Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/631 E. 2021/754 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/631
KARAR NO : 2021/754

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/05/2016
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davalı şirkete kapanan İstanbul … AĞCM’nin … esas sayılı dosyasından kayyım heyeti atandığını, daha sonra dosyanın Bursa … AĞCM’nin … esas sırasına kaydedildiğini ve halen derdest olduğunu, davalı şirketin tüm işlemlerinin raporlar halinde kayyım heyetine beyan edildiğini, kayyım heyetinin de raporları inceleyip mahkeme heyetine ibraz ettiğini, mahkemenin de işlemleri onaylayarak kayda aldığını, davacı şirketin bu kapsamda davalı şirkete fabrikasının çalışması için yurt dışından demir hurdası getirip sattığını, davalının bu hurdaların bedelini o anda ödeyemediği için davacıya çek keşide ettiğini, davacının bunu kambiyo senedi olarak işleme koymadığını, davalının daha sonra borçlarını ödeyeceğini beyan etmiş ise de ödemediğini, şirketin vesayet organı sorumluluğunda kayyım heyeti tarafından idare edildiğinden vesayet organı ve kayyım heyetinin de bu borçtan sorumlu olduğunu, davalının müvekkiline 3.000.000-Dolar üzerinde borcu olmasına rağmen fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bir kısım alacak için takip yapıldığını, buna rağmen davalı borçlunun kötü niyetle takibe itiraz ettiğini, davalı tarafından kambiyo senedine dayalı borçlanmanın kayyım heyeti onayına tabi olduğu beyan edilmiş ise de, takibin kambiyo senetlerine özgü takip olmadığını, davalının itirazının kötü niyetli olduğunu, davalıya yurt dışından getirilen demir hurdalarının gümrük memurlarınca açıldığını, davalının hurdayı aldığını ileri sürerek, davanın kayyım heyetine ihbarına Aliağa İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine davalının kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; davacının geçerli bir vekaletname ibraz etmeksizin davayı açtığını, vekaletname süresinin 2012 yılında dolduğunu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerektiğini, yine Aliağa İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin de geçersiz vekaletname ile açıldığını, söz konusu icra takibinin de yok hükmünde olduğunu, vekaletnamede icra takibi yapılması konusunda yetkinin bulunmadığını, vekaletname gereğince Av….’nun başka bir avukatı yetkilendirme yetkisinin bulunmadığını, davacının yabancı uyruklu bir şirket olup teminat gösterme zorunluluğu bulunduğu gibi şirketin halen faal olup olmadığının belli olmadığını, davacının teminat göstermemesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusunun değeri belirtilmeden ve delil sunulmadan dava ikamesinin HMK 119 maddesine aykırı olduğunu, davacının ilamsız icra takibinde talep ettiği 1.443.051,92-USD’ye ilişkin harcı yatırmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da takip konusu 1.109.291,84-USD bedelli … nolu çek yerine alacaklı görünen … firmasına başka bir çek verildiğini, fakat takibe konu çekine davacı tarafından davalı şirkete iade edilmediğini, çekin zaman aşımına uğradığını, davacı vekili Av….’nun 01/02/2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesiyle davalı … Tic AŞ’nin vekillik görevini üstlendiğini, 08/06/2010 tarihli çekin keşide edildiği tarihte … AŞ’nin resmi avukatı olduğunu, hatta Av….’nun 06/03/2009 tarihinde … AŞ’nin denetim kurulu üyeliğine de seçildiğini ve 08/06/2010 keşide tarihinde şirketin denetim kurulu üyesi olduğunu, icra takibine konu çekin hükümsüz olup müvekkili şirketin borcun sebebi olarak gösterilen çekten kaynaklanan borcun bulunmadığını, davacının davaya konu kambiyo senedine tasdik kayyım heyetinden onay almadığını, keşide tarihinden yaklaşık 5,5 sene sonra ilamsız takibe konu edildiğini, davacının dava dilekçesi ekinde herhangi bir fatura yada irsaliye sunmadığını, mal tesliminin gümrük memurları tarafından görüldüğü iddiası dışında davayı ispatlayacak resmi delilinin olmadığını, zaman aşımına uğramış hükümsüz takip dayanağı çekin müvekkilini bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının zaman aşımına uğramış 2010 tarihli çek için hukuka aykırı bir şekilde 333.760,08-USD faiz talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Davacı vekili dava değerini 3.902.012,39-TL olarak bildirerek icra müdürlüğüne yatırılan harcın mahsubu ile harcın tamamlanmasını istemiş, böylelikle yatırılması gereken peşin karar ve ilam harcı ikmalen yatırtılmıştır.
Davalı tarafça İngiltere uyruklu davacı şirketin yabancılık nedeniyle teminat yatırması gerektiği konusunda itirazda bulunulmuşsa da, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün 08/06/2016 tarihli mütalaa yazısı dikkate alınarak İngiltere Devleti ve Ülkemizin taraf olduğu adli yardım sözleşmesi dikkate alınarak davacının yabancılık nedeniyle teminat alınmamasına karar verilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, takip dosyası incelenmiş, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Aliağa İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının uyap üzerinden gönderilen örneğinin incelenmesinden; İstanbul … İcra Dairesi’nin 2015/20065 esas sayılı takibi olarak 22/07/2015 tarihinde açıldığı, alacaklının … borçlunun … AŞ olduğu, 1.109.291,04-USD asıl alacak ile 333.760,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.443.051,92-USD’nin tahsilinin istendiği, takip dayanağının 08/06/2010 tarihli 1.109.291,84-USD bedelli … AŞ tarafından … emrine … … İzmir şubesince ödenmek üzere keşide edilen … nolu çek olduğu, genel haciz takip yolunun seçildiği, yasal 7 günlük süre içerisinde borçlu vekilince borca ve ferilerine itirazda bulunulduğu bu nedenle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu çek yasal ibraz süresinde bankaya ibraz edilmemiş ise de, yazılı delil başlangıcı olarak temel ilişkiye bağlı istemde bulunulabileceği, davacı vekilinin de hurda sattıklarını bildirerek temel ilişkiye dayandığı, olaya temel ilişki zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava konusunun tacirler arası satım ilişkisi olduğu BK 125. ve TBK 146. maddeleri uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin söz konusu olduğu değerlendirilmekle satım akdinde zamanaşımının teslimden itibaren başlayacağı bilinen bir durum olmakla birlikte bu hususun deliller toplandıktan sonra yeniden değerledirilmek kaydıyla çek üzerindeki yazılı tarihe göre zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişiler Gümrük Müşaviri … ve YMM … 19/12/2017 tarihli raporlarında; davalının incelenen 2009-2010-2011 yılı ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olduğunu, incelenen davalı ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 989.977,27-TL alacağının olduğunu, davacının davalıya gümrük beyannamesiyle teslim edilen ve tutarı 42.270.170,94-USD olan demir ve çelik hurdasının 64.300.500,29-TL olarak kayıtlı olduğunu, her ne kadar davalının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 989.977,27-TL alacağı kayıtlı ise de hem davalının ticari defter kayıtları hemde gümrük beyannameleriyle sabit olduğu üzere davacının davalıya demir ve çelik hurdası olarak toplam 42.270.170,94-USD’lik mal sattığı, buna karşılık davalının davacıya 41.289.038,03-USD ödeme yaptığı dolayısıyla kur farkı ve ceza gibi kayıtlar hariç gerçek mal alışverişinden dolayı davacının davalıdan (42.270.170,94 – 41.289.038,03=) 981.132,91-USD alacağının olduğunu, bu alacağa dava konusu çekin dahil olduğunu ortaya koymuşlardır. Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi konusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler Gümrük Müşaviri … ve YMM … 09/11/2018 tarihli ek raporlarında; davalının incelenen ticari defterleriyle davacı vekiline davacının muhasebe hesap hareketleri listesi ve dava dışı … Ltd Şti’nin yazıları dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle davalının davacıdan toplam 42.270.170,94-USD tutarında hurda demir çelik aldığı buna karşılık davalının davacıya banka havalesiyle 40.229.044,03-USD ödeme yaptığı ayrıca 24/09/2010 tarihinde 1.450.000USD tutarındaki çeki davacıya ciro ettiği dolayısıyla davalının davacıya yaptığı ödeme tutarı dikkate alındığında davalının davacıya 591.126,91-USD borçlu olduğu, davalının davacıdan mal alışlarından bakiye borcuna karşılık davacıya verdiği dava konusu olup aslı mahkeme kasasına sunulu olan … nolu 1.109.291,84-USD tutarındaki çek yerine aynı tutardan 23/06/2010 tarihinde … nolu 03/09/2010 tarihinde … nolu çekleri davalının davacıya verdiği, mezkur çeklerin davacıdan iade alındığı, bu çeklerin davacı kayıtlarına kayıt edilmediği, bunun yerine tarafların kayıtlarında görülen 24/09/2010 tarihinde … nolu 1.450.000-USD tutarındaki çekin davalı tarafından davacıya verildiğinin tespit edildiği, bu durumda dava konusu çekin işlevini kaybettiği görüşü bildirilmiştir. Davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir.
Rapor ve ek rapor arasındaki tespit ve sonuçlar arasındaki farklılık dikkate alınarak dosyanın başka bilirkişi heyetine tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler Doç. Dr. …, Dr. Öğr. Üyesi … ve … 16/07/2020 tarihli raporlarında; mali incelemeler kapsamında 1.109.291,84-USD bedelli … nolu ödenmeyen çekin yerine 24/09/2010 tarihinde … nolu 1.450.000-USD bedelli çekin davalı tarafından davacıya verildiği kanaatine ulaşılmasının mümkün olduğu, … seri nolu 1.109.291,84-USD bedelli çekin işlevini kaybettiği, uyuşmazlığa konu gemiyle ithal edilen hurdaya ilişkin olarak davacı tarafından toplam 3.406.789,53-USD fatura kesildiği bu kapsamda 2.815.654,7 USD ödeme yapıldığı dikkate alındığında davacı …’nin davalıdan 591.126,91-USD alacaklı olduğu, 1.109.291,84-USD bedelli … nolu çekin yerine verilen 24/09/2010 tarihli … nolu 1.450.000-USD bedelli çekin 2.815.654,7-USD ödeme toplamı içinde yer aldığı davacı defterinde yapılan inceleme ile … kod nolu hesaba yapılan toplam alacak kaydının 52.556.774,28-USD toplam borç kaydının 51.743.379,93-USD olduğu bu durumda davalı tarafın kayıtlarına göre icra tarihi itibariyle davacının 813.394,35-USD alacaklı olduğu, davacının cari hesap alacağının 813.394,351-USD olduğu görüşü bildirilmiştir. Davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir.
Davacı vekili 30/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; davalı aleyhine Aliağa İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine girişildiğini, müvekkilinin yurtdışından demir hurdası getirip davalıya satıp teslim ettiğini, davalının mal bedeli olarak çek keşide etmişse de bunun kambiyo senedi olarak işleme konulmadığını, borcun da ödenmediğini ileri sürerek, borç doğum tarihinden itibaren reeskont faiziyle cari hesap bakiyesi 1.109.291,84-USD’nin müvekkiline ödenmesine davalarını alacak davası olarak ıslah ettiklerine ilişkin beyanda bulunmuştur. Bu ıslah dilekçesine davacı vekilinin itirazın iptali niteliğindeki davasını cari hesap bakiyesi olarak alacak davasına dönüştürdüğü anlaşılmıştır. Davanın başlangıcında icra takibi nedeniyle talep üzerine mahsup edilen harcın artık mahsup olanağı bulunmadığından davacıya alacak davası olarak eksik kalan harç ikmal ettirilmiştir.
Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ olunmuştur. Davalı vekili icra takibinin dayanağı belgeden vazgeçmenin mümkün olmadığını … seri nolu zaman aşımına uğramış çek yerine yeni bir çek verilmesiyle söz konusu çekin hükümsüz kaldığını, davacının dayanılmamış deliller üzerinden davayı ispat etmesine ve bu delillerin hükme esas alınmasına muvafakatlarının bulunmadığını, davanın reddine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacının davalıya yurtdışından getirdiği hurda demir sattığı, davalının davacıya 08/06/2010 tarihli 1.109.291,84-USD bedelli … nolu çeki verdiği, bu çekin ödenmediği, daha sonra bu çekin yerine 24/09/2010 tarihli … seri nolu 1.450.000-USD bedelli çekin verildiği ancak … nolu 1.109.291,84-USD bedelli çekin davacının uhdesinde kaldığı, davacının bu kez Aliağa İcra Dairesi’nin … esas sayılı takibine 08/06/2010 tarihli 1.109.291,84-USD bedelli çeki konu ettiği, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda bu durumun tespiti üzerine davacının 30/11/2020 havale tarihli ıslah dilekçesiyle iş bu itirazın iptali davasını cari hesaba dayalı alacak davasına dönüştürdüğü, 1.109.291,84-USD alacağın tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacının iş bu ıslahı davanın tamamen ıslahı olarak değerlendirilmiş ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ olunarak cevapları alınmış, davamız itirazın iptali davası iken ıslah ile alacak davasına dönüşmüştür.
Bilirkişiler Doç. Dr. …, Dr. Öğr. Üyesi … ve … 16/07/2020 tarihli raporlarında ortaya konulduğu üzere; davacının davalıya 52.556.774,28-USD tutarlı mal sattığı karşılığında 51.743.379,93-USD ödeme yapıldığı, böylelikle davalı kayıtlarına göre davacının davalıdan 813.394,35-USD alacaklı olduğu anlaşılmakla alacak davasının kısmen kabulüne, ıslah tarihi olan 30/11/2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre hesaplanacak faiziyle 813.394,35-USD’nin fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Davanın kısmen kabulüne, 30/11/2020 ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre hesaplanacak faiziyle 813.394,35-USD’nin fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 162.799,49-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL, tamamlama nedeniyle alınan 47.096,00-TL, ıslah nedeniyle alınan 19.510,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 96.164,24-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 106.723,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddolunan kısmına göre takdir olunan 85.956,84-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 5.353,00-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 3.269,47-TL yargılama gideri ile 29,20-TL başvurma harcı, 29,20-TL peşin harç, tamamlama nedeniyle alınan 47.096,00-TL ve ıslah nedeniyle alınan 19.510,05-TL olmak üzere toplam 69.933,92-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır