Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1500 E. 2022/991 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1500
KARAR NO : 2022/991
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 05/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Torbalı 2.ASHM’ne sunduğu dava dilekçesinde; davacının suni deri üretiminde faaliyet gösterdiğini, davalıya sipariş ettiği suni deri ürünlerini sattığını, ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini, 12.09.2018 tarihi itibarı ile borç bakiyesinin 314.523,01-TL olduğunu, ödenmemesi üzerine Torbalı İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında fatura ve cari hesaba dayanılarak 314.523,01-TL’nin tahsili için takibe girişildiğini, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Torbalı 2.ASHM’nin … esas … karar sayılı kararı ile davayı görmeye İzmir ATM’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi üzerine dava dosyası mahkememize intikal etmiş yukarıda belirtilen esasa kayıt olunmuştur.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin adresi itibariyle davayı görmeye İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini, esasa ilişkin olarak da müvekkilinin davacıdan kumaş satın alıp müşterilerine sattığını ancak satılan ürünlerde gizli ayıplar olması sebebiyle müşterileri tarafından müvekkiline iade faturaları ve reklamasyon faturaları kesilerek malın iade edildiğini, müvekkili ile davacı arasında 823.523,00-TL’lik mal satışı gerçekleştiğini, bahsi geçen ayıplı mallar sebebiyle müvekkilinin haksız yere bedel ödemek zorunda kalacağını, davacının sebepsiz zenginleşeceğini, davacıdan satın alınan kumaşlarda kesim yapılmak üzere pastal atımı sırasında karşılaşılan kenarlarda kumaşın enine ve boyuna doğru kasma, gerilim ve çekmelerin sebep olduğu tüm yüzeyde dalgalanma oluştuğunu, ayrıca rulo halinde kumaşların çok sıcakken ambalaj yapılmasından dolayı yapıştığını, topların açılamadığını, ayıplı mallar hakkında İstanbul 12 SHM’nin … D.İş sayılı dosyasından delil tespiti yapıldığını, bilirkişi raporu alındığını, bu rapora göre tespit yapılan depoda 405 top 17.722mt ayıplı ürün bulunduğu, ayıplı ürünlerin toplam değerinin 224.811,61-TL olduğunun, müvekkili tarafından 31/08/2018 tarihli e fatura ile toplamda 132.476,21-TL’lik ürünün davacıya iade edildiğinin tespit edildiğini, görüldüğü üzere 357.287,27-TL’lik ayıplı ürün tespit edildiğini, halen ayıplı ürünlere ilişkin müşterilerden bildirimler, cezai şart ve tazminat ödeme talepleri geldiğini, bunların tamamına ilişkin durum netleştiğinde davacıya yansıtılacağını, ayıplı mallar sebebiyle müvekkilinin itibar kaybına uğradığını, müşterileri ile güven ilişkisinin zedelendiğini, yeni sipariş alamadığını, kar kaybına uğradığını ileri sürerek, haksız davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Davaya konu cari hesaba dayalı para alacağı olduğu cevap dilekçesinde akdi ilişkisinin reddedilmediği dikkate alınarak BK 89/1 maddesi ile HMK 10. maddesi gereği davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, İstanbul 12 SHM’nin … D.İş sayılı delil tespit dosyası incelenmiş, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ayıp konusunu değerlendirir bilirkişi raporu alınmıştır.
Torbalı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 12/09/2018 tarihi itibariyle faturalara dayalı 12/10/2018 tarihinde 314.523,01-TL alacağın tahsili için girişilen icra takibine ilişkin olduğu, borçlu davalı vekilince süresi içerisinde borca, işlemiş faiz ve faiz oranına itiraz edildiği, bu nedenle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMMM Fatma Kirkit davacının ticari defterlerini davalı tarafın cari hesap dökümünü dosyaya sunulan delilleri inceleyerek sunduğu 07/02/2020 tarihli raporunda; davacının 2016-2017-2018 yılı yasal defterlerinin açılıp kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, yevmiye defteri ile kebir defterinin uyumlu olduğunu, davacı defterlerinde taraflar arasında 2018 yılından önce başlayan ticari bir ilişki bulunduğunu, iş bu ticari ilişkiye istinaden davalının hesabında 2017 yılından devreden 831,78-TL alacak bakiyesi bulunduğunu, davacı tarafından 2018 yılında çeşitli tarihlerde kdv dahil 691.107,32-TL tutarında toplam 27 adet fatura düzenlendiğini, davalının cari hesabına borç kaydı olarak işlendiğini, bu faturalara istinaden davalı tarafından gerek çek gerekse banka aracılığıyla 317.713,50-TL tutarında ödeme yapıldığını, davalının cari hesabına alacak kaydı olarak işlendiğini, davalı tarafından 2018 yılında çeşitli tarihlerde 190.515,24-TL tutarında 4 adet fatura düzenlendiğini, davalının cari hesabına alacak kaydı olarak işlendiğini, davalının cari hesabının 31/12/2018 tarihi itibariyle 314.523,01-TL tutarında borç bakiyesi verdiğini, davalı tarafın 01/01/2018-31/12/2018 dönemine ilişkin cari hesap dökümünün incelenmesinde; 28/08/2018 tarihi itibariyle davalının 164.351,54-TL tutarında borç bakiyesi bulunduğunun tespit edildiğini, davalı yasal defterlerinin incelenememiş olması sebebiyle bu cari hesap dökümünde mevcut muhasebe kayıtlarının doğruluğunun yasal defterlerden teyit edilmesinden mümkün olmadığını, taraflar arasındaki bakiye farkının incelenmesinden davalı vekilince ibraz edilen 01/01/2018 – 31/12/2018 dönemine ait cari hesap dökümünde 2017 yılından devreden borç bakiyesinin davacı şirketin yasal defterleriyle uyumlu olduğunu, ancak 2018 yılında gerçekleşen ticari ilişki sonucu taraflar arasında 150.171,47-TL tutarında fark bulunduğunu, bu farkın 132.476,21-TL tutarındaki kısmının davalının düzenlendiği iade faturasının davacının kabulünde olmamasından kaynaklandığını, farkın 17.700,00-TL tutarındaki kısmının davacının düzenlediği faturanın davalının kabulünde olmamasından kaynaklandığını, 132.476,21-TL tutarındaki davalının düzenlemiş olduğu faturanın irsaliye numarası ve irsaliye tarihi bölümlerinin boş olduğu, açıklamalar bölümünde 251 top ibaresinin bulunduğu, davalı tarafça elektronik ortamda düzenlenmiş ve e fatura portalı aracılığıyla tebliğ edilmiş bulunan iş bu iade faturasının temel fatura senaryosu ile düzenlenmiş olması sebebiyle davacı yanca teknik olarak kabul edilmemesinin yani elektronik ortamda reddedilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davacı yanca bu faturaya istinaden 07/09/2018 tarihli 132.476,21-TL tutarında bir adet iade faturası düzenlendiği, bu fatura üzerinde 31/08/2018 tarihli .. nolu faturamıza istinaden düzenlenmiştir ibaresinin mevcut olduğunu, davacı yanca düzenlenmiş iş bu iade faturasının temel fatura senaryosu ile düzenlendiği, davalı yanca kabul edilmemesi yani elektronik ortamda reddedilmesinin mümkün olmadığını, bu defa davalının 08/09/2018 tarihli 132.476,21-TL tutarında bir adet daha iade faturası düzenlendiği, bu faturanın muhteviyatının ilk düzenlenen fatura ile aynı olduğu, iş bu e faturanın da teknik olarak kabul edilmemesinin elektronik ortamda reddedilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple davacı tarafından Kadıköy 31.Noterliği’nin 12/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı yanca düzenlenen gerek 31/08/2018 tarihli ve gerekse 08/09/2018 tarihli 132.476,21-TL tutarlı faturalara itiraz edilerek iade edildiği, davalı vekilince delil listesi ekinde 132.476,21-TL’lik fatura muhteviyatı malların davacıya iadesi ile ilgili bir nakliye faturası sunulduğunun görüldüğünü, bu faturanın açıklama bölümünde “Şişli-İkitelli Aynakop (250top) nakliye bedeli … Suni Deri Tekstil San Tic AŞ” ibaresinin bulunduğunu, bu faturanın teslim alan bölümünde çok okunaklı olmaması sebebiyle okunabildiği kadarıyla … isim ve imzasının mevcut olduğunu, bu şahsın kim olduğu davacı yan ile bir ilişkisi olup olmadığı konusunda dosyada bilgi ve belgenin bulunmadığını, bu durumda davalı vekilinin sunduğu 03/09/2018 tarihli nakliye faturasından 132.476,21-TL’lik fatura muhteviyatı malın davacı yanca teslim alındığı sonucunun çıkarılmasının mümkün olmadığını, 17.700,00-TL tutarındaki davacı faturası yönünden açıklama bölümünde puantiye desen ve silindir imalatı, ekose bir desen ve silindir imalatı, küçük puantiye desen ve silindir imalatı, ekose 12 desen ve silindir imalatı, mini ekose desen ve silindir imalatına ilişkin olduğunun yazılı olduğu, davalı yanca bu faturaya istinaden 14/09/2018 tarihli 17.700,00-TL’lik e fatura ile iade faturası düzenlenip gönderildiğinin anlaşıldığını, davalı yanca iş bu faturanın İzmir 31 Noterliği’nin 17/09/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, davacının yasal defterleri üzerinde yapılan incelemede dava dışı şirket … Dış Tic Paz Ltd Şti tarafından 3 adet fatura karşılığı 18.290,00-TL tutarında emprime baskı silindiri satın alındığını, bu faturaların davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğunu, uzmanlık alanı dışında olması ve taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşmenin mevcut olmaması sebebiyle davacı yanca düzenlenen 12/09/2018 tarihli 17.700,00-TL bedelli fatura bedelinden kimin sorumlu olduğu konusunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, mahkemece davacının yasal defterlerinin doğru olduğunun ancak İstanbul 12 SHM’nin … D.İş sayılı dosyasından mevcut bilirkişi raporuna göre ayıplı olduğu kanaatine varılan 224.811,61-TL mal bedelinden davacının sorumlu olmadığının kabul edilmesi durumunda davacının 12/10/2018 takip tarihi itibariyle 314.523,01-TL alacağının olduğunu, bu tutardan davacının sorumlu olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle davacı alacağının 89.711,40-TL olduğunu ortaya koymuştur.
Mali Müşavir bilirkişi raporunda davacı defterlerinde kayıtlı satışa ilişkin faturaların ve davalının ödemesine ilişkin kayıtların davalı tarafın sunduğu cari hesap dökümü ile uyumlu olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizin 11/09/2020 tarihli duruşmasında; davalı ticari defterlerinin incelenmesi ve davalı deposunda olduğu belirtilen ayıplı mallar üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması için İstanbul ATM’ne talimat yazılmış, İstanbul ATM’nce yapılan keşifler sonrasında bilirkişiler Hukukçu Doç.Dr. …, Kimya Tekstil Mühendisi Prof.Dr. …, Mali Müşavir Bağımsız Denetçi … tarafından sunulan 25/03/2020 tarihli raporda; uyuşmazlığa konu ürünlerin dokuma türü renk desen türü itibariyle davalı için özel üretilen ürünler olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığını, ayıplardan yapışma etkisi, leke ve kırışma izlerinin basit ve görsel muayene ile kolayca anlaşılabilecek açık ayıp niteliğinde olduğunu, kumaş kenar kıvrılmaları ve marullanmalarının ise paskal atılması, kesim ve dikim esnasında görülebilecek gizli ayıp niteliğinde olduğunu, ayıpların üretim nedeniyle gerçekleştiğini dolayısıyla davacı üreticiden kaynaklandığını, ayıpların davalının saklama koşullarından kaynaklanmadığını, davacı satıcının ağır kusurlu olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğunu, açık ayıp bakımından davalının muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirmediğini, bu itibarla açık ayıpları kabul ettiğinin anlaşıldığını, gizli ayıpların temel teşkil ettiğini bildirdiği iade faturalarının 24/07/2018 – 07/08/2018 ve 10/08/2018 tarihli olduklarının tespit edildiğini, davalının 132.476,21-TL’lik ürünü davacının adresine iadesine dair faturasının tarihinin 31/08/2018 ve davacıya gönderilen ihtarname tarihinin 24/09/2018 olarak tespit edildiğini, gizli ayıplar bakımından davalının gecikmeksizin bildirimde bulunmadığını, bu anlamda ihbar külfetini yerine getirmediğini ve TBK 477 maddesi uyarınca eseri kabul etmiş sayılacağı kanaatine varıldığını, davalı deposunda birinci keşif sonucunda farklı renk ağırlık metrajda 290 top 13520mt pvc kumaş bulunduğunu, ikinci keşif sonucunda farklı renk ağırlık ve metrajda 281 top 13150 mt kumaş tespit edildiğini, bu arada 9 top 370 mt pvc kumaşın eksildiğinin görüldüğünü, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olarak kabulü halinde ayıp konusundaki tespitler dosyaya sunulan deliller davacının defterleri, itirazlar ve davalı ticari defterleri değerlendirildiğinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 175.510,04-TL alacaklı olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu rapora taraflarca itiraz edilmiş bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler 08/09/2021 tarihli ek raporlarında; önceki görüşlerini tekrarlamışlardır.
Bu rapora taraflarca itiraz edilmiş, 08/04/2022 tarihli duruşmada taraf itirazlarının değerlendirilmesi ile mahkemece ara kararda belirtilen konularda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 18/07/2022 tarihli ek raporlarını sunmuşlardır. Bu ek raporda ayıp konusunda önceki görüşler tekrarlanmakla birlikte davalının 31/08/2018 tarihli faturaya konu 132.476,21-TL’lik iade faturasının konusu malı teslim alan kişinin davalı çalışan … olması ve davacının da bu ürünleri teslim almadığını bildirmesi karşısında söz konusu malların davacı tarafından iade alındığının ispatlanamadığı, bu tutarında davacı alacağına eklenmesiyle davacının 307.986,25-TL alacaklı olacağını, 17.700TL’lik şablon maliyeti konusunda taraflar arasında özel bir anlaşma bulunmaması nedeniyle davacının bu bedeli davalıdan talep edemeyeceği kanaati oluşmuşsa da bu hususun mahkemeye ait olduğunu ortaya koymuşlardır.
Davalı vekili 02/07/2021 tarihli dilekçesinde; …’nın (davalının kestiği 31/08/2018 tarihli 132.476,21-TL bedelli fatura konusu malı teslim aldığı anlaşılan kişi) müvekkili şirketin SGK’lı çalışanı olduğu 2019 yılında işten ayrıldığını beyan etmiştir. Bu durum karşısında davalının davacıya kestiği 31/08/2018 tarihli 132.476,21-TL bedelli iade faturasına konu malın davalı tarafından davacıya teslim edilmediği kabul edilerek değerlendirme ve hesaplama yapılmıştır.
Davacı tarafından davalıya kesilen ve davalı tarafından iade edilen 17.700,00-TL bedelli 12/09/2018 tarihli fatura içeriğinin desen silindir imalatına ilişkin olduğu, taraflar arasında bu bedelden davalının sorumlu olacağına dair bir sözleşme bulunmadığı gibi sektörde bu yönde adet ve usulde bulunduğu ispatlanamadığından bu bedelden davalının sorumlu olmadığı kabul edilerek değerlendirme ve hesaplama yapılmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacı ve davalı arasında 2018 yılından önce başlayan ticari ilişki bulunduğu, her iki tarafın satış faturaları ve ödemeler konusunda birbirini doğrulayan defter kayıtlarına göre davalının 2018 yılına intikal eden cari hesap borcunun 831,78-TL olduğu, 2018 yılında çeşitli tarihlerde davacı tarafından davalıya 27 adet fatura ile toplam 691.107,32-TL tutarında mal satışı yapıldığı, bu faturalara istinaden gerek çek ve gerekse banka aracılığıyla 317.713,50-TL tutarında ödeme yapıldığı, davalı tarafından 2018 yılında çeşitli tarihlerde davacıya 190.515,24-TL tutarında iade faturası kesildiği, bunlardan 31/08/2018 tarihli 132.476,21-TL tutarlı iade faturasının taraflar arasında ihtilaflı olduğu, yine davacının kestiği 12/09/2018 tarihli 17.700,00-TL tutarlı desen silindiri faturasının ihtilaflı olduğu, davacının ticari defterlerine göre davalının cari hesabının 31/12/2018 tarihi itibariyle 314.523,01-TL tutarında borç bakiyesi verdiği, davacının bu alacağının ödenmediği gerekçesiyle tahsili için Torbalı İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibine giriştiği, davalı tarafın ise gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunu müşterilerden kendisine iade ve yansıtma faturaları düzenlendiğini ileri sürerek, ayıplı ürünlerin bedelinin ödenmemesi gerektiğini, özellikle ayıplı olduğunu ileri sürdüğü 132.476,21-TL tutarlı iade faturasına konu ayıplı ürünlerin davacıya iade edildiğini savunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul ATM aracılığıyla davalının deposunda bulunan ayıplı olduğu savunulan ürünler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu malın davalı için özel üretilen kumaş olup bu yönüyle, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu, incelemeye konu ürünlerdeki yapışma etkisi, leke, kırışma izlerinin basit ve görsel muayene ile kolayca anlaşılabilecek açık ayıp niteliğinde olduğu, kumaş kenar kıvrılmaları ve marullanmalarının ise pastal atılması kesim ve dikim aşamasında görülebilecek gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıpların üretim nedeniyle gerçekleştiği, davacı üreticiden kaynaklandığı, davalının saklama koşullarından kaynaklanmadığı, TBK 474/1. maddesine göre açık ayıp halinde işsahibinin, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri mevcut haliyle kabul etmiş sayılacağı, TBK 477/3. maddesine göre gizli ayıp olarak tanımlanan eserdeki sonradan ortaya çıkan ayıbın işsahibi tarafından gecikmeksizin yükleniciye bildirilmek zorunda olduğu, bildirmezse eseri kabul etmiş sayılacağı, davacının davalıya dava konusu ürünlerle ilgili kestiği son faturaların 24/07/2018, 07/08/2018 tarihli oldukları ve davalının davacıya 132.476,21-TL’lik ürünün iadesine dair fatura tarihinin 31/08/2018 olduğu ve davalının gönderdiği ihtarname tarihinin 24/09/2018 olduğu, davalının 26/09/2018 tarihinde delil tespiti talebinde bulunduğu ve raporun davacıya 26/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında bilirkişi raporunda ortaya konulduğu üzere süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, bu nedenle davalının ayıplı ürünleri mevcut haliyle kabul etmiş sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının ticari defterinde kayıtlı satış faturalarının davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, ödemelerin kayıtlı olduğu, davacının davalı tarafından kesilen 132.476,21-TL’lik iade faturasına konu malı teslim aldığının ispatlanamadığı, bu fatura bedelinden sorumlu olmadığı, buna göre bilirkişi Fatma Kirkit’in gerekçeli raporunun 13.sayfasında ortaya konulan hesaplamaya göre davalı tarafın 2017 yılına devreden borcunun 831,78-TL olduğu, davacı tarafından düzenlenen fatura toplamının 691.107,32-TL’nin eklenmesi, davalı tarafından yapılan 317.713,50-TL ödemin düşülmesi, davalı tarafından düzenlenen (132.476,21-TL’lik iade faturası hariç) 58.039,03-TL iade faturasının düşülmesi ve davalının sorumlu olmadığı kabul edilen desen silindiri fatura bedeli 17.700,00-TL’nin düşülmesiyle davacının davalıdan 12/10/2018 takip tarihi itibariyle 296.823,01-TL alacaklı olduğu, davacının bu miktar alacağının tahsili bakımından giriştiği icra takibinde borca itirazın iptalinin gerektiği, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığı, ayıbın varlığı veya yokluğu konusunda değerlendirmeyi gerektirdiği, dolayısıyla likit olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin inkar tazminatı talebinin reddine, davacının kötü niyeti sübuta ermediğinden şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Torbalı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinde borca itirazının kısmen iptaline, 296.823,01-TL alacağın takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranını geçmemek üzere avans faizi ile tahsili bakımından takibin devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
Alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 20.275,97-TL harçtan peşin alınan 3.798,65-TL ile takip nedeniyle alınan 1.572,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.904,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 44.555,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre ve davanın davanın reddolunan kısmına göre takdir olunan 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 9.126,50-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 8.612,89-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvurma harcı, 3.798,65-TL peşin harç olmak üzere toplam 12.447,44-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından sarf olunan 253,50-TL yargılama giderinden 14,26-TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
-Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin duruşmada yüzüne karşı, davalı tarafın E-duruşma yolu ile yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022
Başkan

Üye

Üye

Katip