Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1298 E. 2022/198 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1298
KARAR NO : 2022/198

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İzmir 1. Tüketici Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin 04/10/2018 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilinin yurt içi ve yurt dışında birden fazla firma ile devamlılık arz edecek şekilde ticari ilişkiler yürütmekte ve yine ileri gelen birçok firmanın mallarının yurt genelinde dağıtımı konusunda faaliyet göstermekte olan kurumsal bir şirket olduğunu, davalı şirket ile arasında yaptığı araç satım sözleşmesi ile 59.527,11.TL bedelle araç satın aldığını, ancak araçta son zamanlarda meydana gelen arızalar yüzünden kullanılamaz hale geldiğini belirtmiş ve dava konusu gizli ayıplı aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine veya aracın davalıya teslim edilerek fatura bedeli olan 59.527,11.TL nin aracın servise son teslim edildiği 06/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 1. Tüketici Mahkemesinin …/… esas ve …/… karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davada ayıp ihbar süresinin dolduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu aracın ticari garanti şartlarına tabi bulunmadığını, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi bir hasar ya da eksikliğin söz konusu olmadığını, davacının terditli talepte bulunmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının taleplerinin iyiniyetli olmadığını, yukarıdaki itirazları haklı saklı kalmak kaydıyla, ayrıca aracın Tramer kaydı sorgusunun yapılarak, aracın herhangi bir kazaya karışıp karışmadığı ya da araçta değer kaybına sebebiyet verecek bir durumla karşılaşıp karşılaşmadığı hususunun da tetkik edilmesi gerektiğini, zira, yukarıdaki tüm itirazların reddi ile davacının taleplerinin kabulü halinde, eğer ki araçta müvekkili şirketlerin kusurlu bir eylemi ya da fiili olmaksızın meydana gelmiş bir değer kaybı var ise, bunun tespit edilerek müvekkili şirketlere iade edilmesi gerekeceğini, ayıp iddiasının kabulü anlamında olmamak üzere, yukarıdaki itirazları dikkate alınmaksızın bedel iadesini karar verilmesi halinde de, aracın her türlü borçtan ari bir şekilde müvekkili şirketlere verilmesi, bu hükmün bu şekilde oluşturulması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep ettiğini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nce … plaka sayılı aracın tüm tescil bilgilerinin ve malikini gösterir trafik kaydının mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Otomotiv alanında uzman bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/07/2019 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında; dava konusu … plaka sayılı aracın imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları, dosyanın incelenmesinde araç üzerinde inceleme yapılmadığının anlaşıldığı, delillerin takdiri amacıyla refakate alınan makine mühendisi bilirkişi ile birlikte keşif yapıldığı, aracın incelendiği görüldü.
Makine Mühendisi bilirkişi İbrahim Kurşun tarafından hazırlanan 09/12/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında; keşif günü Sn. Mahkemenin verdiği yetkiye dayalı … plaka sayılı söz konusu araç ile (dur-kalk, hız uzun yol) test sürüşü gerçekleştirilmiş olup, dava konusu şikâyetlerinin yarım saatlik test sürüşü süresince araç üzerinde tespiti mümkün olmadığı, yapılan inceleme ve irdeleme sonucu test sürüşü süresince yaşanmayan ancak, servis kayıtlarına yansıyan arızaların, basit bir teknik sorun olmadığı, yolda seyir halinde iken motorun stop etmesi durumunda direksiyonun ağırlaşması, frenlerin şişerek tutmamasına neden olacağı bu durumun muhtemel bir kazaya sebebiyet vereceği ve trafikte güvenli seyir bakımından önemli riskler teşkil ettiği görüş ve kanaatine varıldığı, dosya kapsamında dava konusu … plaka sayılı aracın son servis formu 72.725 kımn. ve 06.09.2018 tarihini taşımakta olup, bu tarih itibarıyla inceleme ve değerlendirme yapıldığı, araçta oluşan arızanın bakım eksikliği veya kullanım hatasından kaynaklanmadığı, araçtaki arızanın imalat hatası nedeniyle meydana geldiği, bu imalat hatasının normal bir kullanıcı tarafından aracın satın alınması aşamasında fark edilmesinin mümkün olmadığı, arızanın kullanıldıkça ortaya çıktığı, arızanın giderilmesi için yetkili servis tarafından her defasında garanti kapsamında ve bedelsiz olarak servis formları içeriğine göre farklı işlemlerle giderilmeye çalışıldığı, ancak araçtaki sorunun giderilememiş olduğu, aracın kullanılmaya elverişliliğinin ortadan kalkmış olduğu, söz konusu arızanın niteliği itibarıyla araçtan beklenen faydaları azaltan maddi ve ekonomik eksiklikler içermesi nedeniyle yasada belirtilen ayıp kapsamında “gizli ayıplı” olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, davacının … plaka sayılı aracının gizli ayıplı olması sebebi ile BK’nun 203/1, TBK’nın 227/4 maddelerinde bahsi geçen satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkı olduğu ancak, söz konusu aracın 2015 model oluşu, dava yılı itibarıyla ayıpsız benzerinin teminin teknik olarak mümkün olmadığı bu nedenle sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesini talep edebileceği kanaatine varılması gerektiği, … plaka sayılı aracının Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından dosyaya celp edilen yazısına istinaden kazasının söz konusu araçta 4.000,00 TL. mertebesinde değer kaybına neden olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, davacı, ayıplı olan aracı halen kullanmakta olup, davalıya aracın teslimi ile davalı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşeceği, fatura bedeli olan 59.527,11 TL.’ndan, 4.000,00 TL değer kaybı bedeli düşülerek faiz başlangıcı yönünden aracın davalıya teslim tarihinin esas alınması gerektiği düşünüldüğü kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sundukları, taraf vekillerinin itirazlarını karşılar şekilde ek rapor alınması için dosyanın Bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporun 01/12/2021 havale tarihinde dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır. Söz konusu ek raporun sonuç kısmında; Söz konusu araç ile ilgili arızanın ne zaman meydana geleceğinin belli olmadığı, araç trafikte seyir halinde iken aniden çekişten düştüğü ve hızının saatte 30 km’nin üzerine çıkamadığı belirtildiği, test sürüsü süresince yaşanmayan ancak, servis kayıtlarına yansıyan arızaların, basit bir teknik sorun olmadığı, yolda seyir halinde iken motorun stop etmesi durumunda direksiyonun ağırlaşması, frenlerin şişerek tutmamasına neden olacağı bu durumun muhtemel bir kazaya sebebiyet vereceği ve trafikte güvenli seyir bakımından önemli riskler teşkil ettiği görüş ve kanaatine varıldığı, Kök Raporda, “dosya kapsamında yapılan inceleme ve mesleki değerlendirmelerime dayalı araçta oluşan arızanın bakım eksikliği veya kullanım hatasından kaynaklanmadığı, araçtaki arızanın imalat hatası nedeniyle meydana geldiği, bu imalat hatasının normal bir kullanıcı tarafından aracın satın alınması aşamasında fark edilmesinin mümkün olmadığı, arızanın kullanıldıkça ortaya çıktığı, arızaların servis tarafından garanti kapsamında ve bedelsiz olarak giderilmeye çalışıldığı, aracın kullanılmaya elverişliliğinin ortadan kalkmış olduğu, söz konusu arızanın niteliği itibarıyla araçtan beklenen faydaları azaltan maddi ve ekonomik eksiklikler içermesi nedeniyle yasada belirtilen ayıp kapsamında gizli ayıplı” olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, dosyaya yeni bir bilgi ve belge sunulmadığı da dikkate alınarak kök raporun sonuç bölümünde ulaşılan kanaatin değiştirilmesinin gerekmediği kanaatini sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; taraflar arasında akdedilen satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla satış bedelinin davacıya iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı tarafın davalı şirketten 59.527,11-TL bedelle,… plakalı 2015 model, Ford markalı davaya konu aracı satın aldığı, ancak dava dosyasında; … San. ve Tic. A.Ş. tarafından 23 10.2015 tarihinde … Otomotiv Tic. ve San. A.Ş.’nden satın alınan … plaka sayılı 2015 model Ford Transit model ticari aracın seyir halindeyken aniden çekişten düşme, gaz yememe, nedenleriyle hızının 30 km./h’in üzerine çıkamaması ve bu arızanın giderilememesi nedeniyle mağduriyet yaşanması adına dava konusu aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi veyahut aracın davalıya teslim edilerek fatura bedeli olan 59.527,11-TL’nin bedelinin tahsili talepli dava açtığı anlaşılmıştır.
TBK nun 227. Maddesi şu şekildedir: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu oldugu hâllerde alıcı, asagıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır oldugunu bildirerek sözlesmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satıs bedelinde indirim isteme.
3. Asırı bir masrafı gerektirmedigi takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. Imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile degistirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve ugradıgı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözlesmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satıs bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın degerindeki eksiklik satıs bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözlesmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle degistirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
TBK’nın 223.maddesi uyarınca ” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
Dava dilekçesinde davacıya ait araçtaki ayıp nedeniyle aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi veya aracın davalıya teslim edilerek fatura bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce yargılama sırasında 20/02/2020 tarihli duruşmada davacının davaya konu aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi veya aracın davalıya teslim edilerek fatura bedelinin davalıdan tahsilinin talep edildiği, bu anlamda talebin açık olmadığı nedeniyle davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki talebin açıklanmasının istenildiği, davacı vekilinin duruşma tutanağındaki imzalı beyanına göre dava dilekçesindeki talebi somutlaştırıldığı ve fatura bedeli olan 59.527,11-TL’nin davalıdan 06/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
TBK’nın 227. maddesinde satış akdinde satın alınanın ayıplı olması halinde alıcının kullanabileceği seçimlik haklar gösterilmiştir. Kanunda sayılan bu haklar yelilik doğuran bir haktır. Belirtilen seçimlik haklardan birinin kullanılması halinde alıcı bu talebinden vazgeçerek başka bir seçimlik hakkını kullanamaz. Davacı vekili duruşmada aracın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesini istemek suretiyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Davacı yönünden bu hak yenilik doğuran bir haktır. Her ne kadar davacı vekilince sonraki duruşmalardaki beyanında bu hakkından vazgeçerek aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; seçimlik haklardan birini kullanması sonucunda bu hakkın yenilik doğuran hak olması nedeniyle bu haktan vazgeçerek başka bir seçimlik hakkı kullanamayacağından ayıp nedeniyle araç fatura bedelinin davalıdan tahsili koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde yargılama yapılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve denetime elverişli bilirkişi kök raporu ve ek raporu hükümde dikkate alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; dosya kapsamında yapılan inceleme dayalı araçta oluşan arızanın bakım eksikliği veya kullanım hatasından kaynaklanmadığı, araçtaki arızanın imalat hatası nedeniyle meydana geldiği, bu imalat hatasının normal bir kullanıcı tarafından aracın satın alınması aşamasında fark edilmesinin mümkün olmadığı, arızanın kullanıldıkça ortaya çıktığı, arızaların servis tarafından garanti kapsamında ve bedelsiz olarak giderilmeye çalışıldığı, aracın kullanılmaya elverişliliğinin ortadan kalkmış olduğu, söz konusu arızanın niteliği itibarıyla araçtan beklenen faydaları azaltan maddi ve ekonomik eksiklikler içermesi nedeniyle yasada belirtilen ayıp kapsamında gizli ayıplı” olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini iddia etmiş ise de; TTK nın 23/1-c maddesi yollamasıyla somut olayda uygulanması gereken madde TBK nun 223/2 maddesi hükmüdür. Buna göre somut olayımızda araçta gizli ayıp olduğundan ve bu durum sonradan ortaya çıktığından, davacı tarafça da ayıba konu durumun davalıya ayıbı öğrenir öğrenmez yetkili servise götürmesi ile ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, ayrıca Karşıyaka … Noterliğinin 23/07/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de ayıbın yeniden bildirilerek zararın giderilmesinin talep edildiği, dolayısıyla davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresinde yerine getirdiği, bu nedenle davacının TBK nun 227. Maddesi gereğince seçimlik haklarını kullanabileceği kanaatine varılmış, davacının yargılama sırasında dava dilekçesinde talep etmiş olduğu seçimlik haklardan aracın davalıya iadesi ile sözleşme bedelinin davalıdan tahsilini talep etmek suretiyle sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığı, bilirkişi tarafından yapılan incelemede aracın davacıda bulunduğu sırada aracın karıştığı trafik kazaları nedeniyle araçta 4.000-TL değer kaybı meydana geldiği bu nedenle 4.000-TL değer kaybının satış bedelinden indirilerek 55.527,11-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve aracın davalıya iadesine karar verilmesi kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı tarafından davacıya satışı yapılan … plakalı Ford Transit 350 L Van 155 PS euro 5 marka model, … şase numaralı aracın davalıya iadesi ile, 55.527,11 TL satış bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Aracın davalıya iade edildiği tarihten itibaren hüküm altına alınan 55.527,11 TL satış bedelinin değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Alınması gereken 3.793,05-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.016,58 – TL nispi harç indirildikten sonra kalan 2.776,47-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının yatırmış olduğu 44,40-TL başvurma harcı ile 1.016,58 TL nispi ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 384,90-TL keşif harcı ve 3.442,70-TL bilirkişi ücretleri ve tebligat-posta giderinden ibaret toplam 3.827,60-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 3.570,39-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 8.018,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza