Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/577 E. 2021/959 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR

ESAS NO : 2016/577 Esas
KARAR NO : 2021/959

BİRLEŞEN DAVA : İzmir ….ATM … ESAS ve … KARAR

Birleşen DAVA :Tazminat

Birleşen DAVA TARİHİ :15/06/2017

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04/07/2015 tarihinde davalı …’nin kullandığı … plakalı aracın …’nin kullandığı …’ın ise yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarparak ölümlerine neden olduğunu, davacıların meydana gelen trafik kazasında oğlu ve kardeşlerini kaybettiklerini, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında devam edilen yargılamada alınan bilirkişi raporunda davalının asli kusurlu olduğunu, davalının kullandığı aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, davacıların destekten yoksun kaldıklarını, bu nedenlerle fazlaya dair tüm talep hakları saklı kalmak üzere müvekkili davacıların uğradığı maddi-manevi tazminat ve destekten yoksun kalma taleplerine ilişkin olarak toplam 57.000,00-TL maddi-manevi tazminatın yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazada müvekkilinin değil müteveffaların kusurlarının bulunduğunu, İfadelerde esas itibariyle maktullerin bir anda hızlandıklarına, ehliyetlerinin olmadığına ve kasklarının bulunmadığına yer verildiğini, tanık anlatımında müvekkilinin aracının yokuş yukarı, maktullerin ise yokuş aşağı indiğini söylediğini, ayrıca tanık …’ın fren yapması nedeniyle yolda iz bıraktığını ve motosikletin fren dolayısıyla kaydığını belirttiğini, bu da maktullerin yokuş aşağı hızlı gittiğini gösterdiğini, hal böyle olunca aslında kaza, müvekkilinin çarpması sonucu değil, maktullerin fren yapıp kayarak müvekkilinin aracına çarpması sonucu meydana geldiğini, tüm hususlar incelendiğinde, maktullerin motorsikleti hızlı kullandıkları, yarış yaptıkları, kafalarında kasklarının olmadığının anlaşıldığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca müvekkilinin herhangi bir hukukî sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hukuken hak kazanamadıklarını, vefat eden maktulün 19-20 yaşlarında ve daha çok maktul ailesinden destek almak durumunda olduğunu, ailesinin geçiminden kendisi sorumlu olmadığını, vefat eden maktullerin kazada kusurlu olmaları dolayısıyla illiyet bağı da gerçekleşemeyeceğinden müvekkilin manevî tazminattan sorumlu olmasının da söz konusu olmayacağını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde sözü edilen … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 14.01.2015/2016 tarihleri arasında Karayolları Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun kaza tarihi itibarı ile belirlenen teminatlarla ve sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olduğunu, olayda birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminat, zarar görenler arasında garameten paylaştırılacağını ve teminat tutarının aşılamayacağını, kaza tarihi itibarıyla Hazine tarafından belirlenmiş olan maluliyet teminatı üst limiti 290.000-TL olduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde asıl ve asli kusurlu taraf diğer davalı taraf olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin poliçe kapsamında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu kazada sigortalının kusurunun bulunmaması nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin poliçe teminatının da devreye girmeyecek olması nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava dosyası incelendiğinde davacıların murisinin kaza anında sigortalı araçta hatır taşıması ile yolculuk etmekte olduğunu, bu sebeple kaza nedeniyle müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun doğması durumunda hatır taşıması nedeniyle tazminat miktarından en az %25 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekeceğini, davacıların murisinin kaza anında kask kullanmadığını, davacılar murisinin kaza anında ehliyetsiz araç sürücünün aracına binmekle müterafik kusurlu olduğunu, davacı tarafın ehliyetsiz sürücünün kullandığı araca binmekle müterafik kusurlu olduğunu, davacının faiz talebinin kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafından avans faizi talep edildiğini, dava konusu talebin, uğranılan bedeni zararlara ilişkin olduğu ve bir ticari işten ileri gelmediğini, bu sebeple, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun doğması durumunda dahi sorumluluğu tutulabileceği faiz türü ancak, yasal faiz olabileceğini, sigortalı aracın ticari bir araç olmadığını, açıklanan nedenlere; H.M.K. 121.maddesi gereği davacılar delillerinin tarafımıza tebliğine, davanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmaması nedeniyle müvekkili şirket yönünden reddine, davacı … bakımından muris destek olmamakla davanın reddine, davanın esastan reddine, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılmasına, davacı murisinin; kask takmamış ve ehliyetsiz sürücünün aracına binmiş olmakla müterafik kusuru nedeniyle ayrı ayrı tazminattan indirim yapılmasına, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, masraf ve vekalet ücretimizin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı yanın tazminat taleplerinin ZMMS poliçesinden karşılanması gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket nezdinde sigortalı araca ait poliçe tüm oto sigorta poliçesi bulunduğundan aleyhe açılan davanın reddi gerektiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sigortalı araç sürücüsüne yüklenecek kusuru ve meydana gelen zararı davacının ispatlaması halinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitinin üzerinde kalan kısmından ve tüm oto sigorta poliçesi-ihtiyari mali mesuliyet klozu teminat limiti ile sınırlı olarak müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu aracın zorunlu mali mesuliyet trafik sigortacısı müvekkili şirket olmayıp davanın reddi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatının, zarar görenin gelecekte gerçekleşmesi muhtemel farazi bir zararının karşılanmasını konu aldığını, poliçede belirtilen limit, ölüm halinde mutlak ve likit ödenecek meblağ olmayıp, vefat edenin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yoksun kaldıkları zararın, yani destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması sonucunda belirleneceğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının müterafik kusuru bulunduğunu, davacı motorsiklete kask takmadan bindiğinden müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde müterafik kusur açısından TBK 51-52 maddesi uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, manevi tazminata hükmedilmesi durumunda müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, açıklanan nedenlerle; bilirkişi raporuna karşı itirazlarımızın kabulü ile huzurdaki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER;
Mahkememizce dosyanın dava konusu kaza nedeni ile kusur durumunun tespiti için İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, ilgili kurumun 22/01/2018 tarihli raporunda özetle; ”Dava konusu kaza nedeniyle, Davalı sürücü …’nin %75 oranında kusurlu olduğunu, Dava dışı sürücü …’nin %25 oranında kusurlu olduğunu, davacıların murisi …’ın kusursuz olduğu” görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
İstanbul ATK raporuna davalılar … vekili ile davalı sigorta vekilinin itiraz dilekçesi sunduğu, raporun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından itirazlarının reddine karar verilerek, mahkememizce dosyanın, davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması için hesap bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/11/2018 havale tarihli raporunda özetle; ” 04/07/2015 meydana gelen kaza sonrasında vefat eden …’ın davacı öz babası …’ın hak etmiş olduğu maddi tazminat miktarının 80.940,83 TL olduğu, davacı annesi …’ın hak etmiş olduğu maddi tazminat miktarının 149.854,00 TL olarak” hesap edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ olunduğu, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunulduğu, sunulan 18/03/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, bilirkişi tarafından 01.11.2018 tarihli yapılan hesaplamalar doğrultusunda dava dilekçelerindeki talepleri ile bilirkişi raporunda tespit edilen alacak bedelleri arasındaki fark bedelleri olan; 147.854,00-TL Davacı … için destekten yoksun kalma tazminat alacağının, 78.940,83- TL Davacı … için destekten yoksun kalma tazminat alacağının kabulü ile toplam 226.794,83- TL alacaklarına, işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden , sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihinden işletilecek reeskont faizi ile birlikte, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalılardan ortaklaşa ve zincirleme tahsiline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna karşı davalılar vekilinin itiraz dilekçesi sunduğu, itirazları doğrultusunda dosyanın hesap bilirkişisi …’a ek rapor düzenlenmesi için tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 05/09/2019 havale tarihli EK raporunda özetle; ”04/07/2015 tarihli meydana gelen kaza sonrasında vefat eden Destek … hakkında destekten yoksun kalan annesi …’ın maddi tazminat hakkının 103.579,00 TL ve babası …’ın maddi tazminat hakkının 55.077,26 TL olduğunun ” hesap edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, davacılar vekilinin, davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin ve ve davalı … Sigorta şirketinin ve davalı … vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi verdiği anlaşılmıştır.
Mahkememize dosyanın Bilirkişi …’a tevdii ile, alacak kalemleri yönünden hesaplama yapılarak rapor düzenlenmesinin istenildiği, Bilirkişi tarafından düzenlenen 15/03/2021 havale tarihli raporunda özetle; ”Davacı büyük kardeş … bakımından DYKT talep edebilme koşullarının bulunmadığının tepit edildiği; Davacılardan, … için 317.159,43 TL, … için 161.014,43 TL olmak üzere Toplam 478.173,86 TL DYKT hesaplandığı; Davalılardan, … Sigorta’nın … plakalı motosikletin 14.01.2015/2016 dönemi için … sayılı ZMMS poliçesini düzenlemiş olması nedeni ile bu bedelin %25 ine isabet eden 119.543,46 TL sından sorumlu bulunduğu; Hesaplanan tazminatın poliçe teminat limiti içinde kaldığı, ancak hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, … plakalı aracın sürücüsü davalı …’nin bu bedelin %75’ine isabet eden 358.630,39 TL’sından kaza tarihinden itibaren sorumlu olduğu; Ancak müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkememizin takdirinde bulunduğu, 358.630,39 TL’ sından … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta’nın poliçe teminat limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğu; … Sigorta A.Ş.’nin ise Kasko poliçesine bağlı İMMS teminatı nedeni ile ve mahkememizce 358.630,39 TL’ sından müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmamasına/ yapılacak ise oranına göre varsa 290.000,00 TL ZMMS limitini aşan davacılar zararından 100.000,00 TL ye kadar sorumlu olacağı; Yine … Sigorta’nın 100.000,00 TL tutarlı İMMS teminaündan kalan miktar olması halinde ve davacılar için hüküm altına alınması halinde 20.000,00TL ye kadar manevi tazminattan da sorumlu bulunacağı; Mahkememiz dosyası içinde bulunan önceki raporlar ile raporumuz arasındaki farklılıkların öncelikle işbu raporun 2021 yılı verileri ile düzenlenmiş olmasından, ayrıca davacılar desteğinin emsal kazancından kaynaklandığı” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin, davalı … vekilinin ve İhbar Olunan … A.Ş. vekilinin rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunduğu, davalı vekillerinin ve ihbar olunan vekilinin itirazlarını karşılar şekilde rapor düzenlenmesi için dosyanın yeniden bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/09/2021 havale tarihli EK raporunda özetle; ”davalı ve ihbar olunan tarafların itirazları üzerine dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda kök raporumuzda değişiklik olmadığı, herhangi bir maddi hata bulunmadığı, tazminat hesabına esas alınacak emsal kazancın mahkemenizin taktirlerinde bulunduğu, Bilirkişiliğimiz tarafından resmi TÜİK verilerinin dikkate alınmış olduğu” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketlerinden hasar dosyası ile poliçeler istenilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Dava konusu trafik kazası nedeni ile yürütülen soruşturma sonucu İzmir … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan dava dosyası uyap üzerinden istenilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Davacılar tarafından kazaya karışan … plakalı araç için ihtiyari mali sorumluluk poliçesi düzenleyen sigorta şirketine karşı açılan İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasının hukuki ve fiili irtibatı nedeni ile dosyamızla birleştirilmesine karar verilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın, davacıların murisleri …’ın 04/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ölümü neticesinde davalılardan sürücü …’nin ve davalı sigorta şirketlerinin ZMMS ve İMMS poliçesi kapsamında mirasçı olan davacılara karşı maddi ve manevi tazminat talebine yönelik dava olduğu anlaşılmıştır.
Asıl davanın açıldığı tarihte Karayolları Trafik Kanunu uyarınca sigorta şirketine müracaat koşulu dava şartı olarak aranmadığından dava açıldığı tarihteki yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca asıl dava yönünden sigorta şirketine müracaat koşulu aranmamıştır.
Birleşen dava yönünden davacılar davalı sigorta şirketine başvurdukları, davalı sigorta şirketi tarafından başvuruya istinaden her hangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
6098 Sayılı TBK’nun 49 ve devamı maddelerinde haksız fiil nedeni ile doğan borç ilişkileri düzenlenmiştir. Kanunun 53. Maddesinde ölüm halinde uğranılan zararlar sayılmış, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar da ölüm halinde uğranılan zararlar arasında gösterilmiştir. TBK’nun 55. Maddesine göre destekten yoksun kalma zararı bu kanun hükümlerine göre ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. TBK’da sorumluluğu düzenleyen 49. Maddeye göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Ayrıca TBK’nun 56. Maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir. Buna göre, ölüm halinde ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 90. Maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara göre düzenleneceğine dair kanun hükmü Anayasa Mahkemesinin 2019/40 esas 2020/40 karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı sonrasında Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu 24/02/2021 tarih ve …. esas, …. karar sayılı kararında bakiye ömrün TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak belirlenmesi gerektiği ve hesaplamanın da progresif rant yönteminin kullanılmasıyla bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi sureti ile tazminatın hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkememizce TBK 55. Maddesinde yer alan hüküm ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin kararı doğrultusunda davacıların destekten yoksun kalma tazminat talepleri yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacılar; davalı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı 04/07/2015 tarihli trafik kazasında karşı araçta yolcu destekleri olduğu iddia olunan …’ın vefatı nedeni ile her iki aracın ZMMS poliçesi ile sigortalamış sigorta şirketleri ve karşı taraf araç sürücüsü …’den destekten yoksun kalma nedeni ile tazminat talep ettikleri, ayrıca birleşen İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında da karşı araç olan … plakalı aracın İMMS poliçesi kapsamında davalı … Sigorta şirketinde de maddi ve manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır.
Tarafların kusur durumları ve oranlarının tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor düzenlenmesi istenilmiş, ATK tarafından yapılan değerlendirmede; davalı sürücü …’nin otomobille meskun mahalde seyir halinde iken yol şerit çizgisi devamlı düz çizgi olmasına rağmen önünde seyretmekte olan aracı hatalı şekilde sollamak isteyip karşı yönden gelen trafiği yeterince kontrol etmeden sol şeride geçerek önünde seyreden aracı geçtikten sonra tekrar kendi şeridine dönmeye çalıştığı sırada, karşı yönden hızla gelen motosikletle çarpıştığı olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketi ile %75 oranında asli kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’nin ise, hızını meskun mahal şartlarına göre ayarlamayıp karşı yönden hatalı sollama yaparak gelmekte olan otomobile karşı aracının manevra kabiliyetinden yararlanarak frenle beraber sağ direksiyon tedbirine başvurmayıp çarpıştığı olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurullara aykırı hareketi ile %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacıların murisi …’ın ise, motosiklette yolcu olduğu esnada meydana gelen ve ölümle sonuçlanan kazada her hangi bir kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. ATK tarafından tarafların kusur durumuna yönelik düzenlenen rapor ile kaza tespit tutanağında tarafların kusur durumuna yönelik tespit ve dava konusu trafik kazası nedeni ile yürütülen yargılamada İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’nce alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve kusura yönelik düzenlenen ATK raporunun denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu kanaatine varılarak davalıların tazminat sorumlulukları ve kusura dayalı sorumlulukları, kusur yönünden düzenlenen ATK raporu esas alınarak belirlenmiştir.
Davacılardan … mütevaffa desteğin babası, … annesi, … ise kardeşidir. Davacıların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması işçin dosya aktüerya bilirkişisine verilmiş ve TRH 2010 yaşam tablosuna göre; 01/11/2018 tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiş ve düzenlenen bu rapora göre, davacı …’ın 149.854,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, davacı …’ın ise 80.940,83 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği tespit edilmiştir. Tarafların itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış ve PMF yaşam tablosuna göre yeniden tazminat hesabı yapılmıştır. Davacıların itirazı ve beyanı üzerine müteveffa desteği, eğitim durumu nazara alınarak emsal ücret araştırması yapılmış ve bilirkişi tarafından desteğin eğitim durumu dikkate alınarak ve mahkememizce yapılan araştırma sonucu, müzekkere cevapları ve TÜİK verileri dikkate alınarak destek hesabı belirlenmiş ve bu belirlemelere göre ve yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin son içtihatları uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak ve %10 artırım ve %10 iskonto yapılmak sureti ile belirlenen destek süresi ve destek hesabına göre davacı … için 317.159,43 TL, … için ise 161.014,43 TL destekten yoksun kalma tazminatı belirlendiği, büyük kardeş … yönünden destek koşulları oluşmadığından destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceğinin tespit edildiği, davacılar … ve … yönünden; davanın 24/04/2019 tarihinde ıslah edildiği ve davacı … için 149.854,00 TL ve … için 80.940,83 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, ıslah dilekçesinin karşı yanlara tebliğ edildiği, ıslah harcının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin belirlemiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatı hesabına ilişkin kriterlere göre; aktüerya bilirkişisi … tarafından düzenlenen 11/03/2021 tarihli rapor ve itiraz üzerine düzenlenen 02/09/2021 tarihli ek rapor hükme esas alınmış ve buna göre talep edilen tazminat miktarı dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak davalı araç sürücüsü …’nin davacı … ve … yönünden talep edilen destekten yoksun kalma maddi tazminatın tamamından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketlerinin müterafık kusur indirimi taleplerine yönelik olarak müteveffa hakkında düzenlenen otopsi raporuna göre ölüm nedeninin genel beden travmasına ve kaburga kemik kırıkları ile iç organ yırtılması ve gelişen kanama sonucu olarak tespit edildiği, ölüm nedeninin iç organ yırtılması sonucu gelişen kanama olduğunun ATK tarafından tespit edildiği, bu sebeple kask takmamaktan kaynaklı ölüm olduğuna yönelik bir tespitin bulunmadığı, bu yönü ile müterafık kusur indirimi yapılamayacağı, ceza soruşturmasında dinlenen tanık beyanlarına göre müteveffa desteği arkadaşıyla dolaşmak için motora bindiği, bu nedenle taşımanın hatır taşıması olarak kabulü ile bu yönü ile %20 oranında hatır taşıması indiriminin taşıyan araç ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi yönünden yapılması gerektiği, davanın her iki aracın ZMMS sigortacısına karşı açılmış olması nedeni ile tarafların kusur oranlarına göre sorumluluk durumlarının belirlendiği, hesaplanan tazminatın talep edilen tazminattan düşük olsa da taleple bağlı kalınarak talep gibi ve davalı … Sigorta şirketi yönünden hatır taşıması nedeni ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında belirlenen sorumluluktan %20 oranında indirim yapılmak sureti ile sorumlu olduğu tutarın 95.634,77 TL olarak tespit edilmesi gerektiği, karşı taraf araç sürücüsü ZMMS’nin talep edilen maddi tazminatın tamamından poliçe kapsamında sorumlu olduğu, davacı kardeş … yönünden destek koşulları bulunmadığından destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar birleşen davalı … Genel Sigorta A.Ş’den destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş ise de, bu davalının İMMS poliçesi kapsamında ZMMS poliçe limitlerinin aşılması halinde poliçe limiti kapsamında sorumluluğunun başlayacağı, her iki aracın da ZMMS poliçesinin bulunduğu ve davalı oldukları davacıların talebi hesaplandığında ZMMS poliçesi limitlerinin aşılmadığı, bu nedenle davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden destekten yoksun kalma maddi tazminata hükmedilemeyeceği kanaatine ulaşılmıştır.
Birleşen davalı sigorta şirketinin, poliçenin ihtiyari mali sorumluluk sigortası olması ve zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe limitinini aşan kısımdan poliçe teminat limiti dahilinde sorumluluğu bulunduğundan ve davacıların maddi tazminat taleplerindeki tutar yönünden zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçe limitleri aşılmadığından maddi tazminat davasının reddine karar verilmiş ancak belirtilen gerekçelerle lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Hükümde davalı …’ın soyadındaki yazı hatası HMK’nın 304/1. Maddesi uyarınca resen düzeltilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden ise; Davacılardan … ve …’ın müteveffanın anne ve babası oldukları, …’ın ise kardeşi olduğu, anlaşıldığından manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, kaza geçirenin yaşı, kaza tarihi dikkate alınarak davalı araç sürücüsü ve davalı aracın ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen … Sigorta şirketine manevi tazminat limiti olan 20.000,00 TL ile sorumlu olması kaydıyla bahsi geçen bu iki davalıdan tahsiline yönelik hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Asıl dava ve birleşen dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminatın poliçe kapsamında olması halinde sigorta şirketlerinden tahsili talep edildiğinden asıl davada davalı sigorta şirketleri poliçe kapsamında sorumlu olmadıklarından bu davalılar aleyhine manevi tazminata karar verilmemiş ve aynı gerekçeyle lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava ve birleşen İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava yönünden;
2-Davanın Kısmen Kabulü ile, davacı … için 149.854,00 TL ve davacı … için 80.940,83 TL DYK maddi tazminatın (davalı … Sigorta Şirketinin 95.634,77 TL ‘den sorumlu olması kaydıyla) davalı … Sigorta ve davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden 04/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılar …, … Sigorta A.ş. ve … Sigorta A.Ş.’den müteselsilen alınarak belirtilen miktarlarda davacılar … ve …’a verilmesine,
3-Davacılar … ve …’ın davalı … Sigorta A.Ş hakkındaki DYK maddi tazminat davalarının REDDİNE,
4-Davacı …’ın DYK maddi tazminat davasının REDDİNE,
5-Davacı … için 17.000,00 TL, davacı … için 17.000,00 TL, davacı … için 17.000,00 TL manevi tazminatın davalı … Yönünden 04/07/2015 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta Şirketi yönünden 10/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigorta A.ş.’den alınarak belirtilen miktarlarda ayrı ayrı davacılara verilmesine, (davalı … Genel Sigorta A.Ş.’nin İMMS poliçesi manevi tazminat teminat limiti olan toplam 20.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla)
6-Asıl davada ve birleşen davada maddi tazminat yönünden alınması gereken 15.765,59-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 41,00-TL nispi harç, ile 774,62-TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan ‭‭14.949,97‬‬-TL harcın (davalı … Sigorta Şirketinin ‭6.194,84-TL ‘den sorumlu olması kaydıyla) davalılar …, … Sigorta A.ş. ve … Sigorta A.Ş.’den müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Asıl davada ve birleşen davada manevi tazminat yönünden alınması gereken ‭3.483,81‬-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 348,38 TL nispi harç indirildikten sonra kalan ‭3.135,43‬-TL harcın (davalı … Genel Sigorta A.Ş.’nin ‭‭1.229,58-TL ‘den sorumlu olması kaydıyla) davalılar …, ve … Genel Sigorta A.Ş.’den müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Davacıların yatırmış olduğu 29,20-TL başvurma harcı ile, asıl dava ve birleşen davada alınan 348,38-TL nispi harç ile 774,62-TL ıslah harcı toplamı olan ‭1.152,20‬-TL’nin (davalı … Sigorta Şirketinin ‭388,27- TL’sinden ve … Genel Sigorta A.Ş.’nin 81,20- TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılar …, … Sigorta A.ş., … Sigorta A.Ş. E … Genel Sigorta A.Ş.’den müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
9-Davacılar tarafından sarf olunan 1.175,30-TL posta ve tebligat gideri, 1.129,00- TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.304,30-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 2288,17-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı … üzerinde bırakılmasına,
10-… maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 18.186,13-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-… maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 11.322,31-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-… için reddedilen maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddedilen kısmına göre belirlenen 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
13-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş. ‘den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
14-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş. ‘den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
15-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸