Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1405 E. 2021/579 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1405 Esas
KARAR NO : 2021/579

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 20/10/2015 tarihinde akdedilen bir hizmet sözleşmesinin bulunduğu, müvekkili şirketin bu sözleşme karşılığında detayları aynı sözleşmede belirlenen miktarda hizmet bedeline hak kazandığı, davalı şirketin danışmanlık hizmet bedelini fatura günün takip eden en geç 7 gün içerisinde müvekkili şirketin sözleşmede belirlediği banka hesabına yatırmayı ve ödemelerin sözleşme kapsamında tanımlanan süreler dahilinde yapılmaması durumunda %5 aylık gecikme faizi işletileceğinin peşinen kabul edildiği, davalı şirketin, müvekkili şirketin kendilerine fatura ettiği 30/06/2016 tarihli … serili … nolu faturanın ödemelerini süresi içerisinde müvekkili şirkete yapmadığı, bedeli ödenmeyen faturanın 14/06/2017 tarihinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile takibe konulduğu, 7.830,48 TL asıl alacak, 671,92 TL’si takip tarihine kadar işleyen faiz olmak üzere toplam 8.502,40 TL tutarındaki alacağın tamamı için davalı şirketin haksız takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile takibin ferileri bakımından itirazın iptali ile itiraz neticesinde duran İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın yetkisiz mahkemede açılmış olup yetki itirazı neticesinde verilecek yetkisizlik kararı sonrası yetkili mahkemede davanın yeniden açılması halinde esasa ilişkin beyanda bulunma ve delil sunma haklarını saklı tuttukları, davacı taraf ile müvekkili arasında 20.10.2015 tarihli Personel Seçme Yerleştirme Hizmet Sözleşmesi imzalanmış olup sözleşme hükmü gereği davacı tarafın, müvekkili şirkete bir adet muhasebe uzmanı temin ettiği fakat söz konusu personelin iki hafta sonra işi bıraktığı, davacı şirkete yeni bir personel bulması için tekrar başvuru yapılmış olup tüm talep yazışmaları ve başvurulara rağmen davacı tarafın yeni bir personel temin etmediği, bu durum üzerine müvekkili şirket tarafından 05.12.2016 tarih … fatura nolu 7.830,48 TL bedelli iade faturası düzenlenerek İzmir …. Noterliği 27.12.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname ekinde davacı tarafa gönderildiği, düzenlenen iade faturasının davacı tarafça kabul edilip kayıtlarına işlenerek ve herhangi bir itiraz vb. kayıt olmaksızın resmen kabul edildiği, bu duruma rağmen aradan geçen 6 aylık süre sonrası davacı tarafın ihtarname ile dava konusu bedeli talep ettiği ve İzmir …. Noterliği 01.06.2017 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile iddia edilen borcun kabul edilmediğinin bildirildiği, bu durum üzerine davacı tarafın İzmir …. İcra Müdürlüğü … sayılı icra dosyası ile icra takibi açmış olup takibe itirazları neticesinde takibin durduğu, davacı tarafın sözleşme ile üzerine düşen edimlerini yerine getirmediği ve bu nedenle müvekkil şirketin zarar görmesine yol açtığı belirtilerek açıklanan nedenlerle öncelikle yetkisiz mahkemede açılan dava ile ilgili olarak yetkisizlik kararı verilmesine, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş ve davaya bakma yetkisinin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu” gerekçesiyle dosya Mahkememize tevzi edilmiş ve Mahkememizin 2018/1405 Esas sayılı dosya numarasını almıştır.
DELİLLER:
İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının Uyap örneği, İzmir …. Noterliği’nin yazı cevabı ve bilirkişi raporları dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.830,48 TL asıl alacak ve 671,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.502,40 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 30/06/2016 tarih … seri ve … sıra numaralı fatura alacağı olarak belirtildiği, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve iş bu davanın yasal süresi içeresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 03/10/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği davacı defterlerinin yerinde incelenmesi için İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dosyanın mali müşavir bilirkişi …’ya tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesi üzerine …/10/2019 tarihinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, dosyanın İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sırasına kaydedildiği, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 08/…/2019 tarihli havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “davacı şirketin incelenen 2016-2017 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, dosya kapsamına bakıldığında davalı tarafın iade faturası ve ihtarnamesinin tarihi ….12.2016, iade faturasının tarihi de 05/12/2016 tarihidir. Diğer bir ifade ile davalı taraf yaklaşık 6 ay sonra faturayı iade etmiştir. Dosyadaki delil durumuna göre davacının temin ettiği eleman kapsamındaki hizmet bedelini isteyebileceği, 14/06/2017 takip tarihi itibariyle 7.830,48 TL davalıdan alacaklı olduğu, FAİZ: Taraflar arasında ihtilafsız olan “…Seçme-Yerleştirme Hizmet Sözleşmesi…” imzalandığı, işbu sözleşmenin 7.maddesinde; “…Müşteri, yukarıda belirtilen danışmanlık hizmet bedelini fatura gününü takip eden en geç 7 gün içerisinde …’nun hesabına yatırılır..” şeklinde belirtilerek ödeme vadesinin en geç 7. gün olarak belirlendiği, ayrıca yine sözleşmenin 7. Maddesinde ödemelerin vadesinde ödenmediği takdirde aylık %2 (yıllık %24) oranında gecikme faiz oranının uygulanacağının kararlaştırıldığı, ancak davacının dava konusu takipte %9 oranında talep ettiğinden taleple bağlılık gereği işbu gecikme oranı dikkate alındığında davacının 14/06/2017 takip tarihi itibariyle 718,26 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, ancak taleple bağlılık gereği 671,92 TL işlemiş faizi isteyebileceği, Sayın Mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranını önceden taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. Maddesinde aylık %2 (yıllık %24) oranında kararlaştırıldığı ancak taleple bağlılık gereği takip sonrasında hükmolunan alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında aylık %9 oranında işlemiş faiz isteyebileceği değerlendirilmiştir. Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosyanın mevcut delil durumuna göre davacının davalı tarafından İzmir …. İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini isteyebileceği ancak Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, icra inkar tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce …/12/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın SMMM bilirkişisine tevdi ile davalı vekili tarafından belirtilen adreste davalı defterlerinin incelenmesi ile hazırlanacak raporun Mahkememize sunulmasının istenilmesi üzerine SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 02/03/2020 tarihli havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “davalı tarafın 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebirlerinin e-defter olarak tutulduğu, e-defter beratlarının (süresi içerisinde), Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilmiş olduğu, 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait envanter defterlerinin noterden açılış onaylarının (süresi içerisinde) yaptırılmış olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan 1 adet 7.830,48 TL tutarındaki iade faturası ile icra takip tarihi olan 14/06/2017 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığı şeklinde kayıt bulunduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtları ile davalı tarafın ticari defter kayıtlarının karşılaştırılması sonucunda davacı ile davalı taraf arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafından davacı tarafa düzenlenmiş olan 05/12/2016 tarih Seri … Sıra … numaralı “… No’lu Fatura iadesi” açıklamalı KDV Dahil 7.830,48 TL tutarındaki iade faturasının davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu halde davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere sözleşme hükümleri dikkate alındığında davacı tarafın icra takip tarihi olan 14/06/2017 tarihi itibariyle davalı taraftan 7.830,48 TL tutarında asıl alacak, 718,26 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, ancak taleple bağlılık gereği 671,92 TL işlemiş faizi isteyebileceği hususları tespit edilmiş” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı, davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 29/04/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın önceki rapor sunan bilirkişi …’a tevdi ile davalı tarafça sunulan itiraz dilekçesindeki hususların incelenmesine esas ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan …/06/2021 tarihli havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “davacı tarafın davalı tarafa düzenlenmiş olan 30/06/2016 tarih ve … numaralı 7.830,48 TL tutarındaki hizmet faturasının açıklama kısmındaki Seçme ve Yerleştirme Hizmet Bedeli 7.830,48 TL tutarında alacaklı olacağı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; taraflar arasında imzalanan 20/10/2015 tarihli Seçme- yerleştirme Hizmet Sözleşmesi gereğince tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, İzmir …. İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasına dayanak yapılan fatura ve sözleşme nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı işlemiş faiz ve icra inkar tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel taraflar arası sözleşmede her ne kadar uyuşmazlıklar bakımından yetkili icra müdürlüğü ve yetkili mahkeme yönünde yetki sözleşmesi yapılmış ve icra müdürlüklerinin ve mahkemenin İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul icra daireleri olduğu belirtilmiş ise de İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği ve söz konusu kararın istinaf incelemesine gönderilmeyerek kesinleşmesi göz önüne alındığında Mahkememizin yetkili hale geldiği konusuna bir tereddüt görülmeyerek tahkikata devam edilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde dosya taraflara arasında 20/10/2015 tarihli davalı tarafından istihdam edilecek personellerin, profesyonel seçimi ve işe yerleştirilmesi konulu sözleşme imzalandığı, söz konusu sözleşmede davacı tarafından seçme ve yerleştirilmesi yapılan her bir aday için adayın yıllık brüt maaşının % 12 + KDV (%18 oranında)’si danışmanlık hizmet bedeli olarak seçilen adayın iş teklifini kabul ettiği gün fatura ettirileceği, davalı tarafça danışmanlık hizmet bedelinin fatura gününü takiben en geç 7 gün içinde davacı hesabına ödeneceği, ödemelerin sözleşme kapsamında tanınan süreler içerisinde yapılmadığı takdirde ödemelere % 2 oranında gecikme faizinin uygulanacağı yönünde hükümlerin bulunduğu, davacı kayıtlarına göre davacı tarafından davalı aleyhine 2015 ve 2016 yılları çeşitli tarihlerde toplam 32.250,58 TL tutarında fatura tanzim edildiği ve davalı tarafından toplamda 24.420,10 TL tutarında ödeme yapıldığı ve dolayısı ile davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 7.830,48 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise davacı tarafından davalı aleyhine 2015 ve 2016 yılları çeşitli tarihlerde toplam 32.250,58 TL tutarında fatura tanzim edildiği ve davalı tarafından 24.420,10 TL tutarında ödeme ve bir adet 7.830,48 TL iade faturası olmak üzere davacı aleyhine borçlandırıcı işlem tesis ettiği ve davalının davacıya borcunun olmadığının tespitinin yapıldığı görülmüştür. Dolayısı ile dosyaya sunulan raporların hükme esas alınabileceklerine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafından yapılan savunmada taraflar arası varlığı çekişmeli olmayan ve yukarıda belirtilen sözleşme kapsamında davacı tarafça istihdam yönünden davalı tarafa temin edilen personelin iki hafta sonra işi bıraktığı ve yerine yeni bir personel temini yönünde davacı tarafa başvuru yapılmasına rağmen yerine personel temin edilmediği belirtilmiş ise de davacı tarafından sözleşmesel yükümlülük gereği davalı tarafa personel temin ettiği, bu personelin davalı yanca istihdam edilmeye başlandığı bu nedenle de davacı taraf lehine yükümlülüğün ispat edildiği ve ancak davalı tarafından iddia edildiği şekilde personelin işi bırakması ve yerine temin için davacı tarafa yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığının ispatı davalı tarafta olduğundan ve fakat davacı tarafa yapılmış bir başvurunun varlığı kanıtlanamadığından ve bu husus davacı tarafça da kabul edilmediğinden söz konusu savunmanın davalı tarafça ispat edilemediği kanaatine varılmıştır.
Yine her ne kadar davalı tarafça gerek icra dosyasına sunulan dilekçe gerekse de dava dosyasına sunulan dilekçe ile icra takibine konu edilen faturanın her iki taraf ticari kayıt ve defterlerinde aynı tutarda kayıtlı olduğunda bir tereddüt bulunmamakla birlikte davalı tarafından, faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olsa bile yukarıda belirtilen sebepler ile iade edildiği ve bu nedenle fatura içeriği hizmetin verilmediği belirtilmiş ise de takibe konu edilen faturanın davalı defterinde itiraz olmaksızın kayıtlı olduğu, söz konusu faturanın da içerisinde olduğu üç fatura yönünden davacı tarafından davalı aleyhine Kadıköy …. Noterliğinin …/05/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği ve bu ihtarnameye karşılık davalı tarafından İzmir …. Noterliğinin …/12/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile bahse konu Kadıköy … Noterliği evrakı ile gönderilen fatura davacı tarafa iade edilmek istenilmiş ise de tebligatın bila ikmal döndüğü ve sonrasında bu sefer davalı tarafından İzmir …. Noterliğinin 01/06/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile söz konusu iade işleminin yapıldığı ve fakat her ne kadar … yevmiye sayılı ihtarname iade edilmiş ise de tebligat adresi söz konusu sözleşme ile belirlendiğinden ve değişikliğine yönelik yaptırım da belirlendiğinden esasen bu ihtar işleminin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile yapıldığı anlaşılmış ve fakat icra takibine konu edilen fatura yasal süresinden sonra iade edildiğinden bu durumun fatura içeriği hizmetin davalı tarafa verildiği yönünde adi karine adi karine oluşturduğu, bu hususun aksinin ispatının davalı tarafta olduğu ancak davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasının yerinde olmadığı ve fatura içeriği hizmetin verildiğinin sübuta erdiğine kanaat edinilmiştir.
Dolayısı ile davalı vekilince dosyaya sunulu bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de davacı tarafça takip konusu edilen asıl alacağın her iki tarafın da defterlerinde aynı tutarda kayıtlı olması ve defterlerin bu tutar yönünden birbirleri ile uyumlu olması, her iki tarafın defterlerindeki ödeme tutarlarının da birbirleri ile uyumlu olması, iadeye yönelik hususa yukarıda belirtildiği şekilde kanaat edinildiği ve dolayısı ile artık davacı tarafın takibine konu ettiği faturaların içeriği hizemitin davalı tarafa tesliminin kanıtlanmış olması nedenleri ile davalı vekilinin asıl alacak yönünden itirazlarının yerinde olmadığı faiz yönünden de değerlendirmenin Mahkememizce yapılacağı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosya taraflara arasında 20/10/2015 tarihli davalı tarafından istihdam edilecek personellerin, profesyonel seçimi ve işe yerleştirilmesi konulu imzalanan sözleşme ile ticari bir ilişkinin kurulduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından davalı aleyhine toplamda 32.250,58 TL tutarında fatura tanzim edildiği ve söz konusu faturaların her iki taraf ticari defterlerinde aynı tutarda kayıtlı olduğu, davalı tarafından 24.420,10 TL tutarında ödemede bulunulduğu ve yine söz konusu ödemelerin her iki taraf ticari defterlerinde aynı tutarda kayıtlı olduğu, taraf defterlerinde farklılığın davalı tarafından davacıya kesilen iade faturasının davalı kayıtlarında olmasına rağmen davacı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, iade faturasının davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen ve davalı kayıtlarında yer alan 7.830,48 TL’lik faturaya yönelik olduğu, bu 7.830,48 TL’lik fatura yönünden hizmetin davalı yana verildiğinin davacı tarafından ispat edilmesine karşılık hizmetin verilmesinden iki hafta sonra temini yapılan personelin işi bırakması ve devamında yerine bir personel temin edilmediği yönündeki savunmanın davalı tarafından ispat edilemediği, her ne kadar davalı tarafından dosya kapsamında sabit olduğu üzere bahse konu 7.830,48 TL’lik fatura davacı tarafa iade edilmiş ise de söz konusu iade edilme işlemi fatura itiraz süresinden çok sonra yapıldığı anlaşıldığından bu hususun aksinin de davalı tarafça kanıtlanamadığından asıl alacak yönünden davacının davalıdan talepte bulunulmasında hukuki yarının bulunduğu kanaatine varılmış ayrıca her ne kadar faiz tutarına da itiraz edilmiş ise de davacı tarafından istem konusu edilen faiz tutarının da yerinde olduğu kanaatiyle açılı davanın kabulü ile İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 7.830,48 TL asıl alacak, 671,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.502,40 TL alacağın tahsili bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurularak yıllık % 9 oranında faiz uygulanmasına ve yasal şartları oluştuğu kanaatiyle İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 1.700,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 7.830,48 TL asıl alacak, 671,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.502,40 TL alacağın tahsili bakımından devamına,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurularak yıllık % 9 oranında faiz uygulanmasına,
2- İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 1.700,48 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
3- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 580,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,71 TL (145,20 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 42,51 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 393,09 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 176,60 TL (145,20 TL peşin harç ile 31,40 TL başvuru harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 1.018,50 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.194,10 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 65,75 TL tutarın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır