Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1090 E. 2021/838 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1090 Esas
KARAR NO : 2021/838

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/09/2012
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına sunulan 25/09/2012 harç yatırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kooperatife 1994 yılından beri ödemede bulunduğunu, kooperatifin gidişatını öğrenmek için aradığında ihraç üye olduğunu haricen öğrendiğini, müvekkilinin 26/06/2012 tarihli dilekçesiyle konu ile ilgili belgelerin kooperatiften gönderilmesini istediğini, daha sonra kooperatif tarafından gönderilen 27/08/2012 tarihli yazıda çıkarılmaya ilişkin belgelerden söz edildiğini böylece 19/05/2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile çıkarıldığını öğrendiğini, ancak çıkarılmaya ilişkin gönderilen bir ihtarname olmadığını, çıkarmanın da yasal olmadığını belirterek çıkartılmaya ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile üyeliğinin devam ettiği hususunun tespitini, talep kabul edilmediği takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin ödediği aidat bedellerinden şimdilik 1.221,22 TL nin işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sayılı dosyasına davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili kooperatife … nolu ortak olduğunu, ortaklık sırasında verdiği adresin … ada … Blok D:… … … İstanbul olduğunu, ödemelerin aksatılması üzerine 12/07/2006 tarihli birinci ihtarnamenin davacının aranan saatlerde işte olması nedeniyle 19/07/2006 tarihinde mahalle muhtarlığına tebliğ edildiğini, 2. İhtarnamenin 16/11/2006 tarihinde gönderildiğini ancak adreste bulunmaması ve muhtarlık kaydının olmaması üzerine tebligatın yapılamadığını, bu kere 2. İhtarnamenin …’nde yayınlandığını, çıkarılma kararına ilişkin tebligatın davacının tanınmaması üzerine geri geldiğini, çıkarılma kararının 22/08/2007 tarihinde olduğunu ve gazetede ilan ettirildiğini, 5 yıllık zaman aşımının gerçekleştiğini, davanın en geç 22/11/2007 de açılması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Davalı kooperatif kayıtları, bilirkişi incelemesine esas hazırlanan rapor, Mahkememizin … Esas sayılı dosya örneği ve İzmir … ATM’nin … Esas sayılı dosya örneği dosyamız arasındadır.
Mahkememizin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde Mahkememiz davacısı tarafından davalı kooperatif aleyhine terditli istem olarak çıkartılmaya ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile üyeliğin devam ettiği hususunun tespitinin talep edildiği, bu talep kabul edilmediği takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla ödenen aidat bedellerinden şimdilik 2.300,53 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsilinin talep edildiği, tahkikat aşamasında dava dışı … tarafından yine benzer gerekçelerle İzmir … ATM’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden açılan davanın Mahkememizin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve ancak adı geçen davacı yönünden açılan davanın Mahkememiz … E. Sayılı dosyasından tefrik edilerek Mahkememizin … E. Sırasına kaydının yapıldığı, Mahkememizin … E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 24/12/2013 tarihli ve … Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulduğu, bu hükme yönelik yapılan temyiz talebi üzerine Yargıtay … HD’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile her ne kadar Mahkememizce kısmen kabul yönünde hüküm kurulmuş ise de bir kısım bozma sebepleri ile birlikte ayrıca “ihraç kararının iptali istemi ile ilgili açtığı işbu dava kesinleşmeden, ortaklığının sona ermesine bağlı bir talep niteliğindeki çıkma payı alacağına ilişkin diğer istemin esasına girilemez. Mahkemece, davacının çıkma payına ilişkin alacak ile ilgili davası tefrik edilerek, anılan dava yönünden ihraç kararının iptali davasının bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, her iki istemin birlikte ele alınarak, çıkma payı alacağının da bu dava içerisinde karara bağlanması doğru olmamıştır.” şeklindeki ilam ile Mahkememizce verilen bozulmakla Mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden çıkma payına ilişkin alacak davasının bu davadan tefriki ile bu sefer Mahkememizin 2015/1090 Esas sırasına kaydedildiği ve tahkikatın buradan yürütüldüğü görülmüştür.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden ihraç kararının iptali istemli davada 02/05/2017 tarihli ve … Karar sayılı ilam ile davanın kabulü yönünde verilen hükme karşı yapılan temyiz talebine ilişkin Yargıtay … HD’.nce … Esas ve … karar sayılı ilam ile başvurunun reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan karar düzeltme başvurusu üzerine Yargıtay … HD.’nce … Esas ve … Karar sayılı ilam ile başvurunun reddine karar verildiği ve hükmün 17/06/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun; Yukarıda belirtildiği şekilde davacı asilin yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatiften ihracına ilişkin kararına yönelik bekletici mesele göz önüne alınarak davacının davalıdan ödediği aidat bedellerinden kaynaklı talebinde haklı olup olmadığı, haklı ise miktarının tespiti ile davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar dava sefahatine yönelik yukarıdaki açıklamalar gereği yine yukarıda belirtildiği şekilde uyuşmazlık tespiti yapılmış ise de davacı vekili tarafından sunulan dilekçede iş bu dava konusu uyuşmazlık Yargıtay bozma ilamı ve tefrik sonucu alacak davası olduğu görülmekte ise de dava dilekçesinde bu istemin ihraç kararının iptali istemi yönünden terditli olarak talep edildiği yani ihraç kararının iptali istemli talebin olumsuz karşılanması halinde iş bu alacak iddiasının değerlendirilerek sonuca bağlanmasının talep edildiği anlaşıldığından ve yine yukarıda belirtildiği gibi ihraç kararının iptaline istemine yönelik talep esastan incelenip yukarıda esası belirtilen Mahkememizin … Esas sırası üzerinden davanın kabulü yönünde karar verildiğinden artık terditli istemlilerden ilki değerlendirilmekle mevcut dava konusu uyuşmazlık yönünden bir karar tesis edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde yukarıda belirtildiği şekilde terditli istemlilerde ihraç kararının iptali yönündeki davacı talebi kabul edilmekle ve temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçmekle kesinleştiği anlaşıldığından mevcut davaya konu istem ise ikincil olarak talep edildiğinden kesinleşmekle dava konusuz kaldığından iş bu uyumazlığa konu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Bilindiği gibi davanın konusuz kalması durumunda verilecek karar “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde kurulmaktadır. Ancak her hüküm gibi bu hükmün de kanuni sonuçları olmakla birlikte yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tespit için en önemli kriter dava tarihi itibariyle tarafların haklılık oranıdır. Dosya kapsamında bu husus doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesinde terditli istemlerden ilki olan çıkma kararının iptali yönündeki istem bakımından davalı tarafın haksızlığı yukarıda belirtilen kesinleşen karar ile sabit olmakla dava tarihi itibariyle haklılığın davacı tarafta olduğu ve bu kapsamda yargılama giderlerinden davalının sorumluluğunun bulunduğu ve ancak istem terditli olarak talep edildiğinden ve üyelikten ihraç kararı yönünden … e. Sayılı dosyasında davacı yan lehine vekalet ücreti takdir edildiğinden yeniden vekalet ücreti takdirine yer olmadığı kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harçtan evvelce alınan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 31,60 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, söz konusu tutar yönünden kararın kesinleşmesinden sonra tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan toplam 54,70 TL harç ile gider avansından kullanılan 101,35 TL yargılama giderinden oluşan 155,75 TL’nin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 8,65 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesine göre DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de terditli ilk istem yönünden kesinleşen karar göre davacı lehine vekalet ücreti takdir edildiğinden yeniden takdir edilmesine yer olmadığına,
6- Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır