Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/77 E. 2022/519 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/77 Esas
KARAR NO : 2022/519

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/06/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.09.2014 tarihinde İzmir- Çeşme ilçesi Alaçatı- İzmir istikameti Atatürk Bulvarı 5059 sokak kavşağında davalı … sevk ve idaresinde bulunan, malikinin davalı … Ofset Malzemeleri Tanıtım Endüstri ve Tic. Ltd. Şti. olduğu ve davalı sigorta şirketine — trafik poliçesiyle sigortalı …plakalı otomobil, müvekkilinin maliki olduğu kendi sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarparak müvekkilinin bel ve bacak bölgelerinden yaralanarak ameliyat geçirmesine sebebiyet verdiğini, söz konusu kazayla ilgili Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ……E-………..K. sayılı kararında görüleceği üzere davalı taraf araç sürücüsünün asli kusurlu olarak yaralanmaya sebep olduğundan cezalandırıldığını, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, müvekkilinin inşaat mühendisi olduğunu, müvekkilinde daimi sakat kalmadığını, kazanın izleri halen mevcut olduğunu, müvekkili söz konusu kaza nedeniyle ameliyat olmak zorunda kalıp 25.000-TL tedavi masrafı ödediğini, kaza sonrası ayağında kalan izin tedavisi için yaklaşık 5000-TL tedavi masrafı ihtiyacı olduğunu, aylık 5000-dolar ücretle yurt dışında çalışmaya başlayacakken kaza sonrası tedavi süreci bir yıl sürdüğü için bu süreçte çalışamayıp yaklaşık 60.000-dolar gelir kaybı olduğunu, müvekkilinin bir yıl boyunca çalışamadığı için yıllık ev kirası ve geçim giderlerini karşılayamadığı için yaklaşık 50.000-TL borçlandığını, müvekkilinin yaşadığı maddi zararların karşılanabilmesi için dava açılması zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek 260.000-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir. Sayın mahkemenin 07.11.2017 tarihli 2 olu celsesinde davacı vekiline sorulduğunda;, dosyaya sundukları dava dilekçe içeriklerinin tekrar ettiğini, maddi tazminat taleplerinin 30.000-TL si SGK ca karşılanmayan tedavi giderlerini, geçici iş görmezlik nedeniyle 230.000-1TL. maddi tazminat ilişkin olduğunu, sürekli iş görmezliğe ilişkin maddi tazminat taleplerinin olmadığını talepleri gibi karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar … ve …Malzemeleri Tanıtım End. Ve Tiç.Ltd. Şti. Vekili 08.03.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dosya kapsamında müvekkilinin kusurlu olduğu hususunda gerek kaza tutanağında gerekse kesinleşmiş bir kusur raporu olmadığını, her ne kadar davalı yan Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ………..E sayılı dosyasında alınmış olan kusur raporu delil olarak göstermiş ise de anılı dava hali hazırda Yargıtay incelemesinde olduğundan karar kesinleşmemiş olduğunu, bu nedenle davacı, müvekkilinin kusurlu olduğuna ilişkin net bir delil ileri süremediğini, öncelikle kesinleşmemiş ceza davasının sayın mahkemece bekletici mesele yapılması gerektiğini, üç şeritli yolun 600 m ileride bulunan olay mahalli kavşakta iki şeride düştüğünden davacı taraf müvekkilinin arkasında kalması nedeniyle müvekkilinin sağ taraftaki ara sokağa dönüşü esnasında müvekkiline arkadan çarptığını, dolayısıyla söz konusu kazada asıl kusurlu davacı olduğunu, mahallinde kusur tespiti için keşif yapılması gerektiğini, davacı hakkında dosyaya sunulan Dr. raporlarında davacının 8 yıldır bel ağrısı çektiği daha önce bir çok kez bu sebeple tedavi olduğu bel ve bacağında ağrıların kazadan yıllar önce de var olduğu tespit edildiğini, davacı yine aynı raporun hastanın hikayesi kısmında; bizzat bu rahatsızlıklarını kendiside beyan ettiğini, davacının sigorta dökümleri istenerek kaza tarihinde çalışıp çalışmadığı mahkemece tespiti gerektiğini, herhangi bir işte çalışmıyor ise geliri asgari ücret kabul edilerek bu miktar üzerinden tazminat hesaplanması yapılması gerektiğini, netleşen hiçbir kusur raporu yahut iddia edilen hasara ilişkin hiçbir illiyet bağı tespit edilememesine rağmen davacının iddia ettiği tüm maddi zararı maluliyet oranı ile aylık gelir kayıpları ile beraber fazlasıyla hesaplanarak …Sigorta nezdinde açılan ……… nolu hasar dosyası kapsamında davacıya 39.409,50-TL ödeme yapıldığını, ceza dosyasında 20.000-TL maddi zararın olduğunu beyan etmesine rağmen, yapılan ödemeyi davacı dava dilekçesinde kötü niyetli olarak belirtmediğini, bu nedenle davacının maddi tazminat davasının dayanaksız kaldığını, davacının maddi zararına ilişkin beyanları ile kazanın boyutu ve hastane raporları dikkate alındığında davacı yanın 260.000-TL tutarındaki maddi tazminat isteminin fahiş olup kabul edilemez olduğunu belirterek açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş.vekili 17.02.2017 tarihli cevap dileksinde özetle; huzurda görülen davadan önce müvekkil şirkete yapılan başvuru neticesinde davacı …’a Toplam :39.409,50-TL ödeme yapıldığını yapılan ödeme ile müvekkil şirket poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirdiğinden huzurda görülen davanın bu nedenle reddi gerektiğini, davacının 5000 dolar gelirle işe başlayacağından bu kaza nedeniyle işe başlayamadığından yaklaşık senelik gelir kaybı talebini somut delile dayandırmayıp ispatı güç farazi bir talepten ibaret olması nedeniyle söz konusu talebin reddi gerektiğini, bu kaza nedeniyle bir sene boyunca çalışmadığından bahisle 50.000 TL borçlandığı bedelin tazmini istemi de, davaya konu kaza ile illiyet bağı olmayıp somut delile dayandırılmamış ispatı güç farazi bir talep olduğundan iş bu talebinin de reddi gerektiğini, davacının geçici iş görmezlik tazminatı ile tedaviye ilişkin talebinden 6111 sayılı yasanın 59 ve geçici 1. maddesi düzenlemesi gereği müvekkil sigorta şirketi sorumlu olmadığını, SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının daimi maluliyetini Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden raporla belgelendirilmesi gerektiğini, kusurun ve zararın ispata muhtaç olduğunu, sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda aktüer bir bilirkişi kanalıyla sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş görmezlik tazminatının hesaplanmasını, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesinin ……E- ……….K. sayılı dosyası kapsamında mahallinde 08.05.2015 tarihinde yapılan keşfe istinaden trafik bilirkişisi… tarafından düzenlenen 15,05.2015 tarihli bilirkişi raporunda; …plakalı otomobil sürücüsü sanık …’nın, 2918 sayılı yasanın 53/A (sağa dönüş kurallarına riayet etmemek) ve 52/A (sürücüler kavşaklara yaklaşırken hızlarının azaltmak zorundadırlar) maddelerini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu,… plakalı motosiklet sürücüsü müşteki …’un ise kusursuz olduğu yönünde kanaat belirttiği görülmüştür.
Davalı tanığın … dinlenilmiş, tanık beyanında özetle; davacının abisi olduğunu, kazadan dolayı kol, bacak ve kaburgalarında çeşitli yaraların bulunduğu, kazadan önce küçük çapta mevcut olana bel fıtığı rahatsızlığının kazadan sonra arttığını, davacının fizik tedaviye başladığını, fizik tedavi sonuç vermeyince ameliyat olmak zorunda kaldığını, kaza sonucunda vücudunda oluşan yaraların uzun süre iyileşmediğini, fizik tedaviye geç başladığını, olaydan sonra çalışamadığını, kendisine yurt dışından iş teklifi geldiğini, yaklaşık 8-9 ay veya 1 yıl sonra yurt dışına gittiğini, bu zaman zarfında maddi sıkıntılar yaşadığını, bel fıtığı ameliyatı sırasında sakat kalma riskinin oluştuğunu ancak sakat kalmadığını, davacının kaza geçirdiği tarihlerde herhangi bir işte çalışmadığını ancak iş teklifi aldığını beyan etmiştir.
Tanık … beyanında özetle; davacının kaza nedeni ile yaralandığını, kazanın davacı yurt dışına gitmek üzereyken meydana geldiğini, kazadan dolayı davacının hareketsiz kalması nedeni ile davacıda bel fıtığı rahatsızlığı meydana geldiği, bel fıtığı sebebi ile fizik tedaviden sonuç alamayınca ameliyat olduğunu, kaza sebebi ile maddi ve manevi acı gördüğünü, kaburgalarında kırıklar ve çatlakların olduğunu, davacının inşaat mühendisi olarak Kazakistan’a gideceğini, ancak kaza nedeni ile gidemediğini, kazadan yaklaşık 3-4 yıl önce davacıda bel fıtığı rahatsızlığı başladığını ancak rahatsızlığın kaza sebebi ile arttığını beyan etmiştir.
Davacının, Ege Üniversitesi ATK Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevkinin sağlanarak kaza sebebiyle geçici iş göremezlik süresinin tespitinin yapılması hususunda rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu 13/02/2018 tarihli raporunda özetle; 01.08.1982 doğumlu …’un 10.09.2014 tarihli trafik kazasına bağlı olarak gelişen yaralanmaları değerlendirildiğinde, geçici iş göremezlik süresinin (tıbbi iyileşme süresinin) 3 (üç) hafta olarak kabul edilmesinin tıbben uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Trafik uzmanı bilirkişi 21/06/2019 tarihli kusur raporunda seçenekli olarak rapor düzenlemiş ve birinci seçeneğe göre davalı sürücünün %100 asli ve tam kusurlu ve davacının kusursuz olduğu, ikinci halde ise davalı otomobil sürücüsünün kusursuz davacı sürücünün ise %100 oranda ise asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz ara kararı gereğince dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek rapor düzenlenmesi istenmiştir, 07/01/2020 tarihli rapora göre; Otomobil sürücüsü …’nın % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Motosiklet sürücüsü …’un kusursuz, olduğuna oy birliğiyle karar verildiği kanaatini bildirir müşterek rapor düzenlenmiştir.
Dosyanın İstanbul ATK 2.İhtisas Dairesine gönderilerek rapor düzenlenmiştir, 01/11/2019 tarihli rapora göre; ……….. oğlu, 01/08/1992 doğumlu …’un 10/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaasını bildirmişlerdir.
Dosyanın mahkememizce resen seçilen bir aktüerya bilirkişisi tevdi ile, dava dilekçesindeki davacı vekilinin talebi dikkate alınarak ve davacı hakkında düzenlenen maluliyetine yönelik rapor ve kusur raporu dikkate alınarak rapor ibraz edilmesinin istenilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişi 15/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;10.09.2014 tarihinde, davalı … yönetimindeki …plakalı araç ile davacının kullandığı … plakalı motorsikletin çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş olduğu, Bu kazaya dair dosyada ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 07.01.2020 tarihli kusur raporu ile, Davalı otomobil sürücü …’nın_ % 100 oranında kusurlu olduğu, Davacı motorsiklet sürücüsü …’un kusursuz olduğu tespit edildiği, Kazaya karışan …plakalı araç kaza tarihi 10.09.2014 tarihinde 26..06.2014-2015 tarihleri arasında …sayılı poliçe ile davalı …SİGORTA ŞİRKETİ tarafından Trafik (ZMM) sigortası teminat örüntüsüne alındığı, Kazanın teminat süresi içinde meydana geldiği, Kaza nedeniyle davacıda meydana gelen geçici ve kalıcı iş göremezlik zararlarının ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin sigorta teminat kapsamında olduğu, Kaza tarihinde sakatlanma ve sağlık gideri teminat limitlerinin ayrı ayrı 268.000 TL sı olduğu, Dosya içinde davacı … ile ilgili olarak; Dosya mevcut 13.02.2018 tarihli 395 sayılı Ege Üniversitesi Adli Sağlık kurulu Raporunda, ilgili yönetmelik hükümleri belirtilmeden 01.08.1992 doğumlu davacının 10.09.2014 tarihli trafik kazasına bağlı öremezlik süresinin 3 hafta olarak belirlenmesinin tıbbi olarak uydun olacağı tespiti yapıldığı, Öyle ki dosyada Adalet Bakanlığı ATK Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu 28.10.2019 tarihli 22478 sayılı ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, hükümleri dikkate alınarak, Kişinin sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin kaza 10.09.2014 tarihinden itibaren 3 hafta kadar olduğu, Mütalaa edildiği, Davacının inşaat Mühendisi olduğu kazadan 2 ay önce en son maaşının asgari ücretin 3,05 katı olduğu ve bir inşaat mühendisinin asgari ücretin üzerinde ücret almasının makul olduğu, Ancak bu konudaki takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacı tarafından gerek dava dilekçesindeki açıklamaları ve gerekse 07.11.2017 tarihli duruşmadaki beyanları ile “maddi tazminat taleplerinin 30.000 TL sının SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve 230.000 TL sının geçici iş göremezlik zararına ilişkin olduğunun beyan edildiği, Sürekli İş göremezlik ile ilgili sigorta şirketi tarafından 17.03.2016 tarihinde ödeme yapıldığı, ancak sürekli iş görmezlik talebinin bu davada konu olmadığı, davacının iş bu kaza nedeniyle geçici işgöremezlikten kaynaklanan zararı Gelirin Asgari Ücrete Göre= 891,03 / 30 gün * 21 gün =623,72 TL sı ve Gelirin 3,05 kat olması haline göre = 623,72 * 3,05 = 1.902,35TL sı hesap edildiği, davacı yanca ilgili SGK tarafından karşılanmayan 30.000 TL’ sı tedavi gideri talep edilmiş ise de Rapor detayları içinde açıklandığı üzere SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri var ise bunun tespitinin bir uzman doktor tarafından belirlenmesi gerektiği, KTK m.85 ve BK m.49 gereği işleten ve sürücünün kaza tarihinden sorumluluk hükümleri düzenlenmiş olduğu, Sigorta şirketi bakımından KTK m. 99 gereği ve KZMSS B.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi hükümleri gereği, sigortacı, kazaya ilişkin tespit tutanağının yada bilirkişi raporunun sigortacıya ulaştığı tarihten itibaren 8 iş günü içinde hak sahiplerine ödeme mükellefiyeti içinde olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ilk ödemenin 17.03.2016 tarihinde yapıldığı, hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacının sürücüsü olduğu araç ile davalı …’nın sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı davalı … Ofset’e ait aracın karıştığı 10/09/2014 tarihli trafik kazasında davacının yaralanması sonucunda oluşan geçici maluliyet ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin davalılardan tahsiline yönelik dava açılmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddeleri uyarınca araç sürücüsü ve araç işleteni ile birlikte ZMMS poliçesinin düzenlendiği sigorta şirketi araç sürücüsünün kusur oranında karşı tarafa vermiş olduğu zararlardan sorumludur. Davacı tarafça kaza sonucunda meydana gelen yaralamadan kaynaklı olarak geçici iş görememezlik zararının ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi masrafının davalılardan tahsili talep edilmiştir.
Olay hakkında Çeşme 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında sanık … hakkında taksirle bir kişinin yaralanması suçunun işlendiği iddiası ile kamu davası açılmış ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın kazada asli kusurlu olduğu gerekçesi ile sanık sürücü …’nın cezalandırılmasına karar verilmiş ve karar Yargıtay onama ilamı ile kesinleşmiştir.
Mahkememizce kazadan dolayı araç sürücülerinin yada üçüncü kişilerin tespitine yönelik trafik uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, trafik uzmanı bilirkişi tarafından seçenekli rapor düzenlenmesi nedeni ile raporun denetime el verişli olmadığı değerlendirilmiş ve bu nedenle Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış ve düzenlenen rapora göre, otomobil sürücüsü davalı … olay tarihinde 5059 sokağa dönüş yapmak istediğinde zamanında yolun sağına geçmesi, yolu etkin biçimde kontrol etmesi ve sağa dönüşünü dar kavisle yapması gerekirken aksine hareketle kontrolsüz ve geniş manevra ile dönüş yaptığı sırada sağ arkasında aynı yöne seyrederek gelen davacının sürücüsü olduğu motosikletin önünü kapatarak motosiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeni ile %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı motosiklet sürücüsünün kazanın oluşmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. ATK tarafından düzenlenen kusur raporu ile kaza nedeni ile yapılan ceza yargılamasında düzenlenen kusur raporu ve kesinleşen mahkeme kararı gerekçesinde davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu hususları birbirleri ile uyumlu olduğu anlaşılmakla ATK tarafından düzenlenen kusur raporuna ve ceza mahkemesince kusur yönünden kesinleşmiş mahkeme kararına itibar edilmiş ve davalı sürücünün kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu kanaatine varılarak maddi tazminat talepleri buna göre değerlendirilmiştir.
Davacı vekilince kaza nedeni ile geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat ve tedavi gideri talep edildiğinden kaza nedeni ile davacının geçici iş göremezlik süresi ve kaza nedeni ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunup bulunmadığının tespiti için Ege Üniversite Hastanesi’nden rapor düzenlenmesi istenilmiş, Ege Üniversitesi Hastanesi tarafından düzenlenen 13/02/2018 tarihli rapora göre davacının dava konusu trafik kazasına bağlı olarak gelişen yaralanmaları değerlendirildiğinde geçici iş göremezlik süresinin 3 hafta olarak kabul edilmesi tıbben uygun olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca geçici iş göremezlik süresinin tespiti yönünde ATK İkinci İhtisas Kurulu tarafından 28/10/2019 tarihli rapor düzenlenmiş ve düzenlenen bu rapora göre davacının geçici iş göremezlik süresi 3 hafta olarak tespit edilmiştir. Her iki raporda da davacının geçici iş göremezlik süresi 3 hafta olarak belirlendiğinden bu raporlara itibar edilmiş ve davacının geçici iş göremezlik tazminatı bu raporlarda belirtilen 3 haftalık süre dikkate alınarak hesaplanmıştır.
Davacı tarafından ayrıca SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri de talep edildiğinden bu hususta Ege Üniversite Hastanesi’nce rapor düzenlenmiş ve düzenlenen rapora göre davacının 07/10/2020 tarihinde polikinliğe müracaat ettiği, yapılan muayene ve tetkikler sonucunda hastanın izleri fonksiyonel bir bozulmaya sebebiyet vermediğinden ötürü yapılacak tedavi zorunlu tedavi gideri olarak sayılamayacağı yönünde kanaat ifade edilmiştir. Ege Üniversite Hastanesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı’nda görevli öğretim üyeleri tarafından düzenlenen rapora itibar edilmiş ve raporda belirtildiği üzere, davacının SGK tarafından karşılanmayan zorunlu tedavi gideri alacağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Kusur raporu ve geçici maluliyet süresinin tespitine ilişkin raporlara göre ve davacının iş durumu dikkate alınarak hesap bilirkişisinden rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, davacının inşaat mühendisi olduğu kazadan iki ay önce en son maaşının asgari ücretin 3.05 katı olduğu ve bir inşaat mühendisinin asgari ücretin üzerinde ücret almasının makul olduğu belirtilerek seçenekli olarak geçici iş göremezlik süresine karşılık gelen tazminat miktarı hesaplanmış, mahkememizce davacının inşaat mühendisi olduğu ve kazadan 2 ay önce almış olduğu son maaşının asgari ücretin 3,05 katı olduğu dikkate alınarak bu oran üzerinden hesaplanan 1.902,35 TL geçici iş göremezlik tazminatı alacağı bulunduğu, davacının karşılanmayan zorunlu tedavi gideri alacağının bulunmadığı kanaatine varılmış ve belirlenen 1.902,35 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
2-1.902,35-TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine yönelik maddi tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 129,94-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 888,03-TL nispi harcın mahsubu ile fazla kalan 758,09-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının yatırmış olduğu 29,20-TL başvurma harcı ile 129,94-TL nispi harç toplamı 159,14-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 1.522,1‬0-TL bilirkişi ücreti ve ATK fatura ücretleri ile 733,95-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 2.256,05-TL yargılama davanın kabul ve red oranına göre takdiren 16,50-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 1.902,35-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 1.902,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
8-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.