Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1165 E. 2021/726 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1165 Esas
KARAR NO : 2021/726

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.04.2018 tarihinde, davalı … adına kayıtlı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … … Caddesinde seyir halinde olan müvekkilin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 14.04.2018 kaza tarihinde tutulan kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere, kazanın oluşumunda kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsü …’nun 2918 sayılı K.T.K.’nun tali yoldan asli yola kontrolsüz olarak çıkması nedeni ile asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının ise bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığını, 14.04.2018 tarihli kaza neticesinde müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tespiti için eksper …’a dosya teslim edildiğini, eksperin dosyaya değer kaybı tespit raporunu sunduğunu, raporda da görüleceği üzere müvekkilinin aracında 3.000,00 TL değer kaybı tespit edildiğini, ekspere hizmet bedeli olarak 200,00 TL (KDV dahil ) ödendiğini, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi ile maliki ve işleteni … olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda, müvekkilinin aracında kaza sonrası meydana gelen değer kaybının kazaya sebebiyet veren kusurlu aracın malikinden haksız fiil hükümlerine göre tahsil edilmesine karar verilmesi gerektiğini, İlgili aracın kaza tarihini kapsar şekilde … poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş.’ nin teminatı kapsamında olduğunu, … Sigorta A.Ş.’ye 31.08.2018 tarihinde yapılan yazılı başvuruya istinaden müvekkilinin uğradığı zararın giderilmesine yönelik ilgili sigorta şirketince herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediği gibi cevap da verilmediğini, müvekkilinin uğramış olduğu değer kaybı bedelinin, ikame araç bedelinin ve ekspertiz ücreti bedelinin tazmini için dava açmak zorunda kaldıklarını, somut olayda davacı aracının hasarlandığı ve tamir gördüğü süre zarfında davacı yanca kullanılamadığını, müvekkilinin kaza sonrasında meydana gelen hasarın giderilmesi için aracını servise bırakmak zorunda kaldığını, bu süreç içerisinde aracını kullanamadığını, bu sebeple sadece davalı …’nın sorumluluğu bulunmak üzere araç ikame bedeli talep zorunluluğu hasıl olduğunu, alacağın taraflar arasında belirsiz ve çekişmeli olması nedeniyle değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı taleplerimizin bilirkişi marifetiyle tespiti ile değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı taleplerimizin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda taleplerimizi HMK m. 107 uyarınca arttırmak üzere şimdilik 100,00 TL değer kaybı ve 100 TL araç mahrumiyet zararı taleplerinin bulunduklarını, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL değer kaybı tazminatının ve 200 TL eksper hizmet bedelinin davalı …Ş’den ve davalı …’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100 TL ikame araç bedelinin davalı …’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline, … plaka sayılı araç üzerine dava konusu ile ilgili bulunmasından ve alacağımızın teminat altına alınması bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, müvekkili şirket nezdinde sorumluluğu temin edilen … plaka sayılı araç ile davacının maliki olduğu … plaka sayılı aracın, 14/04/2017 tarihinde karıştığı kaza sebebiyle ortaya çıkan değer kaybı bedeli iş bu dava ile talep edilmiş olsa da; haksız ve mesnetsiz olan bu talebin reddi gerektiğini, dava konusu kaza sebebiyle davalı şirket nezdinde açılan … rücu dosyası kapsamında araç hasarı için … Sigorta A.Ş.ye 21/07/2017 tarihinde 4.316,96 TL rücu ödemesi yapıldığını, sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 33.000 TL olup kabul manasına gelmemek kaydı ile sigorta şirketinin teminat limitinden, gerçekleştirilen hasar ödemesi düşüldükten sonra kalan miktar ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacı yan aracında meydana gelen değer kaybının değerlendirilmesi için müvekkil şirkete sunması gerekli olan, önceki hasarlarına ilişkin … Sigorta A.Ş., … sayılı hasar dosyası nezdinde tanzim edilen ekspertiz raporu ile … Sigorta A.Ş. …- … sayılı hasar dosyaları nezdinde tanzim edilen ekspertiz raporu ile dava konusu hasarına ilişkin olarak … Sigorta A.Ş. … nolu hasar dosyası nezdinde tanzim edilen işçilik detaylı eksper raporunu, dava tarihi itibariyle müvekkili şirkete sunmadığını, söz konusu belgeler ibraz edilmeksizin değer kaybı zararının değerlendirilmesi mümkün olmadığını, zira aracın kaza öncesi hasarları ile bu hasarların aracın hangi bölgesinde meydana geldiği hususları, dava konusu kaza sebebiyle araçta değer kaybı zararı ortaya çıkıp çıkmadığının belirlenmesinde, ayrıca zarar tutarının hesabında önem taşıdığını, bu durumda ilgili eksiklikler giderilmeden müvekkili şirketin ödeme süresinin, dolayısıyla hukuken sorumluluğunun başlamadığını, davacı yanca borcun ifası için gerekli olan belge teslimi edimi yerine getirilmediğinden somut olayda artık borçlunun temerrüdünden söz edilemeyecek olup alacaklının temerrüdü söz konusu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacaklının temerrüdü nedeniyle davalı … şirketinin temerrüdünden bahsetmek olanağı olmayacağından dava ile talep edilen faiz talebinin de reddine, sayın mahkemenizce davanın kabulü yönünde hüküm kurulması halinde müvekkil şirketin yalnızca gerçek zararla sınırlı olarak sorumlu tutulmasını talep ettiğini, söz konusu eksper ücretinin eksper ataması yapan kişi tarafından ödenmesi gerekmekte olup, haksız başvurunun bu sebeple reddi gerektiğini, davayı hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, faizin, müvekkil şirketin muacceliyet tarihi öncesinden başlatılmasının kabulü mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle, aleyhe davanın reddine, davanın reddi talebinin kabul edilmemesi halinde, müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, yalnızca gerçek zararla sınırlı olarak sorumlu tutulmasını, bu taleplerinin mahkemece kabul edilmemesi halinde ise, müvekkili şirketin poliçe limitiyle sınırlı şekilde sorumlu tutulmasını, bununla birlikte faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dahili davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konu olay ve harca esas değer bakımından değerlendirildiğinde HMK hükümlerinde belirtilmiş olan ihtiyati tedbir kararının şartlarının oluşmadığını, hiçbir ad ve nam altında davacı tarafından müteveffaya yüklenilen kusur iddiasını kabul etmemek ile beraber bir an için bu halin kabulünde dahi davacı tarafın sigorta kanun ve yönetmelikleri ve güncel yargı kararları kapsamında kolaylıkla haklılığı sabit ise sigorta teminatı ile alacağını tahsil imkanı bulunduğunu, harca esas değer ve tedbire konu araçın piyasa değeri bu hususta dikkate alınmak sureti ile düşünüldüğünde tedbir kararının konulması halinde müvekkili ve diğer mirasçılar bakımından mağduriyet oluşacağını, davacının dava dilekçesinde herhangi bir kusur tespitine yer verilmemiş olmasına rağmen tüm kusuru müvekkilimizin babası olan müteveffa’ya yüklemiş olup bu iddiaların kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafın kusura ilişkin iddialarını hiçbir ad ve nam altında kabul etmemek ile tarafımıza tebliğ edilmiş olan dava dilekçesi, ekleri ve delil listesinden anlaşıldığı üzere davacı tarafça değer kaybına ilişkin sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığını, oysa ki güncel yargı kararları ve uygulama dahilinde sigorta şirketlerine yazılı olarak yapılacak bir başvuru ile süreç hızlı bir şekilde neticelenmekte olup aksi bir bildirim çıkması halinde STK tarafından inceleme yapılarak ivedilikle karar verildiğini, davacı vekilince MK madde 2 de kendisine verilmiş olan hakkı kötüye kullanmakla müvekkili ve diğer davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gayesi ile işbu davanın açıldığını, müteveffa’nın kusurlu olduğu iddiasındaki davacı taraf Kanun ve yönetmeliklerde belirtildiği üzere müteveffaya ait Trafik Sigorta Poliçesini yapan sigorta şirketine yazılı olarak yapılacak başvuru kapsamında Sigorta firması 15 gün içerisinde cevap vermek zorunda olup işbu cevap dahilinde ödeme yapmaması, ya da kısmen ödeme yapması halinde davacı taraf STK yolu ile alacağını tahsil edebilmekte iken işbu davayı ikame ederek vekalet ücreti talep ettiğini, bu husus dahilinde müteveffa aleyhine kusur tespiti halinde dahi MK madde 2 hükmü dikkate alınmak sureti ile yargılama giderlerinin yargılamaya sebebiyet veren davacı taraf üzerine bırakılmasını talep ettiklerini, davacı tarafından müvekkilinden kaza tarihi itibari ile işleyecek faiz kapsamında değer kaybı bedeli talep edildiğini, işbu dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihe kadar davacı tarafça yapılmış herhangi bir başvuru yapılmadığını, davacı tarafın kusur iddialarını kabul etmemek ile bir an için kusurlu olduğunun kabulü halinde dahi müvekkilinden kendisine bildirilmeyen, kendisinden talep edilmeyen ve temerrüde düşürülmediği, kısaca bildirim öncesi kendisinin bilme veya öngörme imkanı bulunmadığı belirsiz alacak bakımından kaza tarihi itibari ile faiz talep edilmesi kanun ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca davacı tarafın aracının işbu dava dilekçesinde iddia edilen hususlara ilişkin kaza tarihinden önceki bir tarihte kazaya karışıp karışmadığı hususu da incelenmek sureti ile müteveffa ‘nın kusurlu bulunması durumunda dahi aracın değer kaybının önceki kazalar dikkate alınmak sureti ile değerlendirilmesi gerektiğini, davacı taraf ikame araç bedeli talep etmekte ise de talebe dayanak bir ikame araç kullandığı ve kiralama bedeli ödediğine ilişkin dosyada hiçbir evrak ve dayanak bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLER;
Mahkememizce dosya ve ekleri bilirkişi …’e tevdii edilerek uyuşmazlık hususlarında rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi 16/04/2021 havale tarihli raporunda özetle; ”14.04.2017 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün etken olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; etken olmadığı, bahse konu … plaka sayılı araçta; kaza nedeniyle 3.000.00.-TL değer kaybı meydana geldiği, davaya konu hasarlı … plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 5 iş günü olduğu, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 100,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince ikame araç bedelinin 500,00-TL olduğu, bahse konu … plaka sayılı aracın değer kaybı sigorta ekspertiz rapor ücretinin 200,00.-TL (KDV Dahil) olduğu görüş ve kanaatine varıldığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 14/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından, ikame araç bedeline yönelik zararın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın sigorta şirketi ile araç işleteni hakkında açıldığı, araç işleteninin vefat etmesi nedeni ile mirasçılarının HMK’nun 124. Maddesi uyarınca davaya dahil edildiği, dava konusu uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu düzenlendiği, bilirkişi raporuna göre davalılara ait ve davalı … tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının kazadan kaynaklı olarak kusurunun bulunmadığı, bilirkişi raporunda trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen değer kaybının 3.000,00 TL olarak belirlendiği, ikame araç bedelinin günlük 100,00 TL’den aracın makul tamir süresinin 5 iş günü olarak kabulü ile toplam 500,00 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşılmış; Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, belirtilen Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra KTK’nun 90. Maddesi nazara alındığında zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmış; söz konusu araçta, kaza nedeniyle 3.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği, bu miktarlardan davalı araç işleteni davalı gerçek kişiler ve sigorta şirketinin sorumlu olduğu, kaza nedeni ile aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın 500,00 TL olduğu ve bu zarardan araç işleteni davalı gerçek kişilerin sorumlu olduğu, ayrıca dava konusu trafik kazası nedeni ile hasarın tespitine yönelik 200,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılması gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın Kabulü ile, 14/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak;
3.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı … yönünden 19/09/2018 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 14/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek Yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-500,00 TL ikame araç bedelinin 14/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 239,10-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 35,90-TL ile bedel artırım dilekçesi sonrasında yatırılan 57,00 TL nisbi harcın mahsubu ile kalan 146,20-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 35,90-TL başvurma harcı ile 35,90-TL peşin harç ve 57,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 128,80-TL yargılama harç giderinin davalılardan müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 500,00-TL bilirkişi gideri ve 558,80-TL posta-tebligat gideri ve 200,00 TL eksper ücreti olmak üzere toplam 1.258,80-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre işbu dava nedeniyle takdir ve tayin edilen 3.500,00-TL vekalet ücretinin müteselsilen ( davalı …Ş. ‘nin 3.000,00 TL’den diğer davalılarla birlikte müteselsil sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda kararın miktar üzerinden kesin olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır