Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1442 E. 2021/632 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1442 Esas
KARAR NO : 2021/632

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018

BİRLEŞEN İZMİR … ATM’NİN … ESAS -… KARAR SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde asıl dava dosyası yönünden görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) ile birleşen dava dosyası yönünden görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin 2018/1442 esas sayılı dava dosyasına sunulan 05/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 22/02/2018 tarihli Yangın Kapısı Alı Satım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereği davalının imal ettiği … belgeli yangın kapılarının kapı başına 550,00 TL (KDV hariç) birim fiyattan nakliyesi de dahil olmak üzere müvekkiline teslim edeceği, sözleşmenin 8. maddesinde teslimat süresinin maksimum 15 iş günü olduğu, yine 9. maddesinde ödemelerin 210-240-270-300-330-360 günlük çekler ile yapacağı dolayısı ile satış bedelinin teslimden sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmeye istinaden daha sonra teslim edilecek yangın kapıları karşılığında müvekkilinin … … şubesine ait … seri numaralı, 06/12/2018 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çeki cirolayarak, … Bankası … şubesine ait … seri numaralı, 31/01/2019 keşide tarihli ve 20.000,00 TL bedelli ve aynı bana şubesine ait … seri numaralı, 28/02/2019 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çekleri ise keşide etmek suretiyle davalı tarafa verdiği, söz konusu çekler karşılığında davalı tarafça yaklaşık 100 adet yangın kapısının sözleşmenin 8. maddesine göre tesliminin kararlaştırılmış olmasına rağmen bu teslimin yapılmadığı ve dolayısı ile verilen çeklerin bedelsiz kaldığı belirtilerek bahse konu çekler nedeniyle davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, müvekkili aleyhine icra takibi başlatılacak olması halinde İİK 72/5 uyarınca müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin ve ayrıca İİK 72/2 uyarınca ihtiyati tedbir talep edildiği ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 06/12/2018 tarihli çekin meşru hamiline ödenmesi nedeniyle bu çek yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı, taraflar arası imzalanan 22/02/2018 tarihli sözleşmenin bu tarih ile 22/02/2020 tarihleri arasında yürürlükte olacak şekilde çerçeve niteliğinde süreli imzalandığı, sözleşmede tarafların yükümlülüklerinin belirlendiği, taraflarca yapılan fesih bildirimi olmaması nedeniyle tarih itibariyle sözleşmenin halen yürürlükte olduğu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı, verilen sipariş üzerine müvekkilinin söz konusu 100 adet yangın kapısını 03/08/2018 tarihinde eksiksiz ve ayıpsız olarak davacıya teslim ettiği, davacı tarafından davaya konu çeklerin 23/07/2018 tarihinde verildiği dolayısı ile sözleşmenin 8. maddesine göre kapıların en geç 07/08/2018 tarihine kadar teslim edilmesi gerektiği ve bu kapsamda müvekkili tarafından az yukarıda belirtildiği gibi 03/08/2018 tarihinde teslimin yapıldığı, teslim borcunun son günü ile verilen çeklerden en erken keşide tarihli çekin arasında 4 aylık bir süre olduğu, davacının kapıların kendisine teslim edilmediğini beyan etmesine rağmen BK 117 vd maddelerindeki hakları kullanmadığı gibi sözlemeyi de fesih etmediği ve ancak önceki keşide tarihinden bir gün evvel iş bu davanın açıldığı ve dolayısı ile davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığı gibi ticari teamüllere de aykırı olduğu belirtilerek açılı davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
İzmir … ATM’nin … esas sayılı dosyasına sunulan 10/05/2019 tarihi dava dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından sunulan10/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olduğunu, davalı şirket ile aralarında 22/02/2018 tarihli Yangın Kapısı Alım Satım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilnin, davalı şirket tarafından daha sonra teslim edilecek yangın kapıları karşılığında, çekler cirolanarak ve keşide edilerek davalı şirkete verildiği, bunun karşılığı olan yangın kapılarının ise sözleşmenin 8. Maddesinde teslimat süresinin maksimum 15 iş günü içinde gerçekleşeceği kararlaştırılmış olmasına rağmen söz konusu süre içerisinde müvekkiline teslim edilmediğini, yangın kapılarının teslim edilmemesi sebebiyle müvekkilinin mal karşılığında verdiği çeklerin bedelsiz kaldığından davalı şirketten çeklerin iade edilmesi talep edilmişse de çeklerin iade edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin davalı şirkete borcunun bulunmadığının tespiti ve bedelsiz kalan anılan çeklerin iptali için İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1442 E sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine menfi tespit davası açıldığı ve davanın derdest olduğu, cari hesabın son durumuna göre müvekkili şirketin davalının teslim etmediği yangın kapıları nedeniyle ödeme yaptığı toplam 77.499,70-TL’lik alacağının mevcut olduğunu, bahsi geçen menfi tespit davasının konusu toplam 70.000-TL bedelli üç adet çek olup, davalı şirket uhdesinde bulunan ayrıca 7.499,70-TL bulunmakta olduğunu beyanla İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini Mahkememizin 2018/1442 E sayılı menfi tespit davası ile işbu itirazın iptali davası arasında bağlantı olduğundan HMK m166 uyarınca davaların birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap verilmediğinden birleşen dava bakımından davan inkar çerçevesinde savunulmuştur.
İzmir … ATM’nin … esas sayılı davasında; 23/05/2019 tarihli … Esas – … karar sayılı kararla Mahkememizin018/1442 E sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan işbu dosyanın İzmir 3. ATM nin 2018/1442 E sayılı dosyası ile birleştirilmesine, bundan sonraki işlemlerin İzmir 3. ATM nin 2018/1442 E. sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine dair karar verilmesi üzerine dava dosyası Mahkememize intikal etmekle Mahkememizin 2018/1442 esas sırasına kayıt olunmuştur.
Asıl ve birleşen dava dosyası yönünden dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
… Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü, … … şubesi yazı cevabı, İzmir Vergi Dairesi Müdürlüğü yazı cevabı, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya aslı, bilirkişi raporları dosyamız arasındadır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; birleşen dosya davacısı tarafından davalı aleyhine 7.449,70 TL alacağın tahsili istemine yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takip dayanağının cari hesap bakiyesi olarak belirtildiği ve iş bu birleşen davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 23/01/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereği asıl dava dosyasının ve birleşen dava dosyasının kül halinde SMMM Bilirkişisi …’a tevdii ile davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile taraflar arası ticari ilişkinin ne zaman başladığı, dava konusu edilen çeklerin davacı tarafından davalıya 23/08/2018 tarihli tediye makbuzu ile teslim edildiği dosya kapsamından sabit olmakla davalı tarafından asıl dava dosyasına konu çeklerin davacı tarafa iade edilip edilmediği, çek tutarına ilişkin ödemenin yapılıp yapılmadığı, birleşen dava dosyası yönünden ise İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu 7.499,70 TL tutarında davacı alacağının bulunup bulunmadığı, davalı tarafından bu tutarın davacıya iade edilip edilmediği hususlarına yönelik hazırlanacak raporun mahkememize sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi hazırlanan 02/06/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davacı defterlerinde yapılan incelemede: 2018 yılına ait ticari defterlerin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin ilgili mevzuat hükümlerine uygun şekilde yasal süresinde yaptırılmış olduğu, davacının Davalıya toplam 232.000,00 TL ödeme yaptığı, davalının yapmış olduğu kapı imalatı bedeli için 154.499,99 TL tutarında fatura düzenlediği düzenlenen fatura tutarlarının mahsup edildiği, tespit edilmiştir.
Bu kapsamda davalının borcunun 77.500,01 TL olduğu, dava konusu üç adet çekin davalı tarafından tahsil edildiği dosya içerisinde mevcut olan banka cevap yazıları ile davacının sunduğu çek ödeme dekontları ile davacı ticari defterlerinden tespit edilmekle birlikte çek tutarına ilişkin ödemelerin Dekont ve davacı banka dekontları ile … Bankası … Şubesi ( … nolu çek 20.000,00TL ile … nolu çek 25.000,00 TL ) … … şubesinden( … nolu çek 25.000,00 TL ) ile gelen yazı cevaplan ile çeklerin tahsil işlemi gördüğü anlaşılmaktadır Davacı … firması tarafından davalı … Ltd.Şti’ ne teslim edilen ve tahsilatı yapılan üç adet çek tutarı toplamının 70.000,00 TL olduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğu görülmektedir. Birleşen dava yönünden İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu 7.499,70 TL tutarında davacı alacağının bulunduğu ve iş bu rapor tarihine kadar davacıya iade edilmediği tespit edilmektedir. Takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; tarafımca yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda, Davacı … firması tarafından davalı … Ltd.Şti’ne teslim edilen ve tahsilatı yapılan üç adet çek tutarı toplamının 70.000,00 TL olduğu, İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı Dosyasından ise 7.499,70 TL alacaklı kaldığı ” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı asıl dosya Davacı-Birleşen dosya davacısı vekili tarafından beyan, asıl dosya davalısı- Birleşen dosya davalısı vekili tarafından itiraz ile ek rapor alınmasını yahut yeni bir bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizin 20/10/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile asıl dosyanın ve birleşen dava dosyasının Kayseri Nöb. ATM’ne gönderilerek davalı taraf defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile dosyanın talimat Mahkemesince resen seçilecek SMMM Bilirkişiye tevdi ile taraflar arası ticari ilişkinin ne zaman başladığı, asıl dava dosyasına konu çeklerin davacı tarafa iade edilip edilmediği, çek tutarına yönelik ödemenin yapılıp yapılmadığı, birleşen dava dosyası yönünden davacının alacağının bulunup bulunmadığı yönünde celse arasında Davalı- Birleşen dosya davalısı vekili tarafından sunulan dilekçenin de değerlendirilmesi ve davacı defterlerinin incelenmesi yönündeki bilirkişi raporunun karşılaştırılmalı olarak incelenmesi neticesinde hazırlanacak raporun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmesine kararı verilmiş Kayseri … ATM’nin … Talimat sayılı dosyası üzerinden mali müşavir bilirkişisi … tarından hazırlanan 24/11/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davacı defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davalı defterlerinde davacı adına açılan hesap üzerinden davacının dava tarihi olan 05.12.2018 itibarıyla 68.710,01 TL. davalıdan alacaklı olduğu, davalının dava konusu edilen ve davacı tarafından davalıya verilen 3 adet toplam 70.000,00 TL. tutarındaki çekleri 23.07.2018 tarihinde davacıdan aldığını ve karşılığında 100 adet kapıyı 03.08.2018 tarih ve … no’lu irsaliye ile davacıya gönderdiğini iddia etmesine karşılık söz konusu irsaliyeye konu malların davacı tarafından alındığına ilişkin irsaliye üzerinde herhangi bir şerhin bulunmadığı ve davalı defterlerinde irsaliyenin düzenlenme tarihi (2018/8 ay) itibarıyla faturasının muhasebe kayıtlarında bulunmadığı, birleşen dosya dayanağı olan İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı alacağının bulunup bulunmadığı hususunun tespiti için raporun İnceleme kısmında ayrıntılı bir şekilde izah edildiği üzere davacı tarafından davalıya verilen ve davalı defterlerinde bulunamayan 30.07,2018 keşide tarihli … nolu 27.000,00 TL. tutarlı çekin bankasının ve bilgilerinin davacı tarafından dava dosyasına ibrazının sağlanıp çekin bağlı bulunduğu bankadan davalıya ödenip ödenmediği hususunun tespitinden sonra davacı alacağının durumunun tespit edilebileceği, davalı defterlerinde davacı ile ticari ilişkinin 24.02.2018 tarihinde başladığı asıl dava dosyasında bulunan banka kayıtlarından dava konusu edilen ve davacı tarafından davalıya verilen 3 adet toplam 70.000,00 TL, tutarlı çeklerin davacı tarafından ödendiği, söz konusu çeklerin davalı tarafından davacıya iade edilmediği, asıl davanın açılış tarihi olan 05.12.2018 tarihinden sonra davalı tarafından davacıya düzenlenen 31.12,2018 tarih ve … nolu 77.500,04 TL. tutarlı faturanın davalı kayıtlarında (dayanak belge davacı defterleri üzerinden hazırlanan bilirkişi raporu) ve davacı BA form beyanında bulunmadığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora asıl ve birleşen dosya taraf vekillerince beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; asıl davada; dosyaya sunulan ve davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde de mahkememize gönderilen sözleşmenin her iki tarafca imzalandığı konusunda herhangi bir uyuşmazlın olmadığı asıl dava dosyası yönünden dava konuus çeklerin davacı tarafından davalıya 23/08/2018 tarihli tediye makbuzu ile teslim edildiği konusunda da taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı ancak taraflar arasında imzalanan 22/02/2018 tarihli yangın kapısı alım satım sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından davacıya teslim edilmesi gereken kapıların 03/08/2018 tarihinde teslim edilip edilmediği, sözleşme gereğicne davacı tarafından davalıya verilen dava dilekçeisnde belirtilen 3 adet toplam 70.000,00 TL bedelli çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, bu sözleşme gereğicne davacının davalıya borçlu olup olmadığı, çeklerin yada bedellerin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği ve ancak tahkikat aşamasında çek bedellerinin ilgililere ödendiği anlaşılmakla hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas istirdat davası olduğu, birleşen davada ise; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığının tespiti ile söz konusu icra dosyasında talep edilen tutar kadar davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının ayrıca davalının yetki itirazının yerinde olup olmadığının tespiti ile ve ayrıca dava dilekçesinde istem konusu edilen icra inkar tazminatının ve disiplin para cezası ile kötü niyetten kaynaklı tazminatın yerinde olup olmadığı hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda da belirtildiği gibi taraflar arasında 22/02/2018 tarihli sözleşme imzalanmış ve taraf kayıtlarına göre ticari ilişki bu sözleşme kapsamında başlamıştır. Söz konusu sözleşmeye göre davalı tarafından nitelikleri söz konusu sözleşmede kararlaştırılan şekilde üretilecek yangın kapılarının davacı tarafça yine sözleşmede kararlaştırıldığı ücret üzerinden alınması karşılığı tarafların anlaştıkları görülmüştür. Yine her iki taraf kayıtlarına göre cari hesap adı altında tarafların bu ticari ilişkiyi takip ettikleri anlaşılmıştır.
Söz konusu ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacı aleyhine 01/03/2018 tarihli, … numaralı ve 102 adet yangın kapısı açıklaması ile 66.300,00 TL tutarında, 01/04/2018 tarihli, … numaralı ve 18 + 8 adet yangın kapısı açıklaması ile 17.700,00 TL tutarında ve 12/05/2018 tarihli, … numaralı ve 94 adet yangın kapısı açıklaması ile 74.499,97 TL tutarında olmak üzere toplam 154.499,99 TL’lik fatura tanzim edilmiş ve söz konusu faturaların her iki taraf kayıtlarında da aynı tutarda kayıtlı olduğu görülmüştür. Davacı kayıtlarına göre söz konusu bu faturalar karşılığı her biri 27.000,00 TL bedelli olmak üzere 30/06/2018 tarihli, 30/07/2018 tarihli, 30/08/2018 tarihli, 30/09/2018 tarihli, 30/10/2018 tarihli ve 30/11/2018 tarihli olmak üzere 6 adet çek ile toplamda 162.000,00 TL tutarında ödemenin yapıldığı, davalı kayıtlarında ise söz konusu 30/07/2018 tarihli çeke yönelik bir kaydın bulunmadığı ve ancak diğer çekler ile yapılan ödemelerin kayıtlı olduğu ve ayrıca 15/02/2018 tarihinde 2.000,00 TL, 06/03/2018 tarihinde 1.400,00 TL, 20/07/2018 tarihinde 900,00 TL, 19/10/2018 tarihinde 960,00 TL kredi kartı tahsilat kaydının yanı sıra 24/02/2018 tarihli 12.950,00 TL tutarlı çek ile tahsilat kaydının da bulunduğu ve ancak bahse konu kredi kartı ödemelerinin ve 12.950,00 TL tutarındaki ödemenin davacı kayıtlarında olmadığı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen kayıtların devamında ise yine taraf kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde asıl davaya konu olan çeklerin yine her iki taraf kayıtlarında da yer aldığı ve ancak davalı tarafça dava tarihinden sonra davacı aleyhine düzenlenen 77.500,04 TL tutarında bir faturanın daha yer aldığı fakat bu tutarın davacı taraf nezdinde kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Her ne kadar yukarıda da bahsedildiği üzere davacı ödemesi olarak kendi kaydında görülen 30/07/2018 tarihli ve 27.000,00 TL bedelli çek davalı kayıtlarında yer almamış ise de tahkikat aşamasında banka cevabi müzekkere ile söz konusu çekin … tarafından keşide edilerek Mahkememiz davalısı şirkete lehtar sıfatıyla düzenlendiği ve davalı tarafça yapılan ciro üzerine dava dışı … tarafından … Şubesi’ne ibrazı ile çek bedelinin tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Yine ayrıca her ne kadar davalı tarafından asıl davaya konu çekler yönünden borçlu olunan kapıların davacı tarafa 03/08/2018 tarihinde teslimi yönünde beyanda bulunulmuş ve bu hususa yönelik olarak kendi kayıtlarında sevk irsaliyesi yer almakta ise söz konusu teslimin davacı tarafından inkar edilmesi, teslime yönelik davacı kayıtlarına yansıyan bir durumun olmadığı. Teslim alan kısmında imza ve ad-soyad kısmının boş olduğu dolayısı ile teslimin davacı tarafça kanıtlamadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında 22/02/2018 tarihli yukarıda belirtilen nitelikte sözleşmenin imzalandığı, söz konusu sözleşme mucibince davalı tarafından üretilecek yangın kapılarının davacı tarafa teslim ve satışı karşılığı anlaşıldığı, davalı tarafından yukarıda belirtilen 154.499,99 TL’lik kapıların davacı tarafa tesliminin yapıldığı ve bu kapılara yönelik olarak düzenlenen faturaların her iki taraf kayıtlarında da yer aldığı ve böylece bu ürünler yönünden davalı tarafından üstlenilen edim yükümlülüğünün yerine getirildiği, söz konusu bu ürünler ile alakalı olarak davacı tarafça yukarıdan da anlaşıldığı üzere her biri 27.000,00 TL bedelli olmak üzere 162.000,00 TL’lik çek ödemesinin yapıldığı, yine ayrıca her ne kadar davacı kayıtlarında olmasa da yine yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafça 3.336,00 TL kredi kartı ile ve 12.950,00 TL çek ile olmak üzere ayrıca bir ödemenin daha yapıldığı, bu şekildeki ödemeler göz önüne alındığında davacının fatura tutarı üzerinde 178.286,00 TL tutarında ödeme sonucu davacının da edim yükümlülüğünü yerine getirdiği, bahse konu ilişkinin davamında taraf kayıtlarında sabit olduğu üzere davacı tarafından davalı tarafa esas dava konusu olan çekler ile olmak üzere 70.000,00 TL tutarında ödemenin yapıldığı, her ne kadar davalı tarafça aksi belirtilmiş ise de bahse konu ödemeye esas olmak üzere davalı tarafından 03/08/2018 tarihinde teslimi yönünde iddiada bulunulmuş ise de bu nitelikte bir ürün tesliminin davalı tarafından yerine getirilemediği anlaşılmakla esas dava konusu çekler hariç olmak üzere esasen davacının davalıdan 23.786,01 TL tutarında alacağının bulunduğu görülmekle esas dava dosyası yönünden yapılan inceleme neticesinde; davacı tarafından davalı tarafa verildiği ve karşılığında ürün alımı gerçekleşmeyen çekler yönünden borçlu olmadığı ve ancak çek bedellerinin ödenmesi nedeniyle davalıdan çek bedeli kadar alacaklı olduğu kanaatiyle açılı davanın kabulü ile; davacının borçlu olmadığı halde davalıya verdiği davaya konu çekler toplamı olan 70.000,00 TL’nin 25.000,00TL’simnin 30/07/2018 tarihinden, 25.000,00 TL sinin 06/12/2018 tarihinden ve 20.000,00 TL sinin ise 14/02/2019 tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça kötüniyet tazminatı talebinin aleyhine icra takibi başlatılması halinde talep edildiği ve ancak bu hususta dosyaya yansıyan bir durum olmadığı anlaşılmış ve ayrıca karar tarihi itibariyle davaya konu alacağı oluşturan çekler yönünden davacı taraf talebi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı kaldırılmakla mevcut olmadığından bu husustaki davacı taraf talebi yönünden davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hüküm olunmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş, birleşen dava dosyası yönünden yapılan inceleme neticesinde; yukarıda belirtildiği şekilde taraf kayıtlarının tetkiki neticesi esa dava dosyası yönünden inceleme neticesi alacaklılık durumu bir kenara bırakılsa bile davacının davalıdan hali hazırda 23.786,01 TL tutarında alacaklı olduğu ve fakat taleple bağlılık ilkesi göz önüne alındığında açılı davanın kabulü ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 7.499,70 TL alacağın tahsili bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına, yasal şartları oluştuğu kanaatiyle İİK 67/Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 1.499,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar aksi talep edilmiş ise de 6100 sayılı HMK’nın 329/1 ve 329/2 hükümleri gereği davalı yan yönünden dosya kapsamı itibari ile kötü niyetin bulunmadığı kanaati ile davalı aleyhine istem konusu edilen avukatlık ücreti ve yine istem konusu edilen disiplin para cezası verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve ayrıca yargılama giderlerinden olan harç ve vekalet ücreti yönünden esas ve birleşen dava dosyasında ayrı ayrı değerlendirmeler yapılması gerektiği ve ancak gider avansından kullanılan diğer yargılama giderlerinin ve kalan avans tutarının iadesinin esas dava dosyası üzerinden karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A- ESAS DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
1- Davanın KABULÜ ile; davacının borçlu olmadığı halde davalıya verdiği davaya konu çekler toplamı olan 70.000,00 TL’nin 25.000,00TL’sinin 30/07/2018 tarihinden, 25.000,00 TL sinin 06/12/2018 tarihinden ve 20.000,00 TL’sinin ise 14/02/2019 tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek ticari temerrüt faizi ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
-Karar tarihi itibariyle davaya konu alacağı oluşturan çekler yönünden davacı taraf talebi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı kaldırılmakla mevcut olmadığından bu husustaki davacı taraf talebi yönünden davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hüküm olunmasına yer oladığına,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 4.781,70 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 1.195,43 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 3.586,27 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.231,33 TL (1.195,43 TL peşin harç ile 35,90 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.522,45 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 2.753,78 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 102,55 TL tutarın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
B) BİRLEŞEN İZMİR … ATM’NİN … ESAS ve … KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1- Davanın KABULÜ ile; İzmir … İcra Müd. Nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 7.499,70 TL alacağın tahsili bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına,
-İİK 67/Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 1.499,94 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 6100 sayılı HMK’nın 329/1 ve 329/2 hükümleri gereği davalı yan yönünden dosya kapsamı itibari ile kötü niyetin bulunmadığı kanaati ile davalı aleyhine istem konusu edilen avukatlık ücreti ve yine istem konusu edilen disiplin para cezası verilmesine yer olmadığına,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 512,31 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 128,08 TL (90,58 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 37,50 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 384,23 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 134,98 TL ( 90,58 TL peşin harç ile 44,40 TL başvuru harcından oluşan) harcın DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında davanın açılmasına sebebiyet veren DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen müdürlüğe İADESİNE,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır