Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1010 E. 2021/489 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1010 Esas
KARAR NO : 2021/489

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin bilişim ve inşaat alanında faaliyet gösterdiğini, davalı tarafından müvekkilinin Ankara’daki şantiyesine inşaat malzemesi temin edilmesi ve davalının tire’de yaptığı inşaatın ortak üstlenilmesi yolunda davalı şirket adına vekaleten hareket ettiğini söyleyen … ve … isimli kişilerle sözlü mutabakata varıldığını ve bu nedenle davalı şirket lehine keşide edilen …bank … Şubesinin “…” sayılı hesabına havaleli … seri numaralı, …-15/08/2017 keşide yer ve tarihli, 36.000,000 TL, … seri numaralı, İzmir-22/08/2017 keşide yer ve tarihli, 46.500,00 TL, … seri numaralı, …-09/09/2017 keşide yer ve tarihli, 38.000,00 TL olmak üzere ceman 120.5000,00 TL bedelli çek verildiğini, ilk iki çekin ödendiğini, son çekin ödenmediğini, müvekkilinin davalı şirket adına vekaleten hareket ettiğini söyleyen … ve … isimli kişilere davalı firmaya teslim edilmek üzere başkaca çeklerin de verildiğini, Ancak bu kişilerin müvekkilinden aldıkları çeklerin bir kısmını … firmasına vermediğini ve müvekkili ile hiçbir bağlantısı olmayan başkaca firmalara verdiklerinin öğrenildiğini, … firması yetkilisi … ile yapılan harici görüşmede, müvekkilinden çekleri alan … ve …’a davalı şirket adına iş takibi için vekaletname verildiği, ancak çekleri alma ve çekleri imzalama yetkilerinin olmadığı olmadığının ifade edildiğini, Ticaret Sicil kayıtlarına göre bu kişilerin davalı şirketin yetkili temsilcisi de olmadığını, müvekkilinin zarara uğratıldığını, işbu çekler karşılığında müvekkiline herhangi bir inşaat malzemesi gönderilmediğini, … ve … isimli diğer davalıların davalı şirketi temsil yetkisi yoksa ciro silsilesinin kopuk olduğunu, ciro silsilesi kopuk ise çek bedelini tahsil eden kişilerin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müvekkilinin parasını iade etmesi gerektiğini, bu kişilerin davalı firmayı temsil yetkisi varsa ve dolayısıyla ciro silsilesi kopuk değilse, davalı firmanın müvekkiline herhangi bir malzeme göndermediği için çeklerin bedelsiz kaldığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığını, her iki halde de müvekkilinin haklı olduğunu ve ciro silsilesinin kopuk olup olmadığının tespitinin zorunlu olduğunu neticeten diğer çeklere ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla lehtarı davalı şirket olan …bank …l Şubesinin “…” sayılı hesabına havaleli “…” seri numaralı, İzmir -09/09/2017 keşide yer ve tarihli, 38.000,00 TL bedelli çek bedelinin ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir karan verilmesine, ciro silsilesinin kopuk olduğunun, davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu çekle taraflarının ilgisinin bulunmadığını, müvekkiline teslim edilmiş böyle bir çekin olmadığını ve müvekkili tarafından cirolanmış yada tahsil edilmediğini, davanın neden taraflarına yönlendirildiğini ve taraflarından neden yargılama gideri istendiğinin anlaşılamadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir taahhüdü olmadığını, söz konusu çekin bir taahhüt karşılığında alınmadığını, davanın çeki tahsil edene karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdat davası olarak açılması gerektiğini, şirket yetkilisinin davacıya karşı bahsettiği şekilde bir beyanı olmadığını, müvekkilinin ne çekte ne de davada hiçbir şekilde taraf olmadığını, bu nedenle davanın müvekkiline yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, müvekkiline yöneltilen bu davadan dolayı müvekkilinin hukuki hizmet almak durumunda kaldığını belirterek neticeten; davanın müvekkili açısında reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi kök ve ek raporları, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı yazı cevabı, İzmir Vergi İadeleri Denetim Daire Başkanlığı, İzmir Vergi Kaçakçılığı Denetim Daire Başkanlığı yazı cevapları dosyamız içerisindedir.
Mahkememizin 22/05/2018 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davalının ticari defterlerinin incelenmesi için Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalı şirkete ticari defterlerini sunması veya bulunduğu yeri bildirmesi konusunda ihtarlı davetiye gönderilerek bir SMM bilirkişi görevlendirilip iddia , savunma göz önünde bulundurularak davalının defterlerinin usulüne göre tutulup tutulmadığı, dava konusu çeklerin davalı defterinde kayıtlı olup olmadığı, hangi ilişki nedeniyle kayıtlı olduğu, karşılığında mal ve ya hizmet tesliminin kayıtlı olup olmadığı ve bu çeklerle ilgili alacak borç durumu konusunda rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasından hazırlanan 11/03/2019 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez bilgi, belge, davalıya ait ticari defter-belgeleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun, …bank … Şubesinin “…” sayılı hesabına havaleli “…” seri numaralı, …-09/09/2017 keşide yer ve tarihli, 38.000,00 TL bedelli çek bedelinin ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, daha sonra davacının davalıya borçlu olmadıklarının ve ciro silsilesinin kopuk olduğunun tespitine karar verilmesi istemli menfi tespit davası olduğu, davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, dava konusu … seri numaralı, …-15.08.2017 keşide yer ve tarihli, 36.000,000 TL, … seri numaralı, İzmir-22/08/2017 keşide yer ve tarihli, 46.500,00 TL, … seri numaralı, …-09/09/2017 keşide yer ve tarihli, 38.000,00 TL olmak üzere ceman 120.5000,00 TL bedelli çeklerin davalı ticari defterleri kayıtlarında bulunmadığı ve davacı ile davalı arasında davalı ticari defterlerindeki açılış ve kapanış fişlerinde herhangi bir ticari ilişkiye rastlanmadığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinin ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizin 16/04/2019 tarihli duruşmasında verilen ara karar davacı kayıtlarının tetkiki yönünde yazılan talimata Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat dosyası üzerinden hazırlanan 12/12/20196 havale tarihli bilirkişi ön tespit raporunda davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin İzmir kücük ve orta ölçekli mükellefler grup başkanlığı … blokta vergi müfettişi … uhdesinde olduğunun tespit edildiği, müfettişlik adresinin … Konak/İZMİR olduğunun belirtildiği ve bu nedenle rapor tanzim edilemediğinin bildirildiği ve dosyanın işlemsiz olarak talimat Mahkemesinden döndüğü görülmüştür.
Mahkememizin 21/01/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davalı kayıtlarının yeniden tetkikine yönelik olarak Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın önceki rapor sunan bilirkişi …’ye dosyanın tevdii edilerek davalının 2017 yılı tüm ticari defterlerinin ve gerekirse 2016 yılı tüm ticari defterlerinin de incelenmek suretiyle taraflar arası ticari ilişkinin ne zaman başladığı, yıllar içerisinde oluşan geliş silsilesinin nasıl olduğu ve dava konusu edilen 38.000,00 TL bedelli çekin bu ilişki çerçevesinde kapalı hesapları da kontrol edilerek ne şeklide kayıt altına alındığı bu hesaplar arasında davacı adına işlemsel bir kaydın bulunup bulunmadığı hususlarının rapora konu edilmesi bakımından ek rapor tanzim edilmesi talep edilmiş, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında aldırılan 07/08/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında aynen; “dava konusu 09.09.2017 keşide tarihli 38.000,00. TL tutarlı … Yapı Ltd. Şti. Firmasına cirolanarak verilen dava konusu çekin cirolanarak verilen dava konusu çekin davah ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Davalı şirketin 2016 ve 2017 yılı kapanış hesapları dahil tüm hesapların bulunduğu mizanların kontrolünde dava dışı … değişim firmasına ait cari hesap ekstrelerinin bulunduğu, davacı şirkete ait kayıtların yer almadığı ve dava konusu … seri numaralı, İzmir 15/08/2017 keşide yer ve tarihli, 36.000,00 TL. … seri numaralı, … 22/08/2017 keşide yer ve tarihli 46.500,00 TL … seri numaralı, … 09/09/2017 keşide yer ve tarihli 38.000,00 TL olmak üzere ceman 120.500,00 TL bedelli çeklerin davalı ticari defterleri kayıtlarında bulunmadığı kayıtlarında ver almadığı tespit edilmiştir. Söz konusu raporun taraf vekillerine 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı tarafça beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı yan açısından defter ve kayıtların … Başkanlığında bulunduğuna yönelik rapor tespiti göz önüne alınarak 22/10/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davacı defterlerinin incelenmesi için dosyanın resen seçilen SMMM Bilirkişisi …’e tevdi ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve davalının savunmasını değiştirme yasağının reddi kararı göz önüne alınarak tespite esas hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesine karar verilmiş, SMMM Bilirkişisi … tarafından 07/12/2020 tarihli ön raporun dosyaya sunulduğu, bu kapsamda Mahkememizce 07/12/2020 tarihli müzekkere ile … Başkanlığı’na yazı yazıldığı ve bu esnada davacı vekili tarafından 01/12/2020 tarihli dilekçenin sunulduğu, gelen yazı cevabına göre denetmen … tarafından davacı kayıtlarının Kocaeli … ACM’nin … Esas sayılı dosyasına gönderildiğinin belirtildiği görülmekle Mahkememizce 21/12/2020 tarihli ara karar kurularak taraflara tebliğ edildiği ve dosyanın işlemsiz SMMM Bilirkişisi …’den iadesinin istenildiği ve dosyanın iade edildiği görülmüştür.
Davacı kayıtlarının tetkiki yönündeki Mahkememiz ara kararları gereği önce talimat Mahkemesi aracılığı ile sonrasında ise doğrudan aldırılan raporlara göre gelinen aşamada davacı kayıtlarının tetkiki yönünde yerinde inceleme yetkisi de verilmek sureti ile uyuşmazlık konuları iddia , savunma göz önünde bulundurularak davalının defterlerinin usulüne göre tutulup tutulmadığı, dava konusu çeklerin davalı defterinde kayıtlı olup olmadığı, hangi ilişki nedeniyle kayıtlı olduğu, karşılığında mal ve ya hizmet tesliminin kayıtlı olup olmadığı ve bu çeklerle ilgili alacak borç durumu konusunda rapor tanzimine yönelik verilen ara karar gereği Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüymüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen ” Davalının incelenen ticari defterlerinin 6102 TTK’nın 64. maddesine göre 2017 dönemine ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, lehe delil olup olmaması hakkındaki takdirin yüce mahkemeye ait olacağını, … Petrol San. Tic. A.Ş. yasal defterlerine göre, … seri numaralı, …-09/09/2017 keşide yer ve tarihli, 38.000,00 TL bedelli çekin davalı … adına düzenlenerek … hesabına, … Hesabında kaydedildiği ve … seri numaralı, …-09/09/2017 keşide yer ve tarihli, 38.000,00 TL çekin …bank hesabından 15.09.2017 tarihinde ödendiği, Dava dosyasında İzmir …. Asliye Ticaret mahkemesinin müzekkeresine, …bank … Şubesi 05.10.2017 tarih ve …sayılı yazı ile cevap vermiş olup, … San. Tic. Anonim Şirketine ait 09.09.2017 keşide yer ve tarihli 38.000 TL bedelli … no.lu çek 15.09.2017 takastan ödendiği belirtilmiş olup, bilirkişi rapor ekindeki çek fotokopisine göre, davalı … adına düzenlenen çekin … İnş. San. Tic. Ltd. Şti.(… Vergi Dairesi, Vergi numarası … AYDIN) keşide edildiği ve bu şirket tarafından tahsil edildiği sonucuna varılmıştır” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Rapora karşı davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesinin sunulduğu, davalı tarafça ise beyan ya itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; davacının bilişim ve inşaat alanında faaliyet gösterdiği, davalı şirket ile davacının Ankaradaki şantiyesine inşaat malzemesi temin edilmesi ve davalının Tire de yaptığı inşaatın ortak üstlenilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı, davalı şirket adına vekaleten hareket ettiğini söyleyen Salih Havuçcu ve … isimli kişilerle sözlü mutabakata varıldığı, bu nedenle 2 adet çek ile birlikte 09/09/2017 keşide tarihli … seri nolu 38.000 TL bedelli çekin bu kişilere davalı adına teslim edildiği, ancak çek karşılığında inşaat malzemesi temin edilmediği, davalı şirketin çekin kendilerine iletilmediğini, bu kişilerin çek kabul etme yetkilerinin olmadığının bildirildiği, fakat çekin davalı şirket emrine düzenlendiğinden bu şirket tarafından ciro edildiği, davalıya bu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesinin talep ve dava olunduğu akabinde yargılama sürecinde tahsil edildiği bildirilerek davacı vekilinin 20/11/2017 tarihli dilekçesiyle davaın istirdat davasına dönüştürüldüğü ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesinin talep olunduğu, davalı tarafça cevap dilekçesinde çekin kendilerine teslim edilmediği, kendileri tarafından ciro edilmediği ve tahsil edilmediği , davacıya herhangi bir taahhütlerinin olmadığı, aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiği savunulmakla birlikte ikinci cevap dilekçesinde her ne kadar çeki ciro etmediklerini söylemişlerse de söz konusu çekin numarasıyla ilgili maddi bir hata yaşandığı, söz konusu çekin bedelsiz olduğunun ispat yükünün davacıda olduğunun savunulduğu, sonuç olarak davalının çekin kendileri tarafından ciro edilmediği savunmasından vazgeçerek bedelsizlik iddiasının davacı tarafça ispatı savunmasına dayandığı, böylelikle uyuşmazlığın dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı çek bedelinin istirdatı talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça aşamalarda davanın esası hakkında çeşitli savunmalarda bulunulmuş ise de imzanın davalı tarafa ait olmadığı yönünde sunulan savunmaya davacı tarafça muvafakat edilmediği göz önüne alındığında esasen savunmasının dayanağının davalı yana verilen kambiyonun davacı tarafça iddia edildiğinin aksine başka bir sebepten veriliği yönündeki savunması göz önüne alınarak bu husu yönünden savunması üzerinden dosyanın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına göre taraf kayıtlarının tetkiki yönünde verilen ara kararlar gereği hazırlanan raporların bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı yan yönünden 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen gerek dava konusu edilen gerekse de dava dışı iki adet çek olmak üzere toplam 120.500,00 TL bedelli çeklerin davalı kayıtlarında bulunmadığı, taraflar arası ticari ilişkiye yönelik herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davacı yan yönünden ise öncelikle yine yukarıda belirtildiği gibi davacı kayıtlarının incelenmesine yönelik ara kararların ticari defter ve kayıtların temin edilememesi nedeniyle yerine getirilemediği ve son olarak verilen ara karar sonucu verilen rapor incelenmesine göre gerek dava konusu edilen gerekse de dava dışı iki adet çek olmak üzere toplam 120.500,00 TL bedelli çeklerin davacı kayıtlarında davalı adına düzenlendiği yönünde kayıtların bulunduğu, 38.000,00 TL bedelli çekin takastan ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yazılan müzekkereye verilen cevabı yazıya göre dava konusu olan çekin Mahkememiz davacısı tarafından davalı lehine keşide edildiği, davalı yanca yapılan ciro ile dava dışı … Ltd.Şti’ye verildiği ve bu şirket tarafından takas sistemi kapsamında ibraz edildiği ve ödendiği görülmüş dolayısı ile taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda dava konusu edilen çekin davacı tarafından davalı tarafa verildiği ve davalı tarafından yapılan ciro ile davalı yan açısından karşılığının alındığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirme neticesinde her ne kadar davalı tarafça yapılan ilk savunmada dava konusu edilen çekin teslimi yönünde savunmada bulunulmuş ise de sonradan yapılan savunmada çekin verildiği ve fakat davacı tarafın iddiasının aksine başka bir sebepten verildiği yönünde savunmada bulunulduğu ve savunmasını bu yönde dilekçelerin teatisi aşamasında değiştirdiğinin sabit olduğu göz önüne alındığında taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu olan çekin davacı tarafından davalı tarafa verildiği, iş bu davanın çekin bedelsizliği yönünde açıldığı anlaşılmakla bahse konu çek yönünden bedelsizlik iddiasının da aynı nitelikte bir delil ile ispatlanması gerektiği ve fakat bu nitelikte bir ispatın davacı tarafça yerine getirilemediği, taraf kayıtlarının da birbirlerini bu anlamda teyit etmediği ve ayrıca davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı görülmekle ispat külfetini yerine getiremeyen davacının açtığı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurumuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 648,95 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 589,65 TL harcın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan harç ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 8,34 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesine göre DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümleri uyarınca hesap ve takdir edilen 5.700,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır