Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/199 E. 2021/989 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/199 Esas
KARAR NO : 2021/989

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/08/2016 tarihinde saat 04:20 sıralarında …”e ait sürücü …”ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile … Caddesi’ni takiben sol şerit üzerinde seyir halinde iken … yaya üst geçidini 21 metre geçe, taşıt yolunu gidiş istikametine göre sağından soluna doğru geçmek isteyen yaya …’a hızla aracının ön kısımları ile çarpması ve çarpması ve bu çarpmanın etkisi ile yayanın 6 metre ileri orta şerit üzerine düşmesi aracın ise yine sol şerit üzerinde çarpma noktasından 30 metre ilerde durması neticesinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü …”ın tali, yaya müteveffa …”ın asli kusurlu olduğu tespit edildiğini, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, kazaya ilişkin İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası açılmışdığını, Kaza yapan … plakalı araç kaza tarihi olan 07/08/2016 tarihinde … no’lu poliçe ile davalı tarafça sigortalanmış olup, davalı şirketlerin kaza nedeniyle meydana gelen maddi tazminat taleplerinden poliçe limitlerinde sorumlu olduğunu, trafik Kazası sonucu eş ve babasını kaybeden davacılardan, sayılı yasa’nın 107. maddesi gereğince, müteveffanın eşi … için 3.000,00.TL ve oğlu … için 3.000,00.-TL Destekten Yoksun Kalma tazminatının ile 500,00.-TL cenaze ve defin giderinin 23/02/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı S.S…. Sigorta Kooperatifi cevap dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinde davalı şirket ünvanı … Sigorta A.Ş. olarak yazılı olduğunu, ancak müvekkilin ticaret ünvanı S.S…. Sigorta Kooperatifi olduğunu, Bu sebeple husumet itirazında bulunulduğunu, davacı taraf dilekçesinin konu kısmında manevi tazminat talebinde bulunmuş olmasına karşın dilekçenin talep sonucu bölümünde manevi tazmint talebi yer almadığını, Dava konusu, sigortalı …’ün maliki olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki, … plakalı araç için; müvekkil şirketçe, 16.01.2016 – 16.01.2017 tarihleri arasında, … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, sigortalı araç sürücüsünün vefatla sonuçlanan elim olayın meydana gelmesinde iddia edildiği gibi bir kusuru bulunmadığını, Her ne kadar kaza tespit tutanağında sigortalı sürücüye de tali kusur izafe edilmişse de bunu kabulü mümkün olmayıp, sigortalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını ortaya koymakta olup davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacıya ödenecek olan tazminat tutarı hesaplanırken destek kişinin, geliri, mesleği, yaşı gibi bilgilerin toplanması gerekmekte olduğunu, ayrıca desteğin geliri de yazılı delillerle ispatlamalı ve ispatlayamıyorsa tazminat hesabı yapılırken asgari ücret esas alınmasının gerektiğini, Manevi tazminatlar teminat dışında kaldığını, davanın usul ve esastan tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine, Sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespitine, Tazminat hesabının sigortalımızın kusur oranınca yapılması gerektiğine, müvekkil şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Kaza sırasında müvekkili aracını kullanan şöför …’ın yanındaki koltukta otluran …’ın 07.08.2016 tarihli karakol ifadesinde, müvekkile ait … plakalı taksi , … caddesini takiben “sol şerit’ten … istikametirnle seyrederken, kazanın gerçekleştiği … Yaya Üst Geçidini 21 metre geçtiğinde, “orta şerit”te , 10 metre kadar önünde seyreden aracın önünden, yolun katşısına geçmeye çalışan yaya …’a çarpması kaçınılmaz olduğunu, kaza tespit tutanağında müvekkilin önünden orta şeritten giden araçtan bahsedildiğini ve kaza krokilerinde de orta şeritteki aracın çizilmediğini, yayanın orta şeritteki aracın önünden, sol şeritteki müvekkil aracının önüne çıkmış olmasının kusur durumunu etkileyen bir unsur olduğunu, kaza tespit tutanağı bu yönü ile eksik olduğunu, Yaya …’ın uyuşturucu madde kullanıcısı olduğunu 07.08.2016 tarihli karakol ifadesinde “ … uyuşturucu madde kullanırdı.06.08.2016 günü akşam saatlerinde bana saklamak üzere birkaç gün önceden verdiği esrarı, … polis merkezine teslim ettim.Son zamanlarda bonzai de içmeye başlamıştı” şeklinde beyan eden, eşi-davacı …’ın söylediklerini gece saat 04.10’da vuku bulan kaza şırasında yaya …’ın uyuşturucu madde etkisi altında olduğunun anlaşıldığını, Kazaya ilişkin ceza yargılamasının sürdüğü İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyası içeriğindeki otopsi raporunda “vefat eden …’ın ileri tetkiklerinin yapılmasına” dair , raporu düzenleyen heyetin şerhi olduğununu, kazada yaya …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında müvekkili araç şöförüne KTK 52/1-b maddesi uyarınca tali kusur izafe edildiğini, Ancak anılan maddede “Araçların hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” nedeni ile araç sürücülerine kusur izafe edilmekte olduğunu, üç şeritli bölünmüş yolda, trafiğin 24 saat aktif olduğu ana |arterde, yaya üst geçidinin olduğu yerde, müvekkil araç sürücüsünden “yola yaya çıkar” ihtimali ile hızını azaltması beklenemeyeceğini ve bu nedenle kusur izafe edilemeyeceğini, Müvekkil araç sürücüsünün fren tedbirine başvurma zamanı bile olmamıştır. Müvekkili araç sürücüsü çarpma noktasından 30 metre sonra durduğu dikkate alındığında, ekli “ Eğimsiz ve kuru asfalt yolda araçların hızlarına göre durma mesafeleri” listesine göre , hızının 55 km/saat civarında olduğunu, Müvekkili aracı … numaralı sigorta tarafından mecburi mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, dava dilekçesinin “sonuç ve istem” kısmında, müvekkilden tahsilini talep ettikleri manevi tazminatın olmadığını, davacı tarafından talep edilmemiş olsa da, dava dilekçesinin açıklama kismında bahsedilen manevi tazminat miktarları fahiş olduğunu, sunulan nedenlerle, haksız davanın reddine, dava masraf ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davanın; 07/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıların murisleri …’ ın vefat etmesi nedeniyle uğramış oldukları destekten yoksun kalma, cenaze ve defin giderlerine ilişkin maddi tazminat ile manevi zararlarının kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Trafik Uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 07/06/2018 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında, müteveffa yaya …’ ın %80(yüzde seksen) oranında ağırlıklı derecede asli kusurlu olduğunu, davalı sürücü …’ ın %20 (yüzde yirmi) oranında tali derecede kusurlu olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Aktüerya Bilimleri Hesap Uzmanı bilirkişi … 14/12/2018 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında, dosya içerisinde yer alan belgelere istinaden kusur ve evlenme olasılığı indirimlerinden sonra Destekten yoksun kalma net tazminat tutarlarının; . Davacı Eş … için 46.039,53 TL, Oğlu … için 10.771,44 TL olarak tazminat miktarı hesap edildiği, Cenaze masrafının 4.460,00 TL olduğu hesap edildiği, Tespit edilen tazminat tutarları sigorta poliçesi teminat limitleri dahilin olduğu görüş ve kanaatine bildirmiştir.
Bilirkişi … 14/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında davacılar için %20 haklılık oranı üzerinden; 01.06.2015 tarihli Trafik Sigortası Poliçe Genel Şartlarında belirlendiği şekilde TRH 2010 Yaşam Tablosu, 1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle ve devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemi ile yapılan hesaplamalar sonucunda (Dava dışı hak sahipleri ölen kişinin babasının destek payları da ayrıldıktan ve Eş için ayrıca 22 yeniden evlenme olasılığı indirimi yapıldıktan sonra, 2019 yılı verileri ile,
a) … için 50.035,45 TL, b) … için 10.692,87 TL, DYKT alacağı ile, c) 540 TL cenaze ve def’in gideri olmak üzere TOPLAM 61.268,32 TL maddi tazminat hesaplandığı; Hesaplanan tazminatın … Sigorta tarafından düzenlenen ZMMS poliçe teminat limitleri içinde kaldığı ve dosya kapsamına göre … Sigorta’nın KTK m.99 hükümleri gereğince kendisine başvuru yapılan 07.02.2017 tarihine 8 iş günü ilavesi ile bulunan 17.02.2017 tarihinde temerrüde düştüğü, ancak davacı talebinin 23.02.2017 olduğu; mahkemenizce daha önce edinilen 12.12.2018 tarihli bilirkişi raporu ile raporumuz arasındaki sonuç farklılığının: a) Davacı 4 yaşındaki küçük için üniversite öğrenimi yapıp yapmayacağı konusunda varsayımda bulunulması olanaksız olduğundan destek süresinin tarafımızca hazırlanan raporda 18 yaş olarak kabul edilmesinden, b) Dava dışı hak sahibi baba için de raporumuzda destek payı ayrılmasından, c) Raporumuzun 2019 yılı verileri ile hazırlanmasından, d) Raporumuzda destek paylarının Yargıtay kararlarına uygun olarak 2 — 2 -1 -1 formülü ile belirlenmesinden, e) En önemlisi 12.12.2018 tarihli raporda “devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemine dair formülde Dx sayısının bilinmeyen dönem başlangıcı itibariyle sabit tutulmamasından (aksine bölen olan Dx in küçültülmesinden)” kaynaklandığı ve bunun davalılar aleyhine sonuç farkı oluşturduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kuru Trafik İhtisas Dairesi’nin 11/02/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında, davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu, müteveffa yaya …’ın %100 oranında kusurluğu olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Yargılama sırasında kusura yönelik düzenlenen trafik bilirkişi raporu ile ATK raporu arasında çelişki olduğundan, çelişkinin giderilmesi ve davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek rapor alınması için dosyanın talimat yoluyla Ankara Nöbetci ATM ye gönderilerek Karayolları Fen Heyetinden seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişiye dosyanın tevdii edilerek kusur hususunda rapor alınması ara kararı üzerine 10/02/2021 Karayolları Fen Heyeti bilirkişileri raporunda özetle; Müteveffa yaya …’ın 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; 07/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıların murisleri …’ın vefat etmesi nedeniyle uğramış oldukları destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, cenaze ve defin giderlerine ilişkin maddi tazminat ile manevi zararlarının kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın sürücüsü, işleteninden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili 04/07/2019 tarihli dilekçesinde davalı sigorta şirketinin maddi tazminat taleplerinin karşılamış olduğunu beyan etmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 49 ve devamı maddelerinde haksız fiil nedeni ile doğan borç ilişkileri düzenlenmiştir. Kanunun 53. Maddesinde ölüm halinde uğranılan zararlar sayılmış, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar da ölüm halinde uğranılan zararlar arasında gösterilmiştir. TBK’nun 55. Maddesine göre destekten yoksun kalma zararı bu kanun hükümlerine göre ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. TBK’da sorumluluğu düzenleyen 49. Maddeye göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Davacıların, 07/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında desteklerinin yaya olduğu sırada davalı aracın desteğe çarpması sonucunda vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla davalı araç sürücüsü ve işleteninden ve ayrıca davalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden maddi tazminat ve ayrıca davalı gerçek kişilerden manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dava konusu trafik kazası nedeniyle tarafların veya 3.kişilerin kaza nedeniyle kusur durumunun ve oranının tespiti için trafik bilirkişisinden rapor düzenlenmesi istenilmiş düzenlenen ilk raporda, davacıların desteği müteveffa …’ın %80 oranında ağırlıklı derecede asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın %20 oranında tali kusurlu olduğu tespit edildiği görülmüştür.
Tarafların itirazı üzerine kusur yönünden rapor düzenlenmek üzere dosya ATK’ya gönderilmiş ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, davalı sürücü …’IN kusursuz olduğu, müteveffa …’ın %100 oranında kusurlu olduğu kanaatini belirtir rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. ATK raporu ile Trafik Bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda tarafların kusur durumu ve oranı yönünden çelişki bulunduğundan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, Karayolları Fen heyetinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden çelişkinin giderilmesi ve tarafların kusur durumu ve oranının tespitine yönelik rapor düzenlenmesi istenilmiş, Karayolları Fen Heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi heyet raporunda, olayın cereyan ettiği yolda otomobiller için azami hızın 70 km/saat ile sınırlandırıldığı davalı aracın çarpma noktasının 30 metre ilerisinde duruşa geçmiş olduğunun tespit edildiği, buna göre aracın çarpma öncesindeki hızının yaklaşık 55 km/saat olduğu, ABS fren sistemi ile donatılmış araçlarda panik frenleme yapıldığında fren mesafesinin yaklaşık %10 azaldığı kabul edilmekte olup, aracın çarpma öncesi hızının belirlenen yasal hız sınırının altındaki hız ile seyir halinde olduğunun tespit edildiği, davalı sürücünün idaresindeki aracın sağ ön ilerisinde ve orta şeritte seyir halinde bulunan plakası ve sürücüsü belli olmayan aracın da yayanın davacı sürücü tarafından önceden görülmesini engellediği ve yayanın sürücü tarafından son anda fark edildiği, mesafenin çok kısa olması nedeniyle de sürücünün zamanında etkili fren tedbirine başvuru imkanı bulamadığı, davalı sürücünün fren yapmak suretiyle kazayı önlemesinin mümkün olmadığı, sol tarafında orta refüş ve beton bariyer sağ tarafında başka bir aracın olması nedeniyle direksiyon manevrası yapma imkanı da bulunmadığından davalı araç sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurunun olmadığının tespit edildiği, raporun denetime elverişli olduğu düzenlenen bilirkişi heyet raporuna göre davalı araç sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle TBK’nın 55.maddesi atfı gereği TBK 49.maddesine göre davalı araç sürücünün kusuru bulunmadığından meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç işleten sürücüsü ve davalı sigorta şirketinin davacılara maddi ve manevi tazminat ödeme sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenle maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında sunmuş olduğu beyan dilekçelerinde davalı sigorta şirketi tarafından maddi tazminat taleplerinin karşılandığını beyan etmiş olmakla bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Tüm davalılar yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları ile davacının davalı sigorta şirketi tarafından maddi zararın karşılandığı beyanına karşı davalı sigorta şirketi bu hususta bir beyanda bulunmadığı nazara alınarak davalı araç sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, davacıların açılan dava nedeniyle kendilerini vekil ile temsil eden davalılara vekalet ücreti ödemesi gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacıların davalı … Sigorta AŞ hakkındaki maddi tazminat davalarının konusuz kalması nedeniyle bu davalı hakkındaki maddi tazminat davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının davalılar … ve … hakkındaki maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
3-Maddi ve manevi tazminat yönünden alınması alınması gereken 59,30-TL maktu karar harcı, peşin alınan 141,75-TL nispi harçtan indirildikten sonra kalan 82,45-TL harcın davacılara isteği halinde iadesine,
4-Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat yönünden;
a)DYK maddi tazminatı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak kendilerine vekil ile temsil ettiren davalılar … Sigorta AŞ ve …’e verilmesine,
b)DYK maddi tazminatı yönünden davalılar karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak kendilerine vekil ile temsil ettiren davalılar … Sigorta AŞ ve …’e verilmesine,
c) Davacıların talep etmiş olduğu cenaze ve defin gideri tazminatı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 500,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
7-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi halinde iadesine,
8-Davalıların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi halinde iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Sigorta şirketi vekilinin ve davalı …’ın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.