Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1456 E. 2022/579 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1456
KARAR NO : 2022/579

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı sürücü sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısmına çarptığı ve yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacı asil yönünden bu kaza neticesi Ege Üniversitesi Ortopedi Polikliniği tarafından iş göremezlik belgesinin düzenlendiği, davacının … tarihinde hastaneye yatarak … tarihinde ancak hastaneden çıkabildiği, hastaneden çıkmış ise de uzun süre istirahat etmek zorunda kaldığı ve bunun işinin aksamasına sebebiyet verdiği, davacının sıkıntılı döneminde hayatını idame ettirebilmesi için desteğinden yararlanabileceği herhangi bir kimsenin olmaması sebebiyle maddi anlamda büyük zorluklar yaşadığı, davalı sigorta şirketine zarar karşılama talebi ile başvurulmuş ise de davalının zararı karşılamadığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın sürücüden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketi yönünden ise talebin reddedildiği tarihten itibaren temerrüt faizi ile birlikte ve ayrıca ve 10.000,00 TL manevi tazminatın ise sürücüden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilleri ile davacıya verilmesinin talebinin yanı sıra yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça KTK 97 anlamında usulüne uygun başvuru yapılmadığı , bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerektiğinin belirtildiği, esasa ilişkin olarak ise manevi tazminat talebinin sigorta şirketinin teminatı kapsamında olmadığı, olayda kusur durumunun netleştirilmesi gerektiği, maluliyet oranını gösterir raporun dosyaya kazandırılması gerektiği, geçici iş göremezlik talebinin 6111 sayılı yasa gereği sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunmadığı, olayda davacı asilin maluliyetinin oluşmadığı, müvekkilinin sigortalının kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle sigortalının kusurunun ve kusur ile maluliyet arasındaki illiyet bağının kanıtlanması gerektiği, SGK tarafından herhangi bir peşin sermaye değerinin bağlanıp bağlanmadığının da tespit edilmesi gerektiği ayrıca müvekkilinin faizden dava tarihinden itibaren kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluğunun bulunduğu belirtilerek davanın esastan da reddinin talep edildiği ve vekalet ücreti ve yargılama giderinin de davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; trafik kaza tespit tutanağında her ne kadar müvekkilinin asli kusurlu, davacının ise tali kusurlu olduğu gösterilmiş ise de bunun kabul edilmediği, Alsancak Polis Merkezi Amirliğinden güvenlik kamerası görüntüleri ve tanık beyanları ile savunmanın kanıtlanacağının belirtildiği, kaza sonrası …’ın davacının yanına gittiğinde davacının alkollü olduğunu fark ettiği ve Ege Üniversitesi’ne kaldırılan davacının yapılan kan testinde alkollü olduğunun anlaşıldığı, KTK 48. maddesi hükmü ve bahse konu yasanın yönetmeliğinin 97/5 fıkrası göz önüne alındığında davacının kusurunun olduğu ve bu kusurun asli ve tam kusura karşılık geldiği, bu nedenle müvekkilinden tazminat talep etmesinin yerinde olmadığı, ayrıca polis merkezinde davacının verdiği ifadede davacı ve şikayetçi olmadığının beyan edildiği ve bu nedenle İzmir CBS’nin …/…soruşturma sayılı dosyasının KYOK kararı ile sonuçlandığı, zararın ve kusurun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, davacıya ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılması gerektiği, gerek maddi gerekse manevi tazminat talebinin yerinde olmadığından reddi gerektiği belirtilerek vekalet ücreti ve yargılama giderinin de davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Tahkikatın devamında Mahkememiz davalısı … tarafından diğer davalı sigorta şirketi aleyhine 09/02/2018 tarihinde İzmir .. ATM’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden açılan tazminat davasında adı geçen Mahkemece taraf teşkilinin sağlandığı ve 13/12/2018 tarihli ve…/… Karar sayılı ilam ile Mahkememizin işbu dava dosyasına birleştirme kararı verildiği anlaşılmış ise de dava konusunun trafik kazasından kaynaklı geçici iş gücü kaybından dolayı SGK tarafından davacı …’dan tahsil edilen tutarın ticari faizi ile davalı … … AŞ’den tahsili yönündeki rücuen tazminat davasında davacı …’ın tacir olmadığı anlaşılarak işbu dosyadan birleşen davanın tefrik edildiği ve Mahkememizin …/… Esas sırasına kaydının yapıldığı ve 18/03/2022 tarih ve …/… Karar sayılı ilam ile tefrik edilen işbu dava dosyasında Tüketici Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmış dolayısıyla belirtilen nedenler ile birleşen dosya yönünden ayrıca bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın sadece işbu dava dosyası üzerinden inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
DELİLLER:
İzmir CBS’nin …/…soruşturma sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabı, SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı, davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü müzekkere cevabı, Ege Üniversitesi Hastanesi tedavi evrakları, Ege ATK tarafından hazırlanan … tarihli maluliyet raporu, mahallinde yapılan keşif neticesi dosyaya kazandırılan bilirkişi …tarafından hazırlanan 09/03/2018 tarihli rapor, … Bankası yazı cevabı, …tarafından hazırlanan 03/12/2018 tarihli kusura yönelik ek rapor, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan … tarihli ATK raporu, maluliyete yönelik İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun … tarihli, … tarihli ve … tarihli ön raporları ve Katip Çelebi Üniversitesi Hastanesince muayene yönelik hazırlanan rapor, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarihli ATK raporu, aktüer bilirkişisi … tarafından hazırlanan 25/03/2022 tarihli rapor ve davacı vekili tarafından sunulan 16/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi dosyamız arasındadır.
SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazının incelenmesinde; Mahkememiz davacısına söz konusu trafik kazası nedeniyle 3.193,66 TL tutarında geçici iş göremezlik ödemesinin yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı asilin maluliyet durumu bakımından 26/09/2017 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Ege ATK’ya tevdisi üzerine hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, incelenmesinde; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında şahsın muayenesinin de ayrıca yapılarak sürekli iş göremezlik oranının olay tarihindeki yaşına göre %27 ve rapor tarihindeki yaşına göre %27,2 olarak belirtildiği ve ayrıca davacının tıbbi iyileşme süresinin de 9 ay olarak kabul edilmesinin mütalaasının bildirildiği görülmüş, davacı tarafça rapora itirazda bulunulmamakla birlikte davalılarca ayrı ayrı itirazlarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre kusurun tayin ve tespitine ilişkin 08/02/2018 tarihli duruşmada trafik uzmanı bilirkişi …eşliğinde mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş olup yapılan keşif neticesi dosyaya kazandırılan … Bankası … Şubesi’nden temin edilen görüntü kayıtlarının da incelendiği şekilde adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 09/03/2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, incelenmesinde; davacının 3/8 oranında tali, davalı …’ın ise 5/8 oranında asli kusurlu olduğu yönünde kanaatin belirtildiği görülmüş rapora davacı tarafça ve davalı sigorta şirketi tarafından itiraz yahut beyanda bulunulmamakla birlikte davalı … tarafından itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İtiraz eden davalı … vekilince söz konusu görüntü kayıtlarının yarım saatlik bir zaman dilimine ilişkin olduğu, bu kapsamda tam gün görüntü kayıtlarının kazandırılmasının talep edildiğinin anlaşılması üzerine yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda kaydın 24 saat üzerinden çekildiği ve olay anına ilişkin görüntü bulunmadığının belirtildiğinin görülmesi üzerine ileri sürülen talepte itirazlar bakımından ek rapor alınması talep edildiğinden 08/11/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği trafik uzmanı bilirkişi …tarafından hazırlanan 03/12/2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, incelenmesinde; önceki kanaatte bir değişiklik olmadığının belirtildiği, yine davalı … tarafından itirazlarda bulunulduğu ve ancak diğer taraflarca beyan ve itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bu sefer 05/02/2019 tarihli duruşmada kusur yönünden dosyanın Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdine karar verilmiş olup adı geçen ATKca hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, incelenmesinde; …’ın 5/8’e tekabül eden %62,5 oranında, davacının ise 3/8’e tekabül eden %37,5 oranında kusurlu olduğuna dair kanaatin belirtildiği, yine davalı … tarafından itirazlarda bulunulduğu ve ancak diğer taraflarca beyan ve itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda da belirtildiği gibi Ege ATK tarafından kazandırılan maluliyet oranının yapılan itirazların karşılanması bakımından dosyanın bu sefer İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’na tevdisi üzerine adı geçen ihtisas kurulunca … tarihli, … tarihli ve … tarihli ön raporların sunulduğu ve söz konusu ön raporlar kapsamında eksikliklerin ikmaline karar verilmesi üzerine 06/07/2021 tarihli duruşmada kaza tarihinin… tarihi olduğu göz önüne alınmakla davacı asil yönünden uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında rapor tanzimi için yeniden yapılan tevdisi üzerine adı geçen ATK tarafından hazırlanan 29/11/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, incelenmesinde; belirtilen yönetmelik kapsamında dosyanın kül halinde yapılan incelemesi ve değerlendirmesi sonucunda davacının kalıcı iş göremezlik oranının %7, geçici iş göremezlik süresinin ise olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği şeklinde kanaat belirtildiği anlaşılmış, davacı vekili tarafından rapora itirazda bulunulduğu, davalı … vekilince beyanda bulunulduğu ancak diğer davalı sigorta şirketince beyan ya da itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusura ve maluliyete yönelik verilen kanaat kapsamında dosyanın aktüer bilirkişisine tevdine dair 25/01/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar kapsamında … tarafından hazırlanan 25/03/2022 tarihli aktüer raporunun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş, incelenmesinde; TRH 2010 tablosu kullanılmak suretiyle ve %10 artırım ve %10 eksiltim yöntemine göre davacı asilin geçici iş göremezlik tazminat tutarının 24.419,68 TL olarak hesaplandığı, bu tutardan %62,5 kusura isabet eden tutarının 15.262,30 TL olduğunun belirtildiği, sürekli iş göremezlik toplam tazminat tutarının ise 131.917,88 TL olarak hesaplandığı, bu tutardan %62,5 kusura isabet eden tutarının ise 82.448,61 TL olduğunun belirtildiği, söz konusu tutarların davalı sigorta şirketinin 310.000,00 TL’lik teminat sınırı içerisinde kaldığının belirtildiği ve sigorta şirketinin 30/03/2016 tarihinde temerrüte düştüğünün de ayrıca belirtildiği görülmüş davacı tarafça rapora beyan ya da itirazda bulunulmamakla birlikte davalılarca ayrı ayrı rapora beyan ve itirazlarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 16/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde belirtilen 10.000,00 TL’lik manevi tazminatın yanında 500,00 TL olarak belirtilen geçici iş göremezlik tazminatının ıslah ile artırılarak ve bilirkişi tarafından ödenen tutardan geçici iş göremezlik tazminatına yönelik yapılan ödemenin düşülmesi ile 12.068,64 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile yine başlangıçta 500,00 TL olarak belirtilen kalıcı iş göremezlik tazminatının ıslah ile artırılarak 82.448,61 TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamından oluşan toplam 93.517,25 TL maddi tazminatın ıslaha konu edildiği belirtilmiş, davalı yanlara dilekçenin tebliğ edildiği ve … tarafından beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde … tarihinde davalı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı otomobil ile davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı motosikletin maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına karıştıkları, diğer davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacısı olduğu, davacı tarafça dava açmadan evvel davalı sigorta şirketine KTK 97 uyarınca 17/03/2016 tebliğ tarihli başvuruya davalı tarafça cevap verilmediği gibi herhangi bir ödemede de bulunulmadığı, dava dışı SGK tarafından davacı tarafa geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olarak 3.139,66 TL tutarında ödemede bulunulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada kazaya karışan tarafların kusur durumlarının tespiti, bu kazadan kaynaklı davacının geçici ve kalıcı maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğradığının anlaşılması halinde kalıcı iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti ile bu oran ve süreye karşılık gelecek tazminatın olup olmadığının belirlenmesi ile bulunması halinde miktarlarının tespiti ve tespit edilecek bu tazminat tutarlarından davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler ne suretle ve ne şekilde sorumlu olacaklarının tespit ve değerlendirilmesi isteminin yanı sıra davacının bu kazadan kaynaklı davacının manevi zarara uğrayıp uğramadığı, uğradığının anlaşılması halinde istem konusu edilen manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi ise söz konusu manevi tazminat tutarından davalı …’ın ne suretle ve ne şekilde sorumlu olacağının tespit ve değerlendirilmesine yönelik yönelik trafik kazasından kaynaklı geçici ve kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat davası ile manevi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; davacı tarafça açılan iş bu davaya yönelik sunulan dava dilekçesinde her ne kadar maddi tazminat adı altında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminat talep edilmiş ise de bu talebin istem konusu edilen her bir tazminat kalemi açısından ne miktarda talep edildiği konusunda istenilen açıklama üzerine davacı vekili tarafından sunulan 09/10/2017 tarihli beyan dilekçesinde söz konusu 1.000,00 TL’nin; 500,00 TL’sinin geçici iş göremezlik tazminatı ve 500,00 TL’sinin ise kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak belirtildiği görülmüştür.
Her ne kadar sigorta şirketi tarafından yapılan savunmada istem konusu edilen geçici iş göremezlik talebine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmekte ise de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; bakıcı giderleri, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) ve sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Dolayısı ile Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının müvekkilinden tahsil edilemeyeceği, talebin teminat dışı olduğuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar dosyaya maluliyet yönünden birden fazla rapor kazandırılmış ve yukarıda da belirtildiği gibi itirazlarda bulunulmuş ise de itirazların ayrı ayrı değerlendirilmesi yerine raporların ve itirazların birlikte değerlendirilmesinin yapılması gerektiği anlaşılarak bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; Ege ATK tarafından kazındırılan maluliyet raporunun maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği kapsamında değerlendirmeye tabi tutulduğu ancak kazanın … tarihi olduğu göz önün alındığında uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik olması gerektiği anlaşıldığından bu raporun hükme esas alınması mümkün görülmemiş, yukarıda da belirtildiği gibi İstanbul ATK tarafından sunulan çeşitli tarihli ön raporlar kapsamında dosyaya kazandırılan 29/11/2019 tarihli raporun söz konusu Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında hazırlanmakla birlikte Her ne kadar mahkememiz davacısı vekili tarafından dosyaya kazandırılan 29/11/2021 tarihli rapora itiraz ile ön rapordaki eksikliğin giderilmesi talep edilmiş ise de Mahkememizce tahkikat aşamasında kurulan ara karar ile dosyanın daha evvelden ATK’ya gönderildiği, ATK tarafından … tarihli ön raporun sunulduğu ve bu ön rapor gereği her ne kadar daha evvelden Ege Ünv. Ortopedi ve Tramvatoloji Anabilim dalı tarafından hazırlanmış durum bildirir uzman rapor dosya arasında bulunsa da ön raporda belirtildiği üzere davacı asil yönünden İzmir Katip çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden ön rapor doğrultusunda Ortopedi ve Tramvatoloji Anabilim dalından yeniden rapor alındığı devamla yeniden ATK’ya gönderildiği, ATK’ca bu sefer yeni yaptırılacak EMG incelenmesinin gönderilmesinin talep edildiği yine bu ön rapor doğrultusunda yeniden İzmir Katip Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilerek Ortopedi ve Tramvatoloji Anabilim dalından bu husustaki raporun kazandırılmasına yönelik Mahkememizce 02/12/2020 tarihli ara kararın kurulduğu, davacı vekiline tebliğ edildiği, elden takip yetkisinin verildiği, eksikliğin giderildiğinin davacı vekilince sunulan dilekçe ve adı geçen birim tarafından sunulan yazı ile anlaşıldığı ve devamla eksikliğin giderildiği kanaati ile yeniden dosyanın ATK’ya gönderildiği, ATK’ca bu sefer de Nöroloji biriminden aldırılacak rapor ve yeniden EMG yönünden incelemenin gönderilmesinin talep edildiği, Mahkememizce bu ön rapor üzerine yeniden eksikliğin giderilmesine yönelik 19/03/2021 tarihli ara kararın kurulduğu ve az önce adı geçen hastaneden eksikliğin ikmaline yönelik rapor kazandırılmakla yeniden ATK’ya gönderildiği ve ATK’ca hazırlanan … tarihli raporun sunulduğu, raporda dosyaya ekli grafi içerir CD ve basılı grafi bulunmadığı teminen gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği ciheti ile bu sefer bu hali ile değerlendirme yapılarak rapor hazırlandığı görüldüğünden her ne kadar aksi davacı vekilince belirtilmiş ise de yukarıda belirtilen tüm ön raporlar çerçevesindeki eksikliğin Mahkememizce giderildiği, daha evvelden maluliyet yönünde dosyaya kazandırılan EGE ATK raporuna davacı yanca itiraz edilmediği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde ATK raporunda belirtildiği şekilde dosyada eksikliğin olmadığı, dosyada bulunan verilere göre raporun tanzimi yönünde bir isabetsizlik olmadığı, söz konusu … tarihli ATK raporunun kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmelik kapsamında hazırlandığı, yeterli teknik incelemeyi içerdiği gibi denetime elverişli olduğu da anlaşılarak rapora itirazların reddi ile raporun hüküm kurmaya elverişli olduğuna karar verilmiş ve dolayısı ile bu kaza neticesinde davacı asilin % 7 oranda kalıcı iş göremezliğe uğradığı olay tarihinden itibaren 18 ay süre ile de geçici iş göremezliğinin oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya birden fazla kusura yönelik rapor kazandırılmış ve yukarıda da belirtildiği gibi söz konusu raporlara itirazlarda bulunulmuş ise de esasen tüm raporlarda kusura yönelik aynı kusur oranına yönelik durumun belirtildiği göz önüne alındığında …tarafından hazırlanan raporlara itirazlarda bulunulduğundan ve itirazların karşılanması bakımından Mahkememizce işlem yapıldığından söz konusu 09/03/2018 tarihli kök ve 03/12/2018 tarihli ek rapora dayanarak hüküm kurulmasının doğru olmayacağı buradan hareketle … tarihinde davacı sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin İzmir ili … İlçesi … Mah. … Caddesi üzerinde … istikametinden … istikametine seyri sırasında No: …’da bulunan taşınmaz önüne geldiğinde yolun sağındaki yerden yola katılarak …istikametine ilerlemek üzere sola dönüşe geçen davalı … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile çarpışmaları sonucu …’ın yolun her iki yönünü etkin biçimde kontrol etmediği gibi bu yol üzerinde seyretmekte olan araçların geçişini beklemediği ve kontrollü vaziyette dönüş yapması gerekirken bunu da yapmayarak dikkatsiz biçimde sola doğru manevra yaptığı sırada davacının seyir yolunu kapattığı şeklindeki eylemlerinin 2918 sayılı yasanın 109/b-7 hükmünü ihlal ettiği bu nedenle asli kusurlu olduğu ve kusurunun %62,5 olarak belirtilen mütalaasının benimsendiği, davacının ise aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı gibi yola da gereken dikkatini vermediği şeklindeki eylemlerinin söz konusu yasanın 47/d, 48/5 ve 52/1-b hükmünü ihlal ettiği, bu nedenle tali kusurlu olduğu ve kusurunun %37,5 olarak belirtilen mütalaasının benimsendiği, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılmakla Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesince sunulan … tarihli raporun hükme esas alınması gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan aktüer raporuna itirazlarda bulunulmuş ise de raporun esasen yeterli teknik incelemeyi içerdiği, her ne kadar geçici iş göremezlik tazminatı kapsamında SGK tarafından davacıya ödenen tutarın sonuçta hesaplanan tazminat tutarından düşümü yapılmadan hesaplama yapılmış ise de bunun resen değerlendirilebilecek hususlardan olduğuna kanaat getirildiği, raporun hesaplamasında kullanılan yöntemin yerinde olduğu gibi raporun denetime elverişli olduğu ve alanında uzman bir bilirkişi tarafından hazırlandığı göz önüne alındığında raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu hususuna da kanaat getirilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı geçici ve kalıcı iş göremezlik maddi tazminat talebine ve manevi tazminat talebine yönelik olduğundan talebin aynı zamanda haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; … tarihinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası neticesinde davacının %37,5 oranında davalı …’ın ise %62,5 oranında kusurlu olduğuna kanaat getirildiği, bu kaza neticesinde davacı asilin gerek kalıcı gerekse geçici iş göremezliğe uğradığı, uğranılan bu iş göremezliklerin söz konusu trafik kazasından kaynaklı oluştuğu, bu nedenle aralarında illiyet bağının bulunduğunun anlaşıldığı, buradan hareketle davacının toplamda 131.917,87 TL tutarında sürekli iş göremezliğe uğramakla birlikte davacının kusuru göz önüne alındığında davacının hak ettiği kalıcı iş göremezlik tazminat tutarının 82.448,61 TL olduğu, davacının 24.419,68 TL tutarında geçici iş göremezliğe uğramakla birlikte davacıya daha evvelden 3.193,66 TL tutarında ödeme yapılmakla birlikte her ne kadar davacı tarafça farklı şekilde hesaplanmış ise de 24.419,68 TL’lik hak edilen tazminat tutarından yapılan 3.193,66 TL’lik ödemenin mahsubu ile davacının bu kazadan kaynaklı hak edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının 21.226,02 TL’ye karşılık geldiği ve ancak davacının kusuru göz önüne alındığında talebe konu edebileceği ve hak ettiği geçici iş göremezlik tazminat tutarının 13.266,26 TL olduğu şeklinde hesaplamanın yapıldığı, davacı tarafça KTK 97 uyarınca yapılan başvurudan bir sonuç alınamadığı gibi bu hesaplanan tazminata yönelik davacıya herhangi bir ödeme de yapılmadığının anlaşıldığı, söz konusu kaza ile oluşan maluliyeti arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı …’ın davranışlarının hukuka aykırı olduğu tespit edilmekle gerek geçici gerekse kalıcı iş göremezlik tazminat talebi bakımından ve ayrıca davacı nezdinde oluşan maluliyet durumu ve kazanın oluşum şekli de göz önüne alındığında manevi tazminat talebi bakımından da davacı lehine haksız fiilin koşullarının oluştuğu ve bu nedenle işbu maddi ve manevi tazminat davasının açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası neticesinde Mahkememiz davacısının kazadan sonra tedavi altına alındığı ve bu kazadan kaynaklı davacı asilin geçici ve kalıcı maluliyet durumunun oluştuğu söz konusu maluliyet oran ve süresine karşılık gelen ve davalı sürücünün kusuru nispetinde toplamda taleple bağlılık ilkesi göz önüne alındığında 94.517,25 TL tazminat alacağının hesaplandığı, Mahkememiz davalısı sigorta şirketinin istem konusu edilen maddi tazminatlar bakımından poliçe limitinin 310.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumluluğunun bulunduğu, adı geçen davalı sigorta şirketinin aksi belirtilmekle birlikte talep konusu edilen hem geçici hem kalıcı iş göremezlik tazminatından KTK 91. maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğu gibi yine her ne kadar aksi belirtilmekte ise de davalı sürücü …’ın 6098 sayılı yasanın 49 vd maddeleri gereği sorumluluğunun bulunduğuna kanaat getirildiği anlaşılmakla birlikte davacı tarafça davadan evvel davalı sigorta şirketine 17/03/2016 tebliğ tarihli başvuruya ikmalen cevap verilmediği anlaşılmakla maddi tazminat talebi bakımından davalı sigorta şirketinin 30/03/2016 tarihinde temerrüte düştüğü, diğer davalı …’ın ise olay tarihinden itibaren temerrüte düşeceği göz önüne alınarak maddi tazminat talebi yönünden açılı davanın kabulü ile 12.068,64 TL geçici iş göremezlik ve 82.448,61 TL sürekli iş göremezlik tazminat tutarı toplamından oluşan toplam 94.517,25 TL tazminatın davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 30/03/2016 tarihinden diğer davalı yönünden ise olay tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ayrıca manevi tazminat yönünden ise; dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler, davaya konu trafik kazasının oluş şekli, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da Mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde davacı tarafça istenilen maddi tazminatın yüksek olduğu anlaşılarak talebin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile … tarihli trafik kazasından kaynaklı;
– Maddi tazminat açısından; 82.448,61 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 12.068,64 TL (taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınarak) geçici iş göremezlik tazminat toplamı olan 94.517,25 TL tazminatın davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olarak takdir edilen 30/03/2016 tarihinden diğer davalı yönünden ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Manevi tazminat açısından; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ndan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 6.798,03 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 1.785,86 TL (187,86 TL peşin harç ile 1.598,00 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 5.012,17 TL karar ve ilam harcının;
– 4.760,34 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
– Arta kalan 251,83 TL’sinin ise DAVALI …’NDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 3.288,55 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 2.738,24 TL’si ile 2.068,86 TL (29,20 TL başvuru harcı, 187,86 TL peşin harç, 1.598,00 TL ıslah harcı ve 253,80 TL keşif harcından oluşan) harç tutar toplamından oluşan toplam toplam 4.807,10 TL’nin;
– 4.565,57 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Arta kalan 241,53 TL’sinin ise DAVALI …’NDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 156,95 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı … tarafından yatırılan 703,80 TL’lik tutar yargılama gideri olarak kullanıldığından ret kabul oranına göre hesaplanan 117,78 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI …’NA VERİLMESİNE, bakiye kısmın adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan;
– 12.929,13 TL maddi tazminat vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 5.000,00 TL manevi tazminat vekalet ücretinin DAVALI …’NDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davalı … manevi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. 10/2 gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 5.000,00 TL manevi tazminat vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI …’NA VERİLMESİNE,
8- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır