Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1477 E. 2021/468 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1477 Esas
KARAR NO : 2021/468

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 09/02/2016 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Adana ili … ilçesinde seyri esnasında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucunda yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında sürücü olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığı, söz konusu kazanın … CBS’nin … soruşturma ve … Karar sayılı dosyasında soruşturma yürütüldüğü belirtilerek fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra arz ve izah edilen nedenler ve Mahkemece resen nazara alınacak hususlarla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’nde bulunan tüm tedavi belgelerinin istenmesine, … CBS’nin … soruşturma ve … Karar sayılı dosyasının bir örneğinin istenmesine, davalı … şirketinden poliçe asıllarının istenmesine, … plakalı aracın kaza tarihi olan 09/02/2016 tarihi itibariyle tüm tescil bilgilerinin celbi için ilgili Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın, kaza tarihi ve davaya konu poliçe vadeleri bakımından davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğüne giren yeni genel şartların uygulanması gerektiği, davacı tarafın HMK 121. Maddesine göre dava ile ilgili tüm delillerin müvekkili şirkete tebliğ edilmesi gerektiği, kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı olduğu, dava tarafın kusur ve zararını usulen ispat etmesi gerektiği, davacının müvekkili şirkete müracaatı neticesinde müvekkili şirket nezdinde … sayılı hasar dosyasının açıldığı, davacının poliçe kapsamında meydana gelen bütün zararının ödendiği, davacı yanın başvurusu sonucunda hasar dosyası açılarak davacıya 27.07.2017 tarihinde, 12.676,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, kusurun tamamının sigortalı araç sürücüsünde olmadığı, davacı tarafın zarar görmesinde müterafik kusurunun bulunduğu, davacının maluliyetini de ispat etmesi gerektiği, davacı tarafın sunduğu %5 maluliyet raporuna istinaden hesaplanan tazminatın ödendiği, davayı hiçbir zaman kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğu, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğu, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiği, davacının müdde-i iddiasını ispat etmek mecburiyetinde olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle HMK 121 gereği davacı delillerinin taraflarına tebliğine, sürücünün kusursuz olması, davacının müterafik kusuru, davacının tüm zararının karşılanmış olması ve davanın hiçbir mesnedinin olmaması nedenleri ile davanın reddine, reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı yanın poliçe teminat limiti dahilinde sorumluluğunun bulunduğu, davalı yanın dilekçesinde davacı yanın başvurusu sonucunda hasar dosyası açılarak davacıya 27.07.2017 tarihinde, 12.676,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalı … şirketinin dava konusu talep nedeniyle hiçbir sorumluluğunun kalmadığını, davacıları ibra ettiğini beyan ettiği, davacıların başvurusu sonucu davalı yan tarafından kısmi tazminat ödemesi yapıldığı, ancak yapılan ödemenin davacının gerçek zararını karşılamaktan uzak olduğu için işbu davayı açmak zorunda kaldıkları, davalı yan tarafından yapılan ödemenin davacının gerçek zararının altında olduğundan, poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı yanın sorumluluğunun devam ettiği, yargılama aşamasında davacının gerçek zararının ortaya çıkacağının belirtildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
….’nin yazı cevabı, Adana Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’nin yazı cevabı, Adana SGK İl Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … CBS’nin … soruşturma ve … Karar sayılı dosyasının Uyap örneği, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen Adli Tıp Kurul Raporları (2 adet), bilirkişi … tarafından düzenlenen aktüer raporu ve aktüer ek raporu ile … tarafından düzenlenen kusur raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 24/05/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği 29/05/2018 tarihinde Adana … ATM’ye talimat yazıldığı ve … Talimat sırasına kaydedildiği, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 11/02/2019 tarihli Adli Tıp Kurul Raporu’nun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre; sağ alt ekstremitedeki kısalık için (A Cetveli XII. Liste, Arıza Sıra No 20’ye göre) arıza ağırlık ölçüsü 0 olduğu, sağ kalça eklem hareket kısıtlılığı için (A Cetveli XII. Liste, Arıza Sıra No 6’ya göre arıza ağırlık ölçüsü 25 olduğu, takdiren 1/4’ü alındığında) 7 olduğu, yaş (olay anında 29) ve mesleğe (düz işçi kabul edilerek) göre hesaplamalar yapıldığında meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %8.2 (sekiznoktaiki) ve kalıcı olduğunu, olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 180 (yüzseksen) gün olduğunu, ancak her olguda tedavi süresinin değişkenlik gösterebileceği, bu nedenle kişinin beyanı ile sunduğu belgeler ve tedavisini yapan hekimlerin daha kesin bilgi verebileceği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 13/06/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği 16/07/2019 tarihinde Adana … ATM’ye talimat yazıldığı ve … Talimat sırasına kaydedildiği, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 24/10/2019 tarihli Adli Tıp Kurul Ek Raporu’nun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “…’a ait tıbbi evrakın incelenmesi ve yapılan muayene sonucunda; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; sağ alt ekstremitedeki kısalık için (Kas iskelet sistemi tablo 3.3’e göre) alt ekstremite özürlülük oranı %5 olduğu, sağ kalça eklem fleksiyon hareket kısıtlılığı için (Kas iskelet sistemi tablo 3.8a ve 3.8b’ye göre) alt ekstremite özürlülük oranı %5 olduğu, sağ kalça eklem iç rotasyon hareket kısıtlılığı için (Kas iskelet sistemi tablo 3.8a ve 3.8b’ye göre) alt ekstremite özürlülük oranı %5 olduğu, sağ kalça eklem dış rotasyon hareket kısıtlılığı için (Kas iskelet sistemi tablo 3.8a ve 3.8b’ye göre) alt ekstremite özürlülük oranı %5 olduğu, kişinin tüm vücut fonksiyon kayıp oranının %10 (on) ve kalıcı olduğunu, olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 180 (yüzseksen) gün olduğunu, ancak her olguda tedavi süresinin değişkenlik gösterebileceği, bu nedenle kişinin beyanı ile sunduğu belgeler ve tedavisini yapan hekimlerin daha kesin bilgi verebileceği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı taraf vekillerince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 24/12/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın aktüerya bilirkişisi …’a tevdine karar verilmesi üzerine 22/04/2020 havale tarihli aktüer raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “TRH 2010 hesap tablosu kullanılarak 1,8 teknik faiz ile birlikte davacı için %75 haklılık oranına göre ve % 10 özür oranı, 6 aylık iyileşme süresi üzerinden sigorta şirketi tarafından kendisine ödeme yapılan 2017 yılı verileri ile sürekli iş göremezlik tazminatı alacağımn 36.508,79 TL olarak hesaplandığı; Sigorta şirketinin ise kendisine 12.676,00 TL ödediği; aradaki farkın 23.832,79 TL ye tekabül ettiği; bu nedenle 2020 yılı verileri ile yapılan hesaplama sonucunda ve sigorta ödemesi güncellenerek mahsup edildikten sonra: 45.821,79 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı, 5.854,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 51.676,24 TL maddi tazminat hesaplandığı; hesaplanan tazminatın davalı … tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi teminat limitleri içinde kaldığı, sigortalı aracın ticari nitelikte olmadığı ve dosya kapsamına göre sigortacının en geç eksik ödeme yaptığı 31.07.2017 tarihinde temerrüde düştüğü” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı taraf vekillerince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce 18/02/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Adli Trafik bilirkişisi … ve aktüer bilirkişisi … ‘dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile gerek dosyada kusur raporu alınmaması gerekse de Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı ilamı göz önüne alındığında PMF yaşam tablosu baz alınarak hesaplama yapılması gerektiği kanaati ile bilirkişi heyetince araç sürücülerinin kusur durumlarının oransal tespiti ile davacının bu kaza nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat tutarının PMF yaşam tablosu baz alınarak …den hesaplanmasının istenilmesi üzerine bilirkişiler tarafından ayrı ayrı rapor sundukları ve neticede adli trafik bilirkişisi … tarafından hazırlanan 26/03/2021 havale tarihli kusur raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun asli kusurlardan Madde 84 Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama ve yönetmeliğin Madde 137 araçların manevralarına dair kurallar’ kurallarını ihlal ettiğinden dolayı asli kusurlu (%75) olduğu, kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun diğer kusurlardan Madde 52 Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kuralını ihlal ettiğinden dolayı Tali Kusurlu (%25) olduğu” şeklinde kanaat getirildiğinin bildirildiği, davalı vekili tarafından söz konusu rapora karşı itiraz dilekçesinin sunulduğu, aktüer bilirkişisi … tarafından hazırlanan 07/04/2021 tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu, Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davacı için %75 haklılık oranına göre ve % 10 özür oranı, 6 aylık iyileşme süresi üzerinden sigorta şirketi tarafından kendisine ödeme yapılan 2017 yılı verileri ile sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının 36.508,79 TL olarak hesaplandığı; Sigorta şirketinin ise kendisine 12.676,00 TL ödediği; aradaki farkın 23.832,79 TL ye tekabül ettiği; Bu nedenle 2021 yılı verileri ile yapılan hesaplama sonucunda ve sigorta ödemesi güncellenerek mahsup edildikten sonra, %10 artış – %10 ıskonto esasına dayanan PROGRESÎF RANT YÖNTEMİ İLE; TRH 2010 YAŞAM TABLOSU KULLANILDIĞINDA; 87.674,25 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı, 5.854,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere TOPLAM 93.528,70 TL maddi tazminat hesaplandığı; davacı talebinin ise 36.557,43 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.683,56 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere TOPLAM 41.340,99 TL bulunduğu; PMF YAŞAM TABLOSU KULLANILDIĞINDA: 74.334,39 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı, 5.854,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere TOPLAM 80.188,84 TL maddi tazminat hesaplandığı; davacı talebinin ise 36.557,43 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.683,56 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere TOPLAM 41.340,99 TL bulunduğu; hesaplanan tazminatın davalı … tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi teminat limitleri içinde kaldığı, sigortalı aracın ticari nitelikte olmadığı ve dosya kapsamına göre sigortacının en geç eksik ödeme yaptığı 31.07.2017 tarihinde temerrüde düştüğü” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu raporlara karşı davalı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davacı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 6100 sayılı HMK’nın 107/2 maddesi gereğince sunulan 16/11/2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesi ile talep konusu edilen 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile artırılmak suretiyle 4.683,56 TL tutarına, yine talep konusu edilen 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile artırılmak suretiyle 36.657,432 TL tutarına yükseltildiğinin bildirildiği ve toplam 41.340,992 TL tazminat tutarının temerrüt tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından daha sonradan sunulan 06/05/2021 tarihli dilekçe ile davanın ıslah edildiğinin bildirildiği, incelenmesinde daha evvelden artırılan kalıcı iş göremezlik tutarının bu defa ıslah yolu ile artırılmak suretiyle kalıcı iş göremezlik tutarının 70.139,40 TL’ye yükseltildiğinin, bu tutar ile birlikte 4.683,56 TL geçici iş göremezlik tazminat tutarı toplamı olan 74.822,96 TL tutarın 31/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; 09/02/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlarının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın; trafik kazasına karışan araç sürücülerin kusur durumları, davacıda kaza nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlik oranı ve davacının geçici iş göremezlik süresi ve bu nedenle oluşan maddi zararlarının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususlarında toplandığı görülmüştür.
Her ne kadar dosyaya kusur yönünden kazandırılan rapora karşı davalı tarafından itiraz dilekçesi sunulmuş ise de 09/02/2016 tarihinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın Adana İli … İlçesi … Mahalle … Caddesi üzerinden Adana ilini doğru seyri sırasında cadde üzerindeki ışıklı kavşağa gelip bu kavşaktan sola dönüş manevrası yaptığı sırada aynı istikametten gelen ve davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı motosikletin bahse konu … plaka sayılı aracın sol yan kısımlarına çarpması neticesinde oluşa gelen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında dava dışı …’nin manevraları düzenleyen genel şartlara uymama eyleminin 2918 sayılı yasanın 84. maddesini ve araçların manevralarına dair kuralları ihlal etmesine yönelik eyleminin aynı yasanın 137. maddesini ihlal ettiği anlaşılmakla asli oranda kusurlu olduğu, davacı tarafın ise hızın gerekli şartlara uygunluğuna sağlamamak şeklindeki eyleminin yine aynı yasanın 52. maddesini ihlal ettiği anlaşılmakla tali kusurlu olduğu ve bu şekildeki kusur durumuna yönelik olarak dava dışı …’ye verilen kusur oranının % 75, davacıya verilen kusur oranının % 25 olduğu şekildeki kusur değerlendirilmesinin konunun uzmanı bir bilirkişi tarafından yapılmış olması, söz konusu raporun dosyanın tamamının tetkik edilerek oluşturulduğunun anlaşıldığı göz önünde bulundurulduğunda içeriği ve sonuç kusur durumu Mahkememizce de benimsenmiş ve bu nedenle itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yine her ne kadar dosyaya maluliyet yönünden birden fazla rapor sunulmuş ise de Anayasa Mahkemesinin 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı somut norm denetim yolu ile iptal hükmü, son dönem Yargıtay ve Bölge adliye Mahkemeleri içtihatları doğrultusunda kaza tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken yönetmeliğin “Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri olduğu ve dolayısı ile Adana Çukurova ATK tarafından hazırlanan 24/10/2019 tarihli ek raporunun hükme esas alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulu birden fazla aktüer raporu bulunmakta ve bu raporlara dosya taraflarınca itirazlar sunulmuş ise de Anayasa Mahkemesinin 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı somut norm denetim yolu ile iptal hükmü göz önüne alındığında ve son dönem Yargıtay ve Bölge adliye Mahkemeleri içtihatları doğrultusunda kaza tarihi dikkate alınarak iş bu dava bakımından istem konusu edilen tazminatların hesabında TRH 2010 hesap tablosunun kullanılmamı gerektiği ve ayrıca % 10 artırım ve % 10 iskonto uygulanmak suretiyle sonuç belirlemesinin yapılması gerektiği anlaşılmakla dosyaya sunulu ilk raporda yapılan hesaplanan TRH-2010 hesap tablosunun kullanıldığı ve fakat 1.8 teknik faiz uygulanmak suretiyle tazminat hesabının yapıldığı görüldüğünden hükme esas alınamayacağı, her ne kadar Mahkememizce az önce belirtilen ara kararda hesaplamanın PMF hesap tablosuna göre değerlendirmesine yönelik karar verilmiş ise bilirkişi tarafından hem PMF yaşam tablosuna göre hem de TRH-2010 hesap tablosuna göre % 10 artırım ve % 10 iskonto uygulanmak suretiyle ikili bir hesaplama yapıldığından açıklanan dedenler ile rapora yapılan itirazların yerinde olmadığı ve raporun hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı tarafa ZMMS ile sigortalı olan ve dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davacı tarafça sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların 09/03/2016 tarihinde yukarıda oluş şekli belirtilen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karışmaları neticesinde adı geçen …’nin % 75 oranda asli kusurlu olduğu, davacının ise % 25 oranda tali kusurlu olduğu, söz konusu bu kaza neticesinde yukarıda belirtilen ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilen maluliyet raporu ile sabit olduğu üzere davacı asilin % 10 oranda sürekli maluliyetinin olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 180 gün olduğu, bahse konu maluliyetlerin söz konusu kazadan kaynaklandığı, davalı tarafından 31/07/2017 tarihinde 12.676,00 TL davacı tarafa ödemede bulunulduğu, dosyaya sunulu ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılan 08/04/2021 havale tarihli raporun TRH-2010 hesap tablosuna göre % 10 artırım ve % 10 iskonto uygulanmak suretiyle davacının sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 139.403,31 TL, geçici iş göremezlik tazminat tutarının 7.805,94 TL olduğu, bu tutarlardan davalı taraf araç sürücüsünün kusur durumu göz önüne alındığında yapılan kusur indirimi neticesi davacının 104.552,34 TL tutarında kalıcı iş göremezlik, 5.854,45 TL tutarında geçici iş göremezlik tazminat tutarının olacağı, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmesi neticesi davalı tarafından davacıya güncel bedel olarak 16.878,09 TL tutarında kalıcı iş göremezliğe yönelik ödemede bulunulduğu göz önüne alındığında davalı tarafından karşılanmayan sürekli iş göremezlik tazminat tutarı olduğundan gerek sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden gerekse de geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davalıdan talepte bulunulmasına yönelik iş bu dava bakımından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu aşamada her ne kadar davacının davalıdan talepte bulunabileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının ödeme düşülmesi neticesinde 87.674,25 TL, geçici iş göremezlik tazminat tutarının da 5.854,45 TL olacağı anlaşılmakta ise de dosya kapsamına göre davacının ortaya çıkan bu tazminata yönelik hususlarda etkisinin ve katkısının olduğu anlaşılmakla söz konusu tazminat tutarlarından yargılama giderlerine bir etkisi olmayacak şekilde ve ancak taleple bağlılık ilkesi de göz önünde bulundurularak % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatiyle söz konusu trafik kazasından kaynaklı davacının davalıdan iş bu dosya açısından talepte bulunabileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 70.139,40 TL, geçici iş göremezlik tazminat tutarının 4.683,56 TL olarak değerlendirilmekle açılı davanın kabulü ile 09/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurularak 70.139,40 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 4.683,56 TL geçici iş göremezlik tazminat toplamı olan 74.822,96 TL tazminatın davalının temerrüt tarihi olarak tespit edilen 31/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile 09/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurularak 70.139,40 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 4.683,56 TL geçici iş göremezlik tazminat toplamı olan 74.822,96 TL tazminatın davalının temerrüt tarihi olarak tespit edilen 31/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 5.111,16 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 286,40 TL (31,40 TL peşin harç ile 255,00 TL ıslah ve tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 4.824,76 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 317,80 TL (31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 255,00 TL ıslah ve tamamlama harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 1.679,90 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.997,70 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 53,65 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 10.526,98 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır