Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/619 E. 2021/214 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/619
KARAR NO : 2021/214

DAVA : Hissenin Aidiyetinin Tespiti ve Adına Tescili Olmadığı Takdirde Hisse Bedelinin, Kar Payının Tahsili
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 05/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Hissenin Aidiyetinin Tespiti ve Adına Tescili Olmadığı Takdirde Hisse Bedelinin, Kar Payının Tahsili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davacı ile davalı …’in yıllardır arkadaş olduğunu ve doktorluk mesleği ile iştigal ettiklerini, davalının davacıya kendisinin mesul müdür ve ortağı olduğu Özel … Tıp Merkezinin ileride … Tıp Merkezi ile birleşerek bir hastane kurulacağını ve hastaneye 2 tıp merkezinin yarı yarıya ortak olacağını hastane kuruluş ve inşa masraflarının temel olarak tıp merkezinin satışından elde edilecek meblağ ve alınacak krediler ile sağlanacağını söylediğini, bu nedenle … Tıp Merkezinden %20 oranında hisse almasını önerdiğini, müvekkilinin de aralarındaki dostluk ve güvene ve tıp merkezinin ileride hastaneye dönüşeceğine inanarak … Tıp Merkezinden hisse almaya karar verdiğini, … Tıp Merkezini … Özel Sağlık Hizm ve Gereçleri San ve Tic Ltd Şti’nin işletmekte olduğunu, temsile yetkili ortağının davalı … olduğunu, davalı …’in müvekkiline … isimli şahsın … Tıp Merkezindeki hisselerini satacağını ve alması için terkin ve tavsiyede bulunduğunu, bunun üzerine % 17 lik hissesi için 204.000,00-TL, geri kalan % 3 lik hissesi için 42.000,00-TL bedelle satış konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalının evrak işleri ile uğraşmaması için tıp merkezinin hastaneye dönüştüğünde hisseleri davacıya iade etmek kaydı ile kendi adına alabileceğini söylemesi üzerine, davacının güven ilişkisine dayanarak davalının isteği doğrultusunda hisse bedellerini davalının hesabına yatırdığını, söz konusu hisselerin davalı tarafından devir alındığını, davalı ile %20’lik payın iki tıp merkezinin birleşerek Özel … Hastanesinin kurulması sonucunda %10 pay şeklinde davacıya verileceği konusunda anlaşmaya vardıklarını, bu konunun şirket ortakları, hastane çalışanları ve doktorlar tarafından bilindiğini, … Tıp Merkezi ile … Tıp Merkezinin birleşerek Özel … Hastanesinin kurulduğunu, her iki tıp merkezinin doktor kadrolarının yeni hastaneye transfer edildiğini, iki tıp merkezinin kaça satıldığı, ne kadarının hastane kuruluşuna harcandığı konusunda davalının kendisini bilgilendirmediğini, sadece hastanenin kuruluşundan sonra kredi bulunamadığını bildirerek hisse bedeline sayılmak üzere para verilmesini talep ettiğini, bu nedenle davacının davalıya parça parça olmak üzere toplamda 340.000,00-TL civarında para gönderdiğini, bunun dekontlardan anlaşılacağını, bu arada davalının hisselerinin %5’nin … isimli şahsa ilerleyen dönemlerinde %10’luk kısmını da inşaatı yapan firmaya sattığının öğrenildiğini, aslında davacıya verilecek hisselerin kötü niyetli 3.kişilere devredildiğini, yani müvekkilinin davalıya Özel … Hastanesinin %10’luk hissesine karşılık 04/06/2010 tarihinden başlayarak banka aracılığıyla 579.956,00-TL para gönderdiğini, hastanenin hizmet vermeye başlamasıyla davalı tarafından müvekkilinin hastaneden uzak tutulmaya çalışıldığını, müvekkilinin hastanede çalışma isteğinin kabul edilmediğini, hastanenin doktor aradığını haricen öğrenmesi üzerine büyük ortak …’le görüştüğünü, kendisini şaşkınlıkla karşılayarak ortağı olduğu hastanede çalışabileceğini söylediğini, diğer doktorların aylık 10.000-15.000-TL maaş ile işe başlarken kendisine 3.500,00-TL ücret verildiğini, davalı tarafından kalan maaşının hisse artırımına yönlendirildiğinin beyan edildiğini, bunun yanı sıra kendisine kar payı da ödenmediğini, davalıya çeşitli kereler hisse devrinin yapılmasını ilettiği halde davalının davacıyı oyaladığını, en son bu konuda görüşme talebini kabul etmekle birlikte müvekkiline hiçbir şey devretmeyeceğini, ne hali varsa görmesini söylediğini, hisse bedelinin devri konusunda davalıya İzmir … Noterliği’nin 05/03/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, buna rağmen devredilmediğini ileri sürerek, davalının … Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. A.Ş. nezdindeki hisselerinin %10 payının davacıya aidiyetinin tespiti ve tesciline şayet tescil işlemi gerçekleşmez ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hisse bedeli olarak havale ettiği miktarlar, eksik ödenen ücret farkları, diğer ortaklara ödenip müvekkiline ödenmeyen kar payı tutarı olarak 579.956,00-TL’nin faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; davacının davaya konu ihbar olunan şirketin rayiç değerinin 50.000.000-TL olarak beyan ettiğini ve %10’luk hisse talep ettiğini bu durumda dava değerinin 5.000.000-TL olarak kabulü ile harcın ikmalinin gerektiğini, tarafların tacir olmadığını bu nedenle davayı görmeye Torbalı ASHM’nin yetkili olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayandığını, bu yönüyle davanın zaman aşımına uğradığını, davacının hiçbir zaman müvekkilinin veya ihbar olunan şirketin ortağı olmadığını, davacı tarafından müvekkiline gönderilen paraların ortaklık ilişkisine istinaden yatırıldığı iddiasının hayal ürünü olduğunu, yazılı bir sözleşme olmaksızın müvekkili ile ortak olduğunu iddia eden şahsın yaklaşık 10 yıllık bir süredir sözde inançlı işlem ile hakkını 3.kişide bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini, yazılı delille ispatı gereken iddialar bulunduğunu, hisse tescil talebinin haksız olmakla birlikte imkansız olduğunu, davacının … Özel Sağ Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ’nin hissedarı olması için şirketin yönetim kurulu kararının gerekli olduğunu, tescil talebinin ifası mümkün olmayan bir talep olduğunu, iddia edildiği gibi taraflar arasında bir inançlı işlem ve sözleşme bulunmadığını, sebepsiz zenginleşme iddiasının şartlarının bulunmadığını, sebepsiz zenginleşmenin iki yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, zaman aşımı süresinin dolduğunu, bu yönüyle davanın reddinin gerektiğini, davacının taleplerinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İhbar olunan … Özel Sağ Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ vekili sunduğu dilekçesinde; davacı tarafın iddia ettikleri hususları kabul etmediklerini, anonim şirketlerde yönetim kurulu kararı olmaksızın hisse devri yapılması ve ortak alınmasının mümkün olmadığını, mahkeme kararıyla ortaklığın tesisi halinde yönetim kurulu iradesine uygun bir durumun oluşmayacağını, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş olmakla yapılan değerlendirmede, davacının öncelikli talebinin hissenin aidiyeti ve tescili olup bu hususun TTK hükümlerinin uygulanmasını gerektirir nitelikte bulunduğundan mutlak ticari dava olduğu mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı …’in ve ihbar olunan şirketin adresleri Torbalı ilçesinde olmakla birlikte Torbalı ilçesinin İzmir Ticaret Mahkemesi’nin yetki alanında bulunduğundan mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilince öncelikle davalının ihbar olunan şirketteki hisselerinden %10’luk kısmın aidiyetinin tespiti ve tescili olmadığı takdirde bu hisse karşılığında ödenen 579.956,00-TL’nin davalıdan tahsili ayrıca ihbar olunan şirket hastanesinde çalıştığı dönemlerde kendisine eksik ücret ödendiği geriye kalan kısmının hisse artırım bedeli olarak ayrıldığı ileri sürülerek bu konuda talepte bulunulmuş, bunun yanı sıra kendisine kar payı ödenmediği ileri sürülerek bu konuda talepte bulunulmuş olmakla davacı vekiline her bir konuda ne miktar alacak talebinde bulunulduğunu açıklaması istenmiştir. Davacı vekili 27/12/2018 tarihli açıklama dilekçesinde; hisse bedeli olarak ödenen tutarın yanı sıra eksik ödenen ücreti nedeniyle sermayeye katıldığı belirtilen 168.000,00-TL ile kar payı olarak 10.000,00-TL talepte bulunduklarını bildirmiş ve eksik ödenen ücret ile kar payı taleplerine ilişkin peşin karar ilam harcını yatırmıştır. Davalı vekili bu açıklamanın ıslah mahiyetinde olduğunu, açıklamaya konu harcı yatırılan tutarlarla ilgili zaman aşımı definde bulunduklarını bildirmiştir. Dava dilekçesinde, eksik ödenen ücret ve kar payı iddiası ve talebi ortaya konulduğundan davacı vekilinin bu dilekçesi açıklama dilekçesi ve mahkemenin görevinde olan harcın ikmali olarak değerlendirilmiş, zaman aşımı defi davanın açıldığı tarihe göre değerlendirilmiştir.
Davanın konusu itibariyle 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu anlaşılmakla zaman aşımı definin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, reddedilmiştir.
Davacı tarafça para gönderimine ilişkin sunulan dekontlar değerlendirilmiş, ilgili bankalardan söz konusu para gönderimleri araştırılmış, ilgili şirketlerin ticari sicil kayıtları getirtilip değerlendirilmiş, bilirkişi görüşüne başvurulmuştur. Davacı tarafça tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de, davalı buna muvafakat etmediğini bildirmiş ve tanık dinlenirse kendilerinin de dinletmek istediğini ifade etmiş olmakla, dava değeri dikkate alındığında davanın tanıkla ispatı mümkün bulunmadığından ve tanık dinletilmesine muvafakat edilmediğinden tarafların tanık dinletme talebi reddedilmiştir.
Davacı tarafça davalı aleyhine dava konusu iddialarla ilgili olarak güveni kötüye kullanma, vekalet görevini kötüye kullanma, dolandırıcılık suçlarından bulunulan şikayet üzerine İzmir CBS’nin … soruşturma sayılı soruşturma başlatılmış, 20/06/2018 tarihli kararla Torbalı CBS’nin yetkili olduğuna karar verilmiştir. Torbalı CBS’nin … soruşturma sırasına kaydedilen soruşturma sonunda taraflar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyette olduğu dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarının yasal unsurda oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair 04/03/2019 tarihli karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün gönderdiği sicil dosyasının incelenmesinden; … Özel Sağlık Hizmetleri İnşaat Tur San ve Tic AŞ’nin 10/06/2011 tarihinde sicile tescil olunduğu, Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicilinde kayıtlı olduğu, şirketin kurucu ortaklarının … Sağlık Hizmetleri ve Tedavi Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti., …, …, … Özel Sağlık Hizm. ve Gereçleri San. Tic. Ltd Şti, … ve … olduğu, kuruluş sermayesinin 2.000.000,00-TL ve hisselerin tamamının nama yazılı olduğu, daha sonra sermaye artırımı ve ortaklık yapısındaki değişmelerden sonra dava değeri 22/05/2018 tarihi itibariyle …’in 4.200.000-TL, …’in 3.000.000-TL, …’un 600.000,00-TL, …’in 3.000.000-TL, …’nin 600.000,00-TL, …’nin 600.000,00-TL tutarında sermaye hisseleri olmak üzere toplamda 12.000.000-TL tutarında sermayesinin bulunduğu, belirtilen kişilerin ortak olduğu davacı …’ın ortak olarak yer almadığı anlaşılmıştır. Ana sözleşmenin 6.maddesinde “hisse devirlerinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için devrin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesinin lazımdır. Yönetim kurulu sebep göstermeksizin hisse senetlerini pay defterine kayıttan imtina etme hakkına sahiptir.” hükmünün yer aldığı saptanmıştır.
Bilirkişiler SMMM …, bankacı … ve Nitelikli Hesap Uzmanı Hukukçu Bilirkişi … 19/12/2019 tarihli raporlarında; dava dışı … Özel Sağlık Hizm İnş Tur San ve Tic AŞ’nin 10/06/2011 tarihinde kuruluşunun tescil edildiğini, 23/06/2011 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, dava dışı şirketin kurucu ortaklarının … Sağlık Hizmetleri ve Tedavi Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti., …, …, … Özel Sağlık Hizm. ve Gereçleri San. Tic. Ltd Şti, … ve …, şirketin kuruluş sermayesinin 2.000.000-TL olduğunu, şirketin 2011 yılında 2.000.000-TL olan sermayesinin 2014 yılında 8.000.000-TL’ye, 2017 yılında 12.000.000-TL’ye artırıldığını, şirketin 2011 yılında 16.601,78-TL zarar ettiğini, 2012 yılında 159.203,60-TL kar ettiğini, 2013 yılında 972.717,31-TL zarar ettiğini, 2014 yılında 753.727,80-TL, 2015 yılında 2.229.966,53-TL, 2016 yılında 6.134.935,00-TL, 2017 yılında 7.590.722,77-TL, 2018 yılında 4.890.158,58-TL kar elde ettiğini, davacı … tarafından davalı …’e … Bankası AŞ aracılığıyla 463.506,00-TL, …bank aracılığıyla 108.450,00-TL olmak üzere toplamda 571.956,00-TL havale/eft yaptığını davacının davalıya elden verdiğini iddia ettiği 8.000,00-TL ile ilgili herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığını, 8.000,00-TL’lik işlemin dikkate alınmasının mümkün olmadığını, … Bankası A.Ş. aracılığıyla gönderilen eft havale işlemlerinde açıklama bölümünde “hastane hisse bedeli, tıp merkezi %3 hisse arsa sahibinin par, üroloji dal ödeme, Hast. gider, hastane” gibi açıklamaların yazılı olduğunu, …bank aracılığıyla gönderilen havale/eft işlemlerinde açıklama bölümünde yalnızca …’in adı ve soyadının yazılı olduğunu, şerhli eft ve havaleler değerlendirildiğinde tablo halinde sunulu 463.506,00-TL’nin faiziyle iadesinin mahkemenin takdirinde olduğunu ortaya koymuşlardır.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişilerden ek rapor alınmış, bilirkişiler itirazları değerlendirmekle kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığını, davacı tarafın davalı tarafa 04/06/2010 ile 21/01/2013 tarihleri arasında yapmış olduğu toplamda 463.506-TL’lik şerhli eft ve havalelerin dava dışı şirketin sermaye hissesine karşılık olarak yapılmış olduğu mahkemece takdir edildiğinde davacı tarafın şirket sermayesinin %23,15 oranında 463 adet hisseye tekabül ettiğinin hesaplandığını takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir. Bilirkişi ek raporuna da itiraz edilmişse de bilirkişi ek raporunun yeterli teknik incelemeyi içerdiği değerlendirilerek yeniden ek rapor alınması yönündeki talepler reddedilmiştir.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacı …’ın … Özel Sağlık Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ’de %10 oranında hissedar olmak amacıyla davalı …’e güvenerek 04/06/2010 tarihinden başlayarak 579.956,00-TL ödediği, ayrıca Özel … Hastanesinde çalışan emsal doktorlardan daha düşük ücret verildiği, arta kalan tutarın hisse sermaye artışına sayıldığı ve kendisine kar payı ödenmediğini ileri sürülerek, öncelikle … Özel Sağlık Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ’deki davalı …’in hisselerinin %10’luk kısmının kendisine ait olduğunun tespiti ve adına tescili talep edilmiştir.
… Özel Sağlık Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ’nin 10/06/2011 tarihinde sicile tescil edildiği, şirket hisselerinin nama yazılı olduğu ana sözleşmede hisse devirlerinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için devrin şirkete bildirilmesi, pay defterine kaydedilmesi zorunluluğunun bulunduğu gibi ana sözleşmedeki “yönetim kurulunun sebep göstermeksizin hisse devirlerini pay defterine kayıttan imtina etme hakkına sahiptir” hükmü karşısında devrin yönetim kurulunun kabul kararına bağlı olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun Nama yazılı payların ve pay senetlerinin devrinde ilke başlıklı 490.maddesinde “(1)Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. (2) Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
TTK 492/1 maddesinde ise “esas sözleşme nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceği öngörülebilir.” hükmü yer almaktadır.
Anonim şirketlerde nama yazılı payların geçerli bir şekilde devri için TTK 490/2 maddesi gereğince nama yazılı pay senedinin ciro edilerek devir alana zilliyetinin teslim edilmesi gerekmekle birlikte esas sözleşmedeki kısıtlama karşısında TTK 492/1 maddesi gereğince şirketin devre onay vermesi gerekmektedir.
Davacının tespit ve tescile konu ettiği %10’luk pay ile ilgili olarak yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere uygun nama yazılı hisse senetlerinin ciro yoluyla devri ve teslimi söz konusu olmadığı gibi bu devir sonrasında ana sözleşme gereğince alınması gereken şirket onayı da alınmış değildir. Dolayısıyla geçerli bir pay devrinden bahsetme olanağı bulunmamaktadır. Belirtilen yasal gerekler yerine getirilmeden payın davacıya geçtiğinden bahsetme olanağı bulunmamaktadır. Bu durum karşısında davacının ihbar olunan şirketin davalıya ait %10 payının adına tespiti ve tescili, kabulü mümkün bir talep olmadığından davacının terditli taleplerinden bu yöndeki birincil talebinin reddin karar verilmiştir.
Davacının, devri geçerli kabul edilmeyen pay karşılığında davalıya 04/06/2010 tarihinden 08/10/2013 tarihine kadar havale ve eft ile parça parça gönderdiğini bildirdiği paranın iadesi talebinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı 04/06/2010 tarihinden 24/01/2013 tarihine kadar … Bankası Aş aracılığıyla davalıya gönderdiği 463.506,00-TLnin p büyük çoğunluğunun açıklama kısmında “hastane hisse bedeli, tıp merkezi %3 hisse arsa sahibinin par, üroloji dal ödeme, Hast. gider, hastane” gibi açıklamalar yer aldığı, bir kısmında ise “kolay gelsin, 4-5 gün sonra 6.000 daha göndereceğim, …-int, …-int 2-3 güne kadar 5 daha yatıracağım “gibi açıklamaların bulunduğu anlaşılmıştır. Bu banka aracılığıyla gönderilen paralardan “hastane hisse bedeli, tıp merkezi %3 hisse arsa sahibinin par, üroloji dal ödeme, Hast. gider, hastane” açıklamalı olanların davacının iddiasında bildirdiği üzere şirket hisse bedeline ilişkin olduğu kanaatine varılmış, aynı banka ile gönderilen diğer havalelerin ise aynı amaçla gönderildiği ve davalı tarafından kabul edildiği sonucuna ulaşılmış dolayısıyla davacının … Bankası AŞ aracılığıyla gönderdiği toplam 463.500,00-TL’nin hisse devir bedeli veya hisse ile ilgili gönderildiği ve davacının bu tutarı iade talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından her bir ödemenin tarihinden itibaren faiz uygulanması talep edilmiş ise de, davacının. davalıyı İzmir … Noterliği’nin 05/03/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile temerrüte düşürüldüğü, bu ihtarın 08/03/2018 tarihinde davalıya tebliğ olunduğu, ihtarname içeriğindeki 10 günlük süre dikkate alındığında davalının 18/03/2018 tarihinde temerrüte düştüğü belirlenmiş yukarıda belirtilen 463.506,00-TL’nin 18/03/2018 tarihinden itibaren talep gibi reeskont faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının davalıya hisse devir bedeli olarak elden ödediğini ileri sürdüğü 8.000,00-TL’nin sübuta ermediği, …bank aracılığıyla havale-eft yoluyla 28/11/2011, 08/10/2013 tarihleri arasında parça parça gönderdiği 108.450,00TL’nin hangi amaçla gönderildiğine dair açıklama bulunmadığı, dolayısıyla bu ödemelerin hisse bedeli olarak gönderildiğinin sübuta ermediği kanaatine varılmakla bu konudaki alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının kendisine kar payı ödenmediği ve bu nedenle 10.000-TL alacak talebinin değerlendirilmesinden; davacının iddia ettiği hisse devrinin geçerli bir hisse devri olmadığı, dolayısıyla bu hisseye bağlı kar payı talebinin yerinde olmadığı, davacının ancak geçersiz hisse devri nedeniyle yaptığı ödemeyi geri isteyebileceği değerlendirilmiş bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı … Özel Sağlık Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ’nin hastanesinde diğer doktorlardan daha düşük ücretle çalıştığı, aradaki farkın davalı tarafından sermaye artırımına aktarıldığı yönündeki iddiasına dayalı alacak talebi iddiasının değerlendirilmesinden; davalının işvereninin … Özel Sağlık Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ olduğu, bu şirket tarafından davacı adına davalıya ödenip de davacıya ödenmemiş bir ücret varlığının ileri sürülmediği, dolayısıyla eksik ücret ödendiği yönündeki talebin muhatabının … Özel Sağlık Hiz İnş Tur San ve Tic AŞ olduğu, bu talep yönünden davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının … Özel Sağlık İnş Tur San ve Tic AŞ’nin %10 payının kendisine ait olduğunun tespiti ve adına tescili talebinin reddine,
Davacının hisse bedeli olarak davalıya gönderdiği 463.506,00-TL’nin 18/03/2018 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının hisse bedeli konusundaki fazlaya dair talebi ile kar payı konusundaki talebinin reddine,
2-Davacının eksik ödenen ücretleri iddiasına dayalı alacak talebinin pasif husumet yokluğundan usulden reddine,
3-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 31.662,09-TL harçtan peşin alınan 9.904,20-TL ile tamamlama nedeniyle alınan 3.039,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.718,09-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 40.225,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve hisse bedeli karşılığı gönderildiği iddia edilen tutardan reddolunan ve kar payı toplamı üzerinden (126.456,00-TL) takdir olunan 15.962,75-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
-Eksik ödenen ücretlerle ilgili dava pasif husumet yokluğundan reddedilmiş olmakla davalı yararına takdir olunan 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf olunan 4.395,50-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 2.687,94-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvuru harcı, 9.904,20-TL peşin harç ile tamamlama nedeniyle alınan 3.039,80-TL harç olmak üzere toplam 15.667,84-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafından sarf olunan 50,00-TL yargılama giderinin davanın reddolunan kısmı dikkate alınarak takdiren 20,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/03/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır