise de yukarıdaki belirtilen hususular bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu itirazların yerinde olmadığı anlaşılmakla ve ancak her ne kadar davacı tarafından fazlaca alacak isteminde bulunulmuş ise bu alacak tutarının yerinde olmadığı anlaşılmakla açılı davanın kısmen kabulü ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 114.941,44 TL asıl alacak, 3.015,62 TL işlemiş faiz ve 150,79 TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 118.107,85 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 60 oranını geçmemek üzere temerrüt faizi uygulanmasına, faizin % 5 gider vergisinin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline, İİK 67/Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 23.621,57 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının kötü niyeti sübut bulmadığından reddedilen kısma yönelik kötü niyet tazminat talebinin reddine kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 114.941,44 TL asıl alacak, 3.015,62 TL işlemiş faiz ve 150,79 TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 118.107,85 TL üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin iptal talebinin REDDİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 60 oranını geçmemek üzere temerrüt faizi uygulanmasına,
-Faizin % 5 gider vergisinin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline,
2- İİK 67/Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 23.621,57 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Davacının kötü niyeti sübut bulmadığından reddedilen kısma yönelik kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE
4- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 8.067,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.118,77 TL (1.498,43 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 620,34 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 5.949,18 TL karar ve ilam harcının DAVALILARDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 1.534,33 TL (1.498,43 TL peşin harç ile 35,90 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 648,14 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 2.182,47 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 2.077,63 TL’sinin DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 356,67 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
7- Davalılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 1.560,00 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 74,94 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALILARA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına, arta kalan avans olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 15.170,24 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
9- Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALILARA VERİLMESİNE,
10- Dosya arasında bulunan İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen daireye İADESİNE, dosya arasında bulunan İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen Mahkemeye İADESİNE,
11- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır