Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1100 E. 2022/494 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1100 Esas
KARAR NO : 2022/494

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla yukarıda belirtilen icra dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takibin yapıldığını, Borçlunun, süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurmuş olduğunu, Borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, Müvekkili olduğu firma ile davalı arasında iksa sistemi kapsamında fore kazık imalatı ve Aankraj uygulaması konusunda 21.08.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, Müvekkili olduğu firmanın üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine rağmen karşı yan müvekkilinin hazırladığı hak edişleri imzadan imtina etmiş olduğunu, Davalının, İzmir 20. Noterliği’nin 02.11.2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili tarafından düzenlenen 24.10.2017 tarih ve… nolu faturaaslını haksız ve dayanaksız olarak müvekkiline iade etmiş ve 21.08.2017 tarihli sözleşmeyi gerçeğe aykırı nedenlerle feshetmiş olduğunu, Sözleşmenin feshinden sonra müvekkili olduğu firma tarafından imal edilen fore kazıklar kullanılarak dava konusu yerde başka bir firmaya ankraj yaptırıldığını, Buna yönelik kazanç kayıpları için dava açma haklarını saklı tuttuklarını, 24.10.2017 tarihli… nolu 154.507.09-TL bedelli faturadan kaynaklı müvekkili olduğu firmanın borçlu firmadan alacağının mevcut olduğunu, borçlunun faize yönelik yapmış olduğu itirazın temerrüde düşmüş olması nedeni ile yerinde olmadığını, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptalinin gerektiğini, taraflarından tespit istemli İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı davasının açılmış olup bu dosyanın celbini talep ettiklerini, Bu açıklamaları ve toplanacak delillerin, borçlunun itirazının varit olmadığını göstereceğini, Bu haksız itirazın kaldırılması için mahkemenize başvurmak zorunda kaldıklarını belirterek haksız ve dayanaksız borca itirazın iptaline, takibin 69.392,41 tl üzerinden devamına reeskont faizi ile birlikte tahsiline, borçlunun % 20’den az olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleriyle birlikte vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, Sözleşmenin haksız feshi sebebi ile uğramış olunan kazanç kaybına yönelik dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde . Davacı tarafın, dava dilekçesinde fore kazık imalatı ve ankraj uygulaması konusunda taraflar arasında imzalanmış olan 21.08.2017 tarihli sözleşme gereği kendi üzerine düşen edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, ancak davalı müvekkilinin hakedişleri imzadan imtina ederek İzmir 20. Noterliği’nin 02.11.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı tarafından düzenlenmiş olan 24.10.2017 tarih ve… nolu fatura aslının haksız ve dayanaksız olarak kendilerine iade edildiğini iddia etmiş olduğunu, ancak işbu iddiaların hiçbirisinin davalı müvekkilinince kabulünün mümkün olmadığını davalı müvekkili ile davacı … Ltd. Şti. Arasında “………. İlçesi, … Pafta, … Ada, ……. Parsel’de kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılmakta olan “… Projesi”ne ilişkin olarak akdedilmiş olan 21.08.2017 tarihli “yüklenicilik sözleşmesi” ve ekleri uyarınca (Ek-1: 21.08.2017 tarihli sözleşme), inşaat/proje alanında iksa sistemi kapsamında fore kazık imalatı ve ankraj uygulaması yapılması işi ve sözleşmede belirlenmiş olan sair hususları yerine getirmeyi davacı tarafın üstlenmiş olduğunu, Bu hususta davacı tarafından yüklenilen işe Sözleşmenin 5.1. Maddesi gereğince Sözleşme’nin imza tarihi itibarı ile başlanılmasının gerekmekte olduğunun ve aynı madde uyarınca işin tümüyle eksiksiz ve her türlü ayıptan ari olarak 100 takvim günü içerisinde (resmi tatiller ve pazar günleri dahil) davalı müvekkili olduğu şirkete teslim edilmesi gerektiğinin aşikar olduğunu, Nitekim, işe derhal başlanılmasına uygun ve elverişli şekilde davacıya “yer teslimi”nin müvekkili olduğu şirket tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, Bu hususun, taraflar arasında münakit 21.08.2017 tarihli sözleşmenin 5.2. maddesi uyarınca da tarafların kabulünde olduğunu, Ayrıca, sözleşmenin 7.6. maddesi gereğince müvekkili olduğu şirketin, 30.000,00.-TL tutarındaki avans ödemesini nakden ve defaten davacının banka hesabına yatırmış olduğunu, (Ek-2: 21.08.2017 tarihli banka ödeme dekontu) Buna karşılık, davacı tarafın davalı müvekkili olduğu şirketin tüm uyarılarına rağmen, sözleşmede tayin edilen sorumluluklarına ve yükümlülüklerine ve ilgili yasal düzenlemelere Uymayarak tüm bu yükümlülüklerine aykırı davrandığını, Davacı tarafından iş programının süresi içerisinde ve fiili/gerçek duruma uygun olarak ibraz edilmediğinin, iş programında başlama ve bitiş tarihlerinin hatalı belirtildiğinin, davacı tarafça gerçekleştirilen imalatların teknik şartnameye, projeye, yapı tekniğine, fen ve sanat kurallarına ve standartlara uygun olmadığının ve neticeden davacı tarafından gerçekleştirilen imalatların ayıplı/eksik olduğunun davalı müvekkili olduğu şirket tarafından tespit edilmiş olduğunu belirterek davalı müvekkilinin sözleşmesel ve yasal fazlaya ilişkin her türlü hakları, ve alacak hakları saklı kalmak kaydı ile Haksız, hukuka ve fiili duruma aykırı, yasal dayanaktan yoksun davanın reddine mahkeme aksi kanaatte olunacak ise ortada yargılamayı gerektiren bir husus bulunduğu ve talep edilen alacağın likit bir alacak olmaması göz önüne alınarak davacı tarafça talep edilen %20 icra-inkar tazminatı talebinin reddine davacının alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir 14. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, İzmir 3. ATM’nin ……… D.İş sayılı dosyası, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkere, SMMM bilirkişisi Cem Çeliker, Yük Jeoloji Mühendisi Berna Geçkin ve Jeoloji Mühendisi … tarafından hazırlanan 08/01/2020 tarihli rapor, kök rapor hazırlayan bilirkişilerce sunulan 01/04/2020 tarihli ek rapor, inşaat mühendisi …, Jeoloji bilirkişisi Doç Kr. … ile Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 14/10/2020 tarihli ön rapor, yine aynı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 12/02/2021 havale tarihli rapor ve yine aynı bilirkişiler tarafından hazırlanan 15/03/2022 havale tarihli ek rapor dosya arasındadır.
İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 68.226,03 TL asıl alacak ile 1.166,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 69.392,41 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının 24/10/2010 tarihli 154.507,09 TL bedeli faturanın bakiye alacağı 21/08/2017 tarihli sözleşmesi, cari hesap, ticari defter ve kayıtlara dayalı alacak olarak belirtildiği, davalı yanca borca geniş anlamda yapılan itiraz ile takibin durdurulduğu, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/10 Esas ve 2018/59 karar sayılı ilamının incelenmesinde icra takip borçlusu tarafından yukarıda bahsedilen icra dosyasında gönderilen ödeme emrinin iptali talebi ile yapılan başvuru neticesinde gönderilen 29/12/2017 tarihli ödeme emrinin iptaline karar verildiği, icra müdürlüğünce yeniden talep üzerine ödeme emri çıkarıldığı, ödeme emrinin 08/06/2018 tarihinde icra dosya borçlusuna tebliğ edildiği, icra dosya borçlusu vekil aracılığıyla aynı tarihli borca geniş anlamda yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve Mahkememiz nezdinde yasal hak düşürücü süre içerisinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin …………D. İş sayılı dosyası üzerinden davacı tarafça davalıya hasım gösterilmek suretiyle İzmir ili, Narlıdere ilçesi, … pafta,….. ada, ..parsel adresinde bulunana arazide fore kazık yapım işinden dolayı delil tespiti talep edildiği, Mahkemece mahallinde yapılan keşif ile jeoloji bilirkişisi … tarafından hazırlanan 15/03/2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraflara tebliğ edildiği, davalı yanca rapora itiraz dilekçesinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce kurulan ara karar gereği dosyanın tevdi edildiği SMMM bilirkişisi ……….., Yük Jeoloji Mühendisi … Jeoloji Mühendisi … tarafından oluşan heyetçe hazırlanan 08/01/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmış, incelenmesinde özetle; taraf defterlerinin sahipleri lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davalı tarafından davacıya 93.174,19 TL tutarında ödeme yapıldığı ve bu tutarın her iki taraf kayıtlarında bulunduğu, davacının 65 adet fore kazık ve 3 adet inklimotre kuyusu için yaptığı toplam masrafın 133.676,25 TL olduğu, hatalı iki fore kazık için davalıyı uğrattığı zarar bedelinin 18.102,08 TL olduğu, zararın düşülmesi ile davacının yapmış olduğu iş bedelinin 115.574,17 TL olduğu, davalı yanca yapılan ödeme düşüldüğünde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 22.399,98 TL tutarında alacaklı olduğuna kanaat getirildiği anlaşılmış, rapora karşı davacı yanca itiraz, davalı yanca ise beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 12/03/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği itirazları karşılar mahiyette ek rapor tanzimi için önceki rapor sunan bilirkişilere tevdi ile hazırlanan 01/04/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmış, incelenmesinde özetle; taraf itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde davacının sorumluluğunda olan 65 adet fore kazık imalatının KDV dahil toplam maliyetinin 157.737,98 TL olduğu davacının hatalı imalat ve gecikmeden kaynaklı davalı hesabına yapmış olduğu zarar tutarını KDV dahil 21.360,45 TL olduğu ayrıca davalının bu işten kaynaklı ödeme tutarının da 93.174,19 TL olduğu anlaşılarak toplam maliyet bedelinden ödeme tutarı ile davacı zarar tutarının düşülmesi ile davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 43.203,34 TL tutarında alacaklı olduğuna kanaat getirildiği anlaşılmış, davacı vekili tarafından rapora itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı yanca ise beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Çeşme ASHM’nin 2020/239 talimat sayılı dosyasına davalı tanığı Kemal Bayramoğlu tarafından aynen “Ben … İnşaat Şirketinin şantiyesinde şantiye şefi olarak çalışmaktaydım. Tarafların arasında Fore Kazık imalatı konusunda anlaşma imzalanmıştır. Ege Temel anlaşmadaki edinimleri tam olarak yerine getirmemiştir. Ben imalatın yapıldığı tarihte davacı şirketin ürettiği Fore Kazıklara ilişkin teknik olarak eksik yapıldığını firmaya bildirmiştim. Fore Kazıkları eksenden kaymış olabileceği ihtimali, kuyu çökmeleri, forajın başka yöndeki foraj demirlerine hasar vermesi gibi teknik hatalar ben tarafından tespit edilmiştir. Hataların bir kısmı davacı şirket tarafından ekstra foraj yapılarak çözülmüştür. Ancak geri kalanlar imalatlardaki teknik detaylar harfiyat aşaması tamamlandıktan sonra ortaya çıkabilecek nitelikteydiler. Ancak ben o aşamada orada çalışmıyordum. Bu nedenle eksikliğin tamamlanıp tamamlanmadığını bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunulmuş kendisine yöneltilen soru üzerine aynen “Teknik bildirimleri teknik aksaklıkları tek tek rapor haline getirerek iş veren ve yüklenici firmanın şirket mail hesaplarına gönderdim. Bu raporlara karşın davacı tarafça tespitlerime bir itiraz gelmemiştir. Tam aksine davacı şirket yaptığı eksik işler olmasına karşın hak ediş talebinde bulunmuştur. Ben bu hak edişlerde eksik imalatların ve götürü usulü ile malzemenin davalı şirkete ait kısımlarını mahsup ettirerek ödenmesini istedim” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 13/10/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği yeni bir bilirkişi heyeti belirlenmek sureti ile dosyanın ara karar gereği karşılanmak üzere dosyanın tevdi edildiği inşaat mühendisi …, Jeoloji bilirkişisi Doç Dr. … ile Prof. Dr. … tarafından Mahkememize 14/10/2020 tarihli ön raporun sunulduğu ön rapor kapsamında eksikliklerin giderilmesine yönelik 31/12/2020 tarihli ara karar kurulmakla ara karar sonucuna göre yapılan tevdi üzerine bilirkişi heyetince hazırlanan 12/02/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmış, raporun incelenmesinde özetle; davacı tarafça yapılan toplam iş bedelinin 154.507,9 TL olduğu, işveren tarafından yapılan ve uygun bulunan kesinti tutarının 19.623,16 TL olduğu buradan hareketle davacının yaptığı ve kabul edilebilir iş tutarının 134.883,93 TL olduğu ve davalı yan tarafında yapılan 93.174,19 TL’lik tutarın düşülmesi ile davacının alacağının 41.709,74 TL olduğuna kanaat getirildiği, rapora karşı taraf vekillerince itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 27/04/2021 tarihli duruşmada yapılan inceleme neticesi her ne kadar 31/12/2020 tarihli ara kararda ön rapordaki eksikliklerin ikmali yönünden verilen kesin süreye rağmen giderilmediği belirlenerek mevcut hali ile az yukarıda belirtilen rapor dosyaya kazandırılmış ve yine yukarıda belirtildiği gibi rapora itirazlarda sunulmasının yanında davalı yanca ön rapor gereği bir kısım bilgi ve belgelerinin ikmaline yönelik sunulan ve dava dışı firmalardan temin edilmesi talep edilen hususların davalı iddiasının genişletme yasağı kapsamında olmadığı kanaatine varılarak bu hususta yazılan müzekkerelerin dosya arasına kazandırılmasına karar verildiği ve bu şekilde kazandırılan yahut kazandırılmamakla birlikte beklenilmesine gerek olmayanlar yönünden beklemekten vazgeçilmesine yönelik 08/02/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar (her ne kadar dava dışı Barankaya yönünden beklenmesinin gerek olmadığına dair ara karar kurulmuş ise de Barankaya firması vekilince 08/02/2022 tarihli beyan dilekçesi ve ekindeki belgelerden Mahkememiz ara kararının karşılandığı kanaatine varılmakla birlikte) ile dosyanın önceki rapor sunan heyete tevdisi ile hazırlanan 15/03/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmış raporun incelenmesinde kısaca itirazların ve kazandırılan müzekkere kapsamında yapılan inceleme neticesinde kök rapordaki görüşün aynen benimsendiği belirtilmiş ve rapora karşı taraflarca itiraz ve beyan dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tarafların anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu konusunda yapılan değerlendirmede; davacı şirket ile davalı arasında davalının yapımını üstlendiği inşaatın iksa sistemi kapsamında fore kazık imalatı ve ankreaj uygulamasının davacı tarafından yapılmasına dair sözleşme imzalandığı, davacının yaptığı işe ilişkin düzenlediği 24.10.2017 tarihli… nolu faturanın davalıya gönderildiği ancak davalının ihtarname ekinde haksız olarak itiraz ettiği, fatura bedeli 154.507,09-TL miktarında davacının davalıdan alacaklı olduğu, alacağın tahsili için İzmir 14. İcra dairesinin … esas sayılı icra takibine girişildiği, davalının haksız itirazı nedeni ile takibin durduğu ileri sürülerek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve % 20 den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi talebine karşılık, davalı tarafça, davacıya yer teslimi yapılıp 30.000,00-Tl avans ödemesinin yapıldığı, ancak süresinde işin tamamlanmadığı, yapılan imalatın eksik ve ayıplı olduğu, davalının yer teslimi konusunda gerçek olmayan tarihlere ilişkin belgeler düzenlediği, davacının sözleşmeye aykırı davrandığı, sözleşmenin 11. Maddesine göre iş verenin fesih hakkının bulunduğu, mühlet verilmesine veya ihtara gerek olmadığı ve sözleşmenin 02.11.2017 tarihli ihtarname ile fesih edildiği, davanın reddine karar verilmesini, davacının bir alacağının olmadığı ancak alacağı olduğu sonucuna varılır ise davalı tarafından davacıya yapılan 56.281,06-TL ödemenin ve yine davacının yükleniminde olduğu halde ödenmeyen, davalının ödemek zorunda kaldığı 6.893,13-TL SKG ödemesinin mahsubunu talep ettikleri ileri sürülerek, davanın reddine % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesinin savunulduğu, böylelikli uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının edimini tam olarak yerine getirip getirmediği, feshin haklı olup olmadığı, ve davacının davalıdan takip konusu tutar kadar alacaklı olup olmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Uyuşmazlığın tespitine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar uyuşmazlık eser sözleşmesi kapsamında olsa da ve bu nedenle mahallinde keşif düşünülse bile taşınmaz üzerinde inşaat yapıldığı yönündeki davacı vekili beyanına davalı yanca katılım sağlandığına yönelik 17/10/2019 tarihli duruşma zaptından anlaşılan beyanlar gereği mahallinde keşfe gidilmesinden bir sonuç alınamayacağı anlaşılarak keşif yapılmamıştır.
Her ne kadar dosyaya birden fazla rapor ve kök rapor kazandırılmış ise de yukarıda belirtildiği gibi kazandırılan 08/01/2020 tarihli kök rapor ve bu rapora yapılan itiraz üzerine kazandırılan 01/04/2020 tarihli ek raporun miktar itibariyle birbirlerini tutmaması, bu kişilerden jeoloji Müh. …’in D.İş dosyasında da rapor vermiş olması ve davalı yanın özellikle söz konusu raporu hazırlayan bilirkişilere dair yapmış olduğu itirazlar göz önüne alındığında bu bilirkişilerce (mali müşavir bilirkişi inceleme ve kanaati hariç olmak üzere) hazırlanan raporlar üzerinden dosyanın değerlendirilmesinin yerinde olmayacağı dolayısıyla hükme esas alınamayacağı kanaatine varıldığı ayrıca 12/02/2021 tarihli kök rapor ile 15/03/2022 tarihli ek rapor sunan bilirkişi heyetince varılan kanaatlere itiraz edilmesi yanında yine başka bir heyetten rapor alınmasının talep edildiği yönündeki itiraz ve beyanların incelenmesi neticesinde söz konusu raporların içeriği ve miktar itibariyle birbirleri doğruladığı, bir kısım hususlar yönünden aşağıda Mahkememizce değerlendirme yapılması gerektiğinden bu hususlar hariç olmak üzere kök ve ek raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği bir kısım evrakların daha sonradan davalıya savunmasını genişletilmesine mahal vermeyecek şekilde kazandırılması neticesi ek raporda bu hususların da tartışıldığı, raporu hazırlayanların alanında uzman bilirkişiler olduğu ve içeriği itibariyle rapordaki görüşlere Mahkememizce de iştirak edildiği göz önüne alındığında yeniden başka bir bilirkişi heyetinden rapor alınması yada mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına yönelik taleplerin reddi ile bahse konu kök ve ek rapor doğrultusunda ve ayrıca ilk rapor sunan bilirkişi heyetinde bulunan mali müşavir bilirkişi yönünden de yapılan inceleme ve kaydi değerlendirmelerin içerikleri Mahkememizce benimsenmekle birlikte mali müşavir kanaatleri doğrultusunda hüküm kurulabilir olduğu kanaati ile kök ve ek rapor ve mali müşavir bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan deliller uyarınca taraflar arasında İzmir ili, Narlıdere ilçesi … pafta, … ada ve ……… parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılacak olan … projesine ilişkin 21/08/2017 tarihli yüklenicilik sözleşmesi ile ek sözleşmenin imzalandığı ve bu akitler sebebi ile inşaat/proje alanında iksa sistemi kapsamında fore kazık imalatı ve ankraj uygulaması yapılması işine dair bir takım sözleşmesel edim, hak ve yükümlülüklerinin belirlendiği, sözleşmeye göre Mahkememiz davacısının yüklenici, davalının ise iş veren sıfatına sahip olarak belirlendiği, sözleşmenin 3. Maddesinde iş verenin, 4. Maddesinde ise yüklenicinin sorumluluklarının belirlendiği, sözleşmenin 5. Maddesinde sözleşme süresi ile 6. maddesinde iş bedelinin belirlendiği devamındaki maddelerde bir kısım hak ve yükümlülüklerin belirlemesinin yapıldığı görülmüş, söz konusu sözleşmenin işveren tarafından 02/11/2017 tarihinde fesih edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari ve defter ve belgelerin incelendiği mali müşavir bilirkişi raporunda uyuşmazlık dönemi yönünden taraf kayıtlarının tarafların lehine açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı anlaşılmakla delil olarak kabul edilmesi gerektiği davacı kayıtlarına göre davacı alacak tutarının 61.332,90 TL olduğu, davalı kayıtlarına göre ise davalı alacağının 93.174,19 TL olduğu, buradan hareketle hesaplar arasındaki bakiye farklılığın 154.507,09 TL olduğu, taraf kayıtlarına göre davalı yanca yapılan ödeme bakımından herhangi bir bakiye fark tutarının bulunmadığı görülmüştür.
Taraflar arasında yukarıda belirtildiği gibi eser sözleşmesi bulunduğundan ve yine yukarıda belirtildiği gibi ticari defter ve kayıtlar yönünden bakiye farklılığı bulunduğundan ve icra takibindeki asıl alacağın davacı yanca davalıya kesilen 24/10/2017 tarihli ve 154.507,09 TL’lik faturanın bakiye kısmından, sözleşmeden, cari hesaptan ve ticari defter ve kayıtlara dayalı alacak olarak belirtildiğinden uyuşmazlığın söz konusu sözleşme kapsamında tarafların hak ve yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği ve bu kapsamda alacak ve borç durumunun belirlenerek sonuca gidilmesi gerektiği anlaşılarak dosya kapsamına göre taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı tarafça sözleşme ile belirlenen 30.000,00 TL avansın verilmesi ile davacı yüklenicinin işine başladığı ve 23/08/2017 tarihinde yüklenici tarafından sözleşme gereği edim yükümlülüğünün yerine getirilmesi için şantiyede fiili olarak işe başlanıldığı, davalı şirketin şantiye şefi tarafından davacı tarafa 15/09/2017-03/10/2017 tarihler arası tutulan tutanaklar ile sözleşme gereği yapılan işlere dair teknik uygulamalara uyulması gerektiği hususlarının bildirildiği ancak davalı yüklenicinin iş durdurmadan işine devam ettiği, davacı tarafça yüklenilen edim yükümlülüğü kapsamında sözleşme ile belirlenen yere 80 cm çapında 65 adet kazık imalatı yapıldığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda davalı tarafça davacının yapmış olduğu işlere yönelik işin devamında az önce belirtilen tutanaklar ile işin yapılışı sırasında muhafaza borusu kullanılması ve kazık aralarının 40 cm olması hususunda uyarıda bulunmasına rağmen davacının buna uymayarak ve ayrıca kazıklarda yatay hareketlerin olup olmadığının tespiti için bir takım kontroller ve müdahaleler yapılabilecekken bunu da yapmayarak işine devam etmesi sonucu muhafaza boru kullanılmaması nedeni ile göçme meydana geldiği, oluşan bu göçük durumunun davacının hatası sebebiyle oluştuğunun anlaşıldığı, davalı tarafça bu şekildeki göçük durumuna dair davacı alacağından bir takım kesintiler yapılmış ise de mükerrer kesinti kalemlerinin karşılıklı alacak ve borç hesabından çıkarılması gerektiği anlaşılarak yapılan kesinti kalemlerinin incelenmesinde yüklenicinin borusuz yaptığı imalatta kazıklarda oluşan ve sapmalar ve/veya fazla beton ve demir zayiatların iş veren tarafından kesintisinin haklı olduğu ancak makine arızası nedeni ile iş verenin davacıdan kepçe için yaptığı kesintilerin haksız olacağı zira makine arızasının bu işlerde her zaman olası olduğu ve işin fesih edilmesi nedeni ile davacıya yaptığı kazık işinin ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığı ve bu kapsamda hükme esas alınan rapor ile uygun bulunan ayıplı iş kesinti toplam tutarının 19.623,16 TL olduğu görülmüştür. Sözleşmede olmasına rağmen her ne kadar aksi iddia edilmekte ise de taraflar arası sözleşmenin feshinden sonra sahaya giren dava dışı Barankaya firmasının kararlaştırılan ankreaj işlerini yaptığı ve yine davalı tarafça her ne kadar aksi iddia edilmekte ise de davacı tarafça yapılan işlerden ayıplı olanların davalı tarafça dava dışı firmay/firmalara yaptırılmadığı kanaatine varıldığı bu nedenle davacının yaptığı kazık imalatının aynen kaldığı dolayısı ile esasen uyuşmazlığın ankraj işi ile ilgisinin olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan ve yukarıda tarihi belirtilen sözleşmelerden kaynaklı ticari bir ilişkinin kurulduğu, söz konusu ilişkinin eser sözleşmesi kapsamında düzenlendiği ve sözleşmeye göre davacı tarafın belirlenen yerde fore kazık imalatı ve ankreaj uygulaması yapması konusunda edim yükümlülüğü üstlendiği, davacının söz konusu sözleşme kapsamında davalıya yaptığı iş bedelinin 154.507,09 TL olduğu, bu tutardan az önce bahsedilen 19.623,16 TL ve davalının ödediği dosya kapsamına göre tereddüt oluşturmayan 93.174,19 TL’nin düşülmesi sonucu 41.709,74 TL kaldığı ve esasen bu tutarın davacının davalıdan olan alacağı oluşturduğu bu nedenle bu tutar yönünden yapılan itirazın haklılık teşkil etmediği ancak davacı yanca asıl alacak yanında faiz talep edilmiş ise de gerek asıl alacağın yargılamaya tabi oluşu gerekse davacı alacağının ne miktarda olduğunun davalı yanca tam olarak bilinemediği dolayısı ile asıl alacağın likit olmadığı göz önüne alındığında faiz yönünden davalı itirazının haklılık teşkil ettiği anlaşılmakla açılı davanın kısmen kabulü ile İzmir 14. İcra … esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 41.709,74 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın fazlasına ve faize yönelik fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine, hüküm olunan alacağa takip tarihinden itibaren % 9,75 oranından fazla olmamak üzere faiz uygulanmasına, davacı tarafın icra inkar tazminat talebi ile davalı tarafın kötü niyet tazminat taleplerinin alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davacı yan yönünden , davacının kötü niyetinin bulunmaması sebebi ile ret tutarına ilişkin davalı yan yönünden tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılarak ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile İzmir 14. İcra … esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 41.709,74 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın fazlasına ve faize yönelik fazlaya ilişkin iptal talebinin REDDİNE,
– Hüküm olunan alacağa takip tarihinden itibaren % 9,75 oranından fazla olmamak üzere faiz uygulanmasına,
– Davacı tarafın icra inkar tazminat talebi ile davalı tarafın kötü niyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 2.849,20 TL karar ve ilam harcından evvelce tahsil edilen 1.532,01 TL (1.185,05 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 346,96 TL peşin harçtan oluşan )’nin mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 1.317,19 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.220,95 TL (1.185,05 TL peşin harç ile 35,90 TL başvuru harcından oluşan) harç ile ret kabul oranında hesaplanan gider avansından kullanılan 1.253,29 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) oluşan toplam 2.474,24 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 290,90 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan kısmın ret kabul oranına göre hesaplanan 1.942,78 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, arta kalan 300,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 6.222,26 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
8- Dosya arasında bulunan İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra İADESİNE,
9- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim…
e-imza
¸