Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/199 E. 2022/475 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/199 Esas
KARAR NO : 2022/475

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; Davacılar için fazlaya ilişkin haklar saklı katmak kaydı ile 6100 sayılı yasanın 107 mad. Uyarınca toplanacak detillere göre destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) şimdilik 100,00-TL müvekkil Canan için 50,00-TL … için 25,00-TL Ve … 25,00-TL sürücü araç sahibi yönünden olay tarihinden ,sigorta yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesi, 2.) Müvekkil … için 75.000.00 TL, müvekkilleri … için 50.000,00-7L Ve … 50.000,00-TL için ise manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan sürücü ve araç sahibine ödetilmesi, Araç sahibi ve sürücünün mal varlıktarı (… plakalı araç da dahil ) üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, Davalı Ali Rıza’nın kullandığı araç hiç fren yapmadan ölen …’a hızla çarptığını, Hızlı çarpma etkisi ile Yusuf havalanmış ve aracın ön camına yapıştığını, Bu sefer müvekkili Canan’ın hemen önünden sanığın direksiyonu sola kırması nedeni ile araçtan tekrar fırlamış ve yola düşmüştür. Sanık aracı ile karşı şeride geçmiş, karşı şeritteki 14 cm. yüksekliğinde kaldırıma çıkmış ve oradaki evin bahçe duvarını hasar vererek durmuştur. Hemen babalarının ve eşinin yanına koşan müvekkiller ölen …’u kanlar içinde bulmuşlardır. Maalesef yaşları henüz çok küçük olan müvekkillerden Rabia ve Onur’un gözleri önünde babaları … ölmüştür. Davalılardan sürücü … aleyhine İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Ve ……. K. Nolu dosyası ile dava açılmış ve davalı aleyhine bir kişinin ölümüne sebep olmak, bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçu sabit görülmüş ve Aleyhine TCK 85/2 maddesi uyarınca ceza tesis edilmiştir. Olay sonrasında tutulan kaza tespit tutanağında müteveffa Yusuf ve müvekkil Rabia kusursuz davalılardan sürücü … ise asli kusurludur. 9. Ağır ceza Mahkemesi tarafından keşif icrası yapılmadan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmıştır. 14.07.2015 tarihli raporda yine müteveffa Yusuf ve müvekkili Rabia kusursuz davalılardan sürücü … ise eşit derecede kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Keşif icrası yapılmadan, kamera kayıtları ve tüm tanık beyanları alınmadan , kaza vaktinin bile yanlış olarak tespit edildiği raporda varlığı kabul edilen beyaz araçla birlikte davalı sürücüye eşit kusur verilmesini kabul etmediklerini, Bu hususta ceza dosyasında ki itirazlarını tekrarla sanığın hiç fren yapmaması , hızını yol ve trafiğe göre ayarlamaması nedeniyle bu raporu kabul etmediklerini, Olay yerinde yapılacak keşif ve alınacak bilirkişi raporu ile başka bir aracın olup olmadığı ve davalı sürücünün tam kusurlu olduğu tespit edilebileceğini, Müvekkillerden Rabia 7 yaşında , Onur ise 12 yaşında gözlerinin önünde babaları ölmüştür. Her ikisi de öğrencidir. Müvekkil Canan ev hanımdır, bir geliri yoktur. Ölen … Asgari ücretle … Özel Eğitim A.Ş. de elektrikçi olarak çalışmakta ve Çalıştığı İşyeri okul olduğu için hafta sonları ve tatillerde özel olarak işte aldığını, Aylık yaklaşık bu şekilde maaşı haricinde 5-6 işten 500,00-TL ile 600,00-TL kazanmakta olduğunu, Bu durum tanık beyanları ile ispat olunacağını, Müvekkiller … ‘ın hem maddi hem de manevi desteğinden yoksun kaldığını, Durum aile nüfus tablosu , maaş bordroları ve mali durum araştırmaları ile sabit olduğunu, Davalılardan araç sürücüsü …’in kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporunda asli ve tam kusurlu olması nedeni ile yukarıda açıklanan Borçlar kanununun 49.Maddesi gereği sorumlu olduğu ortada olduğunu, Davalılardan … kazaya konu araç sahibi olup, davalılardan Araç sahibi şirket işleten olup sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85.Maddesinde düzenlenmiştir. Yerleşik içtihatlar ve kanuni düzenlemeler karşısında araç sahibi sürücü gibi haksız fiil sonucu oluşacak maddi ve manevi zararlardan müteselsil sorumlu olduklarını, Zorunlu trafik sigorta sahibi … Sigorta A.Ş. dir. Bu şirket ………. poliçe numaralı poliçesi iİle 22.10.2014 ile 22.10.2015 tarihleri arasında kaza yapan aracı sigorta ettirmiştir. Dava 6100 sayılı yeni Hukuk Yargılama yasasının 107. Maddesine göre “ belirsiz alacak davası” olarak açılmış, Bu nedenle şimdilik (fazlaya ilişkin haklar saklı olarak) müvekkili Canan için 50,00-TL diğer müvekkiller için de toplam 50,00-TL maddi tazminat talep edilmiştir. Verilecek hiçbir tazminat bu acıyı dindirmeyeceğini, ama bu trajik olay nedeni ile Müvekkil … için 100.000.00 TL, müvekkiller … için 50.000,00-TL Ve … 50.000,00-TL için ise manevi tazminat talep ettiğini, müvekkiller sadece ölen … “tan kalan maaş ile geçinmeye çalıştıklarını, Müvekkili Rabia ve Onur öğrenci olduklarını, Müvekkiller kirada oturmakta iken sigortadan alınan bedelle yukarıda belirtilen adreste ev alabilmişler ve kiradan kurtulmuş olduklarını, Yusufun maaşının tamamı müvekkillere bağlanmadığını, yasa gereği kesintiler de olduğundan harcı ödemeleri mümkün olmadığını, aldıkları maaş ile ancak zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilmekte olduklarını, bu nedenle dava adli yardım talepli açılmış, dava dilekçesi tanzim ederken davalılardan … araç sahibi olduğu anlaşılmakla bu davalının TC numarası ve adresinin temin edilemediğini, yalnız …’in davalılardan …’in oğlu olduğunu, …’in Nüfus kaydı ve Trafik Tescile yazılacak yazı ile davalı …’in adresinin de tespit edilmesini talep ettiklerini, belirtilen adli yardım talebinin kabulü ile harç ve avanstan muaf olarak davanın kabulü ile, trafik kazasında babalarını yitiren davacıların 6100 S.K. 107.Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek ( fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) şimdilik müvekkil Canan için 50,00-TL … için 25,00-TL ve … 25,00-TL işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, Müvekkil … için 75.000.00 TL, müvekkilleri … için 50.000,00-TL Ve … 50.000,00-TL için ise manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan sürücü ve araç sahibine ödetilmesine, İşleten ve sürücünün mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini davacılar adına dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesi ile özetle;Mahkemenizde açılan işbu dava,ticari bir dava olmadığını, Gerek davacıların ve gerekse müvekkillerin tacir konumu bulunmadığını, Keza,dava konusu olayın menşei haksız fiil olduğunu, Nitekim davacılar da ,dava dilekçenin 3.sayfasında ve genel olarak tamamında dava konusunun haksız eylem olduğunu kabul edip,ikrar ettiklerini, kaldı ki, dava haksız fiilden kaynaklanmış olup;haksız fiil TTK.da düzenlenmemiştir. Nitekim; sayın Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin ……Esas, ………. Karar sayılı içtihadı da bu doğrultuda olduğunu, Açılan işbu dava ticari bir dava değil, hukuki bir davadır olduğunu ve görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu, Davaya konu olan ……. plakalı aracın işleteni de müvekkil … olduğunu, anılı araç her ne kadar diğer davalı … adına trafik kaydında gözükmekte ise de, bu sadece şekli bir durum olduğunu, çünkü iş bu araç hem müvekkil …………için alınmış ve hem de alındığı zamandan beri müvekkil … tarafından kullanılmakta olduğunu, aracın her türlü bakımı, onarımı, giderleri, sigortaları vergileri, yakıtı müvekkil … tarafından yapıldığını, kısaca araçla ilgili her türlü işlem ve sorumluluk, fiili hakimiyet, araçtan doğan tehlikeler ve aracın tüm masrafları ve araçtan yararlanmak tamamen müvekkil … tarafından yapılmakta ve yerine getirilmekte olduğunu, Aracın zilyedi ve fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanması müvekkil …’ tedir. Bu konumda ve olayda müvekkil … hem bu aracın sürücüsü/maliki ve hem de işleteni olduğunu, beklenmeyen hal nedeni ile kaza oluşmuş ve Kazanın meydana gelmesinden müvekkil Ali Rıza ‘da son derece müteessir olduğunu, Sigortalı olarak bir yerde çalışan bir kimsenin başka bir yerde ayrıca çalışması ve gelir elde etmesi gerek mevzuat ve gerekse işyeri kuralları gereği kabul edilemeyeceğini, Davacıların maddi tazminat talebi; Dava dilekçesinde de beyan ve ikrar ettikleri üzere; davacılar maddi tazminata ilişkin olan ödemeyi sigortadan tazmin etmişler ve kendilerine bir daire aldıklarını, Davacıların bu bedel ve talepleri fahiştir ve kabul edilemeyeceğini, Mükerrerlik söz konusu olduğunu, Tazmin edilen bir bedel,artık bir daha talep edilemeyeceğini, Kaldı ki;bu konuda davacılar ödemeyi tazmin ederken gayrı kabili rücu şekilde ve olayı kapsayacak şekilde ibra ettiklerini, istense bile, yasal faiz de, dava tarihinden itibaren talep edilebileceğini, kabul etmemekle birlikte, bir an için müvekkilin sorumluluğunu var saysa bile bu sadece kusur oranında olabileceğini, başkaca talep edilemeyeceğini, çünkü aradaki illiyet rabıtası kesildiğini, davacıların manevi tazminat talebi yönünden davacıların hislerini anladıklarını, ama bu kazanın istenmeden ve bir başka araç nedeni ile meydana geldiğini, davacılar toplam olarak 175.000,-TL manevi tazminat bedeli talep ettiklerini, ancak davacıların her birinin taleplerinin fahiş ve kabul edilemez olduğu ve müvekkilin kusurunun bulunmadığını, zira beyaz araç trafik kurallarını ihlal etmese zaten bu kaza meydana gelmeyeceğini, yasa ve içtihatlara göre, manevi tazminat sebepsiz zenginleşme aracı olmadığını, bu yöndeki talep ele alınırken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği, TMK.nın 4.maddesinde, kanununu takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörüldüğünü, yasal faiz de dava tarihinden itibaren talep edilebileceğini, davalı müvekkil …’in şekli olarak malik gözükmekle birlikte, aracın 16 yıldan beri davalı …’in fiili hakimiyeti altında olduğu, araçtan ekonomik olarak davalı Ali Rıza’nın istifade ettiği ve araç üzerinde egemenliğin ve sorumluluğun adı geçen …’te olduğu, davalı …’e atfı kabil bir kusurun bulunmadığı açık olmakla, …’in işleten ve dolayısıyla davalı sıfatı taşımadığı açık olduğunu, bu sebeple davalı müvekkil … yönünden açılan davanın da usul ve esas yönünden red edilmesi gerektiğini ifade ettiklerini, Özetle ve kısaca; davalı … işleten olmadığını, ve bu suretle davalı sıfatı da bulunmadığını belirterek müvekkili davalılar aleyhine olarak açılmış bulunan davanın usul ve esas yönlerinden reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… Plaka sayılı aracın 10/05/2015 günlü malikini gösterir trafik kaydının gönderilmesi için ilgili trafik tescil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, Davalı … şirketine … plaka sayılı araca ilişkin . poliçe numaralı ZMMS poliçe örneği ile 10/05/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası örneğinin ve belirtilen tarihte meydana gelen kaza nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa miktarının bildirilmesi için yazılan müzekkere cevabının, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne …. E. Sayılı dosyasının gönderilmesi için yazılan müzekkere cevabının, Sigorta şirketi dışındaki davalıların ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılması için ilgili emniyet müdürlüklerine yazılan müzekkere cevaplarının, Müteveffa …’ın ölümü nedeniyle davacılara rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığının bildirilmesi için SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevaplarının ,müteveffa …’ın ölümünden önceki son 6 aylık döneme ilişkin aldığı aylık ve ücretleri gösterir maaş bordrosunun gönderilmesi için SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevapları mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Mahkememiz 24/02/2016 tarihli ara kararı gereğince;Davacılar Yusuf oğlu ….. doğum tarihli … T.C. Kimlik numaralı …, Yusuf kızı ………. doğum tarihli … T.C. Kimlik numaralı … ve Zülfü kızı …..doğum tarihli … …’ın HMK 334 ve devam eden maddeleri uyarınca Adli Yardımdan Yararlandırılmalarına ve davacıların tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyetlerine ve dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin ileride haksız çıkacak taraftan alınmak kaydıyla devlet tarafından avans olarak ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince DAVACI TANIĞI ……… T.C kimlik numaralı, . dinlenmiş beyanında; ” Davacıların murisi olan …… benim kardeşim olurdu. Kendisi kaza nedeniyle vefat ettikten sonra özellikle kızı olan Rabia son derece olumsuz açıdan etkilendi. Desleri kötüleşti. İçine kapandı. Kendisi abisine karşı şiddet uygulamaya başladı. Tek başına lavobaya gitmekten dahi ürker durumdadır. Sürekli çevresine kızgındır. Babasından hiç bahsetmez mezarlığa dahi gitmemiştir. Davacı … ise önceden sigarayı bırakmasına rağmen tekrar başladı. Bütün davacılar psikolojik yardım aldılar. Şu anda da Canan ve Rabia psikiyatrik ilaç kullanmaktadır. Ölen kardeşim elektrik işi ile meşguldü. Hem bu işten geliri vardır hem de bu işi dışında akşamları ve hafta sonları işinden dolayı geliri vardı” şeklinde beyan verdiği anlaşılmıştır.
DAVACI TANIĞI……….T.C kimlik numaralı, … dinlenmiş beyanında;”Ölen benim kuzenim olurdu. Ölümü gerçekleştikten sonra davacılar son derece olumsuz bir sosyal yaşantıya girdiler. Özellikle davacılardan Rabia “herkesin babası ölsün” şeklinde söylemler sergilemektedir. Tamamen davacılar içe kapandılar hayattan tad almayacak bir duruma geldiler. Hatta 2 gün önce bir düğünümüz vardır. Düğünümüze gelmediler. İçlerinde buna ilişkin bir heyecan kalmamıştır. Ölen … elektrik işi ile meşguldü. Hafta sonları ve akşamları elektrik işlerine giderdi. Ek iş yapardı” şeklinde beyan verdiği anlaşılmıştır.
DAVALI TANIĞI ………T.C kimlik numaralı, … dinlenmiş beyanında; ;”Davalılardan … eşim, … ise oğlum olur. Ben kaza anına ilişkin herhangi bir bilgi ve görgüye sahip değilim ancak davaya konu kazaya karışan … plakalı aracı 2001 yılında oğlum İstanbul ilinde ikamet ediyor iken satın almıştı. Ben İstanbula gittiğimde kendisi bana sürpriz yaparak kendisi bu aracı hediye etti. Ancak resmi devrini gerçekleştirmedi. 2001 yılından itibaren söz konusu aracı eşim … kullanmaktadır. Bu nedenle işletenlik sıfatı eşime aittir. Resmi olarak aracın devrini gerçekleştiremediğimizin sebebi işlerimizin yoğun olmasıdır. Ayrıca ailemiz arasında aracın resmi olarak kimin üzerinin kayıtlı olmasının bir önemi yoktur. Söz konusu aracın bakım, onarım, vergi , sigorta , vs masraflarını 2001 yılından beri eşim karşılamaktadır. Ayrıca oğlum olan davalı … hiç bir şekilde bu masraflara katılmamıştır ve İstanbul ilinden de gelmemiştir. Görevi ordadır. Ayrıca dava açılmadan önce ben ve eşim davacı tarafla görüşmeye çalıştık. Ancak hiç bir şekilde kabul etmediler. Hatta oğlum olan davalı … da ölen … un cenazesine İstanbul dan gelerek katıldı. Bende davacı tarafa taziyeye bir öğretmen gibi gittim. Başsağlığında bulundum. Ama kim olduğumu açıklamadım” şeklinde beyan verdiği anlaşılmıştır.
DAVALI TANIĞI …….. T.C kimlik numaralı, … dinlenmiş beyanında;”Ben Kemal Çatmadaş Öğrenci yurdunda müdür olarak görev yaparım. Davalı …’ i de öğrenci yurdunda vermiş olduğu Fizik ve Kimya deslerinden dolayı 2009 yılından bu yana tanırım. Davalı … 3-4 dönem yurdumuza derslere devam etti. Hatta olay yurdumuzdaki ders bittikten sonra meydana gelmiştir. O tarihe kadar davalı söz konusu araçla okula gidip gelmiştir. Derslere gelirken kazaya konu olan … plakalı araçla gelirdi. Araçla gelmediği zamanlarda otobüsle gelirdi. Ayrıca söz konusu aracın bakım ve onarımı, sigorta, vergileri, yakıtı ile davalı … ilgilenirdi. Bu hususta kendisine ben …….. yı tavsiye etmiştim.” şeklinde beyan verdiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince mahallinde keşif yapılarak trafik bilirkişisi tarafından rapor düzenlenmiştir.
Mahkememiz ara kararı gereğince;dosyanın celse arası İstanbul ATK Trafik İht. Dairesine gönderildiği ve rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
İstanbul ATK Trafik İht. Dairesi Başkanlığı 05/11/2018 tarihli raporunda özetle; meydana gelen olayda; A)Sürücü …’in %50 (yüzde elli) oranında kusurlu, B) Plakası belirsiz araç sürücüsünün hatalı tutum ve davranışının %50 (yüzde elli) oranında etken olduğu, C)Yayalar ……….’ın kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapor düzenlenmiştir.
İstanbul 19.ATM’sine (2019/60 Tal.) yazılarak İTÜ.görevli bilirkişilerden dosyada daha önce alınan kusur raporu ile ATK raporları, taraf vekillerinin kusur raporu ve ATK raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri doğrultusunda, dava konusu 10.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi maktul … ile davalılardan …’in kusur durumlarının tespit edilmesi hususunda dosyanın değerlendirilerek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
İTÜ Öğretim Üyesi bilirkişi heyeti 24/04/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporlarında özetle; Davalıya sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü …, olayda %50 oranında kusurlu olduğu, Plakası tespit edilemeyen vasıtanın kimliği meçhul sürücüsü, olayda %50 oranında kusurlu olduğu, Davacıların murisi maktul …’ın olayda kusursuz olduğu, Somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkânının bulunmadığı, kanaat ve görüşünü bildirmişlerdir.
İstanbul ATM talimat yazılarak İTÜ.görevli bilirkişilerden oluşan heyetten ek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
İTÜ Öğretim Üyesi bilirkişi heyeti 02/12/2019 tarihli ek bilirkişi heyeti raporlarında; dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ve yapılan itirazlar çerçevesinde kök raporda belirtilen tespit görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını belirttikleri görülmüştür.
Dosyanın hesap bilirkişisi …’a tevdi ile destekten yoksun kalma tazminatı hususlarında rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Aktüerya/Sigorta uzmanı bilirkişi … 16/11/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacılar için %50 haklılık oranı üzerinden yapılan hesaplamalar sonucunda, davalı … tarafınfan kendilerine ödeme yapılan 2015 yılı verileri ile yapılan hesaplamalar sonucunda: (Dava dışı hak sahibi olan ölen kişinin babasına da destek payı ayrılmak suretiyle) Davacı eş … için 119.331,13 TL DYKT hesaplandığı;, ancak Sigorta şirketi ise kendisine 174.404,00 TL ödediğinden nihai karar Sayın Mahkemenize ait olmak üzere Davacı …’ın davalılardan bakiye DYKT alacağı bulunmadığının tespit edildiği;, Davacı … için 7.512,08 TL DYKT hesaplandığı; Sigorta şirketi ise kendisine 07 09.2015 tarihinde 14.553,00 TL ödediğinden nihai karar Sayın Mahkemenize ait olmak üzere Davacı …’ın davalılardan bakiye DYKT alacağı bulunmadığının tespit edildiği; Kız çocuk … için 30.930,08 TL DYKT hesaplandığı; Sigorta şirketi ise kendisine 07.09.2015 tarihinde 27.436,00 TL ödediği, aradaki farkın 3.494,08 TL ye tekabül ettiği ve %10 dolayında olduğu; Bu nedenle nihai karar Sayın Mahkemenize ait olmak üzere kendisi için 2020 yılı verileri ile yeniden hesaplama yapılarak ve sigorta ödemesi güncellenerek mahsup edilmek suretiyle 27.153,55 TL bakiye DYKT hesaplandığı, Hesaplanan tazminatın Sigorta Şirketinin bakiye teminat Limiti içinde kaldığı; Davalı araç sahip sürücüsünün kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketinin eksik ödeme yaptığı 07.09.2015 tarihinden itibaren sorumlu bulunduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosyanın Aktüerya bilirkişisi …’a tevdi edilerek; bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması ve bilinmeyen dönemlerdeki gelirler için her yıl %10 iskonto yapılmak sureti ile tazminat hesaplanmasına yönelik ek rapor düzenlenmiştir.
Aktüerya bilirkişi … 20/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda;Davacılar için %50 haklılık oranı üzerinden yapılan hesaplamalar sonucunda, DAVALI … TARAFINFAN KENDİLERİNE ÖDEME YAPILAN 2015 YILI VERİLERİ İLE YAPILAN HESAPLAMALAR SONUCUNDA: (Dava dışı hak sahibi olan ölen kişinin babasına da destek payı ayrılmak suretiyle) a)Davacı eş CANAN ERGUNŞAH için 128.280,61 TL DYKT hesaplandığı; ancak Sigorta şirketi ise kendisine 174.404,00 TL ödediğinden nihai karar Sayın Mahkemenize ait olmak üzere Davacı …’ın davalılardan bakiye DYKT alacağı bulunmadığının tespit edildiği; b)Davacı … için 7.512,08 TL DYKT hesaplandığı; Sigorta şirketi ise kendisine 07.09.2015 tarihinde 14.553,00 TL ödediğinden nihai karar Sayın Mahkemenize ait olmak üzere Davacı …’ın davalılardan bakiye DYKT alacağı bulunmadığının tespit edildiği; c)Kız çocuk … için 31.253,08TL DYKT hesaplandığı; Sigorta şirketi ise kendisine 07.09.2015 tarihinde 27.436,00 TL ödediği, aradaki farkın 3.817,08 TL ye tekabül ettiği ve %10 u aştığı; kendisi için güncel 2022 yılı verileri ile yeniden hesaplama yapılarak ve sigorta ödemesi güncellenerek mahsup edilmek suretiyle 63.770,58 TL bakiye DYKT hesaplandığı, Hesaplanan tazminatın Sigorta Şirketinin bakiye teminat limiti içinde kaldığı; Davalı araç sahip sürücüsünün kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketinin eksik ödeme yaptığı 07.09.2015 tarihinden itibaren sorumlu bulunduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacılar vekili 26/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Fazlaya ilişkin haklarımız ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile ; Müvekkil Canan için talebini 50,00-TL, Müvekkil Onur için talebini 25,00-TL, 04.11.2020 tarihli rapora göre müvekkili Rabia için fazlaya ilişkin haklarımız ve dava açma haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25,00-TL olan talebini 27.128,86 TL ıslah ederek toplam 27.153,55-TL Destekten Yoksun kalma Tazminat talep ettiğini, Yukarıda sunulu nedenle ıslah ile artan talebinin ve diğer DYKT taleplerimizin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihinden işletilecek temerrüt ve yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, Müvekkili … için 75.000.00 TL, müvekkiller … için 50.000,00-TL ve … 50.000,00-TL için ise manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan sürücü ve araç sahibine ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; trafik kazası neticesinde desteğin yitirildiği iddiasına dayalı olarak kazaya sebebiyet veren araç maliki, sürücüsü ve sigortacısı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası olup, taraflar arasında kusur oranı, talep edilen zararlar ve miktarları, talep edilen zararın sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığı ve talep edilen zarar nedeniyle davalı …’ın sorumlu tutulup tutulamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;Aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;buna göre; 05/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıların desteği olduğu iddia edilen davacı …’ın eşi ve davacılar Rabia ve …’ın babası olan …’ın vefatı nedeni ile davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği, kazaya ilişkin olarak İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …….. Esas sayılı dosyasında araç sürücüsü davalı … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan kamu davası açıldığı, ceza mahkemesince yapılan yargılama sırasında adli tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesinden dava konusu trafik kazasında kusur durumunun tespitine ilişkin rapor aldırıldığı, Trafik İhtisas Dairesi’nin 14/07/2015 tarihli raporunda sanık … ile plakası belirsiz araç sürücüsünün eşit derecede kusurlu olduğu, müteveffa …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, ceza yargılamasında yapılan yargılama sonucunda davalı sürücü …’in taksirle ölümü sebebiyet verme suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu trafik kazası nedeni ile tarafların veya üçüncü kişilerin kusur durumu ve oranınının tespiti amacı ile trafik bilirkişisine rapor düzenlenmesinin istendiği, trafik bilirkişisi tarafından seçenekli olarak rapor düzenlendiği ve seçenekli raporda değişen durumlara göre plakası belli olmayan binek aracın varlığının kabul edilmesi halinde davalı …’in güvenli seyir bakımından yeterince hızını düşürmeden olay yeri kavşağından seyrini sürdürmeye çalışması, mevcut hızı ile seyrinde olayı ve olayın seyrini önlemek bakımından bir şekilde etkin frenlemede yapmadığından %25 oranında kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen aracın varlığının kabul edilmemesi halinde davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu yönünden rapor düzenlendiği, kusur durumunun tespitine ilişkin İTÜ Makine Mühendisliği Otomotiv bölümünde görevli öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik heyetten rapor alındığı, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora göre ceza yargılaması sırasında alınan ATK raporuna iştirak edilerek kusur oranlarının belirlenmesi hususunda tanık ifadeleri, fotoğraflar ve dosyaya sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda ATK raporu sonucunun olayın oluşumu uygun olduğu, kusur oranlarının isabetli olduğu belirtilerek davalı araç sürücüsünün olayı oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacıların murisi yaya müteveffa …’ın olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirlendiği, tarafların itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenildiği ve düzenlenen ek raporda, kök raporundaki tespitlerin yerinde olduğu belirtilerek kök raporda herhangi bir değişiklik bulunmadığının belirtildiği, ceza yargılaması sırasında düzenlenen ATK raporu ve İTÜ Makine Mühendisliği Otomotiv bölümünde görevli öğretim görevlileri tarafından düzenlenen raporların birbiri ile uyumlu olduğu, gerekçelerin denetime elverişli olduğu, bu sebeple kusur durumu yönünden davalının %50 oranında kusurlu olduğu değerlendirilerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatının bu oran dikkate alınarak hesaplanması için aktüerya bilirkişisinden rapor aldırıldığı, davalı … şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında davacılara belli miktarlarda ödeme yapıldığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacı …’a 174.404 TL ödendiği, destekten yoksun kalma tazminatının ise 128.280,61 TL olarak belirlendiği, bu sebeple bu davacının bakiye tazminat alacağının bulunmadığı, davacı … yönünden 7.512,08 TL DYTK tazminatı hesaplandığı, davalı … tarafından bu davacı yönünden de 14.553 TL ödeme yapıldığı ve bu nedenle bakiye tazminat alacağının bulunmadığı, davacı … için 31.253,08 TL DYTK tazimatının hesaplandığı, sigorta şirketi tarafından ise 27.436 TL ödendiği, arada ki farkın %10’u aştığı, bu nedenle 2022 yılı güncel verileri dikkate alınarak davacı … yönünden 63.770,58 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, davalı … cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarda aracın … adına tescilli olmasına karşın fiili olarak aracın kendisi tarafından kullanıldığını sigorta ve vergi ödemelerinin kendisi tarafından yapıldığını beyan ederek işleten olarak sayılmasını ve buna göre hüküm kurulmasını talep etmiş ise de araç trafik tescil bilgilerinde davalı … adına tescilli olduğu ve davalı …’in araç işleteni olduğu, davalı …’e ait aracın babası … tarafından kullanılmasının davalı …’in işleten sıfatını ortadan kaldırmadığı, davalı …’in araç işleten sıfatı ile ve davalı …’in araç içi sürücüsü olarak ve ayrıca davalı … şirketinin ise ZMMS poliçesi kapsamında, poliçe teminat tutarından sorumlu olduğu kanaatine varılmış ve davacılar Canan ve …’a davalı … tarafından dava açılmadan önce ödeme yapılmış olması nedeni ile bu davacılar yönünden maddi tazminat davasının reddine, davacı …’a yapılan ödeme ile hesaplanan miktar arasındaki farkın %10 civarında olması nedeni ile güncel veriler dikkate alınarak yapılan hesaplamaya ve davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesinde talep etmiş olduğu 27.128,86 TL yönünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; Davalı … adına kayıtlı … plakalı otomobilin sürücüsü …, olayda %50 oranında kusurlu olduğu, Davacıların murisi maktul …’ın olayda kusursuz olduğu, davacıların …’ı kaybetmeleri nedeniyle elem ve üzüntü duydukları, davalı … ve …’in manevi tazminattan sorumlu oldukları vicdani kanaatine varılarak, manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, müteveffanın yaşı, kaza tarihi dikkate alınarak hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata karar verilerek manevi tazminat davasının kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A:Maddi tazminat davası yönünden;
1-Davacı …’ın maddi tazminat davasının KABULÜ İLE; 27.128,86-TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden 07/09/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 10/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
2-Davacı … ve …’ın destekten yoksun kalma maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Dosyanın adli yardım talepli olması nedeniyle daha önce harç alınmadığından maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.853,17-TL nispi ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Dosyanın adli yardım talepli olması nedeniyle hazineden karşılanmış olan 2.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 438,75 TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 3.188,75 TL yargılama giderinden karar kesinleştiğinde kabul red oranına göre belirlenen 2.477,91 TL’nin davalılardan müteselsilen; bakiye 640,84 TL’nin davacılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat davası yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı …’a verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden yürürlükteki AAÜT’ye göre 75,00 TL vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan alınarak davalılara verilmesine,
B-Manevi tazminat yönünden;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; davacı … için 50.000-TL, davacı … için 40.000-TL ve davacı … için 40.000-TL manevi tazminatın 10/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …ten’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Dosyanın adli yardım talepli olması nedeniyle daha önce harç alınmadığından manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 8.880,30-TL nispi ilam harcının davalı … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak, davalılar … ve …’e verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak, davalılar … ve …’e verilmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak, davalılar … ve …’e verilmesine,
11-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,

Dair; davacılar vekilinin ve davalılar vekillerinin ve davalı …’in yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/06/2022
Katip…
e-imza

Katip
e-imza