Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1086 E. 2021/882 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/536
KARAR NO : 2021/927

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/09/2013
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir … ATM’ne sunduğu dava dilekçesinde; davalı …’nun alkollü olarak kullandığı … plakalı araç ile Alanya ilçesi, Tosmur Beldesi, Çevre Yolu kavşağında yaya müvekkiline çarparak kemik kırığı oluşur şekilde yaralanmasına neden olduğunu, Alanya SCM’nin …/… esas …/… karar sayılı dosyasında tam kusurlu bulunarak mahkumiyetine karar verildiğini, davalı … AŞ’nin … plakalı aracı 22/05/2009 başlangıç tarihli … nolu KTK ZMM poliçesi ile sigortaladığını, kaza tarihi itibariyle davacının … yaşında üniversite öğrencisi olup hem çalışıp hem okuluna devam ettiğini, part time olarak … mağazasında tezgahtarlık yaptığını aylık primlerle birlikte maaşının 1.000,00-TL’yi bulduğunu, kaza sonucunda davacının bacağının kırıldığını, bu nedenle 3 kez ameliyat olmak zorunda kaldığını, 2-3 ay tekerlekli sandalye kullandığını, 2 yıl koltuk değneği ile yürüyebildiğini, bacağına platin ve vidalar takıldığını, tedavi sonrasında davacının bacağında kısalma ve zayıflama meydana geldiğini, topal kaldığını, bacağında sürekli fiziksel ağrılar oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve davlı sigorta şirketinin poliçe limiti ve poliçedeki teminatlarla sorumlu olması kaydıyla davacının çalışamamasından dolayı çalışamadığı günler için 1.000,00-TL iş gücü kaybı için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 6.000,00-TL maddi tazminat ve 200.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili sunduğu cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın 22/05/2009 – 2010 tarihleri arasında … nolu Zorunlu mali sorumluluk (trafik sigorta poliçesi) ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarından azami sorumluluk limitinin 150.000,00-TL ve manevi tazminatın poliçe teminatı dışında olduğunu, bu kazadan dolayı … nolu hasar dosyasının açıldığını, eksik evraklar ibraz edilmediğinden herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi giderleri kapsamında SGK sorumluluğunda olup sürekli iş gücü kaybı konusunda ATK 3 İhtisas Dairesinden iş göremezlik raporu ve kusur konusunda ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini kaza tarihinden itibaren değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini savunmuştur.
Davalı …’ya dava dilekçesi tebliğ olunmuş, davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır. En son durum itibariyle …’nun cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmakla vasisine tebligat yapılarak davaya devam olunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davacının tedavi belgeleri getirtilmiş, ceza dosyası incelenmiş, kusur ve iş göremezlik konusunda raporlar alınmıştır.
Trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinden; 03/10/2009 tarihinde …’nun idaresindeki … plakalı araç ile Tosmur yol kavşağı yönünden Alanya istikametine seyir halindeyken kavşağa geldiğinde yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen …’a çarpmasıyla yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Alanya … SCM’nin … esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; davacının yaralanması ile sonuçlanan trakik kazası nedeniyle CBS’ce alınan kusur raporunda bilirkişi …’ın 26/01/2010 tarihli raporunda …’ın araçlara ilk geçiş hakkını vermemek kuralını ihlal ettiğinden birinci derecede asli kusurlu …’nun ise ikinci derece tali kusurlu olduğunun ortaya konulduğu, … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçunda açılan kamu davasının yargılaması sonunda kazanın meydana gelmesinde …’nun asli kusurlu olduğu ve alkollü olduğu kabul edilerek TCK 89/1, 89/2-b, 22/3, 62/1 maddelerinin uygulanmasıyla 250 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, günlük 20,00-TL’den paraya çevrilerek 5.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi … 09/10/2019 tarihli raporunda kazanın meydana gelmesinde …’nun %25 oranında tali kusurlu, davacı …’ın %75 oranında asli kusurlu olduğunu ortaya koymuştur. Bu rapora itiraz edilmekle alınan ek raporunda bilirkişi … daha önceki görüşünde ısrar etmiştir. Bu rapora da itiraz edilmiştir.
Bu kez Ankara ATK Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 15/12/2020 tarihli raporunda; kazanın meydana gelmesinde yaya …’ın %100 oranında kusurlu olduğu sürücü …’nun kusursuz olduğu bildirilmiş, bu rapora itiraz edilmekle ve daha önce alınan bilirkişi raporu ile farklılığı dikkate alınarak Ankara ATK Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi genişletilmiş uzmanlar heyetinden alınan raporda sürücü …’nun kusursuz olduğu …’ın %100 oranında kusurlu olduğu ortaya konulmuştur. Davacı tarafın bu rapora da itirazı üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi’nde görevli üç bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ancak davacı tarafça kesin mehile rağmen giderler karşılanmadığından İstanbul Teknik Üniversitesinde görevli bilirkişilerden rapor alınmamıştır. Dava dosyamızın kapsamı ve ceza dosyasının içeriği dikkate alınarak hükme esas alınacak kusur durumu resen değerlendirilmiştir.
Antalya ….SCM’nin … esas sayılı dosyasından; kazanın meydana gelmesinde …’nun asli kusurlu olduğu kabul edilerek temyiz yolu açık şekilde mahkumiyet karar verilmiş olması bu kararın kesinleşmiş olması dikkate alındığında ceza mahkemesinin kusur tespitinin hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olmasa da vakıa tespitine ilişkin mahkumiyet kararının hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak sanığın az da olsa kusurlu olduğunun kabulünün zorunlu olduğu, her ne kadar ATK Ankara Grup Başkanlığı raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusursuz olduğu belirtilmiş ise de, dosyamızda alınan bilirkişi …’in raporunda sürücü davalı …’nun kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu yönündeki tespitleri dikkate alındığında kazanın meydana gelmesinde davalı …’nun alt düzeyde kusurlu olduğu davacı …’ın asli kusurlu olduğu kanaatine varılmış bu değerlendirme hükmü esas alınmıştır.
Davacı …’ın ATK İzmir Şube Müdürlüğünden alınan 04/03/2016 tarihli raporda; kaza nedeniyle …’ın yaşına göre meslekte kazanma gücünde azalma oranının %31 olduğu ortaya konulmuştur. Bu rapora itiraz edilmekle alınan ATK 3.İhtisas Kurulunun 09/11/2016 tarihli raporunda; …’ın geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak maluliyetine neden olacak düzeyde vücut çalışma gücünde azalma meydana gelmediği maluliyet oranının tespitine mal olmadığı geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay olduğu bildirilmiştir. Davacı tarafça bu rapora da itiraz edilmiş ve dosyadaki raporlar arasındaki oluşan çelişki gözönüne alınarak Adli Tıp 2.Üst Kurulundan rapor alınmıştır. Alınan 30/05/2019 tarihli raporda; davacının kazaya bağlı meslekte kazanma gücünde 10.3 oranında azalma meydana geldiği, iyileşme süresinin 9 ay olup iyileşme süresi içerisinde 1 ay süreyle başka birinin yardımına gereksinim duyabileceği, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı tespit edilmiştir. Alınan bu raporlar karşısında mahkememizce ATK Adli Tıp 2 Üst Kurulu’nun 30/05/2019 tarihli raporunun dosya kapsamına ve mevzuata uygun olduğu değerlendirilmiş hükme esas alınmıştır.
Davacı 20/09/2019 tarihli raporunda; dava dilekçesindeki maddi tazminata ilişkin taleplerini ıslah ederek 1.000,00-TL geçici iş göremezlik taleplerini 5.000,00-TL’ye 5.000,00-TL olan sürekli iş göremezlik taleplerini 145.000,00-TL’ye yükselttiklerini, söz konusu maddi tazminatın 03/12/2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini ayrıca 200.000-TL manevi tazminata 03/10/2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı vekili 08/05/2020 tarihli feragat dilekçesini sunarak maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, davalı …’dan manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir. Davacı vekili 02/10/2020 tarihli duruşmada da maddi tazminat taleplerinden feragat ettikleri yönündeki beyanını yinelemiştir.
Davalı … AŞ vekili davacı tarafla maddi tazminat kapsamında sulh olduklarını, sulh gereği ödeme yapıldığını, bu nedenle davacının müvekkili hakkındaki davadan feragat ettiğini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin … AŞ ile anlaşarak maddi tazminat taleplerinden feragat etmiş olması nedeniyle her iki davalı aleyhine olan maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde; toplanan tüm deliller karşısında …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken Alanya ilçesi sınırları içerisinde 03/10/2009 tarihinde …’a çarparak yaralanmasına neden olduğu, kazanın meydana gelmesinde …’nun alt düzeyde tali kusurlu, …’ın asli kusurlu olduğu, kazaya bağlı olarak …’ın tedavi süresinin 9 ay olup, bu süre içerisinde 1 aylık sürede başkasının bakımına muhtaç olduğu ve sürekli iş göremezlik durumunda %10.3 oranında azalma meydana geldiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu kazanın meydana geliş şekli, davalı sürücünün kabul edilen kusuru dikkate alındığında davacı … lehine 10.000,00-TL manevi tazminat takdirinin uygun olduğu kanaatine varılmakla manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 10.000,00-TL manevi tazminatın 03/10/2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye manevi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 703,60-TL harç ile ıslah ile alınan 491,84-TL harçtan mahsubu ile fazla 512,34-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve kabul edilen manevi tazminat tutarına göre takdiren 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de, feragat nedeniyle reddolunan maddi tazminat nedeniyle avukatlık ücreti ve yargılama gideri istemediği bildirilmekle, bu davalı lehine avukatlık ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarf olunan 1.681,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret durumuna göre takdiren 50,00-TL’si ile 683,10-TL peşin harç, 24,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 757,40-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.19/11/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)