Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/910 E. 2021/340 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/910 Esas
KARAR NO : 2021/340

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın maliki ve sürücüsü bulunduğu … plakalı araç ile İzmir Çeşme istikametine seyir halindeyken … Koleji kavşağına geldiğinde kavşak içerisinden dönüş yapmak isteyen kusurlu araç malik ve sürücüsü … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, 09/06/2017 tarihli bu kazaya ilişkin tanzim edilen trafik kaza tutanağında davalı …’a2918 sayılı yasa m.57/1c uyarınca asli kusur verildiği, kazaya tam kusuru ile sebep olan …’un kullandığı … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından … numaralı zorunlu trafik sigorta poliçesi ile kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığı, müvekkilinin iş bu kazada ayak bileğinde ve parmaklarından kırıklar ve tendonlarında kopmalar gibi kalıcı hasarlar meydana gelecek şekilde yaralandığı belirtilerek açıklanan nedenlerle belirsiz alacak davası niteliğindeki davada fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; yukarıda açıklanan maddi tazminat toplamı şimdilik 1.000,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline, ileride tahsilatı imkansız hale getirme ihtimali mevcut olduğundan dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren …’a ait … plaka numaralı araca dava sonuna kadar tedbir konulmasına, hükmedilecek tazminatlara davalı … Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin sorumlulukları oranında davalılara tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; HMK 1-2-3 maddeleri gereğince öncelikle Mahkemenin görevine itiraz edildiği, müvekkili şahsın tacir olmadığı, trafik kazasına bağlı maddi manevi talepli iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, HMK 6-7-16 maddeleri gereği müvekkili davalının yerleşim yerinin Urla olduğu, dava konusu kazanın fiili olarak İzmir ili Urla İlçesi … semtinde gerçekleştiği, olay yeri Urla olup yetkili mahkemenin Urla Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, trafik memurlarıca düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı içeriğini ve müvekkiline verilen 8/8 kusuru kabul etmedikleri, müvekkilinin olay yerine yakın evinden çıkıp aynı mahalde gazete almak için … plaka sayılı aracı ile hareket ettiği, kavşağın ışıksız olup iki şeritli yol olduğu, yolda karşıdan karşıya geçmek için bekleyen ayağından sakatlı ve koltuk değnekli olan …’ı aracına alarak karşıya geçirmek istediği, dolayısıyla duran ve karşı tarafa geçmek isteyen müvekkilinin hızının 20-30 km hız bile olmadığı, kavşağa gelen müvekkilinin durduğu, sağ şeridi kontrol ettiği, gelen bir araç veya motosiklet olmadığından karşıya geçen ve sol şeridi boş olan yola rağmen nasıl ve nereden geldiği anlaşılmayan … plaka sayılı motosiklet sürücüsü davacının, müvekkilinin aracının ön tamponunu sıyırarak alıp götürdüğü, 100 metre ileride yan yatarak durduğu, davacının aşırı hızlı geldiği, trafiği ve yolu kontrol etmediği, sol taraftan yoluna devam etmeyerek bu kazaya sebebiyet verdiği, maddi tazminat talebini kabul etmedikleri belirtilerek açıklanan nedenlerle görev yetki yönündeki ilk itirazlarının Mahkeme tarafından değerlendirilerek kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, davacının haksız ve olaya uygun olmayan davasının reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından gerekli evraklarla müracaat şartı yerine getirilmediğinden davanın usul yönünden reddine, müvekkili şirketin sorumlu bulunması durumunda; sorumluğunun yukarıda açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, kusur yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden bilirkişi incelemesi yapılmasına, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi iş kolundan olduğunun araştırılmasına, kask takılmamış olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasına, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Konak Sosyal Güvenlik Merkezi’nin yazı cevabı, Emot Hastanesi’nin yazı cevabı, Urla Devlet Hastanesi’nin yazı cevabı, İstanbul Trafik Şube Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Sigorta A.Ş.’nin yazı cevabı, Urla İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Ege Üniversitesi Urla Denizcilik Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Orient Sigorta A.Ş.’nin yazı cevabı, İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası Başkanlığı’nın yazı cevabı, Kepez Sahil Güvenlik Okul Komutanlığı’nın yazı cevabı, Ege ATK raporu, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin raporu ve bilirkişi raporları dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 13/03/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dava konusu trafik kazasına bağlı olarak davacıda oluşmuşsa geçici iş göremezlik süresi, sürekli iş göremezlik oranı konusunda rapor alınması için davacının ve dosyanın Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na sevk edilerek rapor alınmasının istenilmesi üzerine; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca hazırlanan 19/06/2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “03/05/1998 doğumlu …’da 09/06/2017 tarihli trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen yaralanma olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik (RG, Mart 2013 tarihli 28603 sayılı) göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; kişinin olaya bağlı sürekli sakatlık oranının %5 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varılmıştır.” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı … vekili tarafından itiraz ve beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı … vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 25/09/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği olay mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş, trafik bilirkişisi … eşliğinde yapılan keşif sırasında tanıklar dinlenilmiş ve keşif neticesi hazırlanan 12/12/2018 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde 23.05.2017/2018 tarihleri arasında … sayılı ZMS. (Trafik) poJiçesiyle sigortalı plakalı … plakalı 2009 model … marka otomobil sürücüsü davalı …’un kazanın oluşumunda %75 ORANINDA ASLİ KUSURLU olduğu, … plakalı 2016 model … marka motosiklet sürücüsü davacı …’ın kazanın oluşumunda %25 ORANİNDA TALİ KUSURLU olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı … Sigorta vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı … vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen;
Tanık … aynen “Olay günü ben arkadaşım …’ın kullandığı motosikletin arkasında yolcu olarak bulunuyordum. Okula sınava gidiyorduk, hızımız 40-50 km arasında idi, İzmir’den yola çıkmıştık. Urla yönüne seyir halindeyken bu kavşağa yaklaştığımızda kavşağın içerisinde çok yavaş hareket halinde olan hatta durma noktasına yaklaşmış davalının aracı girdi, arkadaşım sol şeritte seyrediyordu bu aracı gördüğü için hızını yavaşlatarak sağ şeride girdi. Bu şekilde sağ şeritte yolumuza devam ederken davalı sanki bizi görmemiş gibi bizim gitmekte olduğumuz yola çıkış yaptı, arkadaşım … bunu görünce fren yaptı, selektör ve kornoya basmaya başladı, ancak davalı bunlara tepki göstermedi, kavşaktan doğrudan sol şeridi kullanması ve bu şekilde yola çıkması gerekirken kavşağın karşısındaki yan yola girmek için dümdüz ilerledi ve bu şekilde bize çarptı, vitesin olduğu yerden motorun ortasından çarptı ve bizde gösterdiğimiz yere savrulduk, motor devrildi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … aynen; “Olay günü sabah saatlerinde İzmir’den Urla yönüne okula gidiyordum, otomobilimi ben kullanıyordum, şuanda bulunduğumuz kavşağa gelince, bir kalabalık gördük ve yavaşladık. Durduğumuzda arkadaşlarımız … ve …’ın motosikletle kaza yaptıklarını gördük. Motosiklet şu gösterdiğimizde devrilmişti. … yerde yatıyordu, .. da kaldırım kenarında oturur vaziyette duruyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … aynen; “Daha evvel trafik kazası geçirdiğimden hastaneye kontrole gidiyordum, şu gösterdiğim yerde davalı … beni arabasına aldı, yolu karşıya geçirip öyle indirecekti, önce Urla İzmir yönündeki yola baktık araba olmadığını görünce kavşağa girdik ve oradan da İzmir Urla yönündeki araçların geçişini bekledik, bu yönde giden bir araç vardı, onu bekledi başka araç olmadığını görünce kavşaktan çıkış yaptı, yol kenarında beni bırakmak için yan yola girmek istedi ve bu sırada şu gösterdiğim yerde nereden çıktığını bilmediğim ve daha önce fark etmediğimiz motosiklet …’un aracına çarptı ve savrularak şu gösterdiğim yerde durdu ve motosiklet devrildi, kaza bu şekilde meydana geldi, sürücü de motosikletin 1-2 metre ilerisine düştü, motosikletin korna çalıp çalmadığını hatırlamıyorum, selektör yapıp yapmadığını bilmiyorum, ben şoförün yanındaki koltukta oturuyordum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … aynen; “Olay günü eşim … ile hastaneye gidecektik, … Kolejinin bulunduğu yoldan yürüdük, ben daha hızlı yürüyordum bu arada bir minibüs gelirse önden yürümeye başladım Urla İzmir karayolu kenarına geldiğimde yanımdan geçen davalı … beyin aracı bana korna çaldı, baktığımda eşimi araca almıştı, sen de bin, yolun karşısına geçireyim ve indireyim dedi. Ben zaten geldim dedim ve binmedim. Bu sırada … beyin aracı urla İzmir yönündeki yolu geçti kavşağın içine girdi. İzmir Urla yönündeki yolu da geçip yan yola girecekti. Bu ara bir çarpışma gürültüsü duydum motosikletin araçla çarpıştığını fark ettim, tam olarak nerede çarptığını bilmiyorum, ancak motosikletin çarpma sonrasında şu gösterdiği yere düştü, ben de çocuğa bir şey oldu mu diye yanına gittim … bey de çocuğun yanına geldi, çarpan çocuk iyi durumdaydı, telefonla annesiyle konuşuyordu, diğeri de yolun kenarında başını iki elinin yanına almış oturuyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … aynen “ben kazanın nasıl olduğunu görmedim, yürüyüş yapıp dönüyordum, şu gösterdiğim yerden uzaktan yol kenarında kalabalık gördüm, yakındaki restauranttan da insanlar konuşuyordu, olay yerine geldiğimde şu gösterdiğim yerde motosiklet ve iki delikanlı vardı. Birisi yerde yatırıyordu ve telefonla konuşuyordu, diğeri ise kaldırım kenarında oturuyordu. Bir kask ve bir ayakkabı yol üzerindeydi, aldım kaldırım üzerine bıraktım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce 02/04/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdine karar verilmesi üzerine Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce 28/06/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “davacı sürücü …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’un %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı … Sigorta vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı … vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 10/12/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın aktüer bilirkişisi ..’e tevdi ile istem konusu edilen maddi tazminat yönünden hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 27/02/2020 havale tarihli ön raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ön rapordaki belirtilen eksikliklerin giderildiği ve yeniden Mahkememizce 29/09/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın yeniden aktüer bilirkişisi …’e tevdi ile rapor hazırlanmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 19/01/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “09.06.2017 tarihinde yaralanan …’ın geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağı 4.212.18 TL olup, %25 oranında kusurunun indirilmesi sonrası alacağının 3.159,13 TL olacağı, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağı 180.082,15 TL olup, kusur indirimi sonrası 135.061,61 TL olacağı, bakım giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 3.555,00 TL olduğu, %25 oranında kusurunun indirilmesi sonrası 2.666,25 TL olacağı, SGK sorumluluğunda olmayan belgeli tedavi giderinin 765,00 TL olduğu, %25 oranında kusurunun indirilmesi sonrası 573,75 TL olacağı, … Hastanesince yapılan 15.600,00 TL’Iik tedavi giderinin Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olduğu hususları tespit edilmiştir. Manevi tazminatın Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Saygı ile sunulur.” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı … vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı …A.Ş. vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 16/02/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; taraflarınca 100,00 TL olarak talep edilmiş olan müvekkilinin geçici işgöremez kaldığı döneme ilişkin kazanç kaybını 3.159,13-TL ye, 800,00 TL olarak talep edilmiş olan efor kaybı, sürekli iş gücü kaybından doğan maddi tazminat taleplerini 135.061,61 TL. Ye, 100 TL olarak talep edilmiş olan tedavi bakıcı ve iyileşme giderleri ise, 573,75 tedavi gideri ve 2.666,25 TL bakım gideri toplamı olmak üzere 3.240,00 TL ye çıkarılmasına, başkaca talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, maddi tazminat kalemleri bakımından davanın müddeabihini ıslah ederek, 1.000 TL olarak ileri sürmüş oldukları taleplerini 141.460,74 TL olarak ıslah edildiğini, ıslah edilen 141.460,74 TL ‘nin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen davacı müvekkiline verilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Islah dilekçesinin davalı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ıslah dilekçesine davalı … vekili ve davalı …A.Ş. Vekilince beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; davacının maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araçla Çeşme istikametine seyir halindeyken … Kolleji kavşağında 09/06/2017 tarihinde davalı … iadresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucunda davacının yaralandığı, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, … plakalı aracın davalı … nezdinde KTK ZMM sigortası ile sigortalı olduğu ve davacının zararlarından sorumlu olduğu ileri sürülerek sürekli iş gücü kaybı nedeniyle 800 Tl geçici iş göremezlik nedeniyle 100 TL , tedavi bakıcı iyileşme gideri olarak 100 TL olmak üzere toplam 1000 TL maddi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müteselsilen davalılardan tahsiline, ayrıca 50.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline hükmedilecek tazminata davalı … yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi talebine karşılık davalı … vekilince görev , yetki itirazında bulunmakla birlikte müvekkilinin kusurlu olmadığının , davaın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, davacının varsa bir maddi zararı sigorta şirketince karşılanması gerektiği, sigorta şirketine başvurusu olup olmadığının araştırılması gerektiği, maddi tazminat talebini kabul etmediklerinin, faizin başlangıç ve oranının da kabul etmedikleri ayrıca kasko sigortaları olan oryant sigortaya davacının başvurusunun olup olmadığının da araştırlması gerektiği ve davanın reddi gerektiğinin savunulduğu, davalı … şirketince davacının müracaat şartını yerine getirmediği, … plakalı aracın şirketlerine KTK ZMM sigortasıyla sigortalı olduğu ancak sorumluluklaırnın limitle sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, varsa SGK ödemesinin hesaplamadan düşülmesi gerektiği, iş göremezlik konusunda ATK 3. İhtisas Kurulunda rapor alınması , sağlık giderlerinin poliçe kapsamında olmadığının ve davanın reddi gerektiğinin savunulduğu, böylelikle uyuşmazlık kazanın meydana gelmesinde kimin ne oranda kusurlu olduğu davacının geçici ve sürekli iş göremezlik halinin oluşup oluşmadığı, ileri sürülen tedavi giderleri nedeniyle zararının olup olmadığı, davacının oluşmuş maddi zararı varsa ne kadar olduğu, davalıların bunun ne kadarlık kısmından sorumlu oldukları ve davacının manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı konularında açılan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde her ne kadar dosyaya kazandırılan gerek trafik bilirkişisi tarafından gerekse de Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından yukarıda içerikleri belirtilen raporlara karşı itiraz dilekçesi sunularak belirlenen kusur oranlarının yerinde olmadığı iddia edilmiş ise de her iki kusur raporundaki belirlenen sonuç kusur oranlarının aynı doğrultuda olduğu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından dosyaya kazandırılan raporun alanında uzman birden fazla kişi tarafından oluşturulduğu anlaşıldığından ve ayrıca raporda yapılan tespitlerin ve varılan kanaatlerin yerinde ve isabetli olduğu anlaşılmakla rapora yapılan itirazların yerinde olmadığı dolayısıyla söz konusu kazada Mahkememiz davacısının %25 oranda kusurlu olduğu, davalı …’un ise %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz nezdinde yukarıda ileri sürülen sebepler ile iş bu davanın açıldığı, eldeki dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davası olduğundan ve bu tazminatın aynı zamanda haksız fiilden kaynaklı olarak talep edildiği anlaşıldığından haksız fiilin koşullarının oluşup oluşmadığının somut olay bakımından değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bilindiği gibi haksız fiilin unsurları; zarar, kusur, hukuka aykırılık ve illiyet bağıdır. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; 09/06/2017 tarihinde davalı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davacı … tarafından sevk ve idare edilen … plakalı motosikletin karışmış olduğu trafik kazasında davacının İzmir ilinden Çeşme ilçesine doğru seyri sırasında olay mahalli olan … Koleji kavşağına geldiğinde kendisinin seyrine göre soldaki orta refüj kavşak adasından seyri yoluna girip sağdaki sahil yoluna geçiş yapmak isteyen davalı aracının ön kısmı ile aracın sol yan kısımlarında çarpışılması ve davacının bu çarpmanın etkisiyle yere düşüp sürüklenmesi şeklindeki kazada Mahkememiz davacısının meskun mahalde bölünmüş yolda seyri sırasında kavşağa gelmeden önce anayol tali yol levhasını dikkate alıp mahalline hızını azaltarak kontrollü şekilde yaklaşmamış olduğundan ve ayrıca davalı tarafından sevk ve idare edilen aracın manevra kabiliyetinden yararlanarak etkin fren ve manevra tedbiri almaması nedeniyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği ve böylece 2918 sayılı yasanın 47/c, 52/b ile 57/a bentlerini ihlal ettiği anlaşılmakla iş bu kazada %25 oranında tali kusurlu olduğu, Mahkememiz davalısının ise ilk bölümünü geçtiği bölünmüş yolun diğer bölümünü de geçmek için kendisine “dur” levhası bulunan orta ada kavşak depolama alanında durup sağdan gelen araca yönelik trafik kontrolü yapması ve bu kapsamda uygun zamanda yola girmesi gerekirken dikkat ve özeni göstermeyip ve ayrıca sağ taraftan gelen davacı sevk ve idaresindeki motosiklete rağmen dikkatsiz ve hatalı biçimde yola girerek ilk geçiş hakkını bırakmaması neticesinde oluşan iş bu kazada dikkatsizlik ve tedbirsizlik ve kurallara aykırı hareket ettiği ve böylece 2918 sayılı yasanın 47/c, 57/a ve 84/p bentlerini ihlal ettiği anlaşılmakla iş bu kazada %75 oranında asli kusurlu olduğu, söz konusu bu kusurlu hareket neticesinde davacının dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere sürekli ve geçici maluliyet yönünde zararının oluştuğu ve bu zarar neticesinde davacının istem konusu edilen tazminatlar bakımından zararının hesaplandığı ve böylece söz konusu kazada davacının 3.159,13 TL geçici iş göremezlik tazminat alacağının, 135.061,61 TL sürekli iş göremezlik tazminat alacağının, 573,75 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri alacağının ve ayrıca 2.666,25 TL bakım gideri alacağının ortaya çıktığı anlaşıldığından davacının zararının varlığının bulunduğu, davalı …’un söz konusu kazada %75 oranında kusurlu olduğu sabit olan aracın sürücüsü olduğu, diğer davalının … tarafından sevk ve idare edilen aracın ZMMS sigortacısı olduğu, bu kapsamda her iki davalının da davacı nezdinde ortaya çıkan bu zararlardan sorumluluğunun bulunduğu ayrıca yine bu kaza nedeniyle davacı asilin manevi zarara uğradığına dosya kapsamı ile kanaat getirildiği, davalılar tarafından zararın tazminine yönelik herhangi bir ödemede bulunmadığı anlaşılmıştır. Söz konusu kusurlu hareket aynı zamanda hukuka aykırı bir fiil sonucu gerçekleştiğinden ve kaza ile zarar arasında illiyet bağı olduğundan davacı nezdinde haksız fiilin koşulları oluştuğu ve dolayısı ile iş bu dava bakımından gerek maddi tazminat gerekse manevi tazminat talep edilmesinde davacının dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası nedeniyle davacının ve davalı …’in yukarıda belirtildiği şekilde kusurlu olduklarının dosya kapsamıyla sabit olduğu, davacı asilin yine dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere bu kazadan kaynaklı maluliyetinin ortaya çıktığı, davacı asilin bu kaza nedeniyle toplam 141.460,74 TL maddi zarara uğradığı, zararın giderilmesi amacıyla KTK 97. Madde gereğince davalı … şirketine 20/07/2017 tarihinde zararın giderilmesi konulu dilekçenin tebliğine rağmen davalı … şirketince başvuruya 31/01/2017 tarihinde ret kararı verildiği anlaşılmakla maddi tazminat yönünden ıslaha konu edilen tutarların dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle maddi tazminat yönünden talebin tümden kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla talebin kabulü ile; 3.159,13 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 135.061,61 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 573,75 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve 2.666,25 TL bakım gideri olmak üzere toplam 141.460,74 TL’nin sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren ( teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı yönünden olay tarihi olan 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden ise yapılan değerlendirme neticesinde dosya kapsamına kazandırılan bilgi ve belgeler göz önüne alındığında istem konusu edilen tutarın fazla miktarda talep edildiği, bu nedenle bu talep yönünden talebin kısmen kabulünün gerektiği kanaati ile 6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesi uyarınca takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- 09/06/2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile yapılan yargılama neticesinde davanın KISMEN KABULÜ ile;
A)MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN talebin kabulü ile; 3.159,13 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 135.061,61 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 573,75 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve 2.666,25 TL bakım gideri olmak üzere toplam 141.460,74 TL’nin sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren ( teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı yönünden olay tarihi olan 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
B)MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN talebin kısmen kabulü ile; 6098 sayılı TBK’nın 56. Maddesi uyarınca takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALI …’DAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 10.346,29 TL karar ve ilam harcından evvelce peşin alınan 653,95 TL (174,20 TL peşin harç ile 479,75 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 9.692,34 TL karar ve ilam harcının; 9.063,93 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, bakiye 628,41 TL’sinin davalı …’DAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 939,15 TL (174,20 TL peşin harç ile 31,40 TL başvuru, 479,75 TL ıslah harcı ve 253,80 TL keşif harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 2.362,89 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 3.302,04 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan; 2.612,17 TL yargılama giderinin 2.439,70 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, 172,47 TL’sinin ise davalı …’DAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 74,61 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 194,50 TL’nin 40,64 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI …’A VERİLMESİNE, bakiye kısmın adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına, yatırılan avanstan arta kalan 105,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI …’A İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince;
-Maddi tazminat yönünden hesaplanan 17.388,77 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
-Manevi tazminat yönünden kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’DAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davalı … kendisini manevi tazminat yönünden vekil ile temsil ettirdiğinden ret edilen tutar üzerinden A.A.Ü.T. 10/2 maddesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI …’A VERİLMESİNE,
8- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.08/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır