Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1394 E. 2022/562 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1394
KARAR NO : 2022/562

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/11/2016
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın Denizli ilinden … istikametine doğru seyir halinde iken aynı istikamette banket üzerinde bekler vaziyette bulunan … sevk ve idaresinde … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu davacının araç dışında trafik kazası geçirerek yaralandığı, davacıya Denizli Devlet Hastanesi tarafından engelli sağlık kurulu raporu verildiği, kaza tespit tutanağında her iki araç sürücüsünün de kazaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiği, … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar biçimde davalı … Sigorta AŞ tarafından ZMMS ile sigortalı olduğu, … plaka sayılı aracın ise yine kaza tarihini kapsar biçimde davalı … Sigorta AŞ tarafından ZMMS ile sigortalı olduğu, davalılara zarar giderme talebi ile yapılan başvuruya sonuç alınamadığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminat tutarlarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS ile sigortalı olduğu, sorumluluk limitinin 310.000,00 TL ile sınırlı olduğu ve bunun müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve davacının zararı nispetinde olduğu, zararın davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, araç işleteninin ve sürücüsünün kusursuz olması halinde müvekkilinin tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı, davacı asilin kalıcı maluliyetinin kanıtlanması gerektiği ancak geçici iş göremezlik talebinde 6111 sayılı yasa kapsamında müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek açılı davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin merkezinin Ümraniye İstanbul olduğu, bu nedenle görevli ve yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu, müvekkilinin davacının gerçek zararından sigortalısının kazadaki kusur oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun olduğu, kusurun uzman bilirkişilerden oluşacak heyetçe belirlenmesi gerektiği, davacının müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiği, bulunması halinde tazminattan indirim yapılmasının talep edildiği, kalıcı bir sakatlığın bulunup bulunmadığının Adli Tıp Kurumundan tespit edilmesinin gerektiği, davacı asilin aylık net gelir durumunun belirlenmesi gerektiği, geçici iş göremezlik talebinin 6111 sayılı yasa gereği müvekkilinin teminatın kapsamı dışında olduğunun belirtildiği, SGK’dan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği ayrıca davacının hatır için taşındığının da göz önüne alınması gerektiği, davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği belirtilerek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Kazaya karışan araçların tescil kayıtları, davalı sigorta şirketleri poliçe ve hasar dosyaları, Denizli Devlet Hastanesi ve Afyon Devlet Hastanesi yazı cevapları, sosyal ve ekonomik durum raporu, SGK müzekkere cevabı, …0 CBS’nin …/… sor. sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabı, … ASCM’nin …/… esas sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabı, Ege ATK tarafından maluliyete yönelik hazırlanan … tarihli raporu, İstanbul ATK tarafından maluliyete yönelik hazırlanan raporlar, kusur ve aktüer bilirkişisi raporları ile değer artırım talebine ilişkin dilekçe dosya arasındadır.
Mahkememizce davacı asilin geçici ve kalıcı maluliyet durumunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi için 13/04/2017 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği yapılan tevdi üzerine Ege ATK tarafından hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; davacının geçici iş göremezlik süresinin 6 hafta olarak kabulü yönünde kanaate varıldığı, davacıdaki hafif – orta düzeydeki solunum fonksiyonlarındaki bozulmalar saptandığı ancak bunun davacıdaki KOAH ya da kazaya bağlı olabileceğinin belirtildiği, sonuç olarak şahıstaki solunum fonksiyonundaki bozukluk ile kaza arasında kesin bir illiyetin kurulamadığı, bu nedenle kalıcı iş göremezlik oranının hesaplanamadığı, kazaya bağlı solunum fonksiyonlarında bozulma olup olmadığının değerlendirilmesi için şahsın varsa kaza öncesine ait solunum fonksiyon testleri ile birlikte değerlendirme yapılması gerektiğinin belirtildiği görülmüş, davacı yanca rapora karşı itirazlarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca yapılan itiraz üzerine Mahkemece dosya bu sefer İstanbul ATK 3. İhtisas Kuruluna tevdi edilmekle birlikte adı geçen ATK tarafından hazırlanan … tarihli ön raporun dosyaya sunulduğu, bu kapsamda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nca hazırlanan rapor gereği ve kurulan ara karar gereği eksikliğin giderildiği kanaati ile dosyanın yeniden yapılan tevdisi üzerine adı geçen ATK’ca hazırlanan 02/05/2018 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı ancak geçici iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceği konusunda kanaatin belirtildiği, rapora karşı taraflarca itirazlarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından müvekkilinin kazadan sonra akciğer fonksiyonlarında gerileme meydana geldiği ve bunun tespitinin yapılması ile daha sonra yeniden maluliyet yönünden rapor alınmasının talep edildiği göz önüne alınarak 08/11/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosya Ege Üniversitesi’ne gönderilmiş, adı geçen Üniversite Hastanesi tarafından muayene günü verilmesine rağmen davacının muayeneye gitmemesi sebebiyle rapor düzenlenemeyeceğinden dosyanın iadesinin yapıldığı anlaşılmış, dosyanın yapılan incelemesinde 05/02/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın İstanbul ATK’ya yeniden gönderildiği ve davacı asilin de ATK’ya sevkinin de karar verildiği ve davacının akciğerlerinde gerileme olup olmadığı, bu durumun geçici ve kalıcı maluliyete bir etkisinin olup olmayacağı hususunda rapor düzenlenmesi yönündeki istem üzerine ATK tarafından hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; ATKca önceden hazırlanan … tarihli rapora ilişkin mütalaya eklenecek bir hususun olmadığının bildirildiği görülmüş, rapora itirazlarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce maluliyete yönelik yapılan itirazların değerlendirilmesi sonucu … tarihli ve … tarihli raporların aynı kanaat ve doğrultuda olduğu yönünde tespit yapılarak itirazlar reddedilmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı somut norm denetimi yolu ile iptal hükmü göz önüne alınarak yeniden maluliyetin değerlendirilmesi bakımından dosyanın tevdisi üzerine ATKca ön rapor sunulduğu ve ön rapor kapsamında eksikliğin ikmal edildiği kanaati ile dosyanın Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında rapor tanzimi için yeniden yapılan tevdisi üzerine İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybetme halinde değerlendirmeye konu edileceği, bu nedenle somut dosya kapsamında yapılan incelemede ATK’nın … tarihli raporunda belirtilen mütalaasına eklenecek bir hususun bulunmadığının bildirildiği görülmüş, rapora davacı yanca itiraz edildiği ve ancak davalılarca itiraz ya da beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yukarıda belirtilen ara kararlar kapsamında dosyaya raporlar kazandırılmış ise de 23/11/2021 tarihli duruşmada Anayasa Mahkemesi’nin bahse konu kararı neticesinde örnek İstinaf ve Yargıtay kararları uyarınca uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında olması gerektiği belirtilerek dosyanın yeniden yapılan tevdisi üzerine İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca … tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde; bahse konu yönetmelik kapsamında yapılan incelenmesinde davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, geçici maluliyetinin ise olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği hususunda görüş bildirildiği, taraflarca rapora beyan ve itirazlarda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 15/10/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Adli Trafik Bilirkişisi … tarafından hazırlanan kusura yönelik 05/12/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüş, raporun incelenmesinde sonuç kısmında; … plakalı araç sürücüsü … …’in %75 oranda, … plakalı araç sürücüsü … …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, davacı asilin kazanın oluşumu ve sonucu üzerinde etkisinin olmadığından kusursuz olduğu yönünde kanaatin bildirildiği, rapora karşı itiraz ve beyanlarda bulunulduğu görülmüştür.
Maluliyete ilişkin Mahkemece yapılan değerlendirme ile kusura yönelik yapılan değerlendirme göz önüne alınarak 21/01/2020 tarihli duruşmada dosyanın aktüer bilirkişisi …’e tevdisi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 04/04/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüş, raporun incelenmesinde sonuç kısmında; belirlenen kusura ve maluliyete yönelik değerlendirmeler göz önüne alınarak dosyanın incelenmesinde davacıya davalılar tarafından yapılan herhangi bir ödeme olmadığı gibi SGK tarafından da yapılan ödemenin olmadığı, davalıların her birinin ayrı ayrı teminat limitinin 310.000,00 TL ile sınırlı olduğu, yapılan incelemesinde davacının bu kazadan kaynaklı 3.902,97 TL tutarında geçici iş göremezlik tazminatının hesaplandığı ve ancak sürekli maluliyeti olmadığından hesaplama yapılmadığının belirtildiği görülmüş, rapora karşı davacı ve davalı … Sigorta vekilince itiraz ve beyanlarda bulunulduğu, diğer sigorta şirketi tarafından itiraz ya da beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 20/05/2022 tarihli değer artırım dilekçesinde başlangıçta belirtilen 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 3.902,97 TL’ye artırıldığı, bu tutarla birlikte belirtilen 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminat toplamından oluşan toplam 4.002,97 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde … tarihinde dava dışı … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Afyon ile Dazkırı ilçesinden … ilçesi istikametine doğru yaklaşık … km’ye geldiğinde o esnada yine aynı istikamette olan ve bankette bekler vaziyette olan dava dışı … …sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştıkları ve o esnada … plakalı aracın arkasında ve araç dışında olan davacı asilin yaralandığı, davalı … Sigorta’nın … plakalı aracın kaza tarihini kapsar biçimde ve diğer davalı … Sigorta’nın ise … plakalı aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacısı oldukları, söz konusu bu kazadan kaynaklı davacı tarafça dava açmadan evvel KTK 97 uyarınca başvuru yapıldığı ve ancak işbu davaya konu tazminatlar bakımından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada kazaya karışan tarafların kusur durumlarının tespiti, bu kazadan kaynaklı davacının geçici ve kalıcı maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğradığının anlaşılması halinde kalıcı iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti ile bu oran ve süreye karşılık gelecek tazminatın olup olmadığının belirlenmesi ile bulunması halinde miktarlarının tespiti ve tespit edilecek bu tazminat tutarlarından davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler ne suretle ve ne şekilde sorumlu olacaklarının tespit ve değerlendirilmesine yönelik trafik kazasından kaynaklı açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan savunmada istem konusu edilen geçici iş göremezlik talebine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmekte ise de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; bakıcı giderleri, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) ve sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Dolayısı ile Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı sigorta şirketi vekillerinin geçici iş göremezlik tazminatının müvekkilinden tahsil edilemeyeceği, talebin teminat dışı olduğuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar dosyaya maluliyet yönünden birden fazla rapor kazandırılmış ve yukarıda da belirtildiği gibi itirazlarda bulunulmuş ise de itirazların ayrı ayrı değerlendirilmesi yerine raporların ve itirazların birlikte değerlendirilmesinin yapılması gerektiği anlaşılarak bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; Ege ATK tarafından kazındırılan maluliyet raporunda hangi yönetmelik kapsamında değerlendirme yapıldığı belirtilmediğinden ve ayrıca solumun testi yönünden de yeniden davacı asilin teste tabi tutulması ile tekrardan kanaat belirtilebileceği belirtildiğinden raporun hükme esas alınması mümkün görülmemiş, İstanbul ATK tarafından kazandırılan … tarihli, … tarihli ve … tarihli raporların ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında hazırlanmasına rağmen yukarıda bahse konu Anayasa Mahkemesi kararı neticesinde örnek istinaf ve Yargıtay ilamlarından da anlaşılacağı üzere kazanın … tarihinde meydana geldiği göz önüne alındığında esasen uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik olması gerektiği anlaşıldığından bu raporların da hükme esas alınması mümkün görülmemiş ve ancak her ne kadar yukarıda belirtildiği gibi itirazlarda bulunulmuş ise de dosyaya kazandırılan … arihli raporun bahse konu Yönetmelik kapsamında hazırlandığı, içeriğinin Mahkememizce benimsendiği ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve denetime elverişli olduğu kanaati ile yapılan itirazların yerinde görülmediği ve söz konusu … tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmakla bu kaza nedeniyle davacı asilin sürekli maluliyetine mahal verecek nitelikte arızasının oluşmadığı ve ancak kaza tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçici iş göremezliğe uğradığı anlaşılmıştır.
Gerek kusura gerekse aktüer raporuna dair yine yukarıda belirtildiği gibi itirazlarda bulunulmuş ise de yapılan itirazların somut dosya kapsamı ve bu kapsam uyarınca kazandırılan kusura yönelik … tarihli rapor ve aktüer hesaplamasına yönelik … tarihli raporlar ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde raporların yeterli teknik incelemeyi içerdikleri, alanında uzman bilirkişiler tarafından düzenlendiği, denetime elverişli olduklarının anlaşıldığı, ayrıca içerikleri ve rapordaki değerlendirmelerin de yerinde olduğu kanaati ile raporların hüküm kurmaya elverişli olduğuna karar verilmiş, bu kapsamda yapılan itirazların yerinde olmadığı anlaşılmış ve dolayısıyla … tarihinde dava dışı … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Afyon ile Dazkırı ilçesinden … ilçesi istikametine doğru yaklaşık … km’ye geldiğinde o esnada yine aynı istikamette olan ve bankette bekler vaziyette olan dava dışı … …sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştıkları ve o esnada … plakalı aracın arkasında ve araç dışında olan davacı asilin yaralanmasına neden olan iş bu davaya konu olay bakımından … …’in davranışlarının 2918 sayılı yasanın 46. ve 52. maddelerini ihlal ettiği, bu kapsamda adı geçenin söz konusu kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, … …’ın davranışlarının ise yine aynı yasanın 59. maddesi ile söz konusu yasaya bağlı yönetmeliğin 116. ve 135. maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı ve ayrıca bu kaza nedeniyle Mahkememiz davacısının kusurunun olmadığının da anlaşıldığı, söz konusu kazadan kaynaklı maluliyet durumu göz önüne alındığında davacı asilin geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 3.902,97 TL olduğu ve ancak her ne kadar aksi iddia edilmekle birlikte bu kazadan kaynaklı davacının sürekli iş göremezliğe uğramadığı değerlendirilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat talebine yönelik olduğundan talebin aynı zamanda haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; … tarihinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası neticesinde sürücü …’in aracın ön kısımları ile sürücü …’in sevk ve idaresindeki aracın arka kısımlarına çarpması ve yine bu sırada araç dışında bulunan davacı asile de çarpması şeklinde meydana gelen kazanın oluşumunda davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, sürücü …’in %75 oranında, sürücü …’in ise %25 oranında kusurunun bulunduğuna kanaat getirildiği, bu kaza neticesinde davacı asilin sürekli iş göremezliğe uğramamakla birlikte kazadan itibaren 3 ay süre ile geçici iş göremezlik durumunun oluştuğu, söz konusu kusur durumu ve geçici maluliyet süresi göz önüne alındığında davacının 3.902,97 TL’lik geçici iş göremezlik tazminat zararının oluştuğu, davacı tarafça KTK 97 uyarınca yapılan başvurudan bir sonuç alınamadığı gibi bu hesaplanan tazminata yönelik davacıya herhangi bir ödeme de yapılmadığının anlaşıldığı, söz konusu kaza ile oluşan maluliyeti arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı taraflara ayrı ayrı ZMMS’li araç sürücülerinin davranışlarının hukuka aykırı olduğu tespit edilmekle geçici iş göremezlik talebi bakımından davacı lehine haksız fiilin koşullarının oluştuğu ve bu nedenle işbu tazminat davasının açılmasında davacının hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası neticesinde Mahkememiz davacısının kazadan sonra tedavi altına alındığı ve bu kazadan kaynaklı davacı asilin geçici maluliyet durumunun oluştuğu ve söz konusu maluliyet süresine karşılık gelen tazminat alacağının 3.902,97 TL olarak hesaplandığı, Mahkememiz davalısı sigorta şirketlerinin aksi iddia edilmekle birlikte KTK 91. maddesi gereği sorumluluklarının bulunduğu, istem konusu edilen geçici iş göremezlik tazminat talebine karşılık gelen tutarın davalıların sorumluluk limitinde kaldığının tespit edildiği ve ancak her ne kadar aksi iddia edilmekte ise de davacının bu kazadan kaynaklı sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı anlaşılmakla ve ayrıca davalı … Sigorta vekilince sunulan cevap dilekçesinde davacı asilin müterafik kusurunun bulunması halinde indirim yapılmasının talep edildiği göz önüne alınmakla dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde davacı asilin söz konusu kazanın oluşumunda ve davacı nezdinde oluştuğu anlaşılan yaralanmasında müterafik kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmış bu kapsamda adı geçen davalı yanın savunması yerinde görülmeyerek hükmedilen toplam tazminat tutarından herhangi bir indirim yapılmasının gerekli olmadığına karar verilerek açılı davanın kısmen kabulü ile; davacı yanın sürekli iş göremezlik durumu bulunmadığından bu kapsamda istenilen sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat talebinin reddine, geçici iş göremezlikten kaynaklı talebinin kabulü ile 3.902,97 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekilince istem konusu edilen faiz başlangıç talebi dava dilekçesinin aksine sunulan 20/05/2022 tarihli dilekçe ile olay tarihine götürülmek istenilmiş ise de sunulan dilekçenin ıslah dilekçesi olmadığı gibi sadece değer artırımına yönelik talebi içerdiği görülmekle söz konusu dilekçe ile bu şekilde faizin başlangıç tarihinin dava dilekçesinin aksine olay tarihine götürülemeyeceği kanaatiyle istem konusu edilen faizin başlangıç tarihinin bu nedenle dava tarihi olması gerektiğine karar verilmiştir.
Yine her ne kadar davalılar kazaya karışan araçların ZMMS sigorta şirketi iseler ve her bir araç sürücüsünün kusuru nispetinde sorumluluklarına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş ve bu kapsamda toplam hükmedilen 3.902,97 TL tutarındaki zararın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalı araç sürücüsünün kusuruna karşılık gelen miktarın 975,75 TL, … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalı araç sürücüsünün kusuruna karşılık gelen miktarın 2.927,22 TL olduğu anlaşılmakta ise de kazanın davalılar araç sürücülerinin birlikte karıştıkları kaza neticesi oluştuğu ve davacı tarafça istem konusu edilen tazminat taleplerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği göz önüne alındığında sorumluluk tutarlarına sadece değinilmekle yetinilmiş olup belirtilen kusura karşılık gelen miktarların davalıların kendi iç ilişkisi bakımından ileri sürülmesi gerektiği kanaatiyle gerek hükmedilen tazminat tutarının gerekse yargılama gideri ve vekalet ücretinin iş bu dava bakımından müteselsilen hükmedilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile;
– Davacı yanın sürekli iş göremezlik durumu bulunmadığından bu kapsamda istenilen sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat talebinin reddine,
– Geçici iş göremezlikten kaynaklı talebinin kabulü ile 3.902,97 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 266,62 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 94,20 TL (29,20 TL peşin harç ile 65,00 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 172,42 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 4.557,95 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) ile davacı tarafça harici olarak Hastaneye ödenen 1.312,84 TL’den oluşan toplam 5.870,79 TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 5.724,12 TL’si ile yatırılan toplam 123,40 TL (29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 65,00 TL tamamlama harcından oluşan) harçtan oluşan toplam 5.847,52 TL’nin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 92,05 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinden hesaplanan 3.902,97 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davalılar kendilerini ayrı ayrı vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALILARA VERİLMESİNE,
7- Dair davacı vekilinin ve davalı … Sigorta şirketi vekilinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.05/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır