Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1301 E. 2021/431 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1301 Esas
KARAR NO : 2021/431

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi bulunduğu …’in 08/06/2014 tarihinde meydana gelen kazada olay yerinde vefat ettiğini, kaza sonrasında davalı … şirketine poliçe bedelinin ödenmesi için başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin yalnızca müvekkillerinden … ve … adına cüzi bir ödeme yapıldığını, ödenen miktar poliçe bedelinin kapsamı nazara alındığında maddi zararı tamamen tazmin etmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkili … için 3.000,00.-TL , … için 2.000,00.-TL maddi tazminatın her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 100.000,00.-TL, … ve … için 30.000,00.-TL, …, …, …, …, …, … için 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, … plakalı araca devir işlemlerini önlemeye yönelik ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini ve ayrıca 21/03/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında; ihtiyati tedbir taleplerinin teminatlı olarak verildiğini ve teminatı yatırmalarının mümkün olmadığından ihtiati haciz mahiyetinde davalıların mal varlıkları üzerine ve kazaya karışan araç üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili 18/11/2016 tarihli cevap dilekçesinde ; davacının dava açmadan önce müvekkili şirkete talebi ile ilgili yazılı başvuru yapması gerekirken dava açtığını bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığını, müvekkili şirket tarafından dava konusu kaza ile ilgili olarak davacı …’e destekten yoksun kalma tazminatı olarak 63.635,00.-TL ve davacı …’e maluliyet tazminatı olarak 12.972,00.-TL ödendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu , kusur tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, zarar hesabı için aktüer bilirkişilerce inceleme yapılması gerektiğini, maluliyet oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından süresinden sonra cevap dilekçesinin sunulduğu, diğer davalı tarafça cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmakla bu davalılar yönünden davanın inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 07/12/2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilleri adına başvuru da bulunulduğunu, müvekkillerden sadece … ve … için tazminat onayı verildiğini, diğer davacılar için destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddedildiğini, … nolu Hasar dosyasının celbi halinde beyanlarımızın doğruluğu ortaya çıkacağını, davalılardan …’nın meydana gelen kazada ASLİ KUsURLU olduğunu, Bu anlamda sigorta şirketinin sorumluluğunun ortada olduğunu, ayrıca davalı şirkete yapılan ödemeler ışığında sorumluluklarını tamamladıklarını iddia etmiş iseler de yapılacak hesap incelemesinde eksik ödeme yapıldığı ayrıca sigorta şirketinin tam anlamda ibra edilmediği de ortaya çıkacağını belirtmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkilinin sağlandığı ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, hastane kayıtları, SGK müzekkere cevabı, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının UYAP çıktısı, bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu raporu dosyamız içerisindedir.
İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … karar sayılı ilamının incelenmesinde; Mahkememiz davalılarından … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan açılan kamu davası neticesi olarak adı geçenin cezalandırılmasına karar verildiği ve verilen hükmün 02/12/2019 tarihinde Yargıtay onaması ile kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce 21/03/2017 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği tarafların kusur durumuna ilişkin rapor alınmak üzere dosyanın İstanbul ATK trafik ihtisas dairesine tevdine karar verilmiş adı geçen ATK tarafından hazırlanan 29/01/2018 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Bahse konu raporda aynen “OLAY : 08.06.2014 günü saat 15.07 sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Bornava istikametinden Buca istikametine seyir halinde iken olay mahalli yol ayrımına geldiğinde yolun sağından yolun solundaki Aydın yönüne giden yol bölümüne yönelen davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil’e çarpmamak üzere sola manevra yaparak yol ayrımında bulunan orta refüj başındaki bariyerlere çarpmasıyla ölümle,yaralanmayla neticelenen dava konusu kaza meydana gelmiştir. Kaza tespit tutanağında kaza yerindeki azami hız limitinin 90km/s olarak işaretlendiği, müteveffa yolcu …’in emniyet kemeri kısmında “takılı” olarak işaretlendiği, yolcu …’in emniyet kemeri kısmında “belirsiz” olarak işaretlendiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı, mahkemeniz dosyası ve ekli … esas sayılı dosyasına ait gönderilen belgeler, dava ve cevap dilekçeleri, kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokileri, tüm beyanlar, İzmir …Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2015 tarihli gerekçeli kararı, CD izleme ve çözümü tutanağı, görgü ve tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporu ve ekli olay yeri basit krokisi, bilirkişi … tarafından tanzim edilen uzman görüşü, kaza anı kamera görüntüsünden elde edilen fotoğraflar ile olay mahallinde çekilen fotoğraflar,bilirkişi … tarafından tanzim edilen 11.06.2014 tarihli bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından İzmir …Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmak üzere tanzim edilen 27.03.2015 tarihli müşterek raporu, dosya tümüyle incelendiğinde kazanın yukarda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup davacı yolcu …’in emniyet kemeri takıp takmadığı hususunda kesin kanaate varılamamış olup bu hususun takdiri sayın mahkemenize bırakılarak alternatifli kusur dağılımı yapılmıştır. 1.Durumun kabulünde; A)Davacı sürücü …’in %20 (yüzde yirmi)oranında kusurlu olduğu, B)Davalı sürücü …’ın %80 (yüzde seksen)oranında kusurlu olduğu, C)Davacı yolcu …’in kusursuz olduğu, 2.Durumun kabulünde; A)Davacı sürücü …’in %20 (yüzde yirmi)oranında kusurlu olduğu, B)Davalı sürücü …’ın %70 (yüzde yetmiş)oranında kusurlu olduğu, C)Davacı yolcu …’in kendi yaralanmasında %10(yüzde on)oranında kusurlu olduğu” şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmüştür. Rapora karşı davacılar vekili, sigorta şirketi vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı itiraz ve beyan dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Bu sefer 05/04/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği yukarıda bahse konu İzmir … ACM’nin dosyası arasında bulunan CD’nin dosyaya kazandırılmasına karar verilmiş, daha sonra bahse konu CD’nin davacı vekilince dosya arasına ikmalinin sağlanması neticesi olarak 19/11/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosyanın yeniden İstanbul ATK ya gönderilerek davacı vekili tarafından sunulan flash bellek içerisindeki CD örneğinin somut olay ile ilgisinin olup olmadığının tespiti ile tespit edilmesi halinde kazaya ilişkin CD de bizzat izlenmek suretiyle tarafların kusur oranları hususunda itirazları karşılar şekilde ek rapor aldırılmasına yönelik olarak İstanbul ATK trafik ihtisas Dairesi tarafından hazırlanan 31/12/2019 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Bahse konu raporda “… yönünden emniyet kemerinin takılı olup olmadığının etkisi ile müterafik suru durumunun takdiri Mahkememize bırakılmak suretiyle sonuç kısmında aynen Davacı sürücü …’in %20 (yüzde yirmi)oranında kusurlu olduğu, Davalı sürücü …’ın %80 (yüzde seksen)oranında kusurlu olduğu” şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmüştür. Rapora karşı davacılar vekili tarafından beyan, sigorta şirketi vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Ayrıca 15/09/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Dosyanın Ege Üniversitesi ATK’ya sevki ile davacı lardan … yönünden maluliyet değerlendirilmesinin kaza tarihi olan 08/06/2014 tarihindeki yürürlükte olan maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğine göre yapılarak dosyamıza sunulması istenilmiş, adı geçen ATK tarafından hazırlanan 14/10/2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Bahse konu raporda …in bahse konu trafik kazasından kaynaklı yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının olay tarihindeki yaşına göre % 7,3 ve rapor tarihindeki yaşına göre % 8,2 oranında olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 ay olarak kabulünün mütalaasına varıldığının bildirildiği görülmüştür. Rapora karşı davacılar vekili, sigorta şirketi vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 17/11/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği ise dosyanın aktüer bilirkişisi …’a tevdi ile davacılardan … yönünden maluliyete ilişkin, davacılardan … yönünden ise destekten yoksun kalma talebine ilişkin dosya kapsamındaki deliller ve Mahkememizce yapılan tespitler ve ara kararlar göz önüne alınarak ve ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarihli 2019/40 E. 2020/20 K. Sayılı iptal kararı göz önünde bulundurularak hazırlanacak raprun Mahkememiz dosyasına sunulmasının istenilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 29/01/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Bahse konu raporun sonuç kısmında aynen “… yönünden gerçek zararın % 80 haklılık durumuna göre 50.996,88 TL olduğu ve fakat sigorta şirketi tarafından kendisine 63.635,00 TL tutarında ödemede bulunulduğu ve DYKT alacağının olmayacağı, … yönünden ise gerçek zararın % 80 haklılık durumuna göre 14.467,60 TL olduğu ve fakat sigorta şirketi tarafından kendisine 12.972,00 TL tutarında ödemede bulunulduğu aradaki farkın % 10 dan fazla olduğu tespiti ile adı geçen davacı lehine yeniden yapılan hesaplama sonucunda yapılan ödeme güncelleştirilerek mahsubundan sonra 22.791,28 TL sürekli iş göremezlik, 2.568,12 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplamda 25.359,40 TL tutarında maddi tazminat alacağının hesaplandığı” şeklinde kanaatin belirtildiği görülmüştür. Rapora karşı davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından ayrı ayrı itiraz dilekçelerinin sunulduğu görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından 29/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinin sunulduğu, davalı …’a 06/04/2021 tarihinde, diğer davalılar vekillerine 03/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … Tarafından ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesinin, davalı … vekili tarafından ıslah dilekçesine cevap dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı sigortaya sigortalı olan ve diğer davalıların da sürücüsü ve işleteni oldukları aracın davacıların murisinin içerisinde bulunduğu araca çarparak davacıların murisi …’in ölümüne, davacı …’in de yaralanmasına neden olup olmadığı, tarafların kusur oranı, davacı …’in maluliyet oranı, davacıların …’in ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri, edebileceklerse miktarı, ayrıca manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar sigorta şirketi tarafından sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunulmamış, diğer davalılar tarafından da cevap verilmemiş ise de davacılar vekilince sunulan ıslah dilekçesinde yapılan itiraz ve beyan dilekçelerinde davalılardan … ve sigorta şirketi vekilince zamanaşımı savunmasında bulunulduğu görülmekle bu hususta yapılan inceleme neticesinde istem konusu edilen maddi ve manevi tazminat talebine esas teşkil eden olayın 08/06/2014 tarihinde meydana gelmesi ve davanın 27/10/2016 tarihinde açılmış olması ve dava dilekçesinde istem konusu edilen ve ıslaha konu edilen maddi tazminatların fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması suretiyle talep edildiği göz önünde bulundurulduğunda davaya konu haksız fiil açısından KTK nın 109. maddesi gereğince uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağından henüz ceza zamanaşımı süresi de dolmadığından davalıların bu husustaki savunmasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yine her ne kadar sigorta şirketi tarafından yapılan savunmada davacılardan … yönünden istem konusu edilen geçici iş göremezlik talebinden sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmekte ise de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; bakıcı giderleri, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) ve sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Dolayısı ile Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı … vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının müvekkilinden tahsil edilemeyeceği, talebin teminat dışı olduğuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına kusur yönünden kazandırılan ilk rapora yukarıda belirtilen taraflarca ve yine ikinci kazandırılan rapora yine yukarıda belirtilen taraflarca itiraz edilmiş ise de dosyaya sunulan önceki ATK raporu ile yine dosyaya sunulan 31/12/2019 tarihli ATK raporunun kusur oranları yönünden aynı kanaat ve doğrultuda olduğu, birinci raporda ihtimalli olarak değerlendirme yapıldığı ve her iki raporda da emniyet kemeri yönünden değerlendirmenin Mahkememize bırakıldığı görülmekle son sunulan 31/12/2019 tarihli raporun dosyaya kazandırılan flash bellek içerisindeki görüntü de incelenerek düzenlendiği anlaşılmakla kusur oranına yönelik taraflarca yapılan itirazların reddine karar verilerek ve kusur durumunu 31/12/2019 tarihli raporda belirtildiği şekilde oluştuğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca her ne kadar davalılardan … vekili tarafından bahse konu kusur raporuna itibar edilmesi yönündeki 15/09/2020 tarihli duruşmada verilen ara karardan dönülmesi yönünde 16/09/2020 tarihli dilekçe ile genişletilmiş uzmanlar heyetinden rapor alınması yönünde talepte bulunulmuş ise de esasen raporlar arası çelişki olmadığından genişletilmiş uzmanlar heyetinden rapor alınmasına yönelik şartların oluşmaması nedeniyle 18/09/2020 tarihli ara karar ile talebinin yerinde olmadığı kanaatine de varılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde 08/06/2014 tarihinde davacılardan … tarafından sevk ve idare edilen … plaka saylı araç ile davalılardan … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçlardan … plaka sayılı aracın İzmir İli Bornova İlçesinden Buca ilçesi istikametine otoban üzerinden seyir halinde iken Aydın-Çeşme otoyol ayrımına gelindiği sırada yolun solundan sağa doğru yönelip Buca yönüne gitmek istediği sırada yolun sağından yolun solundaki Aydın yönüne giden yol bölümüne yönelen … plaka sayılı araca çarpmamak için sola manevra sırasında yol ayrımında bulunan orta refüj başında bulunan bariyerle çarpması neticesinde maddi hasarlı, yaralamalı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, bu kazada … plakalı araç içerisinde bulunan …’in vefat ettiği, yine bahse konu araç içerisindeki davacılardan …’un yaralandığı anlaşılmıştır.
Davacılardan …’nın müteveffanın eşi olduğu, davacılardan …, …, … ve …’ ın müteveffanın çocukları olduğu, … ve …’ın ise müteveffanın torunları olduğu ve …’in ise müteveffanın yeğeni olduğu, … plaka sayıla aracın malikinin … olduğu ve kaza tarihini kapsar biçimde davalı tarafa ZMMS ile sigortalı olduğu tespit edilmiş bu kapsamda davacılardan … yönünden istemin vefat olayından kaynaklı DYK tazminatı ile manevi tazminat, …’un kendi yaralanması nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile vefat nedeniyle manevi tazminat, diğer davacıların ise vefat nedeniyle manevi tazminat talebi olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya sunulu aktüer raporuna itiraz edilmiş ise de söz konusu raporun hesaplama tekniği ve hesaplama biçimi yönünden yerinde olduğu anlaşılmakla hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 08/06/2014 tarihinde meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı olarak yapılan değerlendirme neticesinde söz konusu kazanın meydana gelmesinde davacılardan …’in % 20 oranda, davalı …’ ın ise % 80 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yönünden somut olayda atfı kabil bir kusurun bulunmadığı, bu kaza nedeniyle davacılardan …’nın dosya kapsamına göre müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı ancak her ne kadar … tarafından DYK tazminatı talep edilmiş ise de davalıl sigorta şirketi tarafından dava tarihinden evvel ihtirazı kayıtlı alınmış olduğu dosya kapsamından anlaşılan 63.635,00 TL tutarında ödeme yapılması ve hükme esas alınan aktüer raporuna göre ise hak kazandığı DYK tazminat tutarının 50.996,88 TL olması bir bütün olarak değerlendirildiğinde adı geçenin DYK tazminat talebinin olmayacağı, yine ayrıca davacılardan …’ un ise bu kazadan kaynaklı olarak geçici ve kalıcı iş göremezliği uğradığının hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilen maluliyet raporu ile anlaşıldığı, söz konusu maluliyet durumuna ilişkin olarak her ne kadar davalı … tarafından kendisine dava tarihinden evvel ödeme yapılmış ise de hükme esas alınan aktüer raporunda belirtildiği üzere hak kazanılan değer ile elde edilen değer arasında % 10 oranından fazlaca bir fark bulunduğu tespiti sonucu olarak gerçek zarar tutarının karşılanmadığı kanaatine varılmıştır. Yapılan bu açıklamalar neticesinde;
Maddi tazminat açısından davacılardan …’in destekten yoksun kalma tazminatın evvelce yapılan ödeme göz önüne alındığında karşılanmış olduğundan bu husustaki talebin reddine, davacılardan … yönünden söz konusu kazada atfı kabil bir kusurun varlığı tespit edilememiş ise de kendi yaralanması yönünden emniyet kemerinin takılı olup olmadığı belli olmadığından takılı değil gibi değerlendirilmek suretiyle hükmedilen tazminat tutarından % 10 takdiri indirim uygulanması gerektiği ve ancak bu şekildeki indirim tutarına isabet eden kısım yönünden aleyhe yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği kanaatiyle davacılardan …’in bakiye 22.791,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.568,12 TL geçici iş göremezlik tazminat tutar toplamı olan 25.359,40 TL toplam tazminattan %10 takdiri indirim uygulanmak suretiyle belirlenen 22.823,46 TL tazminatın sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12/10/2015 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat açısından ise 6098 sayılı yasanın 56. Maddesi göz önüne alınmak suretiyle davacılardan …’in eşi, çocukları ve torunlarının adı geçenin vefatı nedeniyle acı ve elem duydukları, davacı …’in ise her ne kadar adı geçenin yeğeni olsa da kazaya karışan araçlardan müteveffanın içerisinde bulunduğu aracın sürücüsü olması nedeniyle yine …’in vefatı nedeniyle acı ve elem duyduğu kanaatine varıldığı, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, talep edenlerin yaşı ve kaza tarihi dikkate alınarak … lehine takdir edilen 50.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın ve … lehine takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın her birinin kaza tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan … ve …’dan müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile 08/06/2014 tarihinde meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı;
A- Maddi tazminat açısından;
– Davacılardan …’in destekten yoksun kalma tazminatın evvelce yapılan ödeme göz önüne alındığında karşılanmış olduğundan bu husustaki talebin REDDİNE,
– Davacılardan …’in bakiye 22.791,28 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.568,12 TL geçici iş göremezlik tazminat tutar toplamı olan 25.359,40 TL toplam tazminattan %10 takdiri indirim uygulanmak suretiyle belirlenen 22.823,46 TL tazminatın sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12/10/2015 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
B- Manevi tazminat açısından;
– … lehine takdir edilen 50.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın, … lehine takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın ve … lehine takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın her birinin kaza tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte DAVALILARDAN … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE ADI GEÇEN DAVACILARA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 10.439,38 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.053,42 TL (973,42 TL peşin harç ile 80,00 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 9.385,96 TL karar ve ilam harcının; 1.401,75 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 7.984,21 TL’sinin ise DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.082,62 TL (973,42 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 80,00 TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.524,10 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 2.606,72 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 1.313,33 TL’sinin; 214,38 TL’sinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE, 1.098,95 TL’sinin ise DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACILARA VERİLMESİNE, arta kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 176,90 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFLARA İADESİNE,
5- Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Gereğince kabul tutarı üzerinden;
-Maddi tazminat yönünden; hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
– Manevi tazminat yönünden;
A) 7.300,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
B) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI … GEÇMENE VERİLMESİNE,
C) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
D) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI … ŞİMŞEKE VERİLMESİNE,
E) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
F) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
G) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
H) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
I) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALILAR … VE …’DAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACI …’E VERİLMESİNE,
6- Davalılardan … ve … Sigorta A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı üzerinden;
-Maddi tazminat yönünden; hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’TEN TAHSİLİ İLE DAVALILAR … VE … SİGORTA A.Ş.’YE MÜŞTEREKEN VERİLMESİNE,
– Manevi tazminat yönünden;
A) 7.300,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’TEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
B) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’DEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
C) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’TEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
D) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’TEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
E) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’DEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
F) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’DEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
G) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’DEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
H) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’TEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
I) 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACI …’TEN TAHSİLİ İLE DAVALI …’A VERİLMESİNE,
7- Davalılardan … tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 50,00 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 25,19 TL’sinin DAVACILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVALIYA VERİLMESİNE, arta kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
8- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır