Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1458 E. 2021/242 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1458 Esas
KARAR NO : 2021/242

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/10/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına ibraz ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkillerinin murisi olan …’in kullanmış olduğu … plakalı araç ile …’in maliki olduğu, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon arasında 31.10.2011 tarihinde Torbalı’da meydana gelen trafik kazası neticesinde, …’in vefat ettiğini, muris …’in mirasçılarının eşi … ile oğlu … olduğunu, müvekkillerinin murisinin maliki olduğu … plakalı araca ait ZMMS poliçesi ile davalı tarafından ölüm halinde 200.000 TL üst limitli olarak poliçe tanzim edildiğini, meydana gelen kaza sonucunda murisin vefat etmesi nedeniyle davacı müvekillerinin murisin desteğinden mahrum kaldıklarını, murisin vefat etmeden önce sigortalı olarak çalıştığını ve aylık brüt son maaşının 1.171,00 TL olduğunu, dava dışı … Sigorta A.Ş’nin kazaya karışan diğer araç olan … plakalı aracın ZMMS sigortasını yaptığını, meydana gelen kaza neticesinde ilgili sigorta şirketine müvekkilleri tarafından başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin müvekkillerinin murisini kusurlu kabul ederek ve müvekkillere ödenmesi gereken tazminatın altında bir hesaplama yaparak ödemeyi müvekkillerine yaptığını, ilgili sigorta şirketinin müvekkili … için 39.583 TL, … için 25.420 TL olmak üzere toplam 65.003 TL ödemeyi 24/02/2012 tarihinde müvekkillerine yaptığını, ilgili sigorta şirketine araç maliki ve sürücüye karşı eksik ödeme nedeniyle dava açıldığını ancak bu davanın henüz sonuçlanmadığını, dava dışı sigorta şirketi tarafından müvekkillerine ödenen 65.000-TL tazminat tutarının işbu davada hesaplanacak olan davalının ödeyeceği tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek; müvekkillerden … için 5.000 TL ve … için 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının işleyecek ticari faizi ile birlikte bu kabul görmez ise kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillere verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak müvekkillerine verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına ibraz ettiği cevap dilekçesi ile özetle; sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan tüm hak ve taleplerin 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen kaza tarihi olan 31.10.2011 olarak belirtildiğini, kaza tespit tutanağı tebliğ edilemediğinden kaza tarihi göz önüne alındığında 2 yılı aşkın bir zaman geçmiş olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, zaman aşımına uğrayan davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkiline açılacak davalarda yetkili mahkemenin İstanbul (Anadolu) Adliyesi Mahkemeleri olduğunu, sürücünün ölümünün trafik sigortası teminatına girmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, davanın hukuki sebepten yoksun olduğunu, herkesin eylem ve işlemlerinden kusuru oranında sorumlu olduğunu, kimsenin kendi kusuru nedeniyle kendisinde meydana gelen zararı başkasından talep edemeyeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispat etmesi gerektiğini, bunun içinde varsa ceza davasının sonucunun beklenmesini, davacı tarafın zararını usulüne ispat etmesi gerektiğini belirterek; müvekkili şirket aleyhine açılmış davanın tümden reddini, kusur durumunun tespiti açısından ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacı tarafa vefat sebebiyle SGK tarafından bağlanmış olan gelirlerin tespitini, davacının davasını ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerinden sorumlu tutulmaması olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, yasal faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanarak taraf teşkili sağlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Mahkememizce …. esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davaya konu 31/10/2011 tarihli trafik kazası sonucu davacıların murisi …’in vefatı sebebiyle davacılardan eş … için hesaplanan 105.671,81-TL, davacılardan küçük çocuk … için hesaplanan 35.116,21-TL destekten yoksun kalma tazminatının, … plakalı aracın ZMMS olan davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği ve bozma neticesi yukarıda belirtilen esasa kaydedildiği görülmüştür.
DELİLLER:
Davalı sigorta şirketine ve dava dışı … Sigorta A.Ş’ne yazılan müzekkere cevapları, Torbalı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı dosyası, SGK İl Müdürlüğü’ne ,Torbalı Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği’ne ve Torbalı … ASHM’nin … E. (… E. ve … K. Sayılı) dosyasına yazılan müzekkere cevabı, bilirkişi raporları dosya arasındadır.
Torbalı … ASHM’nin … E. (… E. ve … K. Sayılı) dosyasının incelenmesinde; asıl dosya davacıları olan Mahkememiz davacıları tarafından … Sigorta A.Ş., … ve … aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkin dava açıldığı, 21/06/2016 tarihli kararda … yönünden davanın reddine, … yönünden 42.000,55 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiği ve ayrıca her bir davacı lehine 8.000,00’er TL manevi tazminata hükmedildiği, birleşen dosya davacılarının … … ve … ( müteveffanın babası) olduğu, davalılarının … ve … olduğu, davanın manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, her bi davacı lehine 5.000,00’er TL manevi tazminata hükmedildiği, davacılar vekili tarafından yapılan temyiz incelemesi isteği üzerine Yargıtay … HD’nin 02/07/2020 tarih, … E. ve … K. Sayılı ilam ile dosyaya sunulu son aktüer raporunun uygun olmakla SGK tarafından ödenen 1.724,14 TL’nin davacı … yönünden mahsubunun doğru olmadığı ve ayrıca manevi tazminat talebinin eksik hesaplandığı dolayısıyla kusur konusunun ve dosyaya sunulan aktüer raporunun değerlendirilmesi yönünden hükme ilişkin temyiz başvurusunun olmadığı anlaşılmakla söz konusu kazada müteveffa …’ın % 40 oranında …’nin ise % 60 oranında kusurlu olduğunun sabit olduğu, bozma sonrası adı geçen mahkemenin … esas ve … karar sayılı dosyası üzerinden yeniden karar verildiği ve kararın temyiz edilmeme üzerine 04/02/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/11/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın önceki rapor sunan aktüer bilirkişisi Dr. …’e tevdi ile davacılar için dava harici ödenen ve daha önceki dosyaya sunulan bilirkişi raporunda tespiti yapılan 24/02/2012 tarihli ödemenin, davacılar için Torbalı … ASHM’nin yukarıda bahsedilen dosyasında verilen karar yönünden davacı … açısından 42.000,55 TL ve SGK ödemesi olan 1.727,14 TL’nin, diğer davacı … yönünden verilen karar içeriğinin ödeme tarihlerinden itibaren değerlerinin güncellenerek mevcut dava dosyamız açısından istem konusu edilebilecek bakiye destekten yoksun kalma tazminatının ıslah dilekçesi ile birlikte değerlendirilerek ( sebepsiz zenginleşmeye mahal vermeyecek şekilde) gerek tarafların kusur durumuna göre gerekse de kusur oranı hiç hesaba katılmaksızın iki ihtimalli olarak hazırlanacak raporun dosyamıza sunulması istenilmiş bilirkişi tarafından Mahkememize sunulan 25/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında aynen “31.10.2011 tarihindeki olay sonucu hayatını kaybeden …’in eşi ve çocuğunun destekten yoksun kalma tazminat isteklerinin yargıda geçerli ve Yargıtay’ca öngörülen yöntemlere göre hesaplanması sonucu, tazminat tutarları; Davacı eşin DYK tazminatı alacağı 775.803,01 TL olup, %35 oranındaki yeniden evlenme oranının mahsubu sonrası kalan bakiye DYK tazminatı alacağının 504.271,95 TL olduğu, Davacı küçük …’in DYK tazminatı alacağının 106.815,50 TL olduğu, kazanın meydana gelmesinde dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış … plakalı araç sürücüsü …’in %60 oranındaki kusuruna göre Davacı eş yönünden, dava dışı … Sigorta A.Ş. ile sürücü …’in tespit olunan DYK tazminatının 302.563,17 TL’sinden sorumlu olacağı, 24.02.2012 tarihinde ödenen ve güncelleştirilen bedelin (71.813,45 TL) mahsubu ve 17.02.2016 tarihinde ödenen bedelin (42.000,55 TL) mahsubu sonrasında ise 188.749,17 TL olacağı, sigorta şirketinin poliçe teminat limiti dahilinde ancak sorumluluğunun olacağı, davacı çocuk yönünden, dava dışı … Sigorta A.Ş. ile sürücü …’in tespit olunan DYK tazminatının 64.089,30 TL’sinden sorumlu olacağı, 24.02.2012 tarihinde ödenen ve güncelleştirilen bedelin (46.118,23 TL) mahsubu sonrası sorumluluklarının 17.971,07 TL olarak devam edeceği, sigorta şirketinin poliçe teminat limiti dahilinde ancak sorumluluğunun olacağı , Torbalı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … sayılı ilamı ile zararının bulunmadığının belirtildiği. kazanın meydana gelmesinde müteveffa …’in sevk ve idaresindeki davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış … plakalı aracın %40 oranındaki kusuruna göre davalı sigorta şirketinin davacı eş yönünden DYK tazminatından kaynaklı sorumluluğunun 201.708,78 TL olduğu, sigorta şirketinin poliçe teminat limiti dahilinde ancak sorumluluğunun olacağı davacı çocuk yönünden ise DYK tazminatından kaynaklı sorumluluğunun 42,726,20 TL sigorta şirketinin poliçe teminat limiti dahilinde ancak sorumluluğunun olacağı, Torbalı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … K. sayılı ilamı ile zararının bulunmadığının belirtildiği, olduğu kanaatiyle,” görüş ve kanaatinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; 31/10/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların müteveffa …’in desteğinden yoksun kalıp kalmadıkları, karşı taraf aracın ZMMS sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş: tarafından davacılara ödenen destekten yoksun kalma tazminat tutarının yetersiz olup olmadığı bu kapsamda davacıların bakiye destekten yoksun kalma tazminat alacaklarının olup olmadığı ve bulunması halinde bu tutardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan destekten yoksun kalma sebebiyle maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 53.maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların nelerden ibaret olduğu belirtilmiş, adı geçen maddenin 3.bendinde ise ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin, bu sebeple uğradıkları kayıplarda bu kapsamda sayılmıştır. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.
Mahkememiz nezdinde yukarıda ileri sürülen sebepler ile iş bu davanın açıldığı bu nedenle eldeki dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davası olduğundan ve bu tazminatın aynı zamanda haksız fiilden kaynaklı olarak talep edildiği anlaşıldığından bozma kapsamının değerlendirilmesi neticesinde haksız fiilin koşullarının oluşup oluşmadığının somut olay bakımından değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bilindiği gibi haksız fiilin unsurları; zarar, kusur, hukuka aykırılık ve illiyet bağıdır. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; 31/10/2011 tarihinde dava dışı …’in maliki olduğu ve yine dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı kamyonun Selçuk istikametinden Torbalı istikametine doğru seyir halindeyken olay mahalline geldiği sırada aracın sol tarafında kalan … Fabrikasına girmek üzere sola dönüş yaptığı esnada aracın sağ arka tekerlek kısmına karşı yönden yolun banket kısmını kullanmak suretiyle gelen müteveffa … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı motosikletin çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında Torbalı … ASHM’nin kesinleşmiş … E. Ve … karar sayılı ilamına dayanak İstanbul ATK’nın 28/11/2013 tarihli raporuna göre kamyon sürücüsü …’in % 60 oranında müteveffa …’in % 40 oranında kusurlu olduğunun sabit olduğu, davacılardan …’in müteveffanın eşi, …’in ise çocuğu olduğu, söz konusu kusur durumunun Mahkememizce de benimsendiği, söz konusu bu kusurlu hareket neticesinde davacıların gerek bozma öncesi, gerek bozma sonrası alınan bilirkişi raporları gerekse de yukarıdaki bahse konu kesinleşmiş Mahkeme ilamı ile destekten yoksun kaldıklarının sabit olduğu, bozma sonrası dosyaya kazandırılan 25/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre davacı …’in bu kaza nedeniyle hak kazandığı DYK tazminat tutarının 504.271,95 TL, diğer davacı …’in ise 106.815,50 TL olduğu, bu tutarlardan % 60’ndan karşı taraf araç sürücüsü, maliki ve … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olacağı ve ancak iş bu davanın konusunun yapılmadığı gibi bu hususa yönelik Torbalı … ASHM’nce … esas ve … karar sayılı kesinleşmiş ilamının kurulduğu, dava dışı karşı araç olan … plakalı kamyonunun ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminatının davacıların gerçek zararını karşılamadığı, iş bu davanın konusunun ve muhatabının DYK tazminatına esas % 40’ndan sorumluluğu bulunan davalı sigorta şirketine mahsuben açıldığı, davalı tarafça da istem konusu edilen tazminata yönelik herhangi bir ödemede bulunulmadığı anlaşılmıştır. Söz konusu kusurlu hareket aynı zamanda hukuka aykırı bir fiil sonucu gerçekleştiğinden ve kaza ile zarar arasında illiyet bağı olduğundan ve ayrıca davacının zararı tam olarak karşılanmadığından davacı nezdinde haksız fiilin koşulları oluştuğu ve dolayısı ile iş bu dava bakımından davacıların dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller, bozma kapsamı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen 31/10/2011 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacılar miras bırakanı …’in vefat ettiği, söz konusu vefatın bu kaza sebebiyle olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu kazadan dolayı kamyon sürücüsü …’in % 60 oranında müteveffa …’in % 40 oranında kusurlu olduğunun sabit olduğu ve ayrıca davacıların vefat sebebiyle …’in desteklerinden yoksun kaldıkları, ayrıca …’in Torbalı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile bu kaza nedeniyle neticeten adli para cezası ile cezalandırıldığı, davacılar vekili tarafından bozma öncesi dosyaya kazandırılan aktüer rapora neticesinde istem konusu edilen tazminat bedelleri ıslaha konu edilerek davacı … yönünden istemin 160.000,00 TL, … yönünden istemin 40.000,00 TL olduğunun belirtildiği, bozma sonrası dosyaya kazandırılan ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat edinilen bilirkişi raporuna göre davacılara dava dışı şirket tarafından yapılan ödeme ve ayrıca Torbalı … ASHM’nce … esas ve … karar sayılı kesinleşmiş ilamında hükmedilen tutarların kaza nedeniyle % 60 oranına denk gelen kısım ile ilgili olduğu ve davacıların davalının sorumluluğunda olduğu % 40’lık zarar yönünden herhangi bir zararlarının karşılanmadığı anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile 31/10/2011 tarihli trafik kazası nedeniyle davacıların müteveffa …’in desteğinden yoksun kaldığı kanaati ile hesaplanan160.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine 40.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile 31/10/2011 tarihli trafik kazası nedeniyle davacıların müteveffa …’in desteğinden yoksun kaldığı kanaati ile hesaplanan;
-160.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACI …’E VERİLMESİNE,
-40.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACI …’E VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 13.662,00 TL karar ve ilam harcından 683,16 TL (34,16 TL peşin ve 649,00 TL ıslah harcından oluşan) harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 12.978,84 TL karar ve ilam harcının bozma öncesi tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Bozma öncesi tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile davacı tarafından yatırılan 655,46 TL (27,70 TL başvuru harcı, 34,16 TL peşin harç ve 649,00TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.376,75 TL (bozma öncesi ve sonrası) yargılama giderinden oluşan toplam 2.032,21 TL’nin DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 148,25 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince iadesinde tekerrür olmamak kaydı ile DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Bozma öncesi tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan;
– 6.000,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACI …’ E VERİLMESİNE,
– 19.150,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACI … ‘ A VERİLMESİNE,
6- Dosya arasında bulunan …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen birime İADESİNE,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır