Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/704 Esas
KARAR NO : 2021/243
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından İzmir … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 09/03/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin 1944 doğumlu yaşlı bir bayan olup dava dışı damadı … adına açılan kredi hesabına teminat olmak üzere İzmir ili Karşıyaka İlçesi … Mahallesi … Ada, … Parsel, … Nolu bağımsız bölüm şeklinde gayrimenkulünü 17/02/2012 tarihinde … Bankası Genel Müdürlüğü lehine ipotek verdiği, davacı müvekkilinin damadı olan …’ın dava dışı … Oto Ltd. Şti’ne olan 60.000,00 TL limitli kefaletinden dolayı … Ltd. Şti’nin … Bankası … Şubesi’ne olan bütün çek ve kredi borçlarından dolayı …’a ipotek veren müvekkili aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi olduğu, yapılan icra işleminin aşağıda arz edilen nedenlerle yasal olmayıp müvekkilinin evinin satılması yoluyla yapılan icra tahsilatının yasal olmadığı, öncelikle dava dışı ve davalı banka şubesine asıl kredi borçlusu … Ltd. Şti aleyhine icra takibi yapılmadan ve mal varlığından tahsil kabiliyeti olmadığı tespit edilip kesinleşmeden müvekkilinin aleyhine 6 örnek icra takibi yapılmasının yasaya aykırı olduğu, asıl borçlu aleyhine bir icra takibi yapılması ve alacağın kesin olarak tahsil edilmeyeceğinin tespiti halinde diğer şahıslar aleyhine yasal yollara müracaat edilmesi gerektiği, davalı banka şubesinin asıl borçlusu … Ltd. Şti lehine verilen bir ipoteğin söz konusu olmadığı, müvekkilinin sadece damadı …’ın ve damadının şirketi … Ltd. Şti’nin borçlarına teminat olarak … bu ipoteğin tesis edildiği, davalı bankanın, 71 yaşında olan müvekkilinin zorluklarla edindiği yaşlılığının garantisi olan evini icra marifetiyle satarak müvekkilinin damadının kefil olduğu … Ltd. Şti’nin borcunu tahsil etmesinin hakkın kötüye kullanımı anlamına geldiği, 3. Şahıs … Ltd. Şti’ne 60.000,00 TL limitle kefil olan …’ın bu kefaleti nedeniyle ekte sunulu makbuzlar mukabilinde kefalet miktarını aşan bir şekilde toplam 63,67494 TL’yi davalı bankaya ödediği, ödeme dekontlarında … Ltd. Şti’ne kefaleten ödeme yaptığının yazılı olduğu, bu ödemelerden sonra kefil … ve bu kefil lehine ipotek veren müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatıldığı belirtilerek açıklanan nedenlerle davacı müvekkilinin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı müvekkili tarafından ödenen 10.000,00 TL’nin istirdadına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından İzmir … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 16/04/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; HMK 114. Maddesinde yazılı olan dava şartlarının oluşmadığı, ticari kredi alacağına ilişkin olarak müvekkili bankaya karşı iş bu davanın Tüketici Mahkemesi’nde açılamayacağı, görevli mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı, davacı …’in ipotek borçlusu olduğu, … Ltd. Şti lehine, …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu sözleşmeye dayanılarak kullandırılan ticari krediler sebebiyle müvekkilinin alacaklı olduğu, ipotek veren sıfatında olan …’in bu iddialar ile dava açmasının yasal şartının olmadığı, müvekkili banka ile dava dışı borçlu … Ltd. Şti ile müşterek borçlu müteselsil kefil … arasında imzalanmış olan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesine istinaden ticari kredi kullandırılmış olup …’in kendi adına taşınmazını …’ın müvekkili bankaya borçlarının teminatı olarak 1. Derecede 250.000,00 TL bedelle Türkiye … Bankası A.Ş. Lehine 17/02/2011 tarihinde ipotek verdiği, müvekkili bankanın alacağının ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefiller … Ltd. Şti. Ve … ile ipotek veren … hakkında İzmir …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı ve ipoteğe konu taşınmazın Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyasından 16/08/2013 tarihinde yapılan açık arttırmada 172.000,00 TL bedelle alacağa mahsuben müvekkili banka adına ihale edildiği, 17/02/2021 tarihli ipotek resmi senedi ile adına kayıtlı taşınmazı üzerinde 250.000,00 TL bedelle Türkiye … Bankası A.Ş. Lehine ipotek veren …’in bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı süre yönünden de yasaya aykırı olduğu, zira ipotek resmi senedinin düzenlendiği tarihin 17/02/2011, taşınmazın icra dosyasından ihale tarihinin 16/08/2013 olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle öncelikle görev yönünden itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli İzmir Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK 114. Maddesi gereği hukuki yarar ve dava şartları bulunmayan davanın ve HMK 119 uyarınca yasal şartları içermeyen dava dilekçesinin tüm talepleri ile birlikte reddine, fazlaya ilişkin dava, talep ve beyan hakları saklı kalmak kaydıyla usul ve yasaya aykırı ve dayanaktan yoksun davanın ve taleplerin reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İzmir … Tüketici Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda 09/07/2015 tarihli, … Esas – … Karar sayılı Karar ile görevsizlik kararı verildiği ve talep üzerine dosyanın İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda 29/02/2016 tarihli, … Esas – … Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın 23/05/2016 tarihinde Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2016/704 Esasına kaydedildiği görülmüştür.
DELİLLER:
İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası aslı, Türkiye … Bankası A.Ş.’nin yazı cevabı, Türkiye … Bankası A.Ş. ‘nin 21/02/2017 tarihli yazısı ile gönderilen 3 adet ödeme planı aslı, 2 adet GKS ve 1 adet ipotek belgesi ile bilirkişi raporları ve bilirkişi ek raporları dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından dava dışı … Oto LTD. Şti, dava dışı … ve ipotek borçlusu sıfatıyla davacı aleyhine 9.158,45 TL tazmin edilen gayri nakdi çek kredisi, 66.147,91 TL taksitli ticari kredi, 3.221,07 TL işlemiş faiz ve 161,05 TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 78.688,48 TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, takibin devamında ipoteğin paraya çevrildiği, taşınmazın 172.000,00 TL bedelli ihale edildiği ve rehin açığı belgesinin alındığı görülmüştür.
Mahkememizce 22/05/2017 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın akademisyen bilirkişi …’a tevdi edildiği, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 22/02/2018 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “davacının taşınmazı üzerine dava dışı … Oto Bakım Ltd. Şti ile …’ın davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere davalı banka lehine 250.000,00 TL bedelli ipotek konulduğu, yani davacının maliki olduğu taşınmazın paraya çevrilmesine ilişkin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında, davacının lehine ipotek verdiği … Ltd. Şti’nin değil … Ltd. Şti’nin asıl borçlu olduğu görülmekle birlikte ipotek senedinde açıkça belirtildiği üzere söz konusu ipoteğin … Ltd. Şti ile …’ın her türlü sözleşmeden ve kefaletlerinden dolayı davalı bankaya olan tüm borçları kapsadığı ve …’ın da icra takibinde asıl borçlu olan … Ltd. Şti’nin 27/05/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile davalı bankadan kullandığı kredi kapsamında bu şirket lehine verdiği müteselsil kefalet nedeniyle davalı bankaya müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olduğu anlaşılmakla davalı bankanın paraya çevirdiği ipoteğin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olan …’ın bu kefalet borcunu da kapsadığı ve dolayısıyla davacının ipoteğin söz konusu borçları kapsamadığı yönündeki iddialarının isabetli olmadığı sonucuna varıldığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 10/04/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği davacı vekilinin itirazları doğrultusunda itirazları karşılar mahiyette ve dava dışı davacının damadı …’ın dava dışı … Ltd. Şti’ye 60.000,00 TL limitli müteselsil kefil olduğu ve borcun ödendiği, kaldı ki davacının taşınmazının 172.000,00 TL’ye satıldığı hususu nazara alınarak dosyanın ek rapor hazırlamak üzere …’a tevdi edildiği, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 30/10/2018 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu ek raporun sonuç kısmında aynen “Kök raporda da belirtildiği üzere 17/02/2012 tarihli ipotek senedinde, söz konusu ipoteğin … Ltd. Sti. ile …’ın her türlü sözleşmeden ve kefaletlerinden dolayı davalı bankaya olan tüm borçları kapsadığının belirtildiği anlaşılmakla birlikte, davacının 17/02/2012 tarihli resmi senet ile dava dışı … Ltd. Sti. ile birlikte … lehine davalı bankaya verdiği ipoteğin …’ın 27/05/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince başka bir borçlu (… Ltd. Sti.) lehine verdiği kefaletten doğan borçları da temin edip etmediği konusundaki nihai hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenin takdirlerindedir. Diğer yandan, dava dosyasına ibraz edilen … Ltd. Şti.’ye ait Genel Kredi Sözleşmesinin kefalet limitlerine ilişkin sayfasının ” incelenmesinden, dava dışı …’ın isminin üzerinde yer alan kefalet limitinin 60.000,00 TL olduğu belirtilmekle, …’ın davalı bankaya karşı müteselsil kefil olarak sorumluluğunun 60.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı bankanın karşı beyanlannda …’ın kefalet limitinin 100.000,00 TL olduğu ileri sürülmüş ise de, …’ın isminin yazılı olduğu ve imzasının da bulunduğu kısmın yanında 60.000,00 TL ifadesi yer aldığı ve bunun altında yer alan 100.000,00 TL ifadesinin yanında ise bir imza olmakla birlikte herhangi bir isim yer almadığı için (60.000,00 TL’nin yanındaki imzanın yukarıdaki kısımda adı yazılı olan … isimli kişiye ait olduğu davalı banka tarafından ileri sürülmüş ise de imzaların aidiyetini tespit etmek konusunda uzmanlığım olmadığından bu hususun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere), mevcut durumda adı geçen şahsın kefalet limitinin 60.000,00 TL olarak kabul edilebileceği kanaati edinilmiş olup, nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir. Bu çerçevede, dava dosyası ekinde yer alan İzmir …. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasının incelenmesinden, davacının … Ltd. Şti. lehine ipotek ettiği taşınmazın ihaleyle 172.000,00 TL bedelle satışından sonra dahi geriye 43.932,16 TL. bakiye alacak kalmış olduğu görülmekte ise de, Sayın Mahkemenin ara kararında da belirtildiği üzere, dava dışı …’ın 60.000,00 TL. limite kadar kefil olduğu kredi kapsamında 63.674,94 TL, ödeme yaptığı ve böylelikle kefalet limitinin üzerinde ödeme yapmasıyla birlikte kefil olarak sorumluluğunun sona erdiği dikkate alındığı takdirde, dava dışı …’ın davalı bankaya karsı kefil sıfatıyla sorumluluğunun sona erdiği ve bunun sonucu olarak, davacının … ve … Ltd. Şti. lehine davalı bankaya verdiği ipoteğin …’ın kefalet borçlarını da kapsamasının mümkün olmadığı ve dolayısıyla, KÖK RAPORDAN FARKLI OLARAK, davacının verdiği ipoteğin dava İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasındaki borçları kapsamadığı vc davacının ipotek veren üçüncü kişi sıfatıyla bu dosyadaki borçlardan sorumlu olmadığı sonucuna ulaşıldığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu ek rapora karşı davacı vekilince beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı, davalı vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 02/12/2018 havale tarihli ıslah dilekçesinin sunulduğu ve ıslah harcının yatırıldığı, davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, söz konusu ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve şimdilik kaydıyla 10.000,00 TL talepte bulunulduğu, bilirkişi raporunda hesaplanan miktar dikkate alındığında 10.000,00 TL olarak talep edilen istirdat alacağı taleplerinin 162.000,00 TL artırılarak 172.000,00 TL olarak düzeltilmesine ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ıslah edilen müddeabbihe göre davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 14/11/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın bankacı bilirkişi …’e tevdi ile banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle icra dosyası ve tüm dosya incelenerek uyuşmazlık konuları hakkında rapor düzenlenmesinin istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 05/02/2020 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında aynen “Davalı bankanın …/İzmir Şubesince dava dışı … Oto Bak Ser. Yed. Par. Tur. Taş.Gıda San ve Tic. Ltd. Şti ne 180.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Sözleşmesi imzalatılmış, sözleşme limiti 27/05/2010 tarihinde 25.000,00 TL artırılarak toplam limit 205.000,00 TL’ye yükseltilmiştir. Sözleşmeyi dava dışı … 100.000,00 TL kefalet limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete taksitli ticari kredi kullandırılmış, gayri nakdi kredi açılarak hesabı üzerine çek karnesi verilmiştir. Davacı taşınmazını dava dışı … ve … Oto Bakım Oto Kir.Tur. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti. firmasının bankadaki asaleten ve kefaleten doğan borçlarının teminatı olarak 250.000-TL bedelle bankaya ipotek etmiştir. Davalı bankaca dava dışı … Oto Bak Ser. Yed. Par. Tur. Taş.Gıda San ve Tic. Ltd. Şti ne kullandırılan kredilerin riske girmesi üzerine dava dışı asıl borçlu şirket ve Müşterek borçlu, müteselsil kefil …’a ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesi ihtar edilmiştir. Ayrıca davacıya da ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesini aksi takdirde ipotekli taşınmazla ilgili olarak yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. İhtarlar sonrası davalı banka alacağın tahsili için Dava dışı … Oto Bak Ser.Yed. Par.Tur. Taş.Gıda San Tic.Ltd. Şti. … ve davacı ipotek borçlusu … aleyhine İzmir ….İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından ödeme emri göndermek suretiyle 28/08/2012 tarihinde İpoteğin Paraya Çevrilmesi yolu ile icra takibine başlamış, yapılan takip sonucunda taşınmaz 172.000,00 TL bedelle davalı bankaya ihale edilmiş, ihale kesinleşmiş, kalan tutar üzerinden icra dosyasından rehin açığı belgesi alınmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde: …’ın kefalet miktarının üzerinde 63.674.94 TL olarak ödemede bulunduğu, ödeme dekontlarının dilekçe ekinde olduğunu beyan etmiş isede dilekçe ekinde ve dava dosyasına sunulan herhangi bir belge bulunmadığından bu husus değerlendirilememiştir. Dava dışı …’ın davalı banka ile dava dışı … Oto Bak Ser. Yed. Par. Tur. Taş.Gıda San ve Tic. Ltd. Şti arasında akdedilen Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinde 100.000,00 TL Kefalet limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunmakta ve takibe konu edilen kredilerden dolayı 100.000,00 TL kefalet limiti ile sınırlı olarak 100.000,00 TL asıl alacak ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğu, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu edilen ve 28/08/2012 takip tarihi itibariyle 78.688.49 TL olan borç toplamının dava dışı …’ın 100.000,00 TL kefalet limitinin altında olduğu, takip sonrası 78.688.49 TL üzerinden icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabı neticesinde borç tutarının 215.932,16 TL olarak belirlendiği, 172.000,00 TL bedelle bankaya ihale edilen ve kesinleşen taşınmaz satışından dolayı davacıya istirdat edilecek bir tutarın bulunmadığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 15/09/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın önceki rapor sunan bankacı bilirkişi …’e tevdi ile davacı taraf itirazlarını karşılar şekilde ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 26/…/2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu ek raporun sonuç kısmında aynen “Davacı vekili kök rapora itiraz dilekçesinde hukuki yorum yapıldığını beyan etmiş ise de raporda herhangi bir hukuki yorum ve açıklamaya yer verilmemiş sayın mahkemenin görevlendirilmesi çerçevesinde dava dosyası kapsamı irdelenerek kök rapor düzenlenmiştir. Kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerde değişikliği gerektirecek bir husus bulunmamış nihai takdir sayın mahkemeye bırakılmıştır.” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu ek rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 17/11/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın bankacı bilirkişi …’e tevdi edilerek davalı bankanın …/İzmir Şubesi’nde dava konusu oluşturan kayıtların bilirkişi tarafından yerinde incelenerek kök rapora yapılan itiraza konu edilen hususların yerinde incelenmesi neticesi oluşturulacak ek raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından 24/02/2021 havale tarihli bilirkişi 2. ek raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu yerinde inceleme ile oluşturulan 2. ek raporun sonuç kısmında aynen “Kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerde değişikliği gerektirecek bir husus bulunmamış nihai takdir sayın mahkemeye bırakılmıştır.” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu ek rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun davacı adına kayıtlı olan İzmir İli Karşıyaka İlçesi … Mahallesi … ada … parsel .. nolu bağımsız bölümün dava dışı … lehine ipotek verilip verilmediği, adı geçen …’ın dava dışı … Oto….Ltd. Şti’nin davacı bankadan kullanmış olduğu krediye kefalet limitinin ne kadar olduğu, … tarafından söz konusu icra dosyasına ödenen tutarın kefilliği sona erdirip erdirmediği ve bu kapsamda davacı adına kayıtlı bulunan taşınmazın icra satışı sebebiyle davacıdan fazlaca tahsilat yapılıp yapılmadığının tespit ve değerlendirilesine esas açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından iş bu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı belirtilmiş ise de dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde bahse konu icra takibine yönelik taşınmaz ihalesinin 15/02/2015 tarihinde kesinleştiği, iş bu dava tarihinin ise 09/03/2015 tarihi olduğu gözetildiğinde iddianın aksine davanın 1 yıllık hak düşürücü süresi içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
Davacı bankanın … şubesi ile dava dışı … Oto….Ltd. Şti arasında 180.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme limitinin 27/05/2010 tarihinde 25.000,00 TL artırılması ile toplam limitin 205.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, her iki sözleşmenin de dava dışı … tarafından 100.000,00 TL kefalet limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, söz konusu sözleşmeye istinaden adı geçen şirket tarafından 100.000,00 TL taksitli ticari kredi kullanılmış ve kredi hesabındaki aksamalar üzerine 02/08/2012 tarihinde kredi hesabının kat edildiği, yine bu kredi hesabı üzerine adı geçen şirkete çek karnesinin verildiği ve verilen çeklerden 11 adedinin karşılıksız çıkması sebebiyle toplam çek yaprak bedeli olmak üzere ilgililere 9.158,45 TL’nin davalı banka tarafından ödendiği görülmüştür. Ayrıca adı geçen şirkete verilen ve fakat feri verilmeyen 24 adet çek yaprak bedeli olarak davalı banka tarafından 24.000,00 TL depo bedelinin de talep edildiği görülmüştür. Davacı adına kayıtlı olan zmir İli Karşıyaka İlçesi … Mahallesi … ada … parsel … nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın ise dava dışı … ve dava dışı … Bakım …Ltd. Şti firmasının davalı bankadaki asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak borçlarının temitanı olarak banka lehine 1. Dereceden 250.000,00 TL bedelle 17/02/2012 tarih ve … yevmiye sayılı ipotek belgesi ile ipotek edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından davacı adına kayıtlı taşınmazın sadece dava dışı …’ın kefilliği sebebiyle davalı bankaya ipotek edildiği bildirilmekte ise de dosya kapsamına kazandırılan bilgi ve belgelere, ipotek akit tablolarına ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilen bilirkişi raporlarına göre söz konusu taşınmazın dava dışı … Oto.. İle …’ın bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını kefelatler de dahil olmak üzere karşılamak amacıyla banka lehine 250.000,00 TL bedelle ipotek verildiği anlaşılmıştır. Ayrıca yine her ne kadar davacı vekili tarafından …’ın kefalet limitinin 60.000,00 TL olduğu beyan edilmekte ise de dosya kapsamındaki delillere göre adı geçenin kefalet limitinin 100.000,00 TL olduğu tespit edildiğinden bu hususa yönelik iddianın da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya … ve ayrıca … tarafından birden fazla rapor sunulmuştur. Söz konusu raporların değerlendirilmesinde her ne kadar … tarafından sunulan 30/10/2018 havale tarihli ek raporda dava dışı …’ın kefilliğinin 60.000,00 TL olduğu belirtilerek bu miktar üzerinden dosya değerlendirilmesi yapılmış ise de az yukarıda belirtildiği üzere adı geçenin kefalet limiti 100.000,00 TL olduğundan rapor içeriğinin doğru olmayacağı ve böylece hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca adı geçen bilirkişinin taraflar arası uyuşmazlık konusu husus hakkında bankacılık alanına özgü konuda bilirkişilik vasfı bulunmadığından bu bilirkişi tarafından hazırlanan raporların alanında teknik bilgiye sahip olmaması nedeniyle mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. … tarafından ise mevcut dava dosyasına bir adet kök iki adet ek olmak üzere üç adet rapor sunulduğu, adı geçen bilirkişinin uyuşmazlık konusu yönünden konusunda uzman bin bilirkişi olduğu, raporun yerinde inceleme ve teknik verilerden yararlanılarak oluşturulduğu anlaşılmakla ve fakat son sunulan raporun yerinde yapılan inceleme sonucu taraf itirazlarının de değerlendirilmesi şeklinde oluşturulduğu anlaşılmakla hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen iddialar doğrultusunda … tarafından kefalet limiti üzerinde yapılan ödeme ile kefilin borcunun sona ermesi nedeniyle İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden davacı adına kayıklı taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle ödenen tutarın istirdadı talep edilmekte ise de gerek hükme esas alınan bilirkişi raporu, gerek ipotek akit senedi gereğince adı geçen …’ın dava dışı … oto Ltd. Şti’ nin davalı bankaya olan borçlarından kefalet limiti ve bu limitin temerrütünün sonuçlarından sorumlu olduğu ve icra müdürlüğünce kapak hesabı yapılan dava dışı borçlunun borç tutarının 215.932,16 TL olarak belirlendiği ve bahse konu taşınmazın söz konusu icra dosyası kanalı ile 172.000,00 TL bedelle bankaya ihalesi kesinleşen satışından dolayı davacının davalıdan istirdatını talep edebileceği tutarının bulunmadığı anlaşılmakla açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının evvel alınan 2.937,33 TL harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 2.882,93 TL harcın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACI TARAFA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan harçtan mahsubuna karar verilen harç ile gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, gider avansından arta kalan 83,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 55,00 TL’nin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE, arta kalan tutar olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 20.290,00 TL nispi vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dosya arasında bulunan İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen mahkemeye İADESİNE,
7- Dosya arasında bulunan Türkiye … Bankası A.Ş. ‘nin 21/02/2017 tarihli yazısı ile gönderilen 3 adet ödeme planı aslı, 2 adet GKS ve 1 adet ipotek belgesinin kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen Bankaya İADESİNE,
8- Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/03/2021
Katip …
e -imzalıdır
Hakim …
e -imzalıdır