Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1027 E. 2021/701 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1027 Esas
KARAR NO : 2021/701

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2015
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’un malik/sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketine … sayılı Trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile 21.12.2014 günü İzmir-Bayraklı ilçesi … Mahallesinde, yaya olan müvekkili …’ye asli kusurlu çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği kaza sonucu, kaldırıldığı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sol femur cisim kırığı teşhisi konularak ameliyat edilerek hastaneden taburcu edildiğini, bu yaralanmaya bağlı, kazanç kaybına, çalışma gücünde azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplara ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplara uğradığını, bu hususlar yapılacak yargılama ile belirleneceğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000-TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini arz ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP;
Davalı vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kazaya sebebiyet verdiği öne sürülen … plakalı araç müvekkil şirkete 27.03.2014/2015 tarihleri arasında … sayılı Trafik poliçesiyle sigortalı olduğunu, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle sigortalının kusuru oranında maddi tazminat ile yükümlü olduğu, öncelikle zarar ve kusurun ispata muhtaç olduğunu belirterek, müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER;
Mahkememizce davalı sigorta nezdinde bulunan … plaka sayılı araca ait 21/12/2014 tarihi itibariyle geçerli olan ZMMS poliçe örneği, meydana gelen kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası örneği, … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle tüm tescil bilgileri, İzmir Tepecik Eğitim ve araştırma Hastanesi nezdinde bulunan davacıya ait 21/12/2014 tarihli trafik kazası nedeniyle mevcut bulunan tüm teşhis ve tedavi evrakları ile film ve grafileri celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya mahkememizce resen seçilen Trafik bilirkişisine tevdi edilmiş, tarafların kusur durumunun tespiti hususunda rapor düzenlenerek 18/04/2016 havale tarihinde dosyaya sunulduğu görülmüştür.
18/04/2016 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; ”Davalı sigorta şirketine 27.03.2014/2015 tarihleri arasında … sayılı Trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı 1992 model …-… marka otomobilin malik ve sürücüsü olan dava dışı …’un kazanın oluşumunda %100 asli tam kusurlu olduğu, …2002 doğumlu 12 yaşlarındaki davacı yaya … ile dava dışı yayalar … ve …’nin kazanın oluşumunda kusursuz oldukları ” hususunda görüş bildirdiği görülmüştür.
Dosya, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilerek, davacılardan …’nin sürekli maluliyetinin olup olmadığı ve varsa oranının tespiti yönünde rapor alınması istenmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda özetle: ” Eldeki tıbbi bulgular değerlendirildiğinde; davacı …’nin Sağ alt ekstremitede meydana gelen femur kırığının kaynadığı, sekel meydana gelmediği, ekstremite işlevlerinde kalıcı iş görmezliğe (meslekte kazanma gücü kaybına) neden olmadığı tıbbi kanaatine varıldığı” bildirilmiştir.
Davacının geçici iş göremezlik süresinin tespiti için Ege Ünv. Tıp Fakültesini Hastanesine dosya gönderilmiş ve Ege Ünv Adli Sağlık kurulu tarafından düzenlenen raporda davacının 21/12/2014 tarihli trafik kazasına bağlı olarak geçici iş göremezlik süresini 9 ay olarak kabulünün uygun olacağı yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya mahkememizce resen seçilen hesap bilirkişisine tevdii edilerek, davacı …’nin 21/12/2014 tarihli trafik kazası nedeni ile uğramış olduğu geçici iş göremezlik sebebi ile oluşan maddi zararının tespiti hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi 07/05/2018 tarihli raporunda özetle; “12.12.2014 tarihinde yaralanan …’nin geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 7.855,12 TL olduğu, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının olmadığı, kusur durumuna göre davalı tarafın poliçe limiti dahilinde tespit olunan zararın tamamından sorumlu olacağı” kanaatinin bildirildiği görülmüş, bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin davacının sürekli maluliyetine yönelik rapora itirazı üzerine dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilerek bu hususta ve davacının geçici iş göremezlik süresinin tespitine yönelik rapor düzenlenmesi istenilmiş, mahkememizce, ATK ..,İhtisas Kurulu 25/03/2019 havale tarihli raporunda ” Mevcut belgelere göre, … ve … kızı, …/2002 doğumlu …’nin 21/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine dosya ve ekleri mahkememizce İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilerek davacının sürekli işgöremezlik oranı ile geçici işgöremezlik süresinin tespiti hususlarında rapor tanzimi istenilmiş, ilgili kurumun 07/09/2020 tarihli raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre, … ve … kızı, …/2002 doğumlu …’nin 21/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” yönünde görüş bildirilmiş ise de her ne kadar ATK … İhtisas Kurulunun 07/09/2020 tarihli raporunda haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre rapor düzenlenmiş ise de 09/10/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas ve 2020 /40 sayılı kararı ile KTK’nun 90.maddesinde yer alan “…” bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda “…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğuna yönelik karar verildiği anlaşıldığından dosya ve ekleri yeniden Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna gönderilerek davacının sürekli işgöremezlik ve geçici işgöremezlik süresinin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmesi istenilmiş, ilgili kurumun 01/02/2021 tarihli raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre, … ve … kızı, …/2002 doğumlu …’nin 21/12/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği , 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği” yönünde görüş bildirilmiş, her ne kadar taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı itiraz etmiş ise de bilirkişi raporunun taraf denetimine açık usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekiline talep artırım dilekçesini sunması için iki haftalık süre verilmiş, davacı vekili tarafından süresinde mahkememize sunulan talep artırım dilekçesinde ; ” 7.855,12-TL geçici işgöremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 21/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlarının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Davacı kaza tarihi itibariyle 18 yaşın altındadır, yargılama sırasında davacının 18 yaşını ikmal etmesi sebebiyle davacı tarafından davacı vekiline verilen vekaletname uyarınca vekili aracılıyla davayı takip etmiş, davacının 18 yaşını ikmal etmesi nedeniyle anne ve babasının davayı velayeten takip yetkisi sona ermiştir.
Davacı geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle sürücüsü tam kusurlu olan aracın ZMMS sigortacısından poliçe kapsamında, uğramış olduğu kalıcı maluliyeti ve geçici iş göremezlik nedeniyle uğramış olduğu zarardan dolayı tazminat talep etmiştir. Mahkememizce dava konusu trafik kazasına ilişkin tarafların kusur durumunun tespitine yönelik düzenlettirilen bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacının trafik kazası nedeniyle sürekli maluliyeti bulunup bulunmadığı ve geçici iş göremezlik süresinin tespiti için 9 Eylül Ünv. Hastanesinden rapor düzenlenmesi istenilmiş ve düzenlenen raporda davacının trafik kazasından kaynaklı yaralanmanın kalıcı iş göremezliğe neden olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Ege Ünv. Adli Sağlık Kurulu raporuna göre dava konusu trafik kazasına bağlı olarak davacının 9 ay süreli geçici iş göremezlik süresinin olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların itirazları değerlendirilmek üzere dosya Adli Tıp Kuruluna gönderilmiş ATK tarafından, kaza tarihindeki yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre davacının dava konusu trafik kazasından kaynaklı sürekli maluliyetinin bulunmadığı ve geçici iş göremezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafın rapora itirazı üzerine ve mahkemece yapılan değerlendirme ile kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Teslim işlemleri Yönetmeliğine göre ATK Üst Kurulundan rapor düzenlenmesi istenilmiş, ATK Üst Kurulu tarafından düzenlenen rapora göre maluliyet teslim işleri yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin değerlendirme yapılabileceği belirtilerek bu yönetmeliğe göre davacının meslekte kazanma gücü kaybının belirlenemeyeceği, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak sürekli maluliyetinin bulunmadığı ve geçici iş göremezlik süresinin de 4 ay olduğu tespit edilmiştir.
ATK Üst Kurulu tarafından düzenlenen ayrıntılı ve denetime elverişli rapora göre; davacının geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı olarak sürekli maluliyetinin bulunmadığı, bu nedenle bu yöndeki tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği; geçici iş göremezlik nedeniyle tazminat talebine ilişkin olarak davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğu, gelir getiren bir işte çalıştığına yönelik bir iddia bulunmadığı, dolayısıyla geçici iş göremezlik süresi boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancının da olmadığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve 4. Hukuk Dairesi’nin 18 yaşından küçük olan ve gelir getiren bir işte çalışmayan küçüklerin geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı yönündeki içtihatları da nazara alındığında davanın geçici iş göremezlik tazminat talebi yönünden de reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince karar tarihi itibarı ile alınması gereken 59,30 TL harçtan, başlangıçta alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60-TL harcın davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde istek halinde ilgilisine iadesine,
5-Davalının yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır