Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/430 E. 2021/773 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/430 Esas
KARAR NO : 2021/773

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 06/04/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 21/06/2011 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın Kumluca Merkez istikametinden … Caddesi üzerinden … kavşağı finike istikametine seyri sırasında … arka girişi olan kavşağa geldiğinde kendi istikametine sola doğru petrole dönüş yapmak için doğrltu değiştirmeye başladığı esnada karşıdan gelen araçların şeridi üzerindeyken davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği davacının ağır derecede yaralandığı, belirsiz alacak davası olarak açılan bu davada eksik harcın ikmal edileceğinin belirtildiği, kaza neticesinde davacının KUmluca Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığı, Kumluca ASCM tarafından … E. … K. Sayılı dosyası üzerinden kamu davasının yürütüldüğü dava dışı …’nın tam kusurlu bulunduğu, … tarafından sevk ve idare edilen aracın kaza tarihini kapsar biçimde davalı yana ZMMS ile sigortalı olduğu, bu kazadan kaynaklı davalı tarafa KTK 97. Mad. Uyarınca başvuru yapıldığı ve ancak talebin karşılanmadığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL kalıcı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigortanın kusuru oranında tahsili ile davacıya verilmesinin ve ayrıca dava masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan 22/05/2018 havale tarihli dilekçede özetle; bahse konu … Plaka sayılı aracın davalı nezdinde kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS ile sigortalı olduğu, davacı tarafça KTK 97. Madde uyarınca usulüne uygun başvuru yapılmadığı bu nedenle davanın öncelikle usulden reddinin talep edildiği, esasa ilişkin olarakta müvekkilinin sürücünün kusuru oranında kusurlu olduğu, Mahkemece kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespitinin gerektiği, kusur tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasının gerektiği, ceza Mahkemesince yapılan değerlendirmenin iş bu dava açısından kabul edilemeyeceği, maluliyet tespitinin de yine ATK’ca tespitinin gerektiği, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa kapsamında olmadığı bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bu tazminat açısından bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte yetkili bilirkişilerden aktüer raporunu alınması gerektiği SGK tarafından yapılan ödemenin mahsubunun gerektiği, davacının gerçek zarar tutarının var ise tespitinin gerektiği belirtilerek davanın usulden ve esastan reddinin talep edildiği ve ayrıca yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye verilen cevap, Kumluca Devlet Hastanesi müzekkere cevabı, Kumluca ASCM’nin … E. ve … K. Sayılı dosya örneği, SGK İl Müdürlüğüne yazılan yazı cevabı, Ege Üniversitesinden kazandırılan maluliyet raporu, İstanbul ATK tarafından hazırlanan maluliyet raporu, kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişisi tarafından hazırlanan raporlar dosya arasındadır.
Kumluca ASCM’nin … E. ve … K. Sayılı ilamının incelenmesinde; davaya konu trafik kazasından kaynaklı yapılan yargılama neticesinde dava dışı … hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı adı geçenin hapis cezası ile cezalandırıldığı ile cezanın TCK 51 gereği ertelenmesine karar verildiği hükmün 19/07/2013 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı asilin geçici ve kalıcı iş göremezlik oranın ve süresinin tespiti yönünde 14/05/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Ege Üniversitesi ATK’ya sevkine karar verildiği, adı geçen ATK tarafından hazırlanan 29/07/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirme neticesinde davacı asilin kalıcı maluliyetini oluşturacak bir arıza olmadığı ve ancak tıbbi iyileşme süresinin 2 ay olarak kabulünün mütalaa edildiği, adı geçen rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı yanca itiraz yada beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 12/09/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar ile davacı tarafça maluliyet raporuna ilişkin itirazlar doğrultusunda dosyanın bu sefer İstanbul ATK … İhtisas Kuruluna gönderildiği, adı geçen birim tarafından hazırlanan 23/03/2020 tarihli ön rapor sunulmakla bir kısım eksikliklerin ikmali talep edilmiş bu kapsamda eksikliklerin giderilmesi yönünde Mahkememizden istemde bulunulduğu bu eksiklikler giderilmekle adı geçen ATK tarafından hazırlanan 21/10/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacı aslin kalıcı maluliyetinin olmadığı ve tıbbi iyileşme süresinin 2 ay olarak kabulünün mütalaa edildiği, adı geçen rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı yanca itiraz yada beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Bu sefer Mahkememizce 26/11/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararı göz önünde bulundurulmak sureti ile yapılan itirazları değerlendirir şekilde rapor tanzimi için dosyanın yeniden ATK’ya gönderildiği, adı geçen ATK tarafından verilen 21/01/2021 tarihli … Üst Kurul cevabi yazısı ile ATK’ca düzenlenen 21/10/2020 havale tarihli raporda varılan kanaatte bir değişiklik olmadığı, raporun bahse konu Anayasa Mahkemesi kararı ile uygun olduğu, mevcut raporlar arasında çelişki olmadığı üst kurulca değerlendirilmesini gerektirecek özellikler taşımadığı belirtilerek işlemsiz iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 04/02/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın kusur ve aktüer bilirkişisinden oluşan heyete tevdi ile rapor tanzim edilmesi istenilmiş bu kapsamda kusur bilirkişisi tarafından hazırlanan 27/05/2021 havale tarihli raporun ve aktüer bilirkişisi tarafından hazırlanan yine 27/05/2021 havale tarihli ayrı bir raporun dosyaya sunulduğu taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür. Kusur raporunun incelenmesinde; …’nin asli ve tam kusurlu olduğu, Mahkememiz davacısının ise herhangi bir kusurunun olmadığının mütalaa edildiği, aktüer raporunun incelenmesinde ise davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 1.309,20 TL olduğu ve sürekli iş göremezlik kaynaklı zararının bulunmadığının mütalaa edildiği, davacı vekili tarafında söz konusu raporlara itiraz yada beyanda bulunulmadığı, davalı vekilince ise aktüer raporuna itirazlarda bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 24/06/2021 tarihli değer artırım dilekçesinin sunulduğu ve istem konusu edilen limit dahilinde halihazırda yatırılan harcın talep miktarını karşıladığı, söz konusu dilekçe davalı tarafa 30/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun;Tarafların anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu konusunda yapılan değerlendirmede; 21.06.2011 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması ile meydana gelen kazada davacının yaralandığı, geçici ve sürekli iş göremezlik halinin oluştuğu, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde KTK ZMMS ile sigortalı olduğu, davalının zarardan poliçe kapsamında sorumlu olduğu ileri sürülerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00- TL gecici iş göremezlik tazminatının ve 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden kusuru oranıda tahsili talebine karşılık, davalı vekilince … plakalı aracın şirketlerine KTK ZMM Sigortası ile sigortalı olduğu, davacının başvurusu üzerine istenilen eksik belgelerin kendilerine iletilmediğini, sürekli iş göremezlik halininin ve kusur durumunun adli tıp kurumundan tespit edilmesi gerektiği, geçici iş göremezlik zararının SGK ‘nun sorumluluğunda olduğu, kendi sorumluluklarında olmadığı davanın reddine karar verilmesinin savunulduğu, böylelikle uyuşmazlığın, kazanın meydana gelmesinde kimin ne oranda kusurlu olduğu, davacının gecici ve sürekli iş göremezliğinin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise parasal değeri ve davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan savunmada istem konusu edilen geçici iş göremezlik talebine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmekte ise de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; bakıcı giderleri, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) ve sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Dolayısı ile Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının müvekkilinden tahsil edilemeyeceği, talebin teminat dışı olduğuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde ceza dosyasında verilen kararın yukarıda belirtildiği şekilde kesinleştiği ve ancak dosyaya kazandırılan kusura ilişkin rapora taraflarca itirazda bulunulmadığı göz önüne alınarak yapılan değerlendirme neticesinde dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile adı geçenin … Caddesi üzerinde Finike istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiğinde Finike istikametinden gelmekte olan davacı yönetimindeki … plaka sayılı motosiklete aracın ön orta ve sağ yan çamurluk kısımları ile çarpması neticesinde oluşan trafik kazasında adı geçen …’nın 2918 sayılı yasanın 84 ve 102 maddelerinde belirtilen kuralları ihlalinden dolayı kazanın oluş şekli, kaza sonucu tutulan tutanak ve dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu göz önüne alındığında kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun olmadığına Mahkememizce de kanaat getirilmesi neticesinde dosyaya kazandırılan 27/05/2021 havale tarihli rapor içeriği ve kanaat benimsenmekle hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiştir.
Yukarıda da bahsedildiği üzere her ne kadar davacı asilin maluliyeti yönünden dosyaya birden fazla rapor kazandırılmış ise de raporlar hakkında yapılan değerlendirme neticesinde davaya konu kazanın 21/06/2011 tarihinde meydana geldiği göz önüne alındığında maluliyet yönünden yapılacak değerlendirmenin kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında oluşturulması gerektiği anlaşılarak kazandırılan her iki maluliyete ilişkin raporun da aynı yönetmelik kapsamında düzenlendiği raporda yapılan değerlendirmelerin ve kanaatlerin aynı doğrultuda olduğu kazandırılan ikinci raporun yapılan itirazlar neticesi dosyaya kazandırıldığı dikkate alındığında raporlar arasında çelişki olmadığı kanaati ile 21/10/2020 havale tarihli raporda varılan kanaatler benimsenmek sureti ile söz konusu kazada davacı asilin söz konusu kazadan kaynaklı yaralandığı ve yaralanmasının kendisinde sürekli maluliyeti oluşturacak arıza bırakmadığından kalıcı maluliyetinin oluşmadığı ve tıbbi iyileşme süresinin de olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayacağı yani geçici iş göremezlik süresinin 2 ay olarak kabul edilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan aktüer raporuna davalı yanca itiraz edilmiş ise de söz konusu raporun hem kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmelikte belirlenen süre göz önüne alınarak hem de güncel Yargıtay kararlarında da bahsedildiği üzere hesaplamada kullanılan yöntemin uygun olduğu ayrıca raporun alanında uzman bir bilirkişi tarafından hazırlandığı ve hesaplama yöntemine esas inceleme, değerlendirme ve hesaplamaların yerinde ve isabetli olduğu göz önüne alınarak raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasının oluşumunda Mahkememiz davacısının kusursuz, dava dışı …’nın ise tam kusurlu olduğu, … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS poliçesinin davalı yana ait olduğu, bu kazadan kaynaklı olarak davacı asilin yine yukarıda belirtildiği üzere kalıcı maluliyetinin olmadığı ve ancak kaza tarihinden itibaren 2 ay süre ile geçici maluliyete uğradığı, kaza ile davacı asil nezdinde oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunduğu ve dava dışı …’nın eyleminin hukuka aykırı olduğu göz önüne alındığında davacı asil nezdinde haksız fiilin tüm koşullarının gerçekleştiği, davacı asil nezdinde oluşan bu durum neticesi yine yukarıda belirtildiği üzere geçici iş göremezlik zararın giderilmesine yönelik toplam 1.309,20 TL’lik zararın oluştuğunun aktüer raporu ile belirtildiği söz konusu kaza sırasında davacı asilin koruyucu gözlük ve kask kullanmadığının dosya kapsamında sabit olduğu ve ancak bu hususun müterafik kusur teşkil ettiğine kanaat getirilmesine rağmen davalı yanca müterafik kusur yönünden talepte bulunulmadığı ve ancak davacı tarafça dava değerinin artırılmasına yönelik dilekçe de davacı yanca müterafik kusur indirimi yapılmak sureti ile dava değerinin geçici iş göremezlik tazminatı yönünden arttırılarak 1.047,36 TL geçici iş göremezlik tazminat talebinde bulunulduğu ve taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınarak yapılan değerlendirme sonucu açılı davanın davanın kısmen kabulü ile; 21/06/2011 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan 1.047,36 TL geçici iş göremezlik tazminatının; 100,00 TL’sinin davalının temerrüt tarihi olarak takdir edilen 15/03/2018 tarihinden itibaren geriye kalan 947,36 TL’sinin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine davacı asilin kalıcı iş göremezlik zararı bulunmadığından bu husustaki kalıcı iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; 21/06/2011 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan 1.047,36 TL geçici iş göremezlik tazminatının; 100,00 TL’sinin davalının temerrüt tarihi olarak takdir edilen 15/03/2018 tarihinden itibaren geriye kalan 947,36 TL’sinin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
-Davacı asilin kalıcı iş göremezlik zararı bulunmadığından bu husustaki kalıcı iş göremezlik tazminat talebinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 71,55 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 39,90 TL peşin ve tamamlama harcının mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 31,65 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından toplam 75,80 TL harç ile gider avansından kullanılan 2.187,58 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 2.263,38 TL’nin kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 1.996,91 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 4,48 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. Maddesi gereğince davacı tarafa İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinde hesaplanan 1.047,36 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı göz önüne alınarak hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır