Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1172 E. 2021/333 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1172 Esas
KARAR NO : 2021/333

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 27.02.2016 tarihinde yaya olarak seyreden davacı ya … plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır derecede yaralandığı, davacının Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğü, söz konusu kaza ile ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma yapıldığı, davalı … şirketine başvuru yapıldığı ancak başvuruya süresinde cevap verilmediğini belirterek Fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep haklarımız saklı kalmak kaydtyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra; Arz ve izah edilen nedenler ve Sayın Mahkemece resen nazara alınacak hususlarla fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydı ile 100 TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; dava konusu kaza sebebiyle müvekkil şirket nezdinde açılan … rücu dosyası kapsamında araç hasarı için … Sigorta A.Ş.ye 21/07/2017 tarihinde 4.316,96 TL rücu ödemesi yapıldığını, sigorta poliçesinin hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 33.000 TL olup kabul manasına gelmemek kaydı ile şirketin teminat limitinden, gerçekleştirilen hasar ödemesi düşüldükten sonra kalan miktar ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, 2918 sayılı Ktk nın 99. Maddesi ve trafik sigortası genel şartlarının b.1.1.c maddesi hükümleri dikkate alındığında, başvuru sahibinin değer kaybı zararının tayin ve tespitine yönelik belgeleri şirkete ibraz ile yükümlü olduğu, bu belgelerin ibrazı ile şirketin sorumluluğunun doğacağı, ancak, bu yükümlüğe uyulmadığı değer kaybı zararının tayin ve tespitine yönelik belgeler şirkete sunulmadan tahkime başvurulması isabetli bulunmadığından başvurunun usulden reddine karar verilmes gerektiği, davaya konu poliçe, 03/07/2016-2017 tarihleri arasında ortaya çıkabilecek sorumlulukları teminat altına alındığını, Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliğinin açık hükmü gereği söz konusu eksper ücretinin eksper ataması yapan kişi tarafından ödenmesi gerektiğini belirterek aleyhe davanın reddini, davanın reddi talebinin kabul edilmemesi halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, yalnızca gerçek zararla sınırlı olarak sorumlu tutulmasını, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde ise; müvekkil şirketin poliçe limitiyle sınırlı şekilde sorumlu tutulmasını, bununla birlikte faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi raporu, hasar dosyası, poliçe, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma Dosyası’nın UYAP çıktısı, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin raporu, SGK yazı cevabı, keşif tutanağı, Talimat Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu dosyamız içerisindedir.
Mahkememizin 11/04/2017 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile Mahallinde 18/05/2017 tarihi saat 13.30 da trafik uzmanı bir bilirkişinin refakate alınması ayrıca bilirkişi listesinde varsa arapça bilen bir tercümanın da görevlendirlmesine, arapça bilen tercümanın listeden temin edilememesi halinde mahkememizce resen tespitle görevlendirilmesine karar verilmiş Mahkememizce 18/05/2017 tarihinde keşif heyeti ile birlikte dava konusu kazanın meydana geldiği … Cad. … ilçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi önüne bulunduğu yerde keşif icrasına çıkılmış, keşif yapılmış hazırlanan 24/05/2017 tarihli rapor dosyaya sunulmuş incelenmesinde davacının %100 kusurlu olduğu, davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu görülmüştür. Adı geçen rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz dilekçesinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11/07/2017 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davacı vekilinin itirazları dikkate alınarak dosyadaki tüm deliller ve davacı itirazlarının da değerlendirilmesiyle kazanın meydana gelmesinde kimin ne oranda kusurlu olduğu konusunda ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 07/05/2018 tarih … sayılı raporun sonuç kısmında; Sürücü …’in %15 (yüzde onbeş)oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in %85 (yüzde seksenbeş)oranında kusurlu olduğu” şeklinde görüş bildirilmiş, taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı vekilinin ATK raporuna karşı beyan dilekçesi sunduğu, davacı vekili tarafından Mahkememizin 06/11/2018 tarihli duruşmasında Adli Tıp Kurumu raporuna karşı bir itirazı olmadığı, davacının üniversite adli tıp ana bilim dalından malüliyet oranının belirlenmesini istediği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 06/11/2018 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile daha önce alınan kusur raporlarındaki kusur oranlarının birbirinden farklı kusur tespitleri içerdiği anlaşılmakla, dosyanın talimat yazısı ekinde Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, Karayolları Fen Heyetinden üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii, ile kazanın meydana gelmnesinde kimin ne oranda kusurlu olduğu konusunda rapor düzenlenmesine karar verilmiş dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, Karayolları Fen Heyetinden üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile kazanın meydana gelmesinde kimin ne oranda kusurlu olduğu konusunda rapor düzenlenmesinin istenildiği,Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosya numarasını aldığı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 26/02/2019 tarihli raporun sonuç kısmında aynen; davalı … şirketi sigortalısı aracın dava dışı sürücüsü …’in kusursuz olduğu davacı yaya …’in % 100 oranında ( yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu” görüş ve kanaatinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüş rapor taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizin 09/05/2019 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi ile dosyada alınan kusura ilişkin bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğundan, ATK Trafik İhtisas Dairesinin en az 7 uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetinden kusura ilişkin rapor alınmasının istenilmesine karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 05/03/2020 tarih … sayılı raporun sonuç kısmında aynen; Sürücü … ‘in %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … ‘in %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu” görüş ve kanaatinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüş, raporun taraf vekillerine 17/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı tarafça rapora itiraz yada beyan dilekçesinin sunulmadığı davalı tarafça itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlık yönünden kusur durumu konusunda alınan raporlardan sonra kusur durumu hakkında bir kanaate varılabilecek mahiyette raporlar dosyaya kazandırıldığı kanaati ile 22/09/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davacı asilin dosya ile birlikte EGE Üniversitesi Adli Tıp Kurumuna sevki ile 27/02/2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile davacı asilin geçici ve sürekli iş göremezlik maluliyet durumunun oluşup oluşmadığının, olay tarihindeki yürürlükte olan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre incelenerek neticeten hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmiş ancak başvurulmaması sebebi ile kendisi hakkında rapor düzenlemediğinin belirtildiği görülmüştür. Devamında Mahkememizin 03/12/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davacı asilin yeniden dosya ile birlikte EGE Üniversitesi ATK’ya sevki ile 27/02/2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile davacı asilin geçici ve sürekli iş göremezlik maluliyet durumunun oluşup oluşmadığının, olay tarihindeki yürürlükte olan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre ve Anayasa Mahkemesi’nin 10/07/2020 tarihli 2019/40 E. 2020/20 K. Sayılı iptal kararı göz önünde bulundurularak neticeten hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesine, karar verilmiş ancak davacı vekilinin duruşmada alınan beyanında müvekkilinin pandemi nedeni ile Hastaneye gitmediğinden ve yoğunluk olduğunu düşündüklerinden başvurmadıklarının beyan edildiği görülmüştür. Yine Devamında Mahkememizin 1/02/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile davacı asilin bu celseden itibaren yeniden sevki yönündeki talep makul karşılanarak 15 nolu celse 1 nolu ara karara ilişkin geçici ve sürekli iş göremezlik maluliyet durumunun söz konusu 27/02/2016 tarihli trafik kazasından kaynaklı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise oranının ve süresinin belirtildiği şekilde kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre hazırlanacak raporun dosyamıza sunulması için son kez sevkine, işbu duruşma neticesi sevke yönelik hazırlanacak evrakın tebliğinden başlamak üzere sevke yönelik belirtilen kuruma başvuru yapılması ve yapıldığına yönelik evrakın yine aynı süre içerisinde Mahkememize bildirilmesi yönünde 2 haftalık kesin süre verilmesine, söz konusu kesin süre içerisinde istemin yerine getirilmemesi halinde mevcut dosya durumuna göre karar verileceğinin ihtarının yapıldığı, davacı vekili tarafından 18/02/2021 tarihli dilekçe sunulduğu Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’na müzekkere yazıldığı, müzekkerenin Hastaneye ulaşıp taraflarına randevu günü bildirildiğinde müvekkilinin sevkinin sağlanıp Mahkememize beyanda bulunulacağının bildirildiğine yönelik dilekçenin sunulduğu, dolayısıyla Mahkememizce verilen 1 nolu ara karara ilişkin tebligatın davacı vekiline ihtaratlı olarak 16/02/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ara karar gereği başvuru evraklarının sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Tarafların anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu konusunda yapılan değerlendirmede; davacının 27/02/2016 tarihinde yaya olarak seyrederken davalı … şirketi nezdinde KTK ZMM sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucunda meydana gelen kazada yaralandığı, sigorta şirketine başvurulmuşsa da ödeme yapılmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezliği nedeniyle şimdilik 50 TL si geçici, 50 TL si sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 100 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karşılık davalı vekilince … plakalı aracın şirketlerine sigortalı olduğu, ancak sürücünün kusurunun olmadığı ve iş göremezlik halinin ispatlanması gerektiği, davanın reddi gerektiğinin savunulduğu, böylelikle uyuşmazlığın kazanın meydana gelmesinde kimin ne oranda kusurlu olduğu, davacının iş göremezlik nedeniyle zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa tutarı ve talepte haklı olduğu tazminat miktarı konusundaki olduğu görülmüştür.
Dosya tarafları arasındaki uyuşmazlık 27/02/2016 tarihinde yaya olarak seyretmekte olan davalı … şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ile karışılan trafik kazasından ötürü geçici ve kalıcı iş göremezlik talebi olduğundan ve eldeki dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davası olduğundan ve bu tazminatın aynı zamanda haksız fiilden kaynaklı olarak talep edildiği anlaşıldığından haksız fiilin koşullarının oluşup oluşmadığının somut olay bakımından değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bilindiği gibi haksız fiilin unsurları; zarar, kusur, hukuka aykırılık ve illiyet bağıdır. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde; 27/02/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dosyaya kusur yönünden birden fazla rapor kazandırılmış ise de dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde 05/03/2020 tarihinde dosyaya sunulan ve İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyetince hazırlanan raporun somut uyuşmazlık bakımından ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, söz konusu raporun önceki raporda varılan çelişkili kusur kanaatinin giderildiği ve dolayısıyla belirlenen kusur oranlarına Mahkememizce de itibar edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı anlaşılmış ve ancak davacı asilde oluştuğu iddia edilen maluliyet durumunun varlığı ya da yokluğu yönünde tespitin yapılması yani söz konusu trafik kazası nedeniyle davacı asilin bir zarara uğrayıp uğramadığının tespiti yönünde Mahkememizce yukarıda belirtildiği gibi davacı asilin Ege ATK’ya sevki yönündeki birden fazla verilen kararın yerine getirilmediği gibi en son 11/02/2021 tarihli duruşmada verilen ve kesin süre olduğu belirtilerek davacı vekiline tebliğ edilen ara karar gereğinin de yerine getirilemediği, davacı asilde oluştuğu iddia edilen maluliyetin ispatının davacı tarafta olduğu gözetildiğinde zarar unsurunun davacı tarafça ispatlanamadığı kanaatine varılmakla açılı davanın ispatlanamama nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle
1- Davanın İSPATLANAMAMA NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harçtan evvelce alınan 29,20 TL peşin harcın MAHSUBU ile hazineye irat kaydına, bakiye 30,10 TL harcın hazine üzerinde bırakılmasına,
3- Davacı tarafından yatırılan harç ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 450,67 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesine göre DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümleri uyarınca hesap ve takdir edilen 100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.06/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır