Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/244 E. 2021/392 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/244 Esas
KARAR NO : 2021/392

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin, davalı şirket ile malzeme alımı nedeniyle ticari ilişki kurduğunu, bu alışveriş nedeniyle müvekkilinin malzeme karşılığı ödeme maksatlı davalı şirkete 28.10.2011 düzenleme 28.02.2015 vade tarihli 2.500,00 TL bedelli, 25.11.2011 düzenleme 30.03.2015 vade tarihli 2.000,00 TL bedelli iki ayrı senet düzenleyip verdiğini, bu senetlerin vade tarihinde müvekkiline ödemesinin yapıldığını ve ödemeye dair ödeme makbuzlarının davalı şirket tarafından müvekkiline verildiğini, ancak ödemesi yapılan bu senet asıllarının firma görevlileri tarafından yırtılarak imha edildiği gerekçesi ile müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin ödemesini yapmış olduğu senetler ile müvekkili tarafından düzenlenmeyen ve imza kısmı tamamen sahte alarak 29.12.2011 düzenleme 30.04.2015 vade tarihli 8.000,00 TL bedelli bono düzenlenmek suretiyle borçlu hale getirildiğini, bu senetlere dair davalı şirket tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … E.nolu icra dosyası ile 14.08.2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını,müvekkilinin İzmir … İcra Mahkemesinin … E. … K. Nolu dosyası ile borca itiraz etmiş ise de itiraz süresini kaçırdığı için itirazının reddolduğunu, sahte olarak senet düzenlendiği gerekçesiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına … Srş numarasıyla 26.10.2015 tarihinde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, yapılan soruşturma neticesinde müvekkilinin alınan ıslak imzaları ile davaya konu senetlerde bulunan yazı ve imza örneklerinin savcılık tarafından Adli Tıp Uzmanı Dr. … tarafından incelendiği ve 24.04.2016 tarihinde düzenlenen rapor dahilinde “Her üç senet aslında bulunan borçlu imzalarının müvekkiline aidiyetleri hususunda kanaat bildirmenin teknik olarak mümkün bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği, soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar tesisiyle takipsizlikle sonlandırıldığını, davalı şirketin müvekkilinin gayrimenkul malları üzerine icra takip dosyası nedeniyle koyduğu haciz nedeniyle, haciz baskısı altında 08.02.2018 tarihinde 19.253,00 TL olarak yaptığı ödeme neticesinde icra dosyasının kapatıldığını beyan ederek davanın kabulü ile davacı müvekkilinin davalı şirkete dava konusu bonolardaki borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesine, haciz baskısı altında İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. nolu dosyasına şerhli olarak ödediği 19.253,00 TL. nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikle davalı şirketten istirdatına karar verilerek müvekkiline geri ödenmesine karar verilmesine, yapılacak yargılama giderleri ile takdir edilecek vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/02/2021 tarihli duruşmada;senetlerin keşide tarihlerinin 28/10/2014 ve 25/11/2014 olduğunu sehven dilekçesinde 2011 olarak belirtildiğini beyan etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının dava dilekçesindeki beyanlarının gerçeklerden ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında uzun yıllardır mermer alışverişine ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davacının cari hesap ilişkisi içinde borcuna karşılık senetle ödeme gerçekleştirdiğini, zaman zaman yaptığı ödemelere karşılık olan senetlere ilişkin borçlarının silindiğini ve kendisine makbuz verilip şirketin defterlerine işlendiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki bu şekilde devam etmekteyken davacı tarafından ödeme yapılmaması sonucunda taraflarınca İzmir … İcra Müdürlüğü’nde … dosya numarası ile ödenmeyen kambiyo senetlerine ilişkin takip başlatıldığını, davacı tarafından takibe kötü niyetli olarak, konusu imzaya itiraz olan İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın reddedildiğini, davacının yine kötü niyetli olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına … Soruşturma numarasıyla konusu resmi evrakta sahtecilik olan suç duyurusunda bulunduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu neticesinde de Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verildiğini, bunun üzerine davacının belirtilen icra dosyasına konu olan borcunu ödediğini ve dosyanın kapatıldığını, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu davaya konu değeri taşıyan senetlerin kendisinden sadır olduğunun açık olduğunu, … irsaliye faturadaki ve … ve … sayılı teklif formundaki teslim eden imzasının …’ na teslim alan imzasının ise müşteki …’a ait olduğunu, senetler altındaki imzalarda herhangi bir usulsüzlük olmadığını, davacının İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından 22.10.2015 tarihli haciz esnasında borcunu ikrar ettiğini ve borcu ödeyeceğini beyan ettiğini, bu sebeplerle soruşturma dosyasına müvekkili şirketin çalışanları tarafından verilen ifadeler neticesinden çelişik bir durumun varlığının iddia edilmesinin abesle iştigal olduğunu beyan ederek davacının haksız ve kötü niyetle açtığı davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce celp edilen İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı …. tarafından Borçlu … aleyhine 12.500.00 TL alacak ve 439,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.939.27 TL için takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte TBK.l00e göre yapılması için 14.08.2015 tarihinde 10 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takip dayanağının 01.03.2015 faiz başlangıç tarihli 2.500,00 TL tutarındaki ( 28.10.2014 düzenleme ve 28.02.2015 ödeme tarihli emre muharrer senet), 31.03.2015 faiz başlangıç tarihli 2.000,00 TL tutarındaki (25.11.2014 düzenleme ve 30.03.2015 ödeme tarihli emre muharrer senet), 01.05.2015 faiz başlangıç tarihli 8.000,00 TL tutarındaki (29.12.2014 düzenleme ve 30.04.2015 ödeme tarihli emre muharrer senet) kaynaklandığı, borçlu tarafından 31.08.2015 tarihinde borca itiraz edildiği, İcra Müdürlüğünce 01.09.2015 tarihinde muhatap borçluya ödeme emri tebligat parçası henüz dönmemiş olduğu ancak açılan takibin 10 örnek ödeme emri Kambiyo Senetlerine Mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, itirazın 5 gün içerisinde icra mahkemesine dava yolu ile yapılabileceği, icra müdürlüğüne yapılan itirazın geçerli olmayacağından yapılan itiraz geçersiz olduğundan usul ve yasaya uygun olmayan itiraz dilekçesi nedeniyle müdürlükçe durdurma kararı verilemeyeceğinden takibin devamına karar verildiği, İzmir … İcra Dairesi tarafından düzenlenen 08.02.2018 tarihli … sıra numaralı tahsilat makbuzunun incelenmesinde “Alacaklıya verilmek üzere … tarafından 19.253,00 TL yatırılmıştır” ibaresinin yazıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce celp edilen İzmir C.Başsavcılığının … sayılı dosyasının incelenmesince; Müştekinin … tarafından şüphelilerin …, …, …, … ve … olduğu, Adli Tıp Uzmanı bilirkişiden alınan 24/04/2016 tarihli raporda “tetkik konusu belgelerden olan 28/10/2014 ve 25/11/2014 tanzim tarihli iki adet senet aslında bulunan basit tersimli borçlu imzaları ile 29/12/2014 tanzim tarihli senet aslında bulunan ve basit tersimli olan borçlu imzaları arasında grafolojik açıdan farklılıklar bulunsa da her üç senet aslındaki borçlu imzalarının son derece basit tersimli, basit birer karalamadan ibaret, zengin grafolojik özellikler içermeyen ve herkes tarafından kolaylıkla taklit edilebilecek imzalar olması nedeniyle her üç senet aslındaki borçlu imzalarının aidiyetleri hususunda kanaat bildirmenin teknik olarak mümkün olmadığı” yönünde görüş bildirildiği, Resmi Belgede Sahtecilik Bedelsiz Kalan Senedi Kullanmak suçu nedeniyle başlatılan soruşturma sonucunda müştekinin 27/10/2015 tarihi itibari ile ödeme taahhüdünde bulunduğu, ayrıca 2.000 ve 2.500 TL ödediği iddia ettiği senetler hakkında makbuz ibraz edemediği, taraflar arasında ihtilaflı senetlere ait icra takibinin devam etmekte olduğu, verilen bilirkişi raporunda imzaların müştekiye ait olup olmadığı konusunun teknik olarak tespitinin mümkün olmadığı, müştekinin 2.000 ve 2.500 TL lik senetlerdeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmesine rağmen 8.000 TL lik senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını belirttiği, borcun kaynağının mermer alımından kaynaklandığı, tarflar arasındaki ihtilafın hukuki mahiyette olduğu, iddia ile müracaatta bulunan müştekinin sunduğu deliller ile anlatımından, şikayete konu olay ve fiillerin, hukuki mahiyette ihtilaf niteliği taşıdığı anlaşıldığından şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … -… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının …, davalının …., davanın Takibin Taliki veya İptali davası olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda 17/03/2016 tarihli gerekçeli karar ile açılan davanın süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının imza asıllarının bulunduğu belgelerin celbi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmış, davacı asil mahkememizde hazır edilerek davacı asilin ayakta ve oturarak sağ ve sol elle birden fazla imza örneği alınmış, mahkememizce davaya konu takibe dayanak 8.000,00 TL lik senet aslı, dosya içerisine celp edilen davacının ıslak imzalarının bulunduğu belge asılları ile dosya İstanbul Adli Tıp Fizik İhtisas Kuruluna gönderilerek imza incelemesi yaptırılmış, ilgili kurumun 24/12/201 tarihli raporunda özetle; ” İnceleme konusu senette … adına atılı basit tersimli borçlu imzalarının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği” yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin Adli Tıp Kurumu raporuna itirazları üzerine mahkememizce dosya ve ekleri Grofoloji uzmanlarından oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek, 29/12/2014 keşide tarihli, 30/04/2015 vade tarihli 8000 TL bedelli senet üzerindeki imzanın, dosyadaki imza asıllarını içeren belge ve yazı örnekleri incelenerek davacıya ait olup olmadığı hususlarında yeniden rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişiler …, … Ve … 22/04/2020 tarihli heyet raporunda özetle; “Dava konusu 29/12/2014 keşide tarihli, 30/04/2015 vade tarihli, borçlusu … olan, 8000 TL bedelli senet aslındaki; Davacı … adına atfen atılı imzaların net tespit yapmaya yetecek önemli karakteristik ve kaligrafik özellik içermeyen, takliti kolay, basit tesimli imzalar olduğu, söz konusu imzaların aidiyeti konusunda kesin bir tespit yapılamadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekillerine uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekildeki ticari defter ve belgelerin bulundukları adresi TTK 83 ve HMK 222 mad. Uyarınca Mahkememize bildirmeleri için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili tarafından uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ticari defter ve belgelerin bulundukları adres bildirilmiş, davacı vekili ise müvekkilinin ticari defterlerini sunamadığına dair beyan dilekçesini ibraz etmiştir.
Her ne kadar davacı vekili vergi dairesinden bilgi ve belgelerin toplanılmasını talep etmiş ise de bu bilgi ve belgelerin toplanması yargılamaya yarar sağlamayacağı ayrıca vergi kayıtlarından ödemeye ilişkin bir kaydın bulunma ihtimalinin olmaması nazara alınarak davacı vekilinin talebi yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce dosya ve ekleri SMMM bilirkişi …’a tevdi edilerek dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, davalının ticari defter ve kayıtları incelenerek davacı tarafından takibe konu senete istinaden ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında rapor ibraz etmesi istenilmiş, bilirkişi 17/12/2020 tarihli raporunda özetle; “29.04.2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre, davacı … adına atfen atılı imzaların net tespit yapmaya yetecek önemli karakteristik ve kaligrafık özellik içermeyen, takliti kolay, basit tersimli imzalar olduğu, söz konusu imzaların aidiyeti konusunda kesin bir tespit yapılamadığı, davalı tarafın 2015 yılına ait ticari defterlerinde icra takip tarihi olan 14.08.2015 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan 13.724,69 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde kayıt bulunduğu, davacı vekili tarafından Mahkemeye sunulmuş olan 24/09/2020 tarihli dilekçesi ekinde bulunan belge asıllarının incelenmesinde;
03/04/2014 tarih ve SERİ B … Nolu belgenin, YAPILAN TAHSİLAT kısmında NAKİT: 300,00 TL ve 10.03.2014 VADELİ SENET 2.800,00 TL. tutarında olduğu,
01/10/2014 tarih ve SERİ B … Nolu belgenin, YAPILAN TAHSİLAT kısmında NAKİT: 200,00 TL ve 25.12.2014 VADELİ SENET 3.500,00 TL. tutarında olduğu,
Davacı vekili tarafından Mahkemeye sunulmuş olan yukarıdaki belge asıllarına göre davalı tarafa 03/04/2014 tarihinde yapılmış olan 300,00 TL, tutarındaki ve 01/10/2014 tarih tarihinde yapılmış olan 200,00 TL tutarındaki ödemelerin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2020 tarih ve … sayılı yazısı ekindeki … soruşturma ve … karar sayılı dosyası ekinde bulunan aşağıdaki belge asıllarının incelenmesinde;
07/05/2014 tarih ve SERİ B … Nolu belgenin, YAPILAN TAHSİLAT kısmında NAKİT: 3.100,00 TL ve 30.03.2014 VADELİ SENET 2.000,00 TL. tutarında ve yanında ödendi seklinde ibarenin bulunduğu,
18/04/2015 tarih ve SERİ … Nolu TEKLİF FORMU(M)’nin, YAPILAN TAHSİLAT kısmında NAKİT: 2.470,00 TL ve 18.02.2015 VADELİ SENET 2.500,00 TL. tutarında ve yanında ödendi seklinde ibarenin bulunduğu,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma ve … karar sayılı dosyasındaki belge asıllarına göre, davalı tarafa 07/05/2014 tarihinde yapılmış olan 3.100,00 TL, tutarındaki ve 18/04/2015 tarihinde yapılmış olan 2.470,00 TL tutarındaki ödemelerin davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı,
Bu durumda, davacı tarafından davalı tarafa yapılmış olan ancak, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan toplam (300,00 + 200,00 + 3.100.00 + 2.470,00)= 6.070,00 TL. tutarındaki ödemenin davalı tarafın davacı taraftan olan 13.724,69 TL tutarındaki alacağından düşülmesi gerektiği, davalı tarafın davacı taraftan icra takip tarihi olan 14.08.2015 tarihi itibariyle (13.724,69 -6.070,00)= 7.654,69 TL tutarında alacaklı olacağı” yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; takibe ve davaya konu 29.12.2014 keşide 30.04.2015 ödeme tarihli senetteki imzanın sahte olduğu; 28.10.2014 keşide tarihli ve 28.02.2015 vade tarihli ve 25.11.2014 keşide tarihli 30.03.2015 vade tarihli senet bedellerinin ödendiği ileri sürülerek bu senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve istirdat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı vekili, davalı ile yapılan alışveriş nedeniyle davalı şirkete verilen 28.10.2014 keşide tarihli ve 28.02.2015 vade tarihli ve 25.11.2014 keşide tarihli 30.03.2015 vade tarihli senet bedellerinin ödendiğini ileri sürmüş, davalı vekili ise senet bedellerinin ödenmediğini, cari hesaba göre davacıdan alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davacı vekili, senet bedellerini ödediğini ispat etmek için ibraz ettiği 07/05/2014 tarihli ve Seri B … Nolu belgede nakit 3.100,00 TL ve 30.03.2014 VADELİ senet 2.000,00 TL. tutarında ve yanında ödendi seklinde ibarenin bulunduğu, 18/04/2015 tarihli ve SERİ … Nolu belge de ise nakit 2.470,00 TL ve 18.02.2015 vadeli senet 2.500,00 TL. tutarında ve yanında ödendi seklinde ibarenin bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili bu belgeleri ibraz ederek senet bedellerini ödediğini iddia etmiş ve miktar itibariyle senet bedellerinin uyumlu olduğu tespit edilmiş ise de “yapılan hasılat” başlıklı bölümde yer alan vade kısmında 2.000,00 TL nin ödendiğine yönelik tutarın karşılığında 30/03/2014 tarihinin yer aldığı, 2.500,00 TLnin ödendiğine yönelik tutarın karşılığında ise 18/02/2015 tarihine ilişkin senet bilgilerinin yer aldığı, ibraz edilen belgelerdeki senet bilgileri ile takibe konu ve davaya konu senet bilgilerinin örtüşmediği, davacı vekili tarafından yargılama sırasında ibraz edilen 03/04/2014 tarihli … Seri B nolu ve 01/10/2014 tarihli … Seri B nolu belgede yer alan senet, tarih ve miktarlarının da dava konusu ve takibe konu senet miktarlarıyla uyuşmadığı, bu anlamda davacının yargılamaya konu senetlere ilişkin bedelleri ödediğini usulüne uygun olarak ispatlayamadığı anlaşıldığından, bu senetler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, ayrıca her ne kadar davacı vekili 29/12/2014 keşide tarihli 30/04/2015 vade tarihli 8.000,00 TL bedelli bono yönünden ise imza kısmının tamamen sahte olarak düzenlendiğini ileri sürmüş ise de alınan bilirkişi raporlarına göre davacı … adına atılı imzaların net tespit yapmaya yetecek önemli karakteristik ve kaligrafik özellik içermeyen, taklidi kolay, basit tersimli imzalar olduğu imzaların aidiyeti konusunda kesin bir tespit yapılamadığı, bu anlamda davacının 29/12/2014 keşide tarihli 30/04/2015 vade tarihli 8.000,00 TL bedelli bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-DAVANIN REDDİNE.
2-Harçlar kanunu gereğince karar tarihi itibarı ile alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 328,80-TL harçtan indirilerek artan 269,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde istek halinde ilgilisine iadesine.
5-Davalı tarafından işbu dava nedeniyle posta-tebligat gideri olarak yapılan toplam 88,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davalının yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
7-Dosya arasında bulunan belge asıllarının hüküm kesinleştikten sonra ilgili kurumlara iadesine, şimdilik mahkememiz emanet kasasında saklanmasına,
Dair, davacı asilin, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır