Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/106 E. 2021/303 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/106 Esas
KARAR NO : 2021/303

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; 07/07/2016 tarihinde davacının yolcu olarak içinde bulunduğu ve dava dışı … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın, Hisarcık İlçesi istikametinden Gediz İlçesi istikametine seyir halinde ilerlerken direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu takla atarak şarampole düşmesi neticesinde yaralandığını, meydana gelen kazada davacının kusuru bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanunu gereğince düzenlenen mali sorumluluk sigortası kapsamında davalı … tarafından maluliyet oranı %13 olarak kabul edilerek davacıya 67.595,00 TL ödeme yapıldığını, oysa davacıda %17,2 oranında malüliyet tespit edildiğini, ödenen tazminatın eksik olduğunu ileri sürerek şimdilik 100,00 TL’nin başvuru tarihi olan 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararıyla mahkememize tevzi edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı tarafça tarafımıza tebliğ edilmeyen delillerin tarafımıza tebliğe çıkartılması için davacıya kesin süre verilmesinin talep edildiği, dava konusu maddi tazminatın zaman aşımına uğradığı, kendilerine KTK 97 uyarınca usulüne uygun başvuru yapılmadığı belirtilerek öncelikle usulden ve zaman aşımından davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, ayrıca kaza sonrasında 26/10/2012 tarihinde davacı tarafa 67.595,00 TL tutarında ödemenin yapıldığı, sorumluluğun sigortalı aracın kusuru nispetinde ve teminat limitiyle sınırlı olduğu, maluliyet raporunun usulüne uygun olarak alınması gerektiği, istem konusu edilen faiz talebinin yerinde olmadığı belirtilerek davanın esastan da reddinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı asilin maluliyetinin tespiti yönünden hastane kayıtları dosya arasına celp edilmiş, davalı ödeme kayıtları ve hasar dosyası dosya arasına alınmış davacı asilin maluliyeti tespit edilmiş ve ayrıca tarafların kusur durumu da dosya kapsamında belirlenmiş ve istem konusu edilen maluliyetten kaynaklı tazminat konusunda aktüer raporu alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; 18/01/2020 tarihinde davacıya ait ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı … plaka sayılı araçlar arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği bu kaza nedeni ile davalı tarafça ihbar üzerine hasar dosyasının açıldığı, ekspertiz raporu uyarınca 10/03/2020 tarihinde 14.873,27 TL hasar tazminatı ve 16/03/2020 tarihinde 3.407,70 TL değer kaybı ödemesinin davacı tarafa yapıldığı konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte davacı asil aracında bakiye hasar bedeli bulunup bulunmadığının, kazaya karşılan araç sürücülerinin kusur durumlarının tespitinin, bu kaza nedeni ile davalının sorumluluk miktarının belirlenmesinin ve ayrıca davacı tarafça istem konusu edilen ekspertiz ücretinden davalının sorumlu olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan bakiye değer kaybı ve ekspertiz bedelinden kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 17/11/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosya bilirkişiye tevdi edilmiş hazırlanan 24/12/2020 havale tarihli rapor dosyaya sunulmuş, bu kapsamda davacı vekili tarafından dava konusu edilen hasar bedeli ıslah talebine konu edilerek talebin 11.434,20 TL’ye çıkarıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 24/03/2021 tarihli dilekçe ile davalı … ile sulh oldukları ve davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını bildirdiği, davalı vekili tarafından sunulan 28/03/2021 tarihli dilekçe ile davacı taraf ile yapılan sulh anlaşması ve ödemeye ilişkin belgelerin sunulduğu, davacı taraf ile sulhen anlaşmaya varılarak ödeme yapıldığından maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak dava konusuz kaldığından davanın reddine maddi tazminat açısından yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda lehlerine hüküm kurulmasına yer olmadığına, vekalet ücreti sulh dahilinde ödendiğinden karar verilmesine mahal olmadığına, dava masrafları da sulh dahilinde ödendiğinden yapılan dava harç ve masrafların davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görüldü. Bu kapsamda davacı asil yönünden sunulan vekaletnamenin incelenmesinde feragat eden davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı, vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca davalı tarafça sunulan sulh protokolü incelendiğinde mevcut dava dosyamızdaki yargılama giderinin ve vekalet ücretinin de protokole eklendiği hususu göz önüne alındığında davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş ve ayrıca yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harcın evvelce alınan 244,40 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 185,10 TL harcın talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harçtan mahsup edilen harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
4- Davalı taraf her ne kadar vekil ile temsil edilmiş ise de sunulan talep göz önüne alınmakla DAVALI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu ….’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır