Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/90 E. 2022/466 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/90 Esas
KARAR NO : 2022/466

ASIL DAVA DOSYASI
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/11/2016

BİRLEŞEN İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
…. ESAS-…… KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas dava dosyası yönünden;
Davacı vekili tarafından İzmir 7. ASHM’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 23/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı Pınar’ın kullandığı … plakalı araç ile davalı Mehmet tarafından kullanılan … plakalı aracın 04/04/2016 tarihinde karıştığı trafik kazasında Pınar’ın yaralandığı, Mehmet’in asli kusurlu olduğu, Pınar’ın halen çalışamadığı, Mehmet’in kullandığı aracın diğer davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu, yapılan başvuruya istinaden ödeme yapılmadığı, Pınar’ın işine devam edemediği, tedavisine ilişkin çeşitli harcamalar yaptığı, bedenen ve ruhen zor günler yaşadığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla söz konusu kaza sebebiyle tedaviden kaynaklı 500,00 TL maddi tazminat ile 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
İzmir 7. ASHM tarafından … Esas ve … Karar sayılı ilam ile dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmiş ve dosya tevzi üzerine Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihini kapsar biçimde müvekkili nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğu, şahıs başına 310.000,00 TL azami sorumluluk haddinin bulunduğu, manevi tazminattan müvekkilinin sorumlu olmadığı, 6111 sayılı yasaya göre istem konusu edilen tedavi giderlerinin müvekkilinin sorumluluğunda bulunmadığı, kusur durumunun net olarak belirlenmesi gerektiği, davacının zararının da net olarak belirlenmesi gerektiği ve ayrıca faiz talebinin yerinde de olmadığı belirtilerek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Esas dava dosyası yönünden diğer davalı Mehmet’e tebligat çıkarılmış ise de Mehmet tarafından cevap verilmediği, sigorta şirketi tarafından cevabın davacı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmakla dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlandığı, Mehmet tarafından işbu davanın inkar çerçevesinde savunulduğu görülmüştür.
Birleşen İzmir 4. ATM’nin ……Esas sayılı dava dosyası yönünden;
Davacı vekili tarafından sunulan 04/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi hakkında 04/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı …’in kullandığı … plakalı sayılı aracın ZMMS’si konumunda olan davalı aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 50,00 TL bakım gideri masrafının davalıdan tahsili ile dosyanın İzmir 3. ATM’nin …. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; talebin zaman aşımına uğradığı, bahse konu aracın müvekkili nezdinde ZMMS’li olduğu ve poliçeden kaynaklı sorumluluğun kişi başı 290.000,00 TL ile sınırlı olduğu, kusurun tespit edilmesi gerektiği ayrıca iş göremezlik oranının ve süresinin belirlenmesi gerektiği, olayda müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, 6111 sayılı yasa gereği talep konusu olan geçici iş göremezlik ile bakım giderinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığı, faizin de yerinde olmadığı belirtilerek açılı davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkemece 06/01/2021 tarihli ve 2021/2 Karar sayılı ilam ile dosyanın aralarında hukuki ve fiili irtibat nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 166. Maddesi gereği Mahkememizin …. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Birleşen dava dosyası yönünden dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlandığı anlaşılmış ayrıca gerek asıl dava gerekse birleşen dava yönünden usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Gerek asıl gerekse birleşen dava dosyası yönünden; İzmir 6. ASCM’nin …….Esas sayılı dava dosyası üzerinden verilen cevabi yazı, İzmir SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı, Ege ATK tarafından maluliyete yönelik düzenlenen 10/08/2018 tarihli rapor, maluliyete yönelik İstanbul ATK tarafından düzenlenen 01/11/2019 tarihli rapor, Trafik ve Aktüer bilirkişisi tarafından düzenlenen 26/04/2021 tarihli rapor, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 14/10/2021 tarihli rapor, davacının ıslah dilekçesi ve aktüer bilirkişisi tarafından düzenlenen 14/04/2022 havale tarihli rapor dosya arasındadır.
İzmir 6. ASCM’nin….Esas ve………. Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davaya konu trafik kazasından kaynaklı … plaka sayılı araç sürücüsü …’in yapılan taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yürütülen kamu davası neticesinde adı geçenin …’ın yaralanmasına neden olan davranışları sebebiyle neticeten adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 27/02/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği geçici ve kalıcı iş göremezlik yönünden dosyanın Ege ATK’ya tevdisi üzerine hazırlanan 10/08/2018 tarihli raporun sunulduğu, incelenmesinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan incelemesinde sürekli iş göremezlik oranının %5 olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 1 yıllık olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasının bildirildiği, ayrıca psikiyatrik şikayetlerin bulunması halinde bu hususa yönelik takip ve tedavi neticesinde yeniden maluliyet durumunun değerlendirilebileceğinin belirtildiği anlaşılmış, raporun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüş, rapora karşı sigorta şirketi vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu ayrıca davacı vekilince yine itirazlarda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 16/10/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği maluliyet yönünden dosya bu sefer İstanbul ATK’ya gönderilmiş, ATKca 21/03/2019 tarihli ön raporun sunulduğu anlaşılmış, ön rapor doğrultusunda davacı Pınar’ın sevkine karar verilerek ön rapor kapsamında eksikliklerin giderildiği kanaati ile yeniden sevk edilmiş, İstanbul ATK 2 İhtisas Kurulunca hazırlanan 01/11/2019 tarihli rapor dosyaya sunulmuş, incelenmesinde; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapılan değerlendirme neticesinde davacının sürekli iş göremezlik oranının %9, geçici iş göremezlik süresinin ise olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği mütalaasında bulunulduğu anlaşılmış, raporun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, rapora karşı davacı ve davalı sigorta şirketi vekilince itirazlarda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 09/02/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosya trafik ve aktüer bilirkişilerine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından hazırlanan 26/04/2021 havale tarihli rapor dosyaya sunulmuş, incelenmesinde; Pınar’ın davranışlarının 2918 sayılı yasanın çeşitli maddelerine göre belirlenen hükümleri ihlal ettiği, Mehmet’in ise kazanın oluşumuna etken olmadığı, Pınar’ın geçici iş göremezlik zararının karşılandığı, sürekli maluliyetten kaynaklı tazminat alacağının 115.006,10 TL olduğu, bakım giderinden kaynaklı tazminat alacağının 3.294,00 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olan tedavi giderinin 1.078,88 TL, sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 2.649,03 TL olduğu, tedaviye ilişkin ulaşım giderinin ise 400,00 TL olduğunun belirtildiği görülmüş, rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı sigorta şirketi vekilince beyan ve itirazlarda bulunulduğu, ayrıca … tarafından rapora itiraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 23/09/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği kusur yönünden dosya bu sefer İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, ATK’ca hazırlanan 14/10/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmış incelenmesinde; Mehmet’in %100 oranında kusurlu olduğu, Pınar’ın ise kusursuz olduğunun bildirildiği görülmüş, rapora karşı sigorta şirketi vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, diğer taraflarca itiraz yahut beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 08/03/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosya yeniden aktüer bilirkişisine tevdi edilmiş, hazırlanan 14/04/2022 tarihli rapor dosyaya sunulmuş, incelenmesinde özetle; geçici iş göremezlik zararının karşılandığının, sürekli maluliyetten kaynaklı tazminat alacağının 199.305,31 TL olduğu, bakım giderinden kaynaklı tazminat alacağının 3.294,00 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olan tedavi giderinin 1.078,88 TL, sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 2.649,03 TL olduğu, tedaviye ilişkin ulaşım giderinin ise 400,00 TL olduğunun belirtildiği görülmüş, rapora karşı sigorta şirketince itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından sunulan değer artırım dilekçesinde birleşen dava dosyası yönünden; 100,00 TL olarak belirtilen kalıcı iş göremezlik zararının 115.006,10 TL’ye, 50,00 TL olarak belirtilen bakım giderinin 3.294,00 TL’ye artırıldığının ayrıca asıl dava dosyası yönünden 100,00 TL olarak belirtilen tedavi giderinin 3.726,97 TL’ye artırıldığının belirtildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Her ne kadar asıl dava dosyası yönünden uyuşmazlık tespiti yapılmış ve ancak birleşen dava dosyası yönünden uyuşmazlık tespiti yapılmamış ise de gerek asıl dava gerekse birleşen dava dosyası yönünden uyuşmazlığın ortak olarak tespit edilmesi gerektiği anlaşılmakla esas dava dosyası ve birleşen dava dosyası yönünden yapılan inceleme neticesinde; davacı Pınar tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davalı Mehmet tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karıştıkları, bu kaza neticesinde davacının çeşitli kereler hastanede tedavi altına alındığı, davacının maddi tazminatına konu hususlar yönünden sigorta şirketine dava açmadan evvel başvuruda bulunulduğu ancak başvuruya olumlu bir yanıt alınamadığı konularında dosya kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında; taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, asıl dava dosyası yönünden davacının davalılardan talep edebileceği tedavi gideri alacağı ile tedaviye yönelik ulaşım gideri alacağının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davalıların ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının belirlenmesi ile davacının manevi zararının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davalı Mehmet’in ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının belirlenmesi, birleşen dava dosyası yönünden davacının geçici ve kalıcı iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde oranının ve süresinin tespiti ile bu oran ve süreye karşılık gelecek tazminat tutarının belirlenmesi ile davalının ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının değerlendirilmesi ile davacının bakım gideri alacağının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davalının yine ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının değerlendirilmesine esas asıl dava dosyası yönünden trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile birleşen dava dosyası yönünden trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususunda belirtilmesinde fayda vardır: her ne kadar … tarafından … Sigorta AŞ aleyhine İzmir 6. ATM’nin …….. Esas sayılı dosyası üzerinden 03/07/2020 tarihinde geçici iş göremezlik, kalıcı iş göremezlik ve bakım giderinden kaynaklı dava açılmış ve Mahkemece Mahkememizin …..Esas sayılı dosyasına 6100 sayılı HMK’nın 166. Maddesi gereği birleştirme kararı verilmiş ise de Mahkememizce 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinden kaynaklı verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça istemin ikmal edilmemesi nedeniyle birleşen 6. ATM’nin …. Esas ve ……. Karar sayılı ilamına ait dosyanın işbu dava dosyasından tefriki ile Mahkememizin ……. Esas sırasına kaydı yapılmış bu dosya üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde adı geçen yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca ve 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği 24/09/2020 tarihli ve …….. Karar sayılı ilam ile davanın usulden reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça bu aşamadan sonra arabuluculuk başvuru noksanlığı yerine getirilerek yeniden aynı konuda dava açılmış İzmir 4. ATM’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden açılan dava . Karar sayılı ilam ile Mahkememizin ……. Esas sayılı dava dosyasına birleştirme kararı verilmiştir.
Yine uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun da belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar sigorta şirketi tarafından yapılan savunmada gerek asıl dava dosyasında istem konusu edilen tedavi ve ulaşım gideri alacağı yönünden gerekse birleşen dava dosyasındaki geçici iş göremezlik ile bakım gideri yönünden sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmekte ise de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; bakıcı giderleri, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) ve sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Dolayısı ile Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı sigorta şirketi vekilinin gerek asıl dava dosyasından konu edilen tedavi ve ulaşım gideri ile birleşen dava dosyasında konu edilen geçici iş göremezlik tazminatı ile bakım giderinden kaynaklı taleplerin teminat dışı olduğuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosyaya esasen kusura yönelik yukarıda belirtildiği şekilde birden fazla rapor kazandırılmış ve adli trafik bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda …’in herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı ve ancak ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan raporda ise Pınar’a atfedilebilecek bir kusur olmadığı belirtilmiş ve dolayısıyla esasen raporlar arasında çelişki olduğu görülmekte ise de raporların dosya kapsamı ile ve aynı zamanda yukarıda belirtilen ceza mahkemesi dosyası ile bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda her ne kadar 15/04/2021 tarihli rapor tanzim eden adli trafik bilirkişisi tarafından Mehmet’in kural ihlalinde bulunmadığı belirtilmiş ise de ortada kesinleşen ceza mahkemesi kararıyla Mehmet’in neticede adli para cezası ile cezalandırıldığı, 04/04/2016 tarihinde Mehmet’in sevk ve idaresinde otomobil ile yerleşim yeri içi mahaldeki cadde üzerinde yolun sağında aracı park ettikten sonra inmek için aracın kapısını açmadan önce gerisinden gelen araçların varlığını kontrol etmesi gerekirken etmeden sol ön kapıyı açtığı esnada Pınar tarafından sevk ve idare edilen motosikletin kapıya çarpması ile oluşan kazada Pınar’ın herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı ve bu nedenle sorumluluğunun olmadığı ancak Mehmet’in ise bu kazada kusurlu olduğu kanaatine varılmakla ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan rapor içeriği mahkememizce benimsenmiş bu nedenle az yukarıda belirtilen adli trafik bilirkişisi raporuna itibar edilmemiştir.
Yine dosyaya maluliyet konusunda birden fazla rapor kazandırılmış ve her iki rapordaki gerek geçici gerekse sürekli iş göremezlik oranlarının birbirlerinden farklı olduğu anlaşılmakta ise de kazandırılan İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi’nin 01/11/2019 tarihli raporunun önceki hazırlanan Ege ATK’nın 02/08/2018 tarihli raporuna yapılan itirazların da yeniden değerlendirildiği, söz konusu 01/11/2019 tarihli raporun davacı asilin muayenesinin yeniden yapılmak suretiyle ve ayrıca itiraza konu şikayet yönünden ön rapor kapsamındaki eksikliğin giderilerek neticede değerlendirmeye alındığı hususları göz önüne alınarak tanzim edildiği anlaşılmakla 02/11/2019 havale tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak davacı asilin maluliyetinin neticede bahse konu raporda belirtildiği üzere oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya aktüer yönünden birden fazla rapor kazandırılmış ise de 15/04/2021 tarihli rapordaki aktüer hesaplamasının PMF hesap tablosu kullanılması nedeniyle yerinde görülmediği, bu kapsamda 11/04/2022 tarihli raporun ise TRH 2010 tablosu kullanılmak suretiyle ve %10 artırım %10 eksiltim yöntemiyle oluşturulduğu ve raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılarak hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Asıl dava dosyası yönünden davacı tarafça dava dilekçesi ile birlikte maddi tazminat tutarının 500,00 TL olduğu belirtilmiş ise de tahkikatın devamında 17/05/2022 tarihli duruşmada alınan davacı vekilinin beyanında bunun 100,00 TL’sinin tedaviye ilişkin 400,00 TL’sinin ise tedaviye yönelik ulaşıma ilişkin olduğu belirtilmiş böylece esas dava dosyası yönünden maddi tazminat talep konusu açıklatılmıştır.
Her ne kadar davalı sigorta şirketince birleşen dava dosyasına sunulan cevap dilekçesi ve ayrıca asıl ve birleşen dava dosyasının ortak yürütülen tahkikatının devamında sunulan beyan dilekçelerinde taleplerin zaman aşımına uğradığı belirtilmekte ise de somut olay bakımından uzamış ceza zaman aşımının değerlendirmeye alındığı göz önüne alınmakla taleplerin zaman aşımına uğramadığı anlaşıldığı gibi davacı tarafça talep konusu tazminatların değer artırımına konu edildiği de anlaşılmakla taleplerin bu sebeple de zaman aşımına uğramadığı kanaatine varılmıştır.
Gerek asıl gerekse birleşen dava trafik kazasından kaynaklı ileri sürülen tazminat taleplerinin tahsiline yönelik olduğu anlaşıldığından ve aynı zamanda bu taleplerin haksız fiil temelinde talep edildiği görüldüğünden haksız fiilin koşullarının somut olayda incelenerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; 04/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda davalı Mehmet’in asli kusurlu olduğu, davacı Pınar’ın ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu kazadan kaynaklı davacının gerek kalıcı gerekse geçici iş göremezliğe uğradığı gibi davacının yine bu kazadan kaynaklı tedavi giderinden ve tedavisine yönelik ulaşım giderinden kaynaklı zararının yanı sıra bakım giderinden kaynaklı zararının da bulunduğu, oluşan bu zararlar ile kaza arasında illiyet bağının olduğu gibi davalı Mehmet’in davranışında herhangi bir hukuka uygunluk bulunmadığından gerek asıl gerekse birleşen dava yönünden davacı lehine haksız fiilin koşullarının gerçekleştiği ve işbu asıl ve birleşen dava bakımından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 04/04/2016 tarihinde davacı Pınar tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı motosikletin kendi seyir yönünde ilerlediği sırada olay mahalline geldiğinde diğer davalı Mehmet’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın kendi seyir yönünde sağ tarafta park haline geçtiği ve Pınar’ın geçişi sırasında Mehmet’in sol ön kapıyı açması ile Pınar’ın duramayarak kapıya çarpması ile oluşan trafik kazasında Pınar’ın herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı ve ancak Mehmet’in bu kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, yukarıda da belirtildiği gibi davacı Pınar’ın bu kaza neticesinde geçici ve kalıcı iş göremezliğe uğradığı, davacının sürekli iş göremezlik zararının 199.305,31 TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının ise 7.805,94 TL olduğu, davacının bu kazadan kaynaklı 3.294,00 TL bakım giderinden kaynaklı zararının oluştuğu, yine davacının bu kazadan kaynaklı toplam tedavi giderine yönelik 3.727,91 TL tedavi giderine yönelik zararının bulunduğu gibi bu tedavisine yönelik 400,00 TL’lik ulaşım gideri zararının da bulunduğu, davacı yan yönünden oluşan zararlarda davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, her ne kadar davacının yukarıda belirtildiği şekilde geçici iş göremezlik zararı bulunmakta ise de SGK tarafından kendisine 10.474,29 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşıldığından davacının geçici iş göremezlik zararının karşılandığı ancak diğer zarar tutarlarının karşılanmadığı, asıl ve birleşen dava dosyası yönünden KTK 97 uyarınca başvurunun davalı sigorta şirketine 23/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmekle davalı sigortanın hem asıl hem de birleşen dava yönünden 09/07/2016 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla asıl dava dosyası yönünden açılı davanın kısmen kabulü ile taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınarak 3.726,97 TL tedavi gideri ile 400,00 TL ulaşım giderinden davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı yasanın 91. maddesi gereği, davalı Mehmet’in ise 6098 sayılı HMK’nın 49 vd maddeleri gereği sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmakla söz konusu tutarların sigorta yönünden 09/07/2016 tarihinden, davalı … yönünden 04/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ve ayrıca dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler, davaya konu trafik kazası neticesinde Pınar’ın maluliyet durumu, olayın oluş şekli, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da Mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde maddi tazminata yönelik kanaate dair yukarıdaki yapılan açıklamalar da göz önüne alındığında 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den 04/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, birleşen dava dosyası yönünden ise açılı davanın kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik zararının davadan evvel karşılandığı anlaşılmakla bu hususa yönelik tazminat talebinin reddine ve ancak taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınarak 115.006,10 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 3.294,00 TL bakım giderinin davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı yasanın 91. maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla 09/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda birleşen dava dosyasının İzmir 6. ATM’nin ……….Esas sayılı dosyası olduğu belirtilmiş ise de birleşen dosyanın İzmir 4. ATM’nin .. Esas sayılı dosyası olduğu anlaşılmakla kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak adına bu hususa sadece değinilmekle yetinilmiştir.
Asıl ve birleşen dava dosyası yönünden yapılan incelemesinde gerek asıl gerekse birleşen davaya yönelik ayrı ayrı peşin ve başvuru harçlarının yatırıldığı ayrıca tamamlama harcının da yatırıldığı, olayın trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat ve manevi tazminat talebi olduğu ve tahkikatın devamında alınması gereken harcın 1/20 olarak alınacağı göz önünde bulundurulduğunda asıl dava dosyası ile istem konusu edilen davada bakiye peşin harcın tahkikat aşamasında tamamlanmaması gerek görülmediğinden aşağıda yatırılan tamamlama harcının birleşen dava dosyası yönünden talepte değerlendirilmesi ayrıca kusur ve aktüer yönünden asıl dava dosyası üzerinden, maluliyet yönünden ise birleşen dava dosyası üzerinden aşağıdaki şekilde yargılama giderlerinin değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A- ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
1- Davanın kısmen kabulü ile;
– 3.726,97 TL tedavi giderinin davalı sigorta şirketi yönünden 09/07/2016 tarihinden, davalı … yönünden 04/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 400,00 TL ulaşım giderinin davalı sigorta şirketi yönünden 09/07/2016 tarihinden, davalı … yönünden 04/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 10.000,00 TL manevi tazminatın DAVALI …’DEN 04/04/2016 TARİHİNDEN İTİBAREN İŞLEYECEK YASAL FAİZİ İLE BİRLİKTE ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 965,02 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 206,63 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 758,39 TL karar ve ilam harcının; 221,55 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 536,84 TL’sinin ise DAVALI …’DEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 3.073,00 TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 676,97 TL’si (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) ile 238,03 TL (206,63 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcından oluşan) harçtan oluşan toplam 915,00 TL’nin;
– 267,30 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 647,70 TL’sinin ise DAVALI …’DEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 250,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden;
A) Maddi tazminat açısından; 4.126,97 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
B) Manevi tazminat açısından; 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALI …’DEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davacı vekili ile davalı …’in yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

B- BİRLEŞEN 6. ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1- Davanın kısmen kabulü ile;
– 115.006,10 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 09/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 3.294,00 TL bakım giderinin 09/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 8.081,08 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 456,40 TL (54,40 TL peşin harç ile 402,00 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 7.624,68 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 1.017,00 TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 1.016,14 TL’si (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) ile 510,80 TL (54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı ve 402,00 TL tamamlama harcından oluşan) harçtan oluşan toplam 1.526,94 TL’nin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 15.188,50 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ ile DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸