Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/748 E. 2021/393 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/748 Esas
KARAR NO : 2021/393

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı şirket aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 02.04.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin 06.04.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu vekili aracılığı ile 06.04.2018 tarihli dilekçesi ile borca itiraz edildiğini, cari hesaba dayalı ticari ilişkinin inkar edildiğini, belge ve sözleşmedeki imzaların da inkar edildiğini, takip dayanağı olarak cari hesabın gösterildiğini, kendi ticari kayıtlarında çok daha fazla alacaklı görünmesine rağmen 68.300,00 TL alacağın tahsili için talep açıldığını, ticari ilişkinin bir kısmının dilekçe ekinde fotokopisi sunulu alt yüklenici sözleşmesi örneği ile hüküm altına alınan … işinin yapılması işinden kaynaklandığını, söz konusu sözleşmenin her iki şirketin yetkilisinin imzasının taşıdığını, ıslak imzalı suretinin de kendilerinde olduğunu, mahkemenin talebi halinde ibraz edileceğini, söz konusu yerin beton çelik ve topraklama işlerinin müvekkili şirkete taşere edildiğini, hakediş raporunda borçlu şirketin imza yetkilisinin imzasının bulunduğunu, buna istinaden davalı şirketin banka havalesi ile ödeme yaptığını, müvekkili tarafından da fatura tanzim edildiğini, söz konusu işin yüklenici davalı tarafından tamamlanmadığını, müvekkiline ödeme yapılmadığı için işin yarım kaldığını, ancak bu hususta müvekkilinin sorumluluğunda kendisine izah edilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkilinin alacaklı konumda olduğu halde davalı borçlunun ticari ilişkiyi nasıl inkar ettiğini anlayamadıklarını, sözleşme öncesine ait de borcunun bulunduğunu, durumun müvekkili şirkete ait ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, ayrıca takip alacağı cari hesaba dayandırıldığı halde itiraz dilekçesinde sözleşmeden bahseden ve böyle bir sözleşme varsa buradaki imzasını inkar eden davalı şirketin kötü niyetli olduğunu beyan ederek davalı şirketin İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, davalı borçlunun borcu sabit ve likit olduğundan %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili katıldığı duruşmalarda ve ibraz ettiği beyan dilekçelerinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Alacaklı/davacı … tarafından, borçlu/davalı …. aleyhine 68.300,00 TL asıl alacak üzerinden 02.04.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin cari hesaba ilişkin olarak açıldığı, ödeme emrinin 06.04.2018 tarihinde davalı borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 06.04.2018 havale tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibine, imzaya ödeme emrine borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, icra dairesince takibin durdurulduğu, işbu davanın 1 yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkeme dosyasına sunulan alt yüklenici (taşeron) sözleşmesinin incelenmesinde; yüklenicinin davalı …., alt yüklenicinin davacı … olduğu, idarenin ise … olduğu, işin … yapılması olduğu, sözleşmenin düzenlenme tarihinin 04.01.2018 olduğu, alt yüklenicinin kaşe ve imzasının bulunduğu, yüklenici davacının sadece imzasının sözleşmede bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkeme dosyasına sunulan 18.12.2017 tarihli irsaliyeli faturanın incelenmesinde; Davacı şirket tarafından davalı şirkete 18.12.2017 tarihinde düzenlendiği, faturanın açıklama kısmında malzemeli kaba inşaat, malzemeli yapısal çelik, malzemeli elektrik tesisatı ibarelerinin bulunduğu, irsaliyeli faturanın kdv dahil toplam tutarının 259.600,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından ibraz edilen ödeme belgelerinin incelenmesinde; Davalı …. tarafından; … adına 20/11/2017 tarihinde 39.000,00 TL, davacı … adına 27/12/2017 tarihinde 70.000,00 TL, … adına 30.01.2018 tarihinde 3.900,00 TL, … adına 02.02.2018 tarihinde 3.000,00 TL, … adına 05.02.2018 tarihinde 20.000,00 TL, … adına 30.03.2018 tarihinde 5.000,00 TL, … hesabına 13.02.2018 tarihinde 37.000,00 TL, … adına 20.02.2018 tarihinde 10.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraf vekillerine müvekkillerine ait ticari defter ve kayıtların bulunduğu adresi bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, mahkememizce dosya ve ekleri SMMM bilirkişi …’a tevdi edilerek uyuşmazlık hususlarında rapor ibraz edilmesi istenilmiş, bilirkişi 11/02/2019 tarihli raporunda özetle; ” Davacı şirket vekilinin 23.01.2019 tarihli dilekçesinde belirttiği adreste, yasal defter ve belgeler üzerinde inceleme yapıldığı, davalı vekilinin 24.01.2019 havale tarihli dilekçesinde davalı şirketin yasal defter kayıt ve belgelerinin Mali müşavir …de olduğunun belirtildiği, ancak mali müşavir … ile yapılan telefon görüşmesinde yasal defterlerin kendisinde olmadığını ve kendisinin alacağının bulunmasından dolayı davalı şirket ile çalışmadıklarını beyan ettiği, bu durumda davalı şirketin yasal defter ve belgelerinin incelenemediği; Davacı …. nin 2017-2018 yılları ticari defter ve belgelerine göre; Davacı … nin, davalı ….n den takip tarihi olan 02.04.2018 tarihi itibari ile 102.300,00 TL alacaklı olduğu, dava dayanağı takip dosyasının 68,300,00 TL üzerinden açıldığı, davacı şirketin dava dosyasında talep ettiği tutarın da yine 68.300,00 TL olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı şirketin borca itirazında sözleşmeyi inkar ettiği anlaşıldığından, mahkememizce davalı şirkete isticvap davetiyesi gönderilerek mahkememizce belirlenen gün ve saatte şirket temsilcisini duruşma gününde hazır etmesi gerektiği, şirket temsilcisine davacı vekili tarafından ibraz edilen sözleşme örneği ile hak ediş raporunun altındaki imza ve 18/12/2017 tarihli faturada teslim alan bölümündeki imzanın kendisine ait olup olmayacağı hususunda beyanına başvurulacağı, belirlenen gün ve saatte duruşma gününde hazır edilmediği halinde belgeler altındaki imzanın davalı şirkete ait olacağı hususu ihtar edilmiş, mahkememizin 14/01/2020 tarihli celsesinde hazır edilen davalı şirket temsilcisi … alınan beyanında “Tarafıma gösterilen faturada bulunan imza, sözleşmede bulunan imza ve hakediş raporundaki imzalar tarafıma aittir. Ancak davacı firma sözleşmede yüklenmiş olduğu edimi tam olarak yerine getirmedi, sandviç paneli yapılması kararlaştırılmasına rağmen davacı çatıya sandviç panel yapmadı, elektrik işlemlerini yerine getirmedi ayrıca tam olarak inşaat işlerini anlamıyorum ancak bir takım edimlerini de yerine getirmedi, davacı bildiğim kadarıyla kararlaştırılan yere temel atmış ve çelik işlerini yerine getirmemiştir. 201.000 TL ödeme yaptım. Buna ilişkin belgeleri mahkemenize ibraz ediyorum. Ayrıca ben … Belediyesinden yaklaşık 53.100 TL lik iş yaptım. Bu işten alacağımı da karşı tarafa devrettim.Şöyle ki bütün projeleri ben hazırlamama rağmen resmi kayıtlarda davacı firmanın ismi görülmektedir. Belediyeden alacaklarını alıp almadıklarını bilmiyorum.Ben bu şekilde alacağımın tamamını ödedim.Her ne kadar davacı firma tarafından sözleşmede kararlaştırılan edim tam olarak yerine getirilmese de davacı firma bin dört oranında faiz işleteceğini belirterek beni tehdit ettiğinden dolayı 201.000 TL yi banka aracılığıyla ödedim.Bakiye bedeli de biraz önce belirttiğim gibi … Belediyesinde yapmış olduğum projenin karşılığını davacı firmaya devrederek ödedim.Ayrıca davacı firma tarafından sözleşmenin, imzalanması sırasında vermiş olduğum senetler başka bir kişiye devredilmiş olup davacı firma tarafından devredilen kişinin avukatı beni arayıp senet bedelini ödememi bana söyledi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekiline ödemeye ilişkin tüm belgeleri ibraz etmek üzere, davacı vekiline ise dava dilekçesinin ekinde ibraz etmiş olduğu hakediş raporunun aslını, sözleşmenin eki mahiyetinde olduğu belirtilen projeler, teknik şartnameler, altyüklenici iş planı, yüklenici tarafından imza edilen sözleşme, idare şartname, teknik şartname ve ödemelere ilişkin hakediş raporu dosyasını ibraz etmek üzere süre verilmiştir.
Davacı vekili 29/09/2020 tarihli celsede “Tahkikata bir diyeceğimiz yoktur, 14/03/2019 tarihli 46.450 TL bedelli ödemeyi kabul ediyoruz ancak bu ödeme dava açıldıktan sonra yapıldığından infaz aşamasında değerlendirilmesi gerekmektedir diğer ödemeler ise takip açılmadan önce cari hesap alacağından düşülüp o şekilde icra takibi başlatılmıştır. Bu hususun nazara alınarak davanın kabulüne karar verilsin.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 11/03/2021 tarihli dilekçesinde; Davalının toplam 148.900,00-TL bedelli ödemesinin davacı şirket kayıtlarında zaten mevcut olup takip öncesi asıl alacaktan mahsup edildiği, 20/11/2017 tarih ve 39.000,00TL bedeli ödemenin davacı … şirketine yapılmadığını, ancak davacı kendi cari hesabına göre 107.300,00TL alacaklı iken 68.300,00TL üzerinden icra takibi başlattığını, aradaki fark 39.000,00TL olup bu itibarla davalı tarafın herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, 26/02/2018 tarih ve 53.100,00TL bedelli faturanın müvekkili şirkete hiçbir zaman tebliğ edilmemiş olup ticari defterlerine de işlenmediğini, davalı tarafça da aksinin ispat edilemediğini, tüm tespitler birlikte değerlendirildiğinde davacı müvekkili şirketin davalı borçlu şirketten alacağının 102.300,0TL olup takibin 68.300,00TL üzerinden devamına; 46.450,00TL ödemenin ise infaz aşamasında değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak, davaya konu faturalara ait BA formları celp edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler nazara alınarak ek rapor düzenlenmesi için dosya daha önce rapor düzenleyen bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi 14/12/2020 tarihli ek raporunda özetle;”26.04.2020 havale tarihli … Vergi Dairesi yazısının incelenmesinden: davalı şirketin 2017 yılı aralık ayı ba/bs bildirimleri dökümünün gönderildiği, ba bildirim dökümünün incelenmesinden, davacı şirketin davalı şirkete 2017 yılı aralık ayında kdv hariç 1 belge ile 220.000,00 TL lik satış yaptığının davalı şirket tarafından beyan edildiğinin tespitinin yapıldığı, esas bilirkişi raporunun 3. Sayfasında davacı şirketin ticari defterlerinin davalı şirketin muavin kaydının incelenmesi tablosunun 1. Sırasında 18.12.2017 tarih … seri nolu faturasının kdv dahil 259.600,00 TL olduğu bu tutarın kdv hariç rakamının (%18) 220.000,00 TL olduğu ve davacı ticari defterlerinin, davalı şirketin BA bildirimi ile uyumlu olduğu, mahkeme tarafından, davalı vekili tarafından sunulan … ya ödenen 39.000,00 TL tutar ile davalı şirket tarafından, davacı şirkete düzenlenen 53.100,00 TL fatura bedelinin düşülmesinin kabul edilmesi halinde, davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle (102.300,00 TL – 92.100,00 TL = 10.200,00 TL) 10.200,00 TL alacaklı olacağı” yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlunun alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı, … yapılması işi için taraflar arasında düzenlenen Alt Yüklenici Sözleşmesinden 68.300,00 TL alacağın tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürmüş, davalı ise itiraz dilekçesinde sözleşme ilişkisini inkar ederken yargılama sırasında sözleşme konusu bedelin ödendiğini savunmuştur.
Taraflar arasında sözleşmeye konu işin bedelinin 259.600,00 TL olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalının, davacıya ödediği bedeller noktasında toplanmaktadır. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı tarafından 70.000,00 TL, 3.900,00 TL, 8.400,00 TL, 3.000,00 TL, 20.000,00 TL, 37.000,00 TL, 10.000,00 TL ve 5.000,00 TL olmak üzere toplam 157.300,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre davacının davalıdan 102.300,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer alan bu ödemeler dışında ayrıca 20.11.2017 tarihinde 39.000,00 TL peşinat olarak karşı tarafa ödendiğini ileri sürmüş ve buna yönelik dekontunu ibraz etmesi karşısında her ne kadar 39.000,00 TL lik peşinat ödemesi davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almasa da davalının 39.000,00 TL ödeme yaptığı mahkememizce kabul edilmiş, ticari defter ve kayıtlarına göre 102.300,00 TL olduğu belirtilen alacaktan 39.000,00 TL daha mahsup edilerek böylece davacının davalıdan 63.300,00 TL alacağı olduğu kanaatine varılmış, bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili 06.02.2018 tarihinde davacı şirket yetkilisinin yönlendirdiği kişiye elden 8.500,00 TL ödediğini belirtmiş ise de bu ödemeyi ispata yarar bir belge ibraz etmemesi, esasen davacının kayıtlarında da 8.400,00 TLlik ödemenin yer alması karşısında davalının belirtmiş olduğu 06.02.2018 tarihli 8.500,00 TLlik elden ödeme iddiasına itibar edilmemiş, ayrıca davalı vekili … Restarosyonu Hizmeti Proje Bedeli olarak 53.100,00 TL lik fatura kesildiğini, belirtmiş ve yine bu bedeli alabilmesi için … Belediyesi tarafından 4.593,84 TL Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğüne yatırıldığını belirtmiş ise de söz konusu faturanın ve ödemenin davacı şirket defter ve kayıtlarında olmaması nazara alınarak bu miktardaki ödeme iddiasına itibar edilmemiş, davacının 29.09.2020 tarihli duruşmadaki beyanına göre 14.03.2019 tarihinde 46.400,00 TL ödemeyi kabul etmesi karşısında ödemenin dava açıldıktan sonraki bir tarihte yapılması nazara alınarak bu ödemenin İcra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesine karar verilmiş, alacağın likit davalının itirazında haksız olması nazara alınarak davacının icra inkar tazminatına yönelik talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 63.300,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı vekili tarafından kabul edilen 14/03/2019 tarihli 46.450,00 TL ödemenin infaz aşamasında değerlendirilmesine,
3-Asıl alacağın %20si oranında hesaplanan 12.660,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 4.324,02-TL nispi ilam harcının, peşin alınan 824,90-TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 341,50-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.157,62-TL harcın davalıdan alınarak, Haz,neye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 824,90-TL peşin harç ile 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 860,80-TL yargılama harç giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 450,00-TL bilirkişi ücreti gideri ile 158,85-TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 608,85-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 564,22-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 9.029,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır