Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/728 E. 2022/892 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/728 Esas
KARAR NO : 2022/892

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :21/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı … Kahvaltım ve Meze Gıda Turizm San. Ve Tic.Ltd.Şti arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, Davalı borçlularda bu sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladıklarını, Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi için Beyoğlu 48 Noterliğinin 04.02.2016 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, Hesap kat ihtarı ve ekinde yer alan hesap özeti muhataplara tebliğ edildiğini, İhtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını, Davalı borçluların takip çıkışı tarihinden itibaren toplam 11.295,23 TL lık borcu mevcut olduğunu, Borçlu davalının işbu itirazlarının kabulü mümkün olmadığını, Davalıların bu iddiaları İcra takibini geciktirmeye yönelik olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine konu 11.295,23 TLsine borluların yaptığı itirazların iptali ile takibin devamına, takibe haksız itiraz eden borçlu davalıların %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili Cevap dilekçesi ile özetle;Davacı tarafından İzmir 7. İcra müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile genel kredi aözlşemesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığını, İcra takibine süresinde müvekkili tarafından itiraz edilmiş ve takibin durduğunu, Ardından davacı tarfından konu dava açıldığını, Açılan bu itirazın iptali davasının reddini talep ettiklerini, Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinde davalı müvekkilin müteselsil kefil olarak imzası bulunduğunu, Fakat konu kredi sözleşmesinde davacı müvekkilin kefil olarak sorumlu olduğu miktar ve kefalet tarihi belirtilmediğini, Bu bağlamda konu kefalet sözleşmesi davalı müvekkil yönünden geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığını, Davalı müvekkilin kefaleten imzalamış olduğu kredi sözleşmesinden dolayı sorumluluğu bulunmadığı gibi borcuda bulunmadığını, Sunulu nedenlerle; Davanın reddine, Davacının %20’den aşağı olmamak üzere davalı müvekkiline tazminat ödemesine mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini davalı müvekkil talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesi ile sürülen iddiaları kesinlikle kabul etmediklerini, Müvekkilinin davacıya hiç bir borcu bulunmadığını, İzmir 7. İcra Müdürlüğünde … numaralı dosya ile başlatılan takipte belirtilen borç yönünden müvekkilinin hiç bir sorumluluğu bulunmadığını, İtiraza konu icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğunu, Hiç bir surette aleyhe kabul anlamı taşımamak kaydı ile, davacının ileri sürmekte olduğu her iki sözleşmede de (30.04.2013 ve 23.05.2013) (davacının her iki sözleşmeye birden dayanmasını kabul etmediklerini, müvekkilnin kefil olarak sorumlu olduğu miktar ve kefalet tarihi belirtilmediğini, Yine müteselsil kefil olduğuna dair ve sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi hususunda müvekkilimin kendi el yazısı ile yazılmış bir metin bulunmadığını, davacı tarafından sunulan her iki sözleşmede de “kefalet limiti, kefalet türü, kefalet tarihi ve muhtelif diğer yazılar” müvekkilinin eli ürünü olmadığını, Yazı biçim ve karakterleri incelediğinde ve karşılaştırma yapıldığında bu husus gözle dahi görülebilir nitelikte olduğunu, Davacının 25.07.2016 tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu belgelerde (30.04.2013 tarihli sözleşme) 39’uncu sayfa ve devamında alacağın rehinlerle temin edildiği görüldüğünü, Davacı tarafından itiraza konu icra takibinde usul ve yasaya aykırı olarak hesap edilen faizi, %30,24 faiz oranını, faizin %5 gider vergisini ve masraf adı altında talep edilen bedeli de kesinlikle kabul etmediğini, Bu yönden de davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkilinin bunlardan da sorumlu tutulamayacağını, Açıklanan ve Sayın Mahkeme tarafından re’sen nazara alınacak tüm nedenlerle, davanın reddine, %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 7.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası aslı mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Genel Kredi sözleşmesi, Noter ihtarı, davacı bankaya ait defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi sair yasal deliller davacı vekilince mahkememiz dosyasına delil olarak sunulmuştur.
İstanbul 11. ATM’ne yazılan talimata cevap verildiği, davalı …’nın imza örneklerinin alındığı ve yazı örneklerinin alındığı, Büyükçekmece 3. AHM’ne yazılan talimata ikmalen cevap verildiği, Büyükçekmece 9. Noterliği’nin cevabi yazısının İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına gönderildiğinin bildirildiği, Karşıyaka ATM’ne yazılan talimata cevap verildiği, Büyükçekmece Nöb. AHM’ne davalılardan …’nın imza ve yazı örnekleri için yazılan talimata cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz 27/04/2017 tarihli duruşma ara kararında; davacı vekili “davaya konu takip borcu dava dışı … Kahvaltı ve Meze Gıda Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından ödenmiştir, davamız konusuz kalmıştır, bu yönde karar verilmesini talep ediyoruz, ancak davalılar davanın açılmasına sebebiyet verdiklerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz devam etmektedir, ayrıca kötüniyet tazminat talebimiz de mevcuttur, sulh olmak mümkün değildir,” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince dosya ATK Fizik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilerek, dava konusu 23/05/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile 30/04/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinde davalılar adına yazılan yazıların davalıların eli ürünü olup olmadığının tespitinin istendiği ve İstanbul Adli Tıp Kurum Fizik İhtisas Dairesince 16/05/2022 tarihli rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı banka ile dava dışı … Kahvaltım ve Meze Gıda Turizm San ve TİC. LTD. ŞTİ arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında davalıların dava dışı şirketin kullanmış olduğu kredi borcuna kefil oldukları iddiasıyla ödenmeyen kredi borcunun davalı kefillerden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davadır.
Dava konusu kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmeleri ilgili banka şubesinden istenilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Davalılar cevap dilekçesinde; kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, sözleşmede yer alan kefalet tarihi müteselsil kefil ibaresindeki yazının davalılara ait olmadığı belirterek kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunmuşlardır.
Davalıların dava dışı şirketin kullanmış olduğu kredi sözleşmesi kapsamında kefil sıfatıyla imzaladıkları ve düzenledikleri kefalet sözleşmeleri davacı bankadan istenilmiş, davacı banka tarafından davalılar tarafından imzalanan 28/05/2013 ve 30/04/2013 tarihli sözleşme asılları dosyaya ibraz edilmiştir.
6102 sayılı kanunun 583.maddesinde kefalet sözleşmesinin geçerli olma koşulları düzenlenmiştir. Buna göre; kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır. Kefalet sözleşmesinden sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
TBK’nın 583.maddesinde açıkça belirtildiği üzere kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu azami miktarın kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu anlama gelen bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi gerekir. Davalılardan …’nın davacı tarafça sunulan 30/04/2013 ve 28/05/2013 tarihli sözleşmelerde kefalet limiti, kefalet türü, kefalet tarihi ve muhtelif diğer yazıları davalı …’nın eli ürünü olmadığı ve davalı … tarafından imzalanan sözleşmede davalının azami sorumlu olduğu miktar ve kefalet tarihi belirtilmediği gibi müteselsil kefil olduğuna dair ve sorumlu olduğu miktar ve kefalet tarihi ile ilgili bu davalılar kendi el yazısı ile yazılmış bir ibare bulunmadığı iddiasına ilişkin olarak TBK’nın 583.maddesi gereğince davalılar tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinde zorunlu olarak bulunması gereken unsurların bulunup bulunmadığı yönünde kefalet türü, kefalet miktarı, kefilin adı, kefalet tarihi, davalı eli ürünü olup olmadığının tespiti için, davalıların imza örnekleri ve imza incelemesine esas imza ve yazıların bulunduğu belge asılları ilgili kurumlardan istenilmiş ve toplanan tüm belgeler değerlendirilerek; ATK Fizik İhtisas Dairesinden rapor düzenlenmesi istenilmiş, ATK tarafından düzenlenen 21/05/2020 tarihli raporda; 28/05/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinde “39. Sayfada 100.000-TL müteselsil, 28/05/2013 ” yazılarının …’nın eli ürünü olmadığı, sözleşmenin 40. Sayfasında ” …” yazısının …’ın eli ürünü olduğu, 30/04/2013 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 51. Sayfasında yer alan 30/04/2013 müteselsil 250000-TL … Mah. … No:… Çiğli/İZMİR” yazılarının …’ın eli ürünü olmadığı, ve yine sözleşmenin 52. Sayfasında yer alan “250000, müteselsil, 30/04/2013” yazılarının …’nın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
ATK Fizik İhtisas Dairesince mukayese edilen bir kısım belgelerin sözleşme tarihinden sonraki tarihe ait olması nedeniyle sözleşme tarihinden önce tercihen sözleşme tarihine yakın tarihlerde davalılar tarafından yazılan imzalanan belge asıllarının bildirilmesi taraflardan istenilmiş, bildirilen belge asılları ilgili kurumlardan celp edilmiş ve bu belgeler ile birlikte yeniden inceleme yapılması için ATK Fizik İhtisas Dairesine dosya gönderilmiş, ATK Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen 16/05/2022 tarihli raporda; 28/05/2013 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesinin 40. Sayfasında yer alan evvelce verilmiş olan raporda …’e ait olduğu bildirilen … yazısı dışındaki diğer yazılar ile …’nın mukayese yazıları arasında tersim biçimi işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımdan farklılıklar saptandığından söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, diğer hususlarla ilgili evvelce verilmiş rapordaki hususların sonuç bölümünün aynı olduğuna yönelik kanaat ifade edildiği, ayrıca ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 15/09/2022 tarihli raporda; … yönünden yapılan değerlendirmede; evvelce verilen 21/05/2020 tarihli rapordaki sonuçla aynı kanaate ulaşıldığı eklenecek bir hususun bulunmadığı yönünde tespit yapılarak rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 27.04.2017 tarihli duruşmada dava konusu kredi borcunun dava dışı … Kahvaltı ve Meze Gıda Turz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, bu yönde karar verilmesini ancak davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdiklerinden vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı lehine hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir. Davacı vekilinin duruşmadaki beyanı ve ikrarına göre; dava konusu alacağın ödendiği kabul edilmiş HMK’nun 331.maddesindeki “Davanın konusuz kalması sebebi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmü dikkate alınarak tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu yönünden yargılamaya devam olunmuş, davanın davalılar tarafından imzalanan kefalet sözleşmesi nedeniyle dava dışı borçlu tarafından ödenmeyen kredi borcu nedeni ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davası olduğu, TBK’nun 583.maddesinde, kefalet sözleşmesinin geçerlilik koşullarının düzenlendiği, davalıların dava konusu kefalet sözleşmesindeki kefalet miktarı ve kefalet türünü gösteren el yazısı ile yazılmış yazıların davalılara ait olmadığı yönündeki iddialarına ilişkin olarak ATK Fiziki İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda; dava konusu alacağa dayanak teşkil eden 30/04/2013 ve 28/05/2013 tarihli kefalet sözleşmelerinde, kefalet türü ve kefalet limitinin belirtildiği el yazısı ile yazılmış yazıların davalıların eli ürünü olmadığı, davacı tarafından dava konusu alacağın dayanağı olduğu iddiası ile dosyaya sunulan kefalet sözleşmelerinin TBK’nun 583.maddesinde yer alan geçerlilik koşullarını taşımadıkları, kefalet sözleşmelerinin davalılar yönünden geçerli olmadığı, bu sebeple davalı dava tarihi itibari ile kefalet sözleşmeleri kapsamında davacıya karşı borçlu ve sorumlu olmadıkları, bu nedenle davacının davanın açıldığı tarih itibari ile haklı olmadığı kanaatine varılmış bu nedenlerle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, başlangıçtaki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, ayrıca davacı davanın açılmasında kötü niyetli olmadığı ve bu nedenle kötü niyet tazminatı koşulları bulunmadığından davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında Karar verilmesine yer olmadığına,
2-Koşulları bulunmadığından davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar harçtan peşin alınan 192,90-TL hacın mahsubu ile fazla kalan 112,20-TL harcın kararın kesinleşmesi halinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde istekleri halinde kendilerine iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2022
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.