Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/943 E. 2021/854 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/943 Esas
KARAR NO : 2021/854

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/07/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 21/07/2016 tarihli dava dilekçesinin incelenmesinde; Davalı …Ş. şirketine … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesiyle siportalı, … plaka sayılı aracın 20.10.2014 tarihinde asli ve tam kusurlu olarak araçta yolcu olarak giden Müvekkili araçtan düşürmesi sonucu müvekkil ağır şekilde yaralandığını, Davalı …Ş. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve VLK. kapsamında kaza tarihinde kazaya sebep ulan … plaka sayılı aracın mali mesuliyet sigortasını düzenleyen şirket olduğu için eldeki davada sadece daimi sakatlık tazminatı yönünden poliçe limitiyle sorumlu olması talep ve kaydıyla yasal hasım olarak gösterildiği, diğer davalı …’nın ise kazaya sebep olan … plaka sayılı aracın maliki ve işleteni olması nedeniyle Türk Borçlar Kanunu ve KEK. Kusursuz sorumluluk ilkesi gereği yasal hasım olduğu için husumet yöneltildiği, kazanın oluşumunda müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığı, haksız fiile konu kazanın tek taraflı olarak haksız fiil sorumlusu davalı …’ın kusurlu eyleminden kaynaklandığı, kaza anında seyir halindeki araçtan kapının açılması nedeniyle sert bir şekilde düşen ve sürüklenen müvekkilinin başını zemine vurmuş ve bayıldığı, daha sonra yolcuların yardımıyla arnbulans çağırıldığı ve Ege Üniversitesi Acil bölümüne sevk edildiği, tedavisinin yoğun bakım ünitesinde devam edildiği, bilinci yerinde olmadığı için kolluk ifadesi dahi alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için tam Eda Davası olarak 100.000,-TL Manevi Tazminatın Sigorta Şirketi hariç diğer davalılardan haksız fiil/kaza tarihi olan 20.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsiline, … için HMK Mad. 107 kapsamında Belirsiz Alacak Davası olarak şimdilik 20.000 TL Maddi” Daimi Sakatlık Tazminatının tüm davalılar: … A.Ş, poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla, … A.Ş.. … ve …dan haksız fiil/kaza tarihi olan 20.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya sebep olan … plakalı aracın Trafik Kaydına 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla İhtiyati Haciz konulmasına, yargılama gideri ve vekakt ücrelinin müştereken ve müteselsilen davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalılar … ve … vekilince sunulan 08/11/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı yanın haksız ve mesnetsiz hukuka aykırı nitelikteki davasının esastan reddine, davacı yanın yerinde olmayan alacak davası olması nedeniyle teminatlı/teminatsız talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine, … plakalı ticari minibüsün … Sigorta A.Ş. den … poliçe nolu Birleşik Kasko Poliçesi keşide edildiğinden karşı yanın yaralanmasıyla neticelenen (poliçe limitiyle sınırlı maddi-manevi tazminatlarla ilgili) kazada manevi tazminat talepleri bakımından davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarına, davaya müdahil edilmesine karar verilmesi, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … şirketi vekilince sunulan 11/11/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya katışan … plaka sayılı aracın ticari bir minibüs olduğu dolayısıyla zorunlu karayolu taşımacılık mali sigortası yapılması gerektiği, davacının zararının öncelikle buradan karşılanması gerektiği, bahse konu aracın 25/07/2014 ile 25/07/2015 tarihleri arasında müvekkili nezdinde ZMMS ile sorumlu olduğu, olayda kusur durumunun net bir şekilde tespitinin gerektiği, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile bağlantılı olduğu, davacı asilin kalıcı sakatlığının olup olmadığının da tespitinin gerektiği, davacının faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmış, taraf teşkili sağlanmış ve usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … ASCM’nin … esas sayılı dosyası, tarafların sosyal ekonomik durumlarını bildirir raporlar, davalı … şirketine yazılan müzekkere cevabı, trafik tescil şube müdürlüğü ve SGK il müdürlüğü cevabi yazıları, davacı asilin tedavi evrakları, maluliyete ilişkin 04/01/2018 tarihli İstanbul ATK raporu, kusura yönelik 29/11/2018 tarihli İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu, yeniden maliyetin tespiti yönünde İstanbul ATK’nın 11/06/2019 tarihli raporu, kaza tarihinde uygulanması gereken yönetmelik belirtilmek sureti ile İstanbul ATK tarafından hazırlanan 09/06/2020 tarihli maluliyet raporu, 06/04/2021 tarihli aktüer raporu, … Belediye Başkanlığına yazılan müzekkere cevabı, aktüer bilirkişisi tarafından hazırlanan 16/08/2021 tarihli ek rapor dosyamız arasındadır.
İzmir … ASCM’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davaya konu trafik kazasından kaynaklı Mahkememiz davacısının mağdur, Mahkememiz davalılarından …’nın sanık olarak yargılandığı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan 16/06/2016 tarihli ve … Karar sayılı ilam ile kamu davasının ve şikayetten vazgeçme nedeni ile düşmesine karar verildiği, kararın 22/06/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce 04/04/2017 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği davacı asil yönünden İstanbul ATK tarafından 19/06/2017 tarihli ön rapor ile bir kısım eksikliklerin giderilmesi gerektiğinin belirtildiği, Mahkememizce davacı asilin Ege Atk’ya sevki ile ön rapordaki eksikliklerin giderildiği ve böylece dosyanın yeniden ATK’ya tevdisi neticesinde İstanbul ATK … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 04/01/2018 tarihli maluliyete yönelik raporun dosyaya sunulduğu, taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacı asilin maluliyetinin e cetveline göre % 17, geçici iş göremezlik süresinin ise kaza tarihinden itibaren 9 aya karar uzayabileceğinin mütalaa edildiği, davacı vekili tarafından rapora sözlü beyan, davalı … şirketi tarafından rapora yazılı beyan ve davalılar … ve … vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Kusur yönünden rapor tanzimi için 06/03/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 29/11/2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür. İncelenmesinde; … plaka sayılı araç sürücüsünün % 60 oranında Mahkememiz davacısının ise % 40 oranda kusurlu olduğu yönünde kanaatin belirtildiği, taraf vekillerince ayrı ayrı rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 13/03/2019 tarihli duruşmada maluliyete yönelik değerlendirmenin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği ve fakat farklı yönetmeliğe göre değerlendirildiği şeklindeki kanaat neticesi dosya yeniden ATK’ya gönderilmiş, İstanbul ATK tarafından hazırlanan 11/06/2019 tarihli rapor dosyaya sunulmuş ve taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir. İncelenmesinde; davacı asilin maluliyet oranının % 60’ı geçmediğinden önceden dosyaya sunulan 03/01/2018 tarihli rapordaki kanaatlerin aynen benimsendiği bildirilmiş, davacı vekili tarafından duruşmada sözlü beyan, davalılar … ve … vekili tarafından yazılı beyanda bulunulduğu, sigorta şirketince beyan yada itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce bu sefer 30/01/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği maluliyet yönünden dosya Adli Tıp … Üst Kurulu’na gönderilmiş, hazırlanan 09/06/2020 tarihli rapor dosyaya sunulmuş ve taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir. İncelenmesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacı asilin maluliyetinin e cetveline göre % 17, geçici iş göremezlik süresinin ise kaza tarihinden itibaren 9 aya karar uzayabileceğinin mütalaa edildiği ve ayrıca davacı asilin maluliyet oranının % 60’ı geçmediğinden Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin uygulanamayacağının mütalaa edildiği, rapora karşı … ve … vekili tarafından beyan ve itiraz, sigorta şirketi tarafından beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu, davacı tarafça beyan yada itirazda bulunulmadığı görüldü.
Kusura ilişkin itirazların 13/03/2019 tarihli duruşmada değerlendirildiği göz önüne alınarak 14/01/2021 tarihli duruşmada İstanbul ATK tarafından verilen maluliyete ilişkin üst kurul raporu göz önünde bulundurularak davacı asil yönünden dosya aktüer bilirkişisine tevdi edilmiş, aktüer bilirkişisi … tarafından hazırlanan 06/04/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür. Raporun incelenmesinde; PMF hesap tablosuna göre değerlendirmenin yapıldığı ve davacı asilin sürekli maluliyetten kaynaklı tazminat alacağının 213.887,16 TL, geçici iş göremezlikten kaynaklı tazminat alacağının 7.652,34 TL, olmak üzere toplam maddi tazminatın davalı yan kusuruna isabet eden tutarın 132.923,70 TL olarak belirtildiği, rapora davacı vekili tarafından beyan, sigorta şirketi vekili tarafından itiraz, … ve … vekilleri tarafından beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Celse arasında davacı vekili tarafından davalı … şirketince ödemede bulunduğu belirtilmesi ve taraf itirazları da göz önüne alınarak dosyanın yeniden 15/06/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği önceki rapor sunan aktüer bilirkişisine tevdi edilmesi neticesi hazırlanan 16/08/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür. İncelenmesinde; TR 2010 tablosu kullanılarak % 10 artırım ve % 10 eksiltim uygulanmak sureti ile davacı asilin geçici iş göremezlikten kaynaklı tazminat alacağının 7.652,34 TL olduğu, sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat alacağının 197.115,57 TL olduğu, kendisine yapılan ödeme düşüldüğünde gerçek zararın karşılanmadığı belirtilerek bu kapsamda yapılan hesaplama neticesinde sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat alacağının 280.204,24 TL olarak belirlendiği ve kusur indirimi neticesi ortaya çıkan 168.122,54 TL tutardaki tazminat alacağından sigorta şirketince yapılan ödemenin güncelleştirilmiş bedelinin düşülmesi neticesinde davacının sonuçta kalıcı iş göremezlikten kaynaklı tazminat alacağının 97.045,33 TL olarak belirtildiği görülmüş söz konusu rapora karşı davacı vekili tarafından beyan, sigorta şirketi ve … ve … vekilleri tarafından ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 06/03/2018 tarihli duruşmasında Davalı Tanığı …: Ben avukatım, bornovaki evimde adliyeye gelmek için minibüse binmek istedim, ancak yanlış hat minibüsine binmişim zira ben şoförün yanındaki koltukta oturuyordum, benim telefon konuşmamdan şoför avukat olduğumu ve adliyeye gitmek istediğimi anlamış olmalıki bana avukat bey bu minibüs adliyenin yanından geçmez ben sizi burada indireyim, başka bir minibüse binin dedi, ödediğim ücreti iade etti ve …un hemen önünde aracı sağa yanaştırıp inmem için durdu ve kapıyı açtı, bende ön koltuktan inmek için ayağa kalktım, kapıya doğru yöneldim o sırada ismini bilmediğim bir bayan ayağa kalkarak bende yanlış binmişim diyerek henüz ben kapıya yaklaşmadan oturduğum kapı yakınındaki koltuktan kapıya doğru hamle yaptı, doğrudan aşağıya atladı, biraz kilolu bir hanımefendiydi, benim kanaatime göre kilolu olmasının da yapmak istediği ani harekette olumsuz etkiyi yarattı ve dengesini kaybederek , minibüsten aşağıya mazgalların üzerine adımını atar atmaz anımsadığım kadarıyla sırt üstü yere düştü, kafasını yere vurdu, sonra herkes minibüsten indi yaralıya yardımcı olmak istedi, bu sırada ben olay yerinden ayrıldım, bayanın indiğinde araç durmuştu, minibüs kapısı açıldığında araç durmuş vaziyetteydi, zaten o bölge trafik yoğunluğu olan bir bölgedir, büyük bir kavşak ve trafik lambaları bulunmaktadır, o sırada da kırmızı ışık yanıyordu, minibüs sırada bekliyordu, ben inmek istediğimi söyleyince hafif sağa doğru manevra yaptı ve kapıyı açtı olay hakkında bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanı imza altına alınmıştır. Davalı Tanığı … beyanında;Ben olay sırasında minibüsdeydim, bayan körfez dershanesinde ineceğini söylediği için dikkatimi çekti, ben dönüp bu minibüsün körfez dershanesinden geçmeyeceğini söyleyecektim ancak benden önce başka bir bey minibüsün körfez dershanesinden geçmeyeceğini söyledi, bayan ben ne yapacağım dedi, o beyde inip başka bir minibüse binmesi gerektiğini söyledi, o anda şoförde bayanın verdiği ücreti geri uzattı, o anda ben önüme döndüm, bir ay ay diyerekten sesler ve bağırışmalar duydum, bu sırada minibüs hareket halindeydi, minibüs şoförü hemen minibüsü sağa çekti durdu, indik bayan yerdeydi, ağzından kafasından kan akıyordu, daha sonra polis geldi, bayan kalkmaya çalıştı insanlar bırakmadı, ambülans çağırdık geliyor kalkma dediler bu sırada ben diğer minibüse bindim gittim sonrasını bilmiyorum. Düşme anında araç hareket halindeydi, minibüs şoförünün durunca inersin dediğini duymuştum. Bu bayan yolculuk esnasında minibüste ayaktaydı, ay ay diye sesler geldiğinde ben minibüs kapısının açık mı kapalı mı olduğunu bilmiyorum dikkat etmedim, ancak hareket halindeydi zaten şoför durunca inersin diyerek bayana parasını uzatırken minibüs yavaşlıyordu ve bayanı indirmek için sağa çekmek üzere yavaşlamıştı, ancak bu sırada bayan ne suretle düştü bilmiyorum, ancak arkadan sesler bağırışmalar olunca ben olayı farkettim, bayanı indirmek üzere zaten minibüs yavaşlamıştı ancak bayan düştükten sonra minibüs durdu, minibüs durduğunda bayanın düştüğü yer minibüsün 10 metre kadar gerisindeydi, esasen bayan düşünce minibüs durmak istedi ancak sağda araba olduğu için onun geçmesine izin verdi bu nedenle biraz daha ilerde durabildi, olay hakkında bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanı imza altına alınmıştır.
Davacı vekili tarafından 16/08/2021 tarihli dilekçe ile 20.000,00 TL olarak talep edilen sürekli iş göremezlik tazminat tutarının talep artırım ile 97.045,33 TL’ye yükseltilerek alacağın belirli hale getirildiği belirtilmiş ve bu tutarın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği görülmüş, dilekçenin bir sureti davalı taraflara tebliğ edilmiş beyanları alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu husus yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; Davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 20/10/2014 tarihinde seyri sırasında araçta yolcu olarak bulunan Mahkememiz davacısının araçtan düşmesi şeklinde kazanın meydana geldiği, diğer davalı …’nın bahse konu aracı malikin, sigorta şirketinin ise bahse konu aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacısı olduğu, bu kaza neticesinde davacının tedavisinin yapıldığı, tahkikatın devamı sırasında davalı … şirketince sürekli iş göremezliğe yönelik 22/01/2019 tarihinde ödemede bulunulduğu konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte davacının yaralanması ile sonuçlanan olayda kimin ne oranda kusurlu olduğu, davacının maddi ve manevi zararlarının doğup doğmadığı, bundan davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumluysa miktarı konusunda tespit ve değerlendirmeye esas kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın tespitine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; tahkikatın devamı sırasında davalı … şirketi tarafından 22/01/2019 tarihinde davacı tarafa maddi tazminat ödemesi olarak 57.599,04 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Söz konusu ödemenin daimi sakatlık ödemesi olarak yapıldığı ve bu ödemeden tüm davalı tarafların yararlanması gerektiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Her ne kadar davalılar … ve … vekili tarafından kovuşturma aşamasında davacıya 8.000,00 TL ödendiği belirtilmiş ise de bu tutar dava konusu edilen maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak ödenmediği, bunun ödeyen tarafça da belirtilmediği ve ayrıca takas mahsup talebinde de bulunulmadığı göz önüne alındığında söz konusu ödeme iş bu dava dosyasında değerlendirmeye alınmamıştır.
Yine her ne kadar aktüer bilirkişisi tarafından gerek kök gerekse de ek raporda geçici iş görmezlik tazminatı yönünden de hesaplamalar yapılmış ise de dava konusu olan maddi tazminat yönündeki uyuşmazlık kalıcı iş göremezliğe yönelik olduğundan geçici iş göremezlik yönündeki değerlendirmelere değinilmemiştir.
Mahkememizce dosyaya kazandırılan kusura ilişkin rapora itirazlarda bulunulmuş ise de 20/10/2014 günü davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüsün Bornova istikametinden … istikametine seyri sırasında yolcu indirmek üzere yavaşlayıp kapısı açık vaziyette durmaya çalıştığı sırada araç içerisinde yolcu olarak bulunan ve inmeye çalışan davacının araç dışına düşmesi ve yaralanması ile neticelenen trafik kazasında sürücünün %60 oranında davacının % 40 oranında kusurlu olduğu şeklindeki ATK raporunun dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler ile ceza dosyasının kapsamı ile de uyumlu olduğu ve içeriği ve kanaati Mahkememizce benimsenmesi sonucu itirazların yerinde olmadığı anlaşılarak hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı asilin maluliyeti yönünden dosya her ne kadar birden fazla rapor kazandırılmış ise de esasen tüm maluliyet raporların Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlandığı göz önüne alınmakla maluliyet raporları arasında çelişki olmadığından ve ancak 30/01/2021 tarihli duruşmadaki dosyanın yeniden maluliyete gönderilmesi yönündeki ara kararın Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı somut norm denetimi yoluyla iptal kararı verilmesinin akabinde oluşan durum ve o tarih itibariyle emsal alınması gereken Yargıtay kararları ile belirtildiği göz önüne alınarak bu şekilde değerlendirme yapıldığı sonuçta söz konusu ara karar gereği İstanbul ATK Üst Kurulunca 09/06/2020 tarihli rapor sunularak söz konusu yönetmelik kapsamında davacı asilin kalıcı maluliyeti belirlendiği, bu belirlemeye yukarıda bahsedildiği üzere her ne kadar itirazlarda bulunulmuş ise de raporun yeterli teknik inceleme ve veriler ile oluşturulduğu raporun doğru yönetmelik hükümleri göz önüne alınarak düzenlendiği ve güncel Bölge Adliye Mahkemesi kararları ve Yargıtay kararları ile uyumlu olduğu anlaşılarak maluliyet yönündeki itirazların reddi ile söz konusu kazada davacı asilin % 17 oranında kalıcı maluliyete uğradığı anlaşılarak bahse konu 09/06/2020 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine dosyaya aktüer bilirkişisince birden fazla rapor sunulmuş ise de ilk kazandırılan 06/04/2021 tarihli raporun PMF hesap tablosuna göre oluşturulduğu, söz konusu Mahkeme ara kararında da PMF hesap tablosu yönetimi ile hesaplanması gerektiği belirtilmiş ise de söz konusu ara kararın kurulduğu tarihteki mevcut yargılama konusu durum ve o tarih itibariyle emsal alınması gereken Yargıtay kararlarında da bu hususun vurgulandığı ve ancak daha sonraki emsal kararlar ile uygulama birliğinin hesap tablosunun kullanılma yönteminde değişiklik getirdiği ve hüküm tarihi itibariyle de bu durum uygulama bakımından bir birlik oluşacak şekilde güncel Bölge Adliye Mahkemesi kararları ve Yargıtay kararları ile istikrarlı hale geldiği söz konusu emsal kararlarda hesaplamanın TRH 2010 tablosu kullanılmak sureti ile % 10 artırım ve % 10 eksiltim yöntemi ile oluşturulması gerektiğinden esasen kazandırılan ilk raporun hüküm kurmaya elverişli olmayacağı anlaşılmış ve ancak her ne kadar itiraza uğramış ise de ödeme beyanından sonra bu hususun da değerlendirildiği şekilde hazırlanan 16/08/2021 tarihli aktüer raporunun söz konusu TRH 2010 tablosu kullanılarak oluşturulmuş olduğu göz önüne alındığında raporun sonuç kısmındaki maddi tazminatların hesaplanmasına yönelik kanat sonucu haricinde raporun somut dosya kapsamı ile uyumlu olması oluşturuluş biçimi ve alanında uzman bir bilirkişi tarafından raporun düzenlenmiş olduğu göz önüne alınarak itirazların yerinde olmadığı anlaşılarak hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Şu aşamada aktüer bilirkişisi tarafından hazırlanan ve az yukarıda hükme esas alınması gerektiği kanaatine varıldığı belirtilen aktüer raporunda ödemenin bedeli raporda güncellenmiş ise de söz konusu ödeme dava tarihinden daha sonraki bir zaman diliminde yapıldığından esasen bedelin güncellenmesi yönündeki kanaatin yerinde olmadığı, davacının sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının davalıların kusuruna tekabül eden indirimi neticesinde ortaya çıkan tazminat tutarından ödeme tutarının doğrudan düşülmesi ile davacı asilin 110.523,50 TL tutarında kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının bulunduğu kanaatine varılmış bu konu tekrar ek rapora gönderilmeyerek bu şekilde Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası nedeni ile Mahkememiz davacısının kalıcı maluliyete uğrayacak şekilde yaralandığı, söz konusu maluliyetin dosya kapsamı ile sabit görüldüğü üzere % 17 olduğu, davacı asildeki maluliyetin söz konusu yaralanmaya neden olan 20/10/2014 tarihindeki trafik kazasından ötürü meydana geldiği bu anlamda aralarında illiyet bağı olduğu, davacı asildeki bu şekildeki kalıcı maluliyetin oluşmasına neden olan trafik kazasında davalılardan araç sürücüsü olan …’nın % 60 oranında, davacının ise % 40 oranında kusurlu olduğu görüldüğünden esasen davacı asil nezdinde haksız fiilin tüm koşulları gerçekleştiğinden davacı asilde oluşan kalıcı maluliyetten kaynaklı maddi tazminattan davalıların gerek Borçlar Kanunu gerekse Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde sorumlu oldukları anlaşılarak maddi tazminat açısından; Yukarıdaki raporlar ve bu raporlara ilişkin varılan kanaatler göz önünde bulundurularak her ne kadar davacı asil söz konusu kaza nedeni ile sürekli tazminat alacağı 110.523,50 TL ise de taleple bağlılık ilkesi gereği bu tazminat kalemi yönünde n açılı davanın kabulü ile 97.045,33 TL’nin davalı … şirketi açısından 18/12/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar açısından 20/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, manevi tazminat açısından; Dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler ve davacı asil maluliyet oranı göz önüne alınarak yapılan değerlendirme neticesinde iş bu tazminat talebi bakımından davacının talepte bulunmasında hukuki yararının olduğu kanaatine varılarak manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da Mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde istem konusunu oluşturan tutarın somut olay ve hakkaniyet bakımından yapılan değerlendirmesinde isteme konu edilen tutar üzerinden indirim yapılması gerektiği kanaati ile 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine şeklinde açılı davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Maddi tazminat açısından; 97.045,33 TL’nin davalı … şirketi açısından 18/12/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar açısından 20/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
-Manevi tazminat açısından; 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 8.678,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 673,01 TL ( 409,86 TL peşin harç ile 263,15 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 7.976,26 TL’nin; 6.092,77 TL’si karar ve ilam harcının DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, bakiye 1.883,49 TL’si karar ve ilam harcının ise DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 702,21 TL (409,86 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru ve 263,15 TL tamamlama harcından oluşan) ile gider avansından kullanılan 3.919,55 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 4.621,76 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 2.979,88 TL’si yargılama giderinin;
– 2.276,22 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 703,66 TL’sinin İSE DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 109,05 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACIYA İADESİNE,
5- Davalı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 159,25 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 56,58 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK ADI GEÇEN DAVALIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan 65,75 TL gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI …’A İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince;
-Maddi tazminat yönünden hesaplanan 13.169,30 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Manevi tazminatın kabul edilen bölümü yönünden hesaplanan 4.500,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Manevi tazminat yönünden davalı … ve … kendilerini vekili ile temsil ettirdiğinden reddedilen tutar üzerinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. 10/2 gereğince hesaplanan 4.500,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALILAR … VE …’A 1/2 ORANINDA VERİLMESİNE,
8- Dair davacı asil …, Davacı Vekili Av. …, Davalı … ve … Vekili Av. …’un yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸