Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/112 E. 2021/979 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/112
KARAR NO : 2021/979

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/12/2017

BİRLEŞEN İZMİR … ATM’nin … ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili tarafından İzmir ….ASHM’ne sunulan asıl dava dilekçesinde; davalı alacaklının müvekkili aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının tahsili yapılmış bedelsiz kalmış senetler hakkında icra takibi başlattığını, davacı ile davalı arasında … Ltd. Şti’nin hisselerinin devri konusunda anlaşıldığını, bu hisse satışına istinaden 14/04/2014 tarihinde bir sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye göre davalının şirketteki hisselerini 420.000,00 TL karşılığında diğer ortak …’e devrettiğini, sözleşme gereği 420.000,00-TL’nin 14/04/2014 tarihinde 5.000-TL’sinin (elden nakit olarak ödendiğini), 15/04/2014 tarihinde 15.000-TL nakit, 05/05/2014 vadeli 80.000-TL bedelli senet, 15/06/2014 tarihli 70.000-TL bedelli senet, 15/08/2014 tarihli 100.000-TL bedelli senet, 30/09/2014 tarihli 150.000,00-TL bedelli senet ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede kararlaştırılan ödeme şekline göre 14/04/2014 tarihinde 5.000,00 TL’nin davalıya elden ödendiğini, ödendiğine ilişkin ibarenin sözleşmeye yazıldığını, 15/04/2014 tarihinde ödenmesi gereken 15.000,00 TL bedelin aynı tarihte sözleşme tarafı … tarafından banka aracılığıyla davalıya gönderildiğini, bundan sonra davalının …bank’daki hesabına 06/05/2014 tarihinde 50.000,00 TL, 18/06/2014 tarihinde 30.000,00 TL, 23/06/2014 tarihinde 28.000,00 TL gönderildiğini, bu ödemelerden sonra tarafların geri kalan bakiye için aralarında bir anlaşmaya vardıklarını, 27/08/2014 tarihinde bu anlaşmayı imza altına aldıklarını, bu anlaşmaya göre davalıya … tarafından 100.000,00 TL bedelli çek verileceğini, Eskişehir ilinde bulunan …. Ltd. Şti işyeri hisselerinden …’ın payına tekabül eden %33 hisse 100.000,00 TL karşılığında davalıya devredileceğinin kararlaştırıldığını, bu sebeple … tarafından sonradan davalıya devredilmesi için davalı …’nun kardeşi olan ve sözleşmede imzası bulunan …’na şirket hisselerinin devir ve satışı için Kartal … Noterliğinden vekaletname verildiğini, 27/08/2014 tarihinde davalıya 40.000,00 TL yine gönderildiğini, 14/04/2014 tarihli sözleşmenin 5/a maddesinde “alıcılar iş bu sözleşmenin imzalanma tarihi olan 14/04/2014 tarihinden önce meydana gelmiş SSK ve vergi borçlarından sorumlu değildir” ibaresinin mevcut olduğunu, 14/04/2014 tarihinden önce şirketin vergi borcunun 51.938,00-TL olup davalının devrettiği hissesine oranlandığında davalının 17.312,00-TL vergi borcundan sorumlu olduğunu, bu ödemeler ile davalı …’e şirket hissesinin satışı karşılığında anlaşılmış ve sözleşme altına alınmış 420.000,00 TL den fazla ödeme yapıldığını, yapılan ödemeler haricinde 100.000-TL karşılığında anlaşılan Eskişehir’deki hisse devri ayrıca 100.000-TL bedelli çek (bu çek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile tahsil edilmiştir) ve vergi borcuyla birlikte müvekkili davacının ve diğer sözleşme taraflarının davalı …’e herhangi bir borcunun kalmadığını, davalının bedelsiz senetleri takibe konu ettiğini, yine taraflar arasındaki 14/04/2014 tarihli sözleşmenin 5/e maddesinde “alıcılar iş bu sözleşmede belirtilmiş olan ödeme yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirmeden resmi devir talep hakkına sahip olmayacaktır ve bu konuya ilişkin dava itiraz haklarından peşinen imzası ile feragat ettiğini kabul beyan ve taahhüt etmiştir” ibaresinin bulunduğunu, bu ibare ile … adli şirketteki davalı hisselerinin devrinin resmi olarak yapılmış olması nedeniyle hisse bedelinin davalı …’e ödendiğinin anlaşıldığını, hisse devri yapıldıktan sonra senetlerin defalarca istenmesine rağmen davalının senetlerin tesliminden kaçınarak icra takibi başlattığını bunun yanı sıra davalının senette tahrifat yaparak senedin ön yüzündeki … isminin önündeki kefil kısmı karalanarak “2)” yazıldığını müvekkili davanın isminin önüne de “1)”yazıldığını, ayrıca senet arkasında cirosu bulunan …’nin isminin üzerine bu kişinin bilgisi dışında iki paralel çizgi çekilerek iptal yazıldığını, bu durumun senet üzerinde tahrifat yapıldığının göstergesi olduğunu ileri sürerek, davalarının kabulü ile kalan senetlere ilişkin başlatılan davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibin iptaline, alacağın %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
İzmir ….ASHM’nin 20/12/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile davayı görmeye İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dava dosyası mahkememize intikal etmiş, mahkememizin 2018/112 esas sırasına kayıt olunmuştur.
Davalı … vekili 05/03/2018 tarihli dilekçesiyle cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş, 19/03/2018 tarihli cevap dilekçesi ile; senetlerin davacı tarafta bulunmadığına göre ticari teamül gereği davacı tarafından ödeme yapılmadığını, 14/04/2014 tarihli devir sözleşmesinin 3.maddesinde alacağa konu senetler yazılarak ödeme yapılacak banka hesabının belirtildiğini, hesabın incelenmesi halinde müvekkiline takibe konu senet alacağı kadar ödeme yapılmadığı gibi hangi senede ilişkin olduğu belirtilmeden bir takım ödemeler yapıldığını ancak bu ödemelerin dahi borcu karşılamadığını ve icra takibi konusu bono ile ilgisinin olmadığını, davacı tarafın sunduğu evraktan takibe konu senedin ödendiği veya mahsup edilebileceğine ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, dava konusu icra takip dayanağı bonoların sunulan davacı ödeme belgeleriyle bir ilgisinin bulunmadığını, davacı taraf icra takibi dayanağı bono ile borçlu olduğunu, takibe konu 15/06/2014 tarihli 70.000,00-TL bedelli senet, 15/08/2014 tarihli 100.000,00-TL bedelli senet ve 30/09/2014 tarihli 150.000,00-TL’lik senetlerde çift imzası bulunan diğer borçlu …’in kefil ibaresinin çizildiğinden tahrifat olduğunu beyan ettiğini, bu durumun davacıyı ilgilendirmediğini, imzaların bağımsızlığı ilkesi karşısında herkes kendi imzasından sorumlu olduğunu, senette tahrifat yapıldığı iddiasının gerçek olmadığını, senedin ödendiğine ilişkin İİK 168-169 maddeleri kapsamında ödemeyi içerir resmi bir evrak dosya kapsamında sunulamadığından davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacı yandan alınarak davalıya verilmesini savunmuştur.
Birleşen İzmir … ATM’nin … esas sayılı dosyasında davacı … … vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirerek ana davadaki vakıalara ve ödeme iddiasına dayanarak müvekkilinin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, söz konusu takibin iptaline, %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, iş bu davanın aynı konuda diğer borçlu … tarafından açılan İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/112 esas sayılı davası birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı davasının İzmir … ATM’nin 2018/112 esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dava dilekçesi birleşen davalı vekiline 05/10/2018 tarihli duruşmada tebliğ olunmuş, birleşen davalı vekili birleşen dava için cevaplarını sunmak için süre istemişse de cevap dilekçesi sunmamış, fakat 01/02/2019 tarihli duruşmada birleşen dava yönünden de asıl davadaki cevaplarını tekrar ettiklerini, senedin illetten mücerret olup senedin ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi sunamadıklarını davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ve İzmir …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas ve … esas sayılı dosyaları getirtilip incelenmiş, bilirkişi görüşüne başvurulmuştur.
İzmir …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; … tarafından … ve … aleyhine kambiyo senetlerine özgü yol ile 262.000,00-TL asıl alacak, 56.917,03-TL işlemiş faiz, 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 82,35-TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 319.399,38-TL’nin tahsili için 17/05/2016 tarihinde girişilen icra takibi olduğu, takip dayanaklarının lehdarı …, borçluları … ile … olan 14/04/2014 tanzim 15/06/2014 vadeli 70.000-TL bedelli bono, 14/04/2014 tanzim tarihli 30/09/2014 vade tarihli 150.000-TL bedelli bono, 14/04/2014 tanzim 15/08/2014 vadeli 100.000-TL bedelli olmak üzere 3 adet bono olduğu anlaşılmıştır.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; … tarafından … aleyhine İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin iptali ile kötü niyet tazminatı talepli olarak açıldığı, yargılama sonunda 27/04/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 20/05/2016 tarihinden itibaren İİK 168/1-b-5 maddesi uyarınca yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 10/06/2016 tarihinde dava açılmış olması nedeniyle süre yönünden reddine karar verildiği bu kararın 09/05/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; … tarafından … aleyhine İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin iptali ve davacı lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı talebine ilişkin olduğu, 23/03/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararla borca itirazın İİK’nun 169/a.maddesi uyarınca kabulü ile takibin muvakkaten durdurulmasına karar verildiği, bu karara karşı davalı … vekilince istinaf yoluna başvurulduğu, İzmir BAM ….Hukuk Dairesi’nin … esas … karar sayılı ilamı ile: davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, ancak kamu düzeni yönünden yapılan incelemede ilk derece mahkemesinin takibin muvakkaten durdurulması kararının usul ve yasaya uygun olmadığından istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 bendi uyarınca mahkeme kararının kaldırılarak borca itirazın İİK 169/a maddesi uyarınca kabulüne, İİK’nın 169/5 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmadığı anlaşılmıştır.
14/04/2014 tarihli devir sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinden; devir alan borçlu olarak …, …, … olduğu, devir alanlar bakımından sınırsız müteselsil kefil olarak …’in yer aldığı, devir eden satıcı olarak … ve kefili olarak …’nun sözleşmede yer aldığı, sözleşmenin konusunun sözleşmenin 2.maddesine göre satıcı …’nun … Ltd Şti’de bulunan 33 paya karşılık gelen hisselerinin isimleri yazılı alıcıların üçüne, ikisine veya herhangi birine devrine ilişkin olduğu, sözleşmenin 3.maddesine göre devir bedelinin 420.000-TL olup, 14/04/2014 tarihinde 5.000-TL nakit ödendiği, 15/04/2014 tarihinde 15.000-TL nakit, 05/05/2014 vadeli 80.000-TL tutarındaki senet, 15/06/2014 vadeli 70.000-TL tutarındaki senet 15/08/2014 vadeli 100.000-TL tutarındaki senet 30/09/2014 vadeli 150.000-TL tutarındaki senet ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödeme tarihlerine göre alıcının satıcıya bono verdiği, satıcının da alıcıya bu bedeller ödendiği takdirde iptal olmak üzere teminat olarak 15/10/2014 tarihli 420.000-TL bedelli bono verdiği, sözleşmenin 3/b maddesinde ödemelerin …’nun … Bank … Şubesinde bulunan … iban nolu hesabına yapılacağını, sözleşmenin 3/e maddesinde ödeme tarihlerinin bir tanesi dahi geçirildiğinde kalan tüm ödemelerin muacceliyet kesbeteceği, sözleşmenin 5/a maddesinde alıcıların iş bu sözleşmenin imzalanma tarihi olan 14/04/2014 tarihinden önce meydana gelmiş olan SSK ve vergi borçlarından sorumlu olmayacağı, sözleşmenin 5/e maddesinde alıcıların iş bu sözleşmede belirtilmiş olan ödeme yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirmeden resmi devir hakkına sahip olmayacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
14/04/2014 tanzim tarihli sözleşmede hisse bedeli karşılığında verilecek bonolar ile İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip konusu bonolar karşılaştırıldığında her üç bononun da tanzim tarihinin sözleşmenin tanzim tarihi ile aynı oluşu bonodaki alacaklı ve borçlular ile vade tarihleri ve tutarları dikkate alındığında takip konusu bonoların 14/04/2014 tarihli hisse devir sözleşmesine konu hisse devir bedeli olarak verilen bonolar olduğu kanaatine varılmıştır.
26/08/2014 tarihli … ve …’nun imzasını içeren şahit olarak … tarafından imzalanan bir hesaplaşmaya ait olduğu değerlendirilen yazılı belgede “100Bin Eskişehir, 100Bin Mart ayına çek … Bey’den … Bey’e, 40Bin … Bey’e nakit (toplam) 240.000, (-7000 vergi için kesildi) hesaplamalarının yer aldığı ayrıca Not=Eskişehirdeki dükkanla alakalı hiçbir problem olmayacağına dair söz veriyorum birdaha herhangi bir konu ile ilgili … ve …, …’nu aramayacaklardır
ibarelerinin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf bu hesaplaşmanın dava konusu hisse satışı ile ilgili olmadığını, Eskişehirdeki dükkanla ilgili olduğunu bu dükkanın da … Ltd Şti tarafından işletilen dükkan olduğu, dava konusu senetlerin ise … Şirketindeki hisselerin devrine ilişkin olduğunu beyan etmiştir. Ancak Eskişehirde bulunan … Ltd Şti’ndeki …’ın hissesinin davacı tarafça iddia edildiği üzere …’na devrediliyor olmasına göre hisse ile beraber birde üzerine çek ve para verilmesinin akla yatkın olmadığı, dolayısıyla bu hesaplaşmanın da dava konusu … İşletmesindeki hisse devriyle ilgili olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısının incelenmesinden; …’ın 23/06/2011 tarihinde 300/900 pay itibariyle … Ltd ŞTi’ne ortak olduğu, diğer ortakların … ve … olduğu, …’ın ortaklığının halen sürdüğü anlaşılmıştır. 26/08/2014 tarihli belge ile birlikte sunulan Kartal … Noterliği’nin 12/11/2014 tarihli … yevmiye nolu vekaletnamesinden …’ın … Ltd Şti’ndeki hisselerini devir konusunda …’nu (davalının kardeşi) vekil olarak tayin ettiği anlaşılmıştır.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün gönderdiği sicil kayıtlarının incelenmesinden; … Ltd Şti’nin ortaklarından …’nun 33 adet hissesini …’e devrettiği belirlenmiştir.
Davacı birleşen davacının ödeme iddiasına konu banka kayıtları istenip değerlendirilmiştir.
Bilirkişiler …, …, … 24/02/2020 tarihli raporlarında; … Bank Genel Müdürlüğü’nün gönderdiği hesap ekstresinin incelenmesinden; …’nun … Şubesi nezdindeki … nolu hesabına 15/04/2014-24/06/2014 tarihi aralığına ait ekstre ile davacı … tarafından yatırılan tutara ilişkin dekontun incelenmesinden; … tarafından (başka açıklama yok) 15/04/2014 tarihinde 15.000-TL, … tarafından 06/05/2014 tarihinde yatırılan 50.000-TL (05/05/2014 tarihli 80.000-TL bedelli … senedine istinaden) … tarafından 09/05/2014 tarihinde yatırılan 30.000-TL (05/05/2014 tarihli … senedinin bakiye ödemesi), 18/06/2014 tarihli 30.000-TL bedelli (…. Senet ödemesi), … tarafından yatırılan 23/06/2014 tarihli 28.000-TL bedelli (15/06/2014 vadeli … senedine istinaden) olmak üzere belirtilen tutarlar toplamının 153.000-TL olduğu, … tarafından 27/08/2014 tarihinde 39.985-TL …’nun hesabına yatırıldığı ancak dekont üzerinde açıklama bulunmadığı, ayrıca sözleşmenin 3.maddesi gereği 14/04/2014 tarihinde 5.000-TL nakit ödendiği, 26/08/2014 tarihinde yapılan protokol çerçevesinde 30/03/2015 vadeli 100.000-TL bedelli çekin icra takibi nedeniyle ödendiği, böylece …’nun hesabına yatan 192.985-TL ile 14/04/2014 tarihli 5.000-TL ve çek karşılığı 100.000-TL olmak üzere 297.985-TL’lik ödeme yapıldığını ortaya koymuşlardır. 26/08/2014 tarihli protokol gereği davalının kardeşine verilen vekaletle Eskişehir …’deki … hissesinin ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarından anlaşıldığı üzere devri sağlanmadığından bu konuda borçtan mahsup yapılamayacağı, yine davalının sorumlu olduğu iddia edilen … Şirketi’nin vergi borcu ve davacılar tarafından ödendiği sübuta ermediğinden davalının sorumlu olduğu iddia edilen vergi borcu nedeniyle borçtan düşüm yapılamayacağı değerlendirilmiştir.
Davaya konu … Ltd. Şti.’ndeki davalı …’na ait 33 payın karşılığı olarak 420.000-TL kararlaştırıldığı, bundan yukarıda belirtildiği üzere 297.985-TL ödeme yapıldığı, geriye kalan borcun 122.015,00-TL olduğu, İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibine konu senetlerin vade tarihleri dikkate alındığında 15/06/2014 vade tarihli 70.000-TL bedelli, 15/08/2014 vadeli 100.000-TL bedelli senetlerin ödenmiş olduğu, ancak 30/09/2014 vadeli 150.000-TL bedelli senedin 122.015-TL’lik kısmının ödenmediği bunun dışında kalan kısmının ödendiği sonucuna ulaşılmıştır. 30/09/2014 vadeli 150.000-TL bedelli senedin vade tarihi olan 30/09/2014 tarihinden İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 19.880,09-TL olduğu hesaplanmıştır. Böylelikle davacıların 30/09/2014 vadeli 150.000-TL senet nedeniyle 152.015,00-TL asıl alacak, 19.880,09-TL işlemiş faiz ve 400,00-TL ihtiyati haciz masrafı ile 82,35-TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 142.377,69-TL borçlu oldukları bunun dışında söz konusu takip veya takibe konu senetler nedeniyle borçlu olmadıkları hesaplanmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında; davalı …’nun …. Ltd Şti’ndeki 33 payının 14/04/2014 tarihli devir sözleşmesi ile 420.000-TL bedel ile …, … ve …’a devrinin ve devir bedelinin 5.000-TL’sinin nakit ödenmek suretiyle geriye kalan 15.000-TL’sinin 15/04/2014 tarihinde nakit bunun dışında kalan tutarlarının 05/05/2014 vadeli 80.000-TL bedelli, 15/06/2014 vadeli 70.000-TL bedelli, 15/08/2014 vadeli 100.000-TL bedelli, 30/09/2014 vadeli 100.000-TL bedelli senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığı, söz konusu senetlerin …’na verildiği, …’nun …’deki 33 adet hissesini …’e devrettiği, ancak hisse bedellerine 262.000-TL asıl alacak ve ferilerinin ödenmediğinden bahisle 15/06/2014 vadeli 70.000-TL bedelli, 15/08/2014 vadeli 100.000-TL bedelli, 30/09/2014 vadeli 150.000-TL bedelli bonoların 17/05/2016 tarihinde … ve …’e karşı takibe konu ettiği, davacı tarafça hisse devir sözleşmesinden dolayı tüm borcun ödendiğini, sunulan dekontlar ve 26/08/2014 tarihli hesaplaşma yazımı içeriğindeki belge ve içeriği ödemeleri ispatladığını ileri sürdüğü, 26/08/2014 tarihli hesaplaşma şeklindeki belgenin dava konusu … Şirketi hisse devri ile ilgili olduğu kanaatine varıldığı, sunulan ödeme belgeleri dikkate alındığında yukarıda belirtildiği üzere hisse devri nedeniyle davalıya 297.985,00-TL ödendiği, bu nedenle davacı ve birleşen davacının takip konusu senetlerden 30/09/2014 vadeli 150.000-TL bedelli senedin 122.015,00-TL’lik kısmından ve senedin vade tarihine göre 19.880,09-TL’lik faizinden borçlu oldukları ayrıca 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 82,60-TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 142.377,69-TL borçtan sorumlu oldukları, bunun dışında iş bu takip ve takip konusu diğer senetler nedeniyle borçlu olmadıkları kanaatine varılmakla aşağıda belirtildiği üzere asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı ve birleşen davacı kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de, sunulan belgeler itibariyle borç miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmadığı yine davalının inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığı kanaatine varılmakla her iki tarafın tazminat talepleri reddedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne,
Asıl davacı … ve birleşen davacı …’in İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibinde 14/04/2014 tanzim tarihli 30/09/2014 vadeli 150.000,00-TL bedelli senet ve iş bu takip nedeniyle takip tarihi itibariyle 122.015,00-TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş 19.880,09-TL alacak 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 82,60-TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 142.377,69-TL borçlu olduklarının bunun dışında iş bu takip ve diğer takip konusu senetler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine,
Fazlaya dair talebin reddine,
Davacıların şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Davalının şartları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Asıl dava yönünden karar tarihi itibariyle alınması gerekli 9.725,82-TL harçtan peşin alınan 5.454,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.271,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Birleşen dava yönünden karar tarihi itibariyle alınması gerekli 9.725,82-TL harçtan peşin alınan 5.454,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.271,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Asıl dava yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 17.475,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Asıl dava yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddolunan kısmına göre takdir olunan 20.767,09 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan alınarak, davalıya verilmesine,
-Birleşen dava yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve birleşen davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 17.475,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
-Birleşen dava yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddolunan kısmına göre takdir olunan 20.767,09 TL avukatlık ücretinin davacı …’den alınarak, davalıya verilmesine,
4-Asıl davacı … tarafından sarf olunan 2.285,00-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 1.018,50-TL yargılama gideri ile 31,40-TL başvurma harcı, 5.454,55-TL peşin harç olmak üzere toplam 6.504,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Birleşen davacı … tarafından sarf olunan 615,00-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 274,14-TL yargılama gideri ile 35,90-TL başvurma harcı, 5.454,55-TL peşin harç olmak üzere toplam 5.764,59-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.03/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …