Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1281 E. 2021/465 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1281
KARAR NO : 2021/465

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’nden alacaklı olduğunu, bu şirketin borcunu ödemek amacıyla davalı şirket nezdinde bulunan alacağını İzmir … Noterliğinde düzenlenen … yevmiye numaralı 16/10/2018 tarihli temlikname ile müvekkili şirkete devrettiğini, bu temliknameye ve müvekkili şirket dışındaki diğer iki şirket arasındaki ticari satışa ilişkin faturalar dayanak gösterilmek suretiyle İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, temlik eden şirketten edinilen bilgi ve belgelere göre davalı şirketin borcunun …’nin davalıya benzin istasyonu satışından gerçekleştiğini, devrin tarafları arasında İzmir … Noterliği’nin 08/06/2017 tarihli … yevmiye numaralı işletme devir sözleşmesinin akdedildiğini, daha sonra … tarafından davalı şirkete 01/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli 14/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli olmak üzere toplam 600.000-TL bedelli iki adet e-faturanın düzenlenip davalıya gönderildiğini, davalının bu iki adet faturayı ret süresi olan 8 gün içerisinde ret etmediği gibi ret süresinin dolmasını beklemeden bizzat kabul ettiğini, davalı şirketin borca itiraz dilekçesinde borcu 3.şahıslara ödediğini iddia ederek borcu zımnen kabul ettiğini, ancak borcun 3.şahıslara ödeme yapılmak suretiyle ödeme yapıldığını kabul etmediklerini, kendilerinin temlik eden …’den olan alacaklarının akaryakıt istasyonu satışından kaynaklandığını ileri sürerek, davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; davanın hukuki dayanaktan uzak olduğunu, takip alacaklısının borçlarının olmadığı gibi takip dayanağı faturaların yok hükmünde olduğundan temlik sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, temlikin geçerli olduğu kabul edilse dahi alacağını temlik eden dava dışı … Şirketine müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, davayla haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını, müvekkili ile dava dışı … arasında …’in işlettiği … Mah. … Cad … … İzmir adresinde bulunan … Benzin İstasyonunun işletme hakkının, içinde bulunan menkullerle birlikte devrine ilişkin İzmir … Noterliği’nin 08/06/2017 tarihli … yevmiye numaralı sözleşmenin akdedildiği hususunun doğru olduğunu bu sözleşmeye göre devir bedelinin 300.000-TL’sinnin sözleşmenin akdedildiği tarihte nakden ve peşinen kalan bedelin ise …’in Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan kendi adına bayilik lisansı almasıyla birlikte dava dışı …’e ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirket yetkilisi … ile …’ün ortakları … ve … arasında uzun yıllara dayalı samimiyet ve dostlukları bulunduğundan müvekkili şirket yetkilisi …’in henüz büyükşehir belediyesindeki ruhsat ve devir işlemlerin sonuçlanmadan ödemesi gereken 600.000-TL’yi şirket ortaklarının paraya ihtiyaçları olduğunu söylemeleri üzerine belli aralıklarla talep ettikleri miktardan ve yetkilendirdikleri kişilere ödendiğini, bu kapsamda …’ye 07/06/2017 tarihinde 100.000,00-TL, 08/06/2017 tarihinde 100.000-TL’nin elden imza karşılığı ödendiğini, …’ya 12/06/2017 tarihinde 64.500,00-TL, 16/06/2017 tarihinde 8.500,00-TL, 16/06/2017 tarihinde 27.000,00-TL’nin … Bankası hesabına gönderilerek ödendiğini, …’ya 20/06/2017 tarihinde 97.000-TL, 06/10/2017 tarihinde 39.000,00-TL’nin elden imza karşılığı ödendiğini, …’a 21/06/2017 tarihinde 72.900,00-TL’nin elden imza karşılığı ödendiğini, …’ya 31/07/2017 tarihinde 80.000,00-TL’nin … Bankasına gönderilerek ödendiğini, …’ye 16/08/2017 tarihinde 11.427,00-TL’nin … Bankası aracılığıyla ödendiğini, …’ye 08/08/2017 tarihinde 80.000,00-TL’nin … plakalı araç devri ile ödendiğini, bu ödemelerin tamamında ödemenin “… Kira Devri, … için ödeme, … Petrol İstasyonu karşılığı, … Sözleşme için” olduğunun açıkça belirtildiğini, tediye makbuzlarında dava dışı …’in kaşesi ve yetkilisinin imzasının da bulunduğunu, ödeme yapılan kişilerden …’nin …’in kurucu ortağı ve davacı şirketin sahibinin amcası, …’nin …’in kurucu ortağı ve davacı şirketin sahisinin babası ve …nın vekili sıfatıyla hareket eden kişi, …’nın …’in kurucu ortağı … ile aralarında vekillik ilişkisi bulunan kişi, …’ın …’in vekili sıfatıyla hareket eden kişi ve …’nın vekili sıfatıyla hareket eden kişi, …’nın …’nın babası, …’nin …’in kurucu ortağı …’nin eşi ve davacı şirketin sahibi …’ın annesi olduğunu, müvekkili tarafından belirtildiği üzere ödemelerin fazlasıyla yapılmasına rağmen 16 ay sonra e-faturanın yollandığını, müvekkilinin 20 yıllık ticari ilişkiye duyduğu güven ile bir yıl önce ödemiş olduğu bedellerin karşılığı olduğunu düşünerek faturaya itiraz etmediğini, ticari defterlerine de işlemediğini, ödemelerin enerji piyasası düzenleme kurumundan bayilik lisansının devir alınmadan önce yapıldığından müvekkilinin teminat istemesi üzerine …’ün müvekkiline teminat olarak … … Şubesi’nin … nolu 600.000-TL bedelli çekini verdiğini, müvekkilinin işletme ruhsatını devir alır almaz bu çeki iade ettiğini, sırf bu durumun bile müvekkilinin edimini gerçekleştirdiğini fakat …’in o tarihte edimini gerçekleştirmediğini gösterdiğini, müvekkili şirket aleyhine başlatılan takibin mükerrer tahsilat amacı taşıdığını, davacının …’den olan alacağının şüpheli olduğunu, davacı ile …’in birlikte hareket ettiklerini, hileli işlem içerisinde bulunduğunu, aleyhine haksız menfaat temin edilmeye çalışılması nedeniyle suç duyurusunda bulunduklarını, sözleşmenin müvekkilinin bayilik lisansı almasına kadar geçerli olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin 11/06/2018 tarihinde bayilik lisansı aldığını, bu tarihten 2 ay sonra yapılan ödemelerden 16 ay sonra düzenlenen faturaya dayalı temlik sözleşmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemesinin borcun kabulü anlamına gelmediği gibi hukuki ilişkinin sona ermesinden sonra düzenlenen faturanın hiç düzenlenmemiş sayılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, sunulan deliller, icra dosyası incelenmiş, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; … tarafından … aleyhine 01/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli, 14/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli faturalar ile İzmir …. Noterliği’nin 16/10/2018 tarihinde … yevmiye nolu temliknamesine dayanarak 600.000,00-TL alacağın tahsili için 17/10/2018 tarihinde girişilen icra takibine ilişkin olduğu, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu şirket vekilince alacaklı görünen temlik alana veya temlik edene borçların olmadığı söz konusu faturaların karşılığının temlik eden …’ne tamamen ödendiği, alacağın temliki işleminin muvazaalı olduğu, temlik eden …’nin borca batık olup hiçbir ticari faaliyetinin olmadığı, haklarında icra takibi olduğu için ödemelerin kendi bildirdikleri yakınlarına yapılıp bir adet aracın …’nin eşi …’ye verilmesiyle yapıldığını, temlik değeri 600.000-TL’nin temlik alana ödendiğini bildirerek borca itirazda bulunduğu bu nedenle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından sunulan iş yeri işletme hakkı devir sözleşmesinin incelenmesinden; … ile … arasında … şirketine ait … Mah. … Cad. … … İzmir adresinde faaliyette bulunan akaryakıt-lpg satış istasyonu ve … içerisinde bulunan market ve tütün mamulleri satışı yapan … Marketin demirbaş ve menkul mallarıyla birlikte bu iş yerlerinin işletme hakkının …’ne devrine ilişkin olduğu, devir bedelinin 300.000-TL’sinin sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte … tarafından devir eden …’e nakden ve peşinen ödeneceğini, devir bedelinin bakiye kısmının ise …’in enerji piyasası düzenleme kurumundan kendi adına bayilik lisansı almasıyla birlikte devir eden …’e ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmede toplam devir bedelinin yazılı olmadığı, sözleşmenin makine yazısı ile yazılan hükümlerinin altında imza bölümünün üzerinde el yazısıyla … … Şubesi … nolu 600.000-TL bedelli çekini teminat olarak … Şirketine verildiğinin yazılı olduğu anlaşılmıştır.
İzmir …Noterliği’nin 08/06/2017 tarihli … yevmiye numaralı işletmenin devri sözleşmesiyle … tarafından …’ne …’nin … Şubesi … Mah … Cad … … İzmir adresindeki … … Şubesi adındaki işletmenin, işletme hakkının tamamının 1.000-TL bedelle devrine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
… tarafından …’ne 01/08/2018 tarihli 300.000,00-TL bedelli … devir geliri açıklamalı ve 14/08/2018 tarihli 300.000,00-TL bedelli … devir geliri e faturaların tanzim edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın beyanından bu faturaların davalı tarafa gönderildiği, davalı tarafça yasal 8 günlük sürede itiraz edilmediği anlaşılmıştır.
İzmir … Noterliği’nin 16/10/2018 tarihli … yevmiye numaralı alacağın devri temlikname başlıklı sözleşmesiyle …’ne …’ne 14/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli 01/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli toplam 600.000-TL bedelli fatura alacağının tamamını temlik ettiği belirlenmiştir.
Davalı tarafından bildirilen ödemeler davacı tarafından kabul edilmemiştir.
Bilirkişi … davacı, davalı ve dava dışı … Şirketinin ticari defterlerini inceleyerek sunduğu raporunda; Davacı …Şirketi ile dava dışı … Şirketi arasında 2017 ve yılları içerisinde süre gelen çalışmalar kapsamında dava dışı İzmir ili … İlçesi … mevkindeki akaryakıt istasyonu devir bedeli olan 600.000-TL karşılığında … tarafından …’ya temlik işleminin yapıldığı, bu devir işlemine karşılık havale mukabili davacının tahsilatlar gerçekleştirildiği, 01/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli, 14/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli … gelir bedeli açıklamalı toplam 600.000-TL bedelli faturanın … tarafından … adına düzenlendiği, … Şirketinin yasal defter ve dayanak kayıtlarına göre … şirketinden bu fatura bedellerinden dolayı 600.000-TL alacaklı olduğu, dava dışı …’in kayıtlarında bu alacağa ilişkin yapılan herhangi bir ödemenin varlığına rastlanılmadığı, bu iki adet faturanın davalı … kayıtlarında yer almadığını, bu faturaların … kayıtlarında yer almıyorsa da davalı tarafın bu faturalara dönük iade faturasının söz konusu olmadığını, ayrıca … Petrol tarafından dava dışı …’e devir işlemine yönelik olarak 600.000-TL ödeme yapılacağı hususunda bir itirazın olmadığını, davalının itirazının cevap dilekçesinde belirtilen şekilde ödemenin olduğu iddiasına dayalı olduğu, davacı, davalı ve dava dışı firmanın kayıtlarında yer almayan ve davalılarca iddia edildiği şekliyle davacı ve dava dışı … şirketi ile ilişkileri bulunan şahıslara yapıldığı belgelerle iddia edilen 600.327,00-TL’lik ödemenin devre, temlike konu ve davaya konu alacak bedeline istinaden yapılmış olan ödemeler olduğunun kabulü halinde davacı …Şirketinin temlik konusu alacağının karşılıksız kalacağını dolayısıyla davalı şirkete herhangi bir borcun olmayacağını, ancak mahkemece söz konusu ödemelerin temlik konusu alacakla ilgisi olmadığı kanaatine varılması halinde davacı şirketin takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirketten 600.000-TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı şirket temsilcisi tarafından kendisinden haksız menfaat temin edilmeye çalışıldığı iddiasıyla İzmir CBS’ne şikayette bulunmuş, … soruşturma sayılı evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda konunun hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu kabul edilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair 14/05/2019 tarihli kararın verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafa savunmalarında yer alan ödemelerin dava konusu hukuki ilişkiye ilişkin olup olmadığı konusunda yemin deliline dayanıp dayanmayacakları hatırlatılmış, yemin deliline dayanmayacakları bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller karşısında; dava dışı … tarafından davalı …’ne kendi aralarında düzenlenen tarihsiz “iş yeri işletme hakkı devir sözleşmesi” ile ve akabinde düzenlenen İzmir … Noterliğinin 08/06/2017 tarihli … yevmiye nolu “işletmenin devri sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile İzmir ili, … ilçesi, … Mah. … Cad., … adresindeki akaryakıt-lpg satış istasyonunun ve … içerisinde bulunan market ve tütün mamulleri satışı yapan … Marketin demirbaş ve menkul mallarıyla birlikte devredildiği anlaşılmıştır. Devir bedeli adi yazılı sözleşmede ortaya konulmamış ancak 300.000-TL’sinin sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte …’e nakden ve peşinen ödeneceği, bakiye kısmının ise …’in enerji piyasası düzenleme kurumundan kendi adına bayilik lisansı almasıyla birlikte ödeneceği kararlaştırılmış, noterlikte düzenlenen sözleşmede 1.000,00-TL olduğu belirtilmiş olmakla birlikte bu devre ilişkili olarak devreden … tarafından devir alan …’ne düzenlenen 01/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli ve 14/08/2018 tarihli 300.000-TL bedelli … devir geliri açıklamalı iki adet e-faturanın muhatabına gönderilip yasal 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemesi karşısında ayrıca davalı tarafın 600.000-TL olduğu iddia edilen devir bedeline itiraz etmeyerek ödeme savunması karşısında devir bedelinin 600.000-TL olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafın beyanlarından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan bayilik lisansı alındığı anlaşılmakla dava dışı …’in 600.000-TL devir bedelini talep şartlarının oluştuğu değerlendirilmiştir. Davalıya … işletme hakkını devreden … tarafından bu devirden kaynaklanan 600.000-TL alacak İzmir … Noterliği’nin 18/10/2018 tarihli … yevmiye numaralı temliknamesi ile davacı …’ne temlik olunmuştur.
Davalının bu temlikin muvazaalı olduğu, gerçekte davacının böyle bir alacağının olmadığı savunmasının değerlendirilmesinde;
TBK 183/1 maddesinde “kanun sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızasını aramaksızın alacağını 3.bir kişiye devredebilir” hükmüne TBK 184/1 maddesinde “alacağın devrinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”, TBK 186 maddesinde “borçlu alacağın devredildiği devreden veya devir alan tarafından kendisine bildirilmemişse önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyi niyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur” hükmüne, TBK 188 maddesinde “borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları devralana karşı da ileri sürebilir. Borçlu devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden anlaşıldığı üzere alacaklı kanun sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacağını borçlunun rızası olmaksızın temlik edebilir. Temlik sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik şartıdır. Alacağını temlik eden … Şirketi ile davalı … Şirketi arasında alacağın temlikine engel sözleşme hükmü bulunmadığı gibi bu alacağın temliki konusunda kanuni bir engel de bulunmamakta temlik yazılı şekilde yapılmış olmakla … şirketi ile davacı arasındaki alacağın temliki işlemi geçerlidir. Bu temlikin geçerli olup olmadığı bakımından alacağı temlik alan davacı …’nin temlik eden …’nden daha önce doğmuş bir alacağının olup olmadığının da önemi yoktur. Dolayısıyla davalı tarafın temlikin muvazaalı olduğu, davacının temlik eden … şirketinden alacağının olmadığı itirazları sonuca etkili olmadığı gibi hukuken tartışılması gereken itirazlardan değildir. Davalı devri öğrendiği sırada alacağı devreden kişiye karşı sahip olduğu savunmaları devralana karşı da ileri sürme hakkına sahip olduğundan davalının ödeme savunması tek tek değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde ortaya koyduğu cevap dilekçesindeki ekinde belgelerini sunduğu ödeme savunması tek tek değerlendirildiğinde; davalı tarafça … işletme hakkını devreden yine davacıya alacağını temlik eden … Şirketine (temsilcisi ve tek ortağı …’ye) 07/06/2017 tarihinde yaptığı 100.000-TL ve 08/06/2017 tarihinde yaptığı 100.000-TL’lik ödemelerin makbuzunda “…’ne … Petrol İstasyonu ruhsat devir karşılığı toplam 100.000-TL ödenmiştir.” ibaresinin yer aldığı, bu ödemenin dava konusu işletme hakkı devir bedeline ilişkin olduğu kanaatine varılmış, davalının 600.000-TL’lik borcundan düşülmüştür.
Cevap dilekçesinde belirtilen …’ya … Bankası hesabına gönderilen 12/06/2017 tarihindeki 64.500,00-TL, 16/06/2017 tarihindeki 8.500,00-TL, 16/06/2017 tarihindeki 27.000,00-TL’ye ilişkin sunulan gönderi dekontlarında paranın … adına … Petrol İstasyonuna deviri için alındığı sahibi …’ye teslim edildiği şeklinde el yazısının bulunduğu, el yazısının … tarafından imzalandığı anlaşılmakla birlikte davacı taraf bu kişiye tahsil yetkisi verilmediğini, bu kişiye yapılan ödemeleri kabul etmediklerini bildirmiş olduğundan …’nın … Şirketini temsile yetkili olmadığı da dikkate alınarak davalı tarafın yemin deliline de dayanmaması karşısında bu ödemelerin davacıya alacağı temlik eden … Şirketine yapıldığı kabul edilmemiş, devir bedelinden düşülmemiştir.
Cevap dilekçesinde belirtilen …’ya elden imza karşılığı yapıldığı belirtilen 20/06/2017 tarihindeki 97.000-TL ve 06/10/2017 tarihindeki 39.000-TL ödemelere ilişkin tediye makbuzlarının incelenmesinden; … Petrol devri bedeli karşılığında yapıldığı, alt kısımda …’nın parayı … adına alıp …’ye teslim ettiği beyanlarının yazılı ve imzalı olduğu anlaşılmış olmakla birlikte davacı taraf bu kişiye tahsil yetkisi verilmediğini, bu kişiye yapılan ödemeleri kabul etmediklerini bildirmiş olduğundan …’nın … Şirketini temsile yetkili olmadığı da dikkate alınarak davalı tarafın yemin deliline de dayanmaması karşısında bu ödemelerin davacıya alacağı temlik eden … Şirketine yapıldığı kabul edilmemiş, devir bedelinden düşülmemiştir.
Cevap dilekçesinde bildirilen elden imza karşılığı …’a 21/06/2017 tarihindeki 72.900,00-TL’lik ödemeye ilişkin tediye makbuzunun incelenmesinden; “…’ne … Akaryakıt malları stok bedeli karşılığı toplam 72.900,00-TL ödenmiştir.” ibaresinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf bu ödemenin … Akaryakıt malları stok bedeli ile ilgili olduğunu satış bedeli ile ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir. Gerçekten de tediye makbuzunda ödemenin stok bedeli karşılığı olduğu yazılıdır. … şirketi ile davalı arasındaki işletme devir sözleşmelerinde akaryakıt stokunun devir bedeline dahil olduğuna ilişkin sözleşme hükmüne yer verilmediğinden akaryakıt stokunun devir bedeli dışında olduğu kanaatine varılmış, 72.900,00-TL ödemenin akaryakıt stokuna ilişkin olması itibariyle devir bedeline ilişkin olmadığı sonucuna varılmış, bu ödeme devir bedelinden düşülmemiştir.
Cevap dilekçesinde …’ya … Bankası aracılığıyla 31/07/2017 tarihinde gönderildiği belirtilen 80.000,00-TL ve …’ye … Bankası aracılığıyla 16/08/2017 tarihinde gönderildiği belirtilen 11.427,00-TL’nin bu kişilerin … Şirketini temsil yetkilerinin bulunmaması davalı tarafın yemin deliline dayanmaması karşısında bu ödemelerin dava konusu devir bedeline ilişkin olduğu sübuta ermemiş, bu ödemeler devir bedelinden düşülmemiştir.
Cevap dilekçesinde …’ye … plakalı aracın devredildiği, bedeli olan 80.000-TL’nin devir bedeline mahsup edildiği savunulmuş ise de, davacı tarafça bu aracın devir işleminin dava konusu işletme devir bedeliyle ilgisinin olmadığı iddia edilmiş, bu devir bedelinin dava konusu işletme devir bedeli kapsamında sayıldığı hususu davalı tarafça ispatlanamamış veya yemin deliline dayanılmamış olmakla bu araca ilişkin devir bedeli işletme devir bedelinden düşülmemiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere dava dışı … tarafından davalıya … Mah. … Cad. … adresindeki akaryakıt-lpg satış istasyonunu ve … içerisinde bulunan market ve tütün mamulleri satışı yapan … marketin (işletme hakkının) demirbaş ve menkulleriyle birlikte 600.000-TL bedelle devredildiği, devir bedeline mahsuben davalı tarafından …’nin tek ortağı ve temsilcisine 07/06/2017 tarihinde 100.000-TL, 08/06/2017 tarihinde 100.000-TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla …’nin devir bedelinden 400.000-TL alacağının kaldığı, buna rağmen … tarafından 16/10/2018 tarihli temlikname ile 600.000-TL alacağın temlik edildiği, TBK 188 maddesine göre borçlunun alacağı temlik edene karşı sahip olduğu defileri temlik alana karşı da ileri sürebileceği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı takibinde davalının borca itirazının kısmen iptaline, 400.000,00-TL nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Alacağın faturaya dayalı olduğu, likit olduğu ve İİK 67 maddesindeki şartların oluştuğu dikaate alınarak hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranındaki 80.000,00-TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının tahsil edildiği halde takibe konu ettikleri 200.000,00-TL alacakla ilgili tahsilem girişmekte kötü niyetli olduğu kanaatine varılmış, reddedilen 200.000,00-TL’nin % 20 oranındaki 40.000,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı takibinde davalının borca itirazının kısmen iptaline, 400.000,00-TL nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili bakımından takibin devamına,
-Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
-Hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranındaki 80.000,00-TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
-Davacının tahsil edildiği halde takibe konu ettikleri 200.000,00-TL üzerinden % 20 oranındaki 40.000,00-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 27.324,00-TL harçtan peşin alınan 7.246,50-TL harç ile takip nedeniyle alınan 3.000,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.077,50-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre ve davanın kabul edilen miktarına göre belirlenen 36.450,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre ve davanın reddedilen miktarına göre belirlenen 22.450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 951,80-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 634,53-TL yargılama gideri 35,90-TL başvurma harcı, 7.246,50-TL peşin harç olmak üzere toplam 7.916,93-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır