Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/629 E. 2022/343 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/629
KARAR NO : 2022/343

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile; davacıların babası …’in 28/02/2018 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki …’in maliki ve işleteni olduğu … Sigorta Şirketi tarafından KTK ZMM sigortası yapılan … plakalı aracın çarpması sonucunda vefat ettiğini, kaza tespit tutanağında müteveffanın asli kusurlu sürücünün tali kusurlu olduğunu tespitine yer verilmişse de, İzmir 28.ASCM’nin …/… esas sayılı davasında sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunun ortaya çıkacağını, babaları …’in vefatı nedeniyle davacıların desteğinden yoksun kaldıklarını, müteveffanın bağkur emeklisi olup emekli maaşı aldığını, Balçova Belediyesi türk sanat korosunda koro şefi olarak çalıştığını, ayrıca bir restoran’da fasıl ekibi içerisinde haftada 3-4 gün sahne aldığını, müteveffanın ek gelir araması nedeninin davacılara maddi destekte bulunmak olduğunu, ani ve beklenmedik ölüm karşısında davacıların telafisi imkansız zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 500-TL destekten yoksun kalma tazminatının 28/02/2018 tarihinden itibaren avans faiziyle ve sigorta şirketinin poliçe kapsamıyla sınırlı olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsiline ayrıca her bir davacı için 150.000-TL manevi tazminatın 28/02/2018 tarihinden itibaren avans faiziyle davalı sigorta şirketi yönünden poliçe kapsamı ve limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsiline, davalılar hakkında HMK 329/1 maddesi uyarınca idari para cezasına ve HMK 329/2 maddesi uyarınca müvekkili ile davacıların arasındaki anlaşılan vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde manevi tazminatın poliçe kapsam ve limiti ile sorumlu olması kaydıyla davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş olmakla, duruşma sırasında bu konuda açıklama istendiğinde manevi tazminatı sigorta şirketinden poliçe kapsamında olması halinde talep ettiklerini, ancak celp olunan poliçe karşısında davalı sigorta şirketinden manevi tazminat taleplerinin olmadığını açıklamış olduğundan manevi tazminatın sadece sürücü … ile işleten …’den istendiği, KTK ZMM sigortacısı … Sigorta Şirketinden istenmediği kabul edilmiştir.
Davalı … sigorta Şirketi vekili sunduğu cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 21/11/2017 – 01/02/2018 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalandığını, sorumluluklarının poliçedeki teminat limiti ile sigortalı araca atfedilecek kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, davacı çocukların destek yaşını geçtiklerinden davanın reddi gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin ZMM poliçe teminatı dışında olduğunu savunmuştur.
Cevap dilekçesi ekinde sunulan sigorta poliçesinin incelenmesinden; … plakalı aracın 21/11/2017 – 21/11/2018 dönemi için … Sigorta şirketi nezdinde KTK ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, ölüm halinde kişi başı teminat limitinin 330.000-TL olduğu anlaşılmış, cevap dilekçesindeki aracın 01/02/2018 tarihine kadar KTK ZMM sigortası ile sigortalı olduğu yönündeki savunmaya değer verilmemiştir.
Davalı … vekili sunduğu cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, mahkememizin görevine itiraz ettiğini, dava konusu kazada müteveffa …’in asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını, müvekkilinin aracı …’a onun yakını olan …’ye hastaneye götürmek üzere ödünç olarak verdiğini, …’ın müvekkilinin haberi olmaksızın aracı …’ye verdiğini, …’nin de kaza nedeniyle ismini öğrendiği diğer davalı …’ı yanına alarak hastaneye gittiğini, …’nin muayene için hastaneye girdiği sırada …’ın aracı kullandığını ve dava konusu kazanın meydana geldiğini, …’ın ceza davasında aracı habersiz aldığını ikrar ettiğini, müteveffanın kazanın meydana geldiği yerin yakınındaki yaya geçidini kullanmadığını kusurlu olduğunu, talep edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin yüksek olduğunu, davanın … ve …’ye ihbar edilmesini savunmuştur.
Davalı …’in talebi üzerine dava … ve …’ye ihbar olunmuştur.
Davalı …’ın davaya cevap vermediği, duruşmaya katılmadığı, yargılamanın devamı sırasında 01/06/2021 tarihinde ölümü ile mirasçısı olarak … …, … … ve … …’ın kaldığı anlaşılmıştır. … …’a (…) dava yöneltildiğinde sunduğu dilekçesinde; …’dan kaza tarihinden önce 2017 yılı Haziran ayında boşandığını, bu kişinin kendisini de dolandırdığını, bu davadan taraf olmaktan çıkartılmasını talep etmiştir. …’ün nüfus aile kayıt tablosuna göre …’la evli iken …’ın öldüğü ve mirasçısı konumunda olduğu anlaşılmış, … …’ın savunmasının kayıtlara uygun olmadığı ve kabul edilebilir olmadığı anlaşılmıştır. …’ın diğer mirasçıları davaya cevap vermemiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, kaza tespit tutanağı incelenmiş, ceza yargılama dosyası değerlendirilmiş, kusur ve maddi tazminat talepleri yönünden hesap konusunda bilirkişi görüşüne başvurulmuştur.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinden; 28/02/2018 tarihinde … idaresindeki … plakalı aracın … Caddesini takiben Üçyol istikametini seyrettiği sırada No:… önünde karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e çarpmasıyla kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Kaza sonrasında …’in kazaya bağlı olarak vefat ettiği saptanmıştır.
Nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinden; …’in 02/03/1956 doğumlu olduğu, davacı …’in 11/03/1983 doğumlu, davacı …’in 28/08/1981 doğumlu, davacı …’in 23/05/1985 doğumlu olduğu kaza tarihi itibariyle davacıların 33-36 yaş aralığında olduğu ve evli oldukları anlaşılmıştır.
… plakalı otomobilin kaza tarihi itibariyle … adına kayıtlı olduğu belirlenmiştir.
İzmir 28. ASCM’nin …/… esas sayılı davasında kusur konusunda bilirkişi Ali Doğan’dan alınan raporda; …’in asli kusurlu …’ın tali kusurlu olduğunun ortaya konulduğu, ATK’dan alınan raporda; …’ın asli kusurlu …’in tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, yargılama sonunda ATK raporu dikkate alınarak taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan …’ın 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur konusunda ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 18/05/2021 tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinden …’ın %75 oranında, …’in %25 oranında kusurlu olduğu tespitine yer verilmiş, söz konusu rapor ceza yargılamasında hükme esas alınan kusur raporuna benzer tespitler ve sonuç içerdiğinden ve dosya kapsamına uygun bulunmakla bu rapor hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi Selma Mert Karaaslan 04/02/2022 tarihli raporunda; davacıların yaşları evli olmaları çalışmalarına engel teşkil edecek fiziksel ya da zihinsel engellerinin bulunmaması nedeniyle 62 yaşında vefat eden babalarının ölümünden kaynaklı olarak DYK zararlarından söz edilemeyeceği görüşünü bildirmiştir. Bu görüş dosya kapsamına ve mevzuata uygun bulunmuştur.
Toplanan tüm deliller karşısında; davalı …’ın … adına kayıtlı davalı … Sigorta Şirketi tarafından KTK ZMM sigortalı … plakalı otomobille 28/02/2018 tarihinde seyir halinde iken İzmir … Caddesinde Üçyol istikametine seyrettiği sırada No:… önünde yol karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıların babası …’e çarpmasıyla ölümüne neden olduğu, kazanın meydana gelmesinde …’ın %75 oranında yaya …’in %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacılar babalarının ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş iseler de, davacıların 30 yaş üzerinde evli oldukları, çalışmalarına engel teşkil edecek fiziksel ya da zihinsel rahatsızlıklarının olmadığı, dolayısıyla babaları …’den destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri kanaatine varılmakla davacıların her üç davalı aleyhindeki destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde; babaları …’in ölümü ile üzüntüye kapıldıkları, manevi zararlarının oluştuğu kanaatine varılmakla, kazanın meydana geliş şekli sürücü …’ın %75 kusurlu ve kaza anında alkollü oluşu, tarafların ekonomik durumu dikkate alınarak her bir davacı için 40.000-TL manevi tazminat takdirinin uygun olduğu kanaatine varılmış, her bir davacı için 40.000-TL manevi tazminatın 28.02.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen alınarak her bir davacıya ayrı ayrı verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, her bir davacı için 40.000,00-TL manevi tazminatın, 28.02.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen alınarak her bir davacıya ayrı ayrı verilmesine,
-Fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine,
3-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 8.197,20-TL harçtan peşin alınan 1.542,10-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 6.655,10-TL harcın davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesine ve kabul edilen manevi tazminat miktarına göre her bir davacı için takdiren 6.000,00’er-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen alınarak ayrı ayrı her bir davacıya verilmesine,
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesine ve reddedilen manevi tazminat miktarına göre takdiren 6.000,00-TL vekalet ücretinin her bir davacıdan ayrı ayrı alınarak, davalı …’e verilmesine,
-Davalılar … ile davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesine ve reddedilen maddi tazminat miktarına göre her bir davacıdan ayrı ayrı takdiren 500,00-TL vekalet ücretinin alınarak, bu davalılara 1/2 oranında verilmesine,
5-Davacılar tarafından sarf olunan 2.763,25-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 734,41-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvurma harcı, 1.542,10-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.312,41-TL yargılama harç ve giderinin davalılar … ve … mirasçılarından müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
-Davacılar tarafından yatırılan ancak kullanılmayan artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafların yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır