Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/48 E. 2021/346 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/48 Esas
KARAR NO : 2021/346

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili tarafından, taraflar arasında imzalanan 19/12/2017 tarihli sözleşme gereği ödenmesi gereken 49.849,00 USD dolardan eksik ödenen bakiye bedel 5.363,00 USD nin tahsili amacı ile davalı aleyhine İzmir …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçlu davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ederek takibin durdurulmasını sağladığını, davalı yetki itirazında bulunmuş ise de alacağın sözleşmeden kaynaklanan para borcu olup alacaklı olan müvekkilinin ikametgahı yer mahkemesinin yetkili olduğunu beyan ederek davalının haksız ve kötiniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın usul ve yasaya aykırı, gerçeklerle bağdaşmayan beyanlarını kabul etmediklerini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin merkezinin Isparta ilinde olduğunu, davaya konu icra takibinin İzmir’de yapılmış olduğundan yetkiye itiraz ettiklerini, davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber sözleşmenin yapıldığı tarih olan 24.04.2017 tarihindeki kurun baz alınması gerektiğini, davacı tarafın alacağını 2017 yılı içerisinde fatura etmesi gerekirken fatura etmediğini ve daha sonradan alacaklı olduğunu iddia ederek icra takibi başlattığını beyan ederek davanın reddine, kötüniyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilerek bu tazminatın davacı taraftan alınarak davalı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Alacaklı/davacı şirket tarafından borçlu/davalı şirket aleyhine 5.363,00 USD asıl alacak üzerinden 19/12/2017 tarihli ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun 05/01/2018 havale tarihli dilekçesi ile borca ve takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve eldeki davanın yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan 24.04.2017 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; İşin Bedeli kısmının ” İşin kararlaştırılan bedeli KDV dahil 49.849,90 USD’dır. Bu bedelin %25 peşin bakiyesi 60-90-120-150 günlük çek ile sözleşme zamanında ödenecektir. 24.05.2017 %25 peşin ödemesi, bakiyesi 05.07.2017-05.08.2017-05.09.2017-05.10.2017 tarihli çekler ile sözleşme zamanında ödenecektir.Sözleşme imzalandıktan sonra peşinat ve 05.07 ve 05.08 tarihli çekler ödenecektir. İş bitiminde de kalan son iki çek yükleniciye teslim edilecektir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili mahkememizin ve icra takibini yetkisine itiraz etmiş ise de mahkememizce yetki itirazının TBK nın 89. Maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerine müvekkillerine ait ticari defter ve kayıtların bulunduğu yeri bildirmek üzere kesin süre verilmiş, davacı şirkete ait defter ve kayıtların İzmir İlinde olduğu bildirildiğinden mahkememizce dosya ve ekleri resen seçilen SMMM bilirkişiye tevdii edilerek uyuşmazlık hususlarında rapor ibraz edilmesi istenilmiş, bilirkişi … 25/03/2019 havale tarihli kök raporunda özetle; ” Davacı kayıtlarında yapılan incelemelerde, davacı ve davalı taraf arasında imzalanmış olan ticari bir sözleşmenin bulunduğu, davacı şirketin 2017 yılı yasal defterlerinin lehine delil teşkil eder vaziyette olduğu, davacı şirketin icra takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edemeyeceği, davacı şirketin davalı şirketten yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olan icra takip tarihi itibari ile 2.231,06.-USD tutarında alacaklı olduğu, ancak net alacak bedelinin davalı tarafın resmi defter ve belgelerinde yapılacak inceleme sonucunda belirlenebileceği” yönüne görüş bildirilmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine itirazlar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi … 07/08/2019 havale tarihli ek raporunda özetle; “İtirazlar doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlendirme dahilinde kök raporunda yer alan tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek herhangi bir hususun olmadığı” yönünde görüş bildirilmiş ise de bilirkişi ek raporunda, davalı şirketin TL üzerinden yapmış olduğu ödemeleri USD kuru nazara alınarak döviz karşılığının bulunmadığı anlaşıldığından dosya yeniden bilirkişi …’e tevdi edilerek, davalı şirket tarafından TL üzerinden yapılan ödemelerin, ödeme tarihleri nazara alınarak USD karşılığının bulunarak bakiye borcun belirlenmesi yönünden ek rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi 19/11/2019 havale tarihli ikinci ek raporunda özetle; “Davalı Şirket Tarafından TL üzerinden yapılan ödemelerin ödeme tarihleri nazara alınarak USD Karşılığının bulunarak bakiye borcun belirlenerek yeniden oluşturulmuş olan hesap ekstresi neticesinde, davacı şirketin davalı şirketten, yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olan icra takip tarihi itibari ile 2.339,10.-USD tutarında alacaklı olduğu” yönünde görüş bildirilmiş ise de bilirkişi ek raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşıldığından, dosya bilirkişi …’e yeniden tevdii edilerek davalı şirket tarafından davacıya TL üzerinden yapılan ödemelerin, davalı şirket defterlerindeki kayıtlar da nazara alınarak ödeme tarihi USD kuru üzerinden döviz karşılığının bulunması hususlarında, ayrıca ek raporda davacı şirket defter ve kayıtlarına göre 06/11/2017 tarihli 11.640,67-TL ödemenin yer aldığı davacı vekilinin sunmuş olduğu belgelerde ise 10/10/2017 tarihli 11.758,67-TL ödemenin yer aldığı, ancak bu hususların raporlarında belirtilmediği anlaşıldığından ödemelere ilişkin kayıtların tek tek değerlendirilerek ek rapor ibraz edilmesi istenilmiş, bilirkişi 16/03/2020 tarihli 3.ek raporunda özetle; “Davacı … firmasının icra takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edemeyeceği, davacı firmanın davalı firmadan yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olan icra takip tarihi itibari ile 2.339,10.-USD tutarında alacaklı olduğu, davacı … firmasının kayıtlarında 06.12.2017 tarihli 11.640,67.-TL tutarlı ödemenin yer aldığı, davalı … firmasının kayıtlarında 12.112,67.- TL tutarlı ödemenin yer aldığı, ancak davalı şirketin resmi defterlerinde inceleme yapan sayın bilirkişi tarafından … İsimli Kişi tarafından … firması adına 11.758,67.-TL tutarlı Mail Order (Karşıdan Ödeme Formu) formu düzenlenmiş olduğunun tespit edildiği, bu durumda davacı ve davalı tarafından yapılan tahsilatın yada ödemenin banka kredi kartı pos cihazı ödeme belgesinin örneğinin dava dosyasına sunulması gerektiği, davacı … firması tarafından cari hesabında yazılı olan 06.12.2017 tarihli 11.640,67.-TL Tutarlı Banka Kredi Kartı Pos Cihazı Ödeme belgesi dava dosyasına sunulduğu takdirde; davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 2.339,10.-USD tutarında alacaklı olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların Isparta İlinde olduğu bildirildiğinden mahkememizce Isparta Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (ATM Sıfatıyla) talimat yazılarak davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişisi marifetiyle inceleme yapılarak uyuşmazlık hususlarında rapor ibraz edilmesi istenilmiş, bilirkişi 17/06/2019 havale tarihli raporunda özetle; “Davalı defterlerinin dava konusu iş ve işlemler yönünden usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacı defter kayıtları ile de kayıtların eşleştiği herhangi bir. fark bulunmadığı, davalı defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, taraflar arasında sözleşmeye dayanan ticari ilişkinin bulunduğu, tarafların defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle TL yönünden 472,00 TL davalının davacıya borç bakiyesi kaldığı, takip tarihindeki döviz karşılığının 123,00 $ olduğu, taraflar arasında yapılmış olan sözleşmeye göre ödeme tarihlerindeki T.C.M.B döviz alış kurlarının dikkate alınması suretiyle yapılan değerlendirmeler sonucu davalının davacıya takip tarihi itibariyle TL yönünden 460,16 TL borç bakiyesi kaldığı, takıp tarihindeki döviz karşılığının 119,99 $ olduğu, davacının takip talebinin 5.363,00 $ olduğu, davacı takip talebinin defter kayıtları ve belgeler ile doğrulanmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 25/11/2019 ve 15/05/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından sadece defter ve belgeler üzerinde inceleme yapıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre alacak miktarının saptanmadığını, oysa ödemelerin yapıldığı tarihteki merkez bankası dolar satış fiyatı üzerinden karşılığının dolar olarak belirlenmesi ile toplam sözleşme bedelinden dolar olarak belirlenen tutarın düşürülmesi ve bu şekilde sözleşmeye göre alacağın miktarının saptanması gerekirken denetime elverişli şekilde rapor tanzim edilmediğini, aşağıda ödeme tarihleri ve bu ödeme tarihlerindeki kur üzerinden hesaplama yapıldığını ve bakiye takip tutarı kadar alacak bulunduğunu beyan ederek denetime elverişli şekilde merkez bankası döviz satış kurları baz alınarak ödeme tarihlerindeki kura göre ne kadar dolar ödeme yapıldığı ve sözleşme göre ne kadar dolar bakiye alacak kaldığı hususunun belirlenmesini talep etmiştir.
TARİH TUTAR KUR TOTAL
6/2/2017 30000 3,5344 8488,003622
7/5/2017 35000 3,5609 9828,975821
8/5/2017 35000 3,5403 9886,167839
11/5/2017 35000 3,833 9131,228803
12/5/2017 35000 3,932 8901,322482
10/10/2017 11758,67 3205,57 3,668199415
TOPLAM ALACAK 46239,36677
TOPLAM BORÇ 51602,46
ÖDENMESİ GEREKEN 5363 $

Bilirkişi ek raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşıldığından, dosya SMMM bilirkişi …’a tevdii edilerek davalı şirket tarafından davacıya TL üzerinden yapılan ödemelerin, davalı şirket defterlerindeki kayıtlar da nazara alınarak ödeme tarihi USD kuru üzerinden döviz karşılığının bulunması hususlarında, ayrıca ek raporda davacı şirket defter ve kayıtlarına göre 06/11/2017 tarihli 11.640,67-TL ödemenin yer aldığı davacı vekilinin sunmuş olduğu belgelerde ise 10/10/2017 tarihli 11.758,67-TL ödemenin yer aldığı, ancak bu hususların önceki raporlarda belirtilmediği anlaşıldığından ödemelere ilişkin kayıtların tek tek değerlendirilerek rapor ibraz edilmesi istenilmiş, bilirkişi … 15/02/2021 tarihli raporunda özetle; “Davacı ve davalı taraf arasında 24.04.2017 tarihinde akdedilmiş olan sözleşmeye göre işin bedeli KDV. dahil 49.849.90 USD olarak kararlaştırılmış olmasına rağmen davalı tarafından davacı tarafa ödemelerin Türk Lirası cinsinden 181.758,67 TL. olarak yapılmış olduğu, davalı tarafından davacı tarafa Türk Lirası cinsinden yapılmış olan 181.758,67 TL. tutarındaki ödemelerin ödeme tarihlerindeki TCMB Merkez Bankası Döviz Cinsi 1 ABD Dolarının TL. karşılığı olarak belirlenen Döviz Efektif Satış kuruna göre döviz tutarının 49.386,41 USD, olarak hesaplanmış olduğu, sözleşmedeki işin bedeli 49.849,90 USD tutarında olduğu halde davalı tarafından davacı tarafa Türk Lirası cinsinden 181.758,67 TL tutarında ödemenin yapılmış olduğu ve yapılmış olan bu ödemelerin de döviz cinsinden 49.386,41 USD, tutarında olduğu görülmüş olup, davacı tarafın davalı taraftan sözleşmedeki isin bedelinden (49.849,90 – 49.386,41)= 463,49 USD, tutarında bakiye alacağının olduğu; davacı tarafından davalı tarafa tanzim edilmiş olan 06.09.2017 tarih ve … numaralı 472,00 TL. tutarındaki “VİNÇ KİRALAMA BEDELİ” açıklamalı faturanın açık fatura şeklinde olduğu, söz konusu faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde Türk Lirası cinsinden 472,00 TL. olarak, muavin defterinde döviz cinsinden karşılığının 137,17 USD olarak kayıtlı bulunduğu davacı tarafın ticari defterlerini inceleyen bilirkişi tarafından tespit edildiği; söz konusu faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde Türk Lirası cinsinden 472,00 TL. olarak, kayıtlı bulunduğu ve döviz cinsinden karşılığının 123,00 USD olarak davalı tarafın ticari defterlerini inceleyen bilirkişi tarafından tespit edildiği; davacı ve davalı tarafın ticari defterlerindeki kayıtların karşılaştırılmasında; Türk Lirası cinsinden 472,00 TL. olarak tanzim edilmiş olan söz konusu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, söz konusu faturanın döviz cinsinden karşılığının davacı tarafın defterlerinde 137,17 USD olarak kayıtlı olduğu halde davalı tarafından döviz cinsinden karşılığı 123,00 USD olarak tespit edilmiş ve arada (137.17 -123,00)= 14,17 USD tutarında davacı lehine bir fazlalık olduğu, Türk Lirası cinsinden 472,00 TL. olarak tanzim edilmiş olan söz konusu faturanın döviz cinsinden karşılığında döviz tutarı 137,24 USD, tutarında olduğu, davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi olan 19.12.2017 tarihi itibariyle sözleşmeden doğan alacak bakiyesinin 463,49 USD tutarında, vinç kiralama bedeli faturasından alacağının 137,24 USD, tutarında olmak üzere toplamda (463.49 + 137.24)= 600.73 USD, tutarında bulunduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de bilirkişi incelemesinde davacı vekili tarafından ödeme bilgilerinin yer aldığı 25/11/2018-15/05/2020 tarihli beyan dilekçesi ve ticari defter ve kayıtlarında yer alan ödeme tarihleri nazara alınarak inceleme yapıldığı anlaşıldığından davacı vekilinin yeniden ilgili bankadan fiili ödeme gününün belirlenmesine ilişkin ve yeniden bilirkişi raporu alınması talebi yerinde görülmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı-alacaklı tarafından sözleşmeden kaynaklan ödenmeyen bakiye bedelin tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlunun alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı, sözleşmeden kaynaklanan ödenmeyen bakiye bedelin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş; davalı icra takibinde borcu olmadığını ileri sürerek alacağa itiraz etmiştir. Esasen taraflar arasında 24.04.2017 tarihli sözleşme yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalı tarafından TL cinsinden yapılan ödemelerin, taraflar arasında USD cinsinden kararlaştırılan sözleşme bedelini karşılayıp karşılamadığı noktalarında toplanmaktadır. Mahkememizce usul ve yasaya uygun olması sebebi ile benimsenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı ve davalı taraf arasında 24.04.2017 tarihinde akdedilmiş olan sözleşmeye göre işin bedeli KDV. dahil 49.849.90 USD olarak kararlaştırıldığı, davalı tarafından davacı tarafa Türk Lirası cinsinden yapılmış olan 181.758,67 TL. tutarındaki ödemelerin ödeme tarihlerindeki TCMB Merkez Bankası Döviz Cinsi 1 ABD Dolarının TL. karşılığı olarak belirlenen Döviz Efektif Satış kuruna göre döviz tutarının 49.386,41 USD, olduğu, buna göre davacı tarafın bakiye 463,49 USD, tutarında alacağının olduğu anlaşılmış; her ne kadar bilirkişi raporunda davacı tarafından davalı tarafa tanzim edilmiş olan 06.09.2017 tarih ve … numaralı 472,00 TL. tutarındaki “Vinç Kiralama Bedeli” açıklamalı faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde Türk Lirası cinsinden 472,00 TL. olarak, muavin defterinde döviz cinsinden karşılığının 137,17 USD olarak kayıtlı bulunduğu belirtilmiş ise de dava konusu takibin sözleşmeden kaynaklanan bakiye bedelin tahsili amacı ile başlatılmış olduğu, itirazın iptali davalarında yargılamanın takipte belirtilen nedene dayalı olarak yürütüleceği anlaşıldığından 123,00 USD alacağın belirlenmesinde nazara alınmamıştır. Bununla birlikte davacı vekili ilgili bankadan fiili ödeme gününün belirlenmesini ve yeniden bilirkişi raporu alınması talep etmiş ise esasen davacı vekilinin 25/11/2018-15/05/2020 tarihli beyan dilekçesinde belirtmiş olduğu fiili ödeme tarihleri ve ticari defter ve kayıtlarında yer alan ödeme tarihleri nazara alındığından bu talebi yerinde görülmemiş, ayrıca davacı vekili tarafından bakiye bedelin belirlenmesine yönelik aynı tarihli dilekçelerde yapılan hesaplamada toplam alacak miktarının daha fazla gösterildiği, efektif satış kurunun belirlenmesinde ve altıncı sırada gösterilen ödeme miktarınında hata yapıldığı anlaşıldığından davacı vekili tarafından yapılan hesaplamaya itibar edilmeyerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalının itirazında haksız olması ve alacak miktarı likit olduğundan davalı aleyhine kabul edilen toplam alacak miktarının %20’sine tekabül eden miktar üzerinden icra inkar tazminatına, takip dosyası yönünden davacının kötü niyetli olduğu hususu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra doyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 463,49 USD üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20si oranında hesaplanan 351,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatına yönelik talebinin reddine,
3-Alınması gereken 120,21-TL nispi ilam harcının, peşin alınan 112,68-TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 103,60-TL peşin harç olmak üzere toplam 216,28 TL harçtan mahsubu ile artan 96,07 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 112,68-TL peşin harç ile 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 148,58-TL yargılama harç giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.450,00-TL bilirkişi ücreti gideri ile 265,00-TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 1.715,00-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 148,17-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 1.759,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır