Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/465 E. 2022/729 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/465 Esas
KARAR NO : 2022/729

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; iddiaya göre 08.03.2016 tarihinde sürücü … Sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, hatalı bir şekilde sağına-soluna bakmadan ara yola dönmek isterken, … sevk ve idaresindeki … Plakalı araçla çarpışması neticesinde, … plakalı araçta yolcu olan müvekkili ……..’ın ağır şekilde yaralandığı, her ne kadar ifadelerde müvekkilinin aracı kullandığı iddia edilmişse de bunun gerçeği yansıtmadığı, sürücü …’nın beyanlarının da bu doğrultuda olduğu, bu kazanın meydana gelmesinde her iki sürücünün kusurlu görüldüğü, müvekkilinin bu kazanın ardında Antalya/Finike Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı ve bu Hastanede, Kumluca Devlet Hastanesi ve Elmalı Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğü, konu ile ilgili soruşturmanın Antalya/Finike Cumhuriyet Başsavcılığı…….Soruşturma numarasıyla devam ettiği, kazaya karışan … plakalı araç … Sigorta A.Ş. ile ZMMS yaptırılmış olup, poliçe numarasının ……. olduğu, Bu poliçenin başlangıç tarihi 15.05.2015 olup, bitiş tarihinin ise 15.05.2016 olduğu, konu ile ilgili olarak taraflarınca davalıya başvuru yapıldığı, bu kapsamda……numaralı dosyanın oluşturulduğu, tüm evrakların gönderildiği ancak ödeme yapıldığı fakat taraflarınca yeterli olmadığından dolayı dava açıldığı, müvekkilinin, yukarıda belirtilen kazadan haksız fiilden dolayı Türk Borçlar Kanuna dayanarak bazı haklar talep edebileceği, dilekçede değinilen kanun hükümlerine göre müvekkilinin özellikle Psikolojik açıdan, Kazanç Kaybı, Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar yönünden büyük sıkıntılar çekeceğinin aşikar olduğu, çünkü müvekkilinin büyük bir sakatlık yaşadığı ve vücudunu bundan sonraki süreçte rahatça kullanamayacak duruma geldiği belirtilerek açıklanan nedenlerle öncelikle davanın kabulüne, müvekkilinin aylık sabit bir geliri olmadığından dolayı müvekkili adına hazırlanacak hesap raporunun Asgari Ücret üzerinden hesaplanmasına, H.M.K. madde 107 uyarınca; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber sürekli işgöremezlik nedeniyle müvekkili……. için 500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve Avukatlık vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin iş bu davaya bakmakta yetkili olmadığı, zira Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6.maddesinde “genel yetki kuralı”, 15.maddesinde ise “sigorta sözleşmelerinden doğan davalarda yetki” kuralının düzenlendiği, buna göre müvekkili şirketin adresi itibariyle Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin, rizikonun meydana geldiği yer itibariyle ise Finike Asliye Hukuk Mahkemeleri (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’nin yetkili kılındığı fakat davacı tarafça iş bu davanın yetkisiz İzmir Mahkemeleri’nde ikame edildiği, müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın reddinin gerektiği, işbu dava tamamen kötü niyetli olarak açılmış olup, kabulünün mümkün olmadığı, davacının özür oranının belirlenmesi için müvekkili tarafından tıbbi alanda uzman bağımsız kuruluşlara incelemeler yaptırıldığı ve davacının tespit edilen özrü oranında aktüerya hesaplaması alanında uzman kuruluşlara hazırlatılan raporda da davacının tazminat tutarının 25.419,00 TL olarak belirtilmiş olması sebebiyle davacı vekiline işbu tutarın ödendiği, karşı araç sürücüsünün asli kusurunun mevcut olduğu hususunun; jandarma tarafından tutulan ‘Ölümlü / yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağı’nda da kazanın oluşumunda sürücüsü tespit edilemeyen diğer araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK ‘nun 56/1-c (önde giden aracı güvenli mesafeden takip etmemek) maddesini ihlal ettiğinin belirtildiği, resmi kaza tutanağından da anlaşılacağı üzere karşı araç sürücüsünün, sigortalı araca arkadan çarparak dava konusu olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olduğundan asli kusurlu olduğu, ibra ve sulh protokolünde de açıkça görüleceği üzere müvekkili şirketin dava açılmasını engelleme adına üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği ve ve yeni poliçe genel şartlarına ilişkin İstinaf ve Yargıtay kabullerine uyar şekilde hesaplama yapıldığı ve bu bedeli davacı tarafa ödediği, davacının, iş göremezlik sürelerinin ve özür oranlarının belirlenmesi için Adli TIP Kurumu 3.İhtisas Dairesinden rapor alınmasının gerektiği, söz konusu kaza olayına karışan birden fazla araç bulunmakla birlikte araç sürücülerinden hangilerinin ne oranda kusurlu olduğunun tespit edilmesinin gerektiği, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davaya konu kazada kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını belirtmekle birlikte kusur oranlarının belirlenmesi için ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasının talep edildiği, davaya konu kazanın meydana gelmesinde asıl ve asli kusurlu tarafın bizzat diğer araç sürücüsü olduğu, dolayısıyla müvekkili şirketin poliçe kapsamında hiçbir sorumluluğu bulunmadığı, kaza anında davacı tarafından kask kullanılmamış olmasının tazminat miktarından indirim sebebi olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının dava tarihinden itibaren işleyecek şekilde faiz talebinde bulunmasının mümkün olmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, müvekkili şirketçe davacı tarafa yapılan ödeme usul ve yasaya uygun olmakla davanın esastan reddine, sulh ve ibra protokolü gereği dava açılmadan önce davacı tarafça müvekkili şirkete başvuru yapılmamış olmakla, müvekkili şirket aleyhine; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Kumluca İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Antalya Kumluca Devlet Hastanesi’nin yazı cevabı, Antalya Elmalı Devlet Hastanesi’nin yazı cevabı, Antalya Finike Devlet Hastanesi’nin yazı cevabı, Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Finike CBS’nin …….soruşturma sayılı dosyasının Uyap örneği, Finike ASCM’nin ………Esas sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalınca düzenlenen 02/07/2019 tarihli Sağlık Kurulu Raporu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalınca düzenlenen 22/09/2020 tarihli Sağlık Kurulu Raporu, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 09/04/2021 tarihli ATK raporu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalınca düzenlenen 28/01/2022 tarihli maluliyete yönelik sağlık kurulu raporu, aktüer bilirkişisi Saim Narin tarafından hazırlanan 22/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 28/02/2019 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereği davacı asilin … Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’ya sevkine karar verildiği adı geçen ATK tarafından Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre hazırlanan 02/07/2019 tarihli Sağlık Kurulu Raporunun dosyaya sunulduğu incelenmesinde;”olay tarihine göre sürekli iş göremezlik oranın % 2,2 bugünkü yaşına göre ise % 2,3 olarak tespit edildiği ve ancak işitme kaybı yönünden yeniden inceleme yapılması halinde ayrıca değerlendirme yapılacağının belirtildiği” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, raporun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, taraflarca raporda beyanda bulunulduğu, Mahkememizce 24/09/2019 tarihinde kurulan ara karar ile davacı asilin … Ünv. Kuşlak Burun Boğaz Ana Bilim dalı’na sevki üzerine buradan alınan 01/09/2020 tarihli raporda eklenmek sureti ile yeniden 06/10/2020 tarihli duruşmada sürekli iş göremezlik oranın tespitine dair … ATK’ya dosyanın tevdisi üzerine adı geçen ATK’ca hazırlanan 22/09/2020 tarihli sağlık kurulu raporunun sunulduğu incelenmesinde; önceden sunulan 02/07/2019 tarihli raporda belirilen kanaatlerde bir değişiklik olmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, raporun tebliğ edildiği, Mahkememizce bu sefer 04/11/2021 tarihinde kurulan ara karar gereği kaza tarihi itibari ile uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik olduğu belirtilerek yeniden rapor alınması kanaatine varılması üzerine yapılan tevdi neticesinde … ATK tarafından hazırlanan 28/01/2022 tarihli sağlık kurulu raporunun dosyaya sunulduğu, incelenmesinde; davacı asilin sürekli iş göremezlik oranın % 2 olduğunun belirtildiği ve raporun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği, rapora itirazlarda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 18/02/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur yönünden rapor tanzim edilmek üzere tevdisi neticesi Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 09/04/2021 tarihli ATK raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, incelenmesinde; sürücü …’nın % 80 oranında ve sürücü …’ün ise % 20 oranında kusurlu olduğu kanaatinin bildirildiği raporun tebliği üzerine itirazlarda bulunulduğu görülmüştür.
Dosyanın aktüer bilirkişisine tevdi yönünde 07/04/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği aktüer bilirkişisi …….. tarafından hazırlanan 21/06/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu incelenmesinde; davalı sigorta tarafından 14/06/2017 tarihinde davacıya 25.419,00 TL’lik maddi tazminat ödemesinin yapıldığı, davacının sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 14.887,75 TL olduğu ve buradan hareketle önceden yapılan ödeme ile davacının maddi zararının karşılandığının belirtildiği şeklinde görüş ve kanaatte bulunulduğu raporun taraflara tebliği üzerine davalı yanca rapora sözlü olarak beyanda bulunulmasına rağmen davacı tarafça beyan yahut itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde 08/03/2016 tarihinde dava dışı Berkay tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araç ile yine dava dışı Celal tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araçların yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları davacı …’ın Celal tarafından kullanılan araçta yolcu konumunda olduğu, Mahkememiz davalısının ise Berkay tarafından kullanılan … plakalı aracın ZMMS sigorta şirketi olduğu, davadan evvel davalı tarafa yapılan başvuru neticesi davalı yanca 14/06/2017 tarihinde davacı tarafa 25.419,00 TL tutarında maddi tazminat ödemesinin yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın bahse konu trafik kazasından kaynaklı araç sürücüleri ve Mahkememiz davacısının kusur durumlarının belirlenmesi, davacı asilin bu kazadan kaynaklı sürekli iş göremezliğe uğrayıp uğramadığı, uğramış ise oranın tespiti ile bu orana karşılık gelecek tazminat tutarının belirlenmesi ile yapılan ödeme göz önüne alındığında davacının bakiye tazminat hakkının olup olmadığı bulunması halinde davalının ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının tespit ve değerlendirilmesine yönelik sürekli iş göremezlikten kaynaklı bakiye maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan kusura ilişkin rapora itirazlarda bulunulmuş ise de yapılan inceleme neticesinde 08/03/2016 tarihinde Berkay tarafından kullanılan … plaka sayılı motorlu bisikletin Finike istikametinden Kumluca istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde trafiğe kapalı olan karşı istikamet yol bölümüne orta refüj aralığına doğru yolun sağ kısmından sola dönüş yapmak istediği esnada motorlu bisikletin sol yan kısımları ile aynı istikametten gelen Celal tarafında kullanılan … plakalı motosikletin ön kısımları ile çarpışmaları sonucu oluşan trafik kazasına göre Celal tarafından kullanılan aracın kaza öncesi farlarının yandığına yönelik görüşte benimsenmek sureti ile ve ayrıca yine her ne kadar ceza dosyasında alınan raporda farklı oranların benimsendiği görülmüş ise de 6098 sayılı yasanın 74. maddesi “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz” göz önüne alındığında sürücü Berkay’ın davranışının geriden gelen araç trafiğini gerekli ve yeterli şekilde kontrol etmeden, yolun sağında kuralına aykırı şekilde sola dönüşe geçmesi ile birlikte Celal’in seyir şeridini kapattığı anlaşılmakla bu kazanın oluşumunda % 80 oranında asli kusurlu olduğu, Celal’in ise olay mahal ve şartlarına uygun hızda seyretmeyip fren tertibatını almayacak şekilde çarptığı anlaşılmakla bu kazanın oluşumunda % 20 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varılmış böylece ATK tarafından dosyaya kazandırılan 28/04/2021 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak yapılan itirazların yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya her ne kadar birden fazla rapor kazandırılmış ise de kaza tarihi göz önüne alındığında uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik olduğu bu kapsamda dosyaya 04/11/2021 tarihli yönetmeliğin kazandırıldığı, diğer kazandırılan yönetmeliklerin kaza tarihinde uygulanması gereken yönetmelik kapsamında olmadığı, bahse konu 04/11/2021 tarihli yönetmeliğe itirazlarda bulunulmuş ise de davalı sigorta şirketi vekilince maluliyet raporuna yönelik sunulan itirazda sürekli iş göremezlik yönünden raporun hazırlanmasına esas oluşturulan heyetin yönetmeliğin 6. maddesine aykırılık teşekkül etmesi sebebiyle usulüne uygun düzenlenmediği belirtilmiş ise de uygulanan yönetmeliğin 6/5 maddesi uyarınca raporun oluşumuna esas heyetin usulüne uygun teşekkül ettiği, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği, bir kısım itirazların resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu ve yönetmeliğin doğru bir şekilde tatbiki ile hazırlandığı ve ancak geçici iş göremezliğin dava konusu edilmemesi nedeniyle rapordaki bu hususa yönelik yapılan incelemeler hariç olmak üzere dosyanın İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından maluliyete yönelik yeniden rapor tanzim edilmesinin gerektirir şekilde rapor alınmasına gönderilmesine gerek olmadığı kanaatine varılarak 04/11/2021 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya kazandırılan aktüer raporuna karşı itirazlarda bulunulmuş ise de raporun denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve yapılan hesaplamaların yerinde olduğu ve TRH 2010 tablosu kullanılarak % 10 artırım ve % 10 eksiltim yöntemi ile yapılan hesaplamanın da yerinde görüldüğü anlaşılarak rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmakla yapılan itirazların yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde 08/03/2016 tarihinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası neticesinde davacı Aykut’un … pakalı araçta yolcu konumunda olduğu, bu kaza neticesinde davacının % 2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü Celal’in bu kazanın oluşumunda % 20 oranda, diğer araç sürücüsü Berkay’ın ise % 80 oranında kusurlu olduğu, söz konusu kusur ve maluliyet oranı göz önüne alınarak davacı asilin tazminat hakkına ilişkin tutarın tespitine yönelik kazandırılan aktüer raporuna göre davacının bu dava ile istem konusu edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 14.887,75 TL olduğu, davalının Berkay tarafından kullanılan karşı taraf aracı ZMMS’İ olduğu dikkate alındığında davalı yanın davacının maddi zararının % 80’i olan 11.910,20 TL’sinden sorumlu olduğu ve ancak davacı asile dava tarihinden evvel davalı sigorta şirketi tarafından 14/06/2017 tarihinde 25.419,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla davacının zararının dava tarihinden evvel karşılandığı görüldüğünden açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davacı tarafça talep edilen sürekli iş göremezliğe yönelik maddi tazminatın davacı yanca davalıdan dava tarihinden evvel karşılandığı anlaşılmakla davanın REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 44,80 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen harç ile gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 48,05 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesine göre DAVACIYA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava değeri göz önüne alınmakla hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.06/10/2022

Katip…
e-imza
¸

Hakim…
e-imza
¸