Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1265 E. 2021/964 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1265
KARAR NO : 2021/964

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/05/2012
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sırasına kaydolunan dava dilekçesinde; bankalarının … Şubesi kredi müşterisi … ve müşterek ve müteselsil borçluların imzası mukabili bir adet 120.000,00-TL’lik bir adet 15.000,00-TL ve bir adet de 250.000,00-TL’lik üç adet kredi sözleşmesine binaen zirai kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ayrıca davalıların % 40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin 29/06/2009 tarihinde …’a 7.000,00-TL Üretici Kart, 3.000,00-TL nakit krediye kefil olduğunu, kefil olunan toplam kredi tutarının toplam 10.000,00-TL olup bu borcun ödendiğini, daha sonra …’nın taşınmazı ve …’ın taşınmazları ipotek edilerek kredi limitinin yükseltildiğini, sonraki kredilerden müvekkilinin haberi olmadığını, dolayısıyla dava konusu edilen borçtan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davanın reddine ve %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalı …’da 13/12/2012 tarihli celse de; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İş bu davanın dayanağı icra dosyası incelenmiş, bilirkişi görüşüne başvurulmuştur.
İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; … TAŞ tarafından …, …, …, …, …, …, … aleyhine kredi sözleşmesine dayanılarak 120.854,81-TL alacağın tahsili için 13/03/2012 tarihinde girişilen icra takibine ilişkin olduğu, davalı …’in borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … 03/12/2012 tarihli raporunda …’in sorumlu olduğu borç ve fer’ileri toplamının 120.854,81-TL, …’ın sorumlu olduğu borç ve fer’ileri toplamının 16.993,18-TL olduğunu ortaya koymuştur.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas- …/… Karar sayılı 04/04/2013 tarihli kararıyla “1-Davalı … yönünden tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde bu davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… takip sayılı dosyasına yönelik 108.356,48.-TL asıl alacak, 10.693,66.-TL işlemiş faiz, 584,67.-TL BSMV olmak üzere toplam 120.634,81.-TL ile ilgili itirazlarının iptaline, 220,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti giderinin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine, %40’tan az olmamak üzere hesaplanan 48.253,00.-TL inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takip tarihinden itibaren yıllık % 40 oranında temerrüt faizi uygulanabileceğine, 2-Davalı … yönünden de yine tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde 15.000,00.-TL asıl alacak, 1.688,75.-TL işlemiş faiz, 84,44.-TL BSMV olmak üzere 16.773,18.-TL alacakla ilgili itirazın iptaline, yine tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde 220,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti giderinin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine, % 40’tan az olmamak üzere hesaplanan 6.709,00.-TL inkar tazminatının yine yukarıdaki diğer borçlu ile ilgili kısım nazara alınarak tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde bu borçludan alınarak davacıya verilmesine,3-Takip tarihinden itibaren 15.000,00-TL asıl alacağa yıllık %40 temerrüt faiz oranının uygulanabileceğine,” karar verilmiştir.
Bu karar taraflara tebliğ olunmuş, davalı …’a 18/06/2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen karara karşı bu davalı tarafından kanun yoluna başvurulmamış, davalı … tarafından kanun yoluna başvurularak söz konusu karar temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19/03/2014 tarihli …/… Esas-…/… Karar sayılı kararı ile “Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı … yönünden tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde bu davalının takibe itirazının toplam 120.634,81.-TL alacak üzerinden iptaline, 220,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti giderinin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine ve %40 oranında icra inkar tazminatına, diğer davalı … yönünden ise bu davalını takibe itirazının toplam 16.773,18.-TL alacak üzerinden iptaline, 220,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti giderinin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine, diğer davalı borçlu ile ilgili kısım nazara alınarak tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde hükmedilen icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekilince temyiz edilmiştir. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında 29.06.2009 tarihinde 120.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalanmş olup, anılan bu sözleşmeyi davalı … kefil olarak imzalamıştır. Öte yandan davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 05.05.2008 tarihli ve 14.11.2011 tarihli kredi sözleşmelerinin de imzalandığı ancak bu sözleşmelerde davalının kefaletinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı, kendisinin kefaletinin bulunduğu kredi sözleşmelerinden doğan borcun ödendiğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda takibe konu kredi borcunun hangi sözleşme ya da sözleşmelerden kaynaklandığı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, anılan bu husus ve davalının savunması üzerinde durularak gerektiğinde ek rapor yada yeni bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı … yararına BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin bozma kararının kapsamı ve kararın …’in temyiz istemi üzerine verilmiş olması yanında … yararına bozulduğu yönündeki ibare dikkat alındığında İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/04/2013 tarihli …/… Esas …/… Karar sayılı kararının … ile ilgili olan hüküm kısmının 2 ve 3 nolu bentlerinin davalı … yönünden 04/07/2013 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bozma sonrası davacı … TAŞ vekili tarafından 27/06/2014 tarihinde sunulan dilekçede; davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın …’e temlik edildiği bildirilmiş, dilekçe ekinde İzmir … Noterliğinin 21/05/2013 tarihli … yevmiye numaralı temlikname sunulmuştur. Sunulan temliknamenin incelenmesinden, …’in …’ın nakit borçlarına karşılık bankaya 102.000,00-TL ödeme yaptığı, banka tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takiplerine konu alacağın 102.000,00-TL’lik kısmının …’e temlik edildiği ortaya konulmuştur. Temlik sonrası banka vekilince iş bu dava takip edilmemiştir.
İzmir … Noterliğinin 23/05/2013 tarihli … yevmiye numaralı temliknamesi ile …’in temlik aldığı 102.000,00-TL alacağının …’ye temlik ettiği belirlenmiştir. Böylelikle en son temlik alan … tarafından davaya devam olunmuştur.
Bozma sonrası dava dosyası İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sırasına kaydolunmuş, HSK kararı ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin dondurularak dava dosyalarının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine devri ile dava dosyası dava İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sırasını almıştır.
Mahkememizin 11/12/2014 tarihli celsesinde Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma kararı gereğince araştırma yapılmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı/temlik alan vekili 17/03/2016 tarihli duruşmada dava konusu alacak ve İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibe konu ipotek karşılığı 102.000,00-TL ödeme yaptıklarını, ödedikleri tutar kadar olmak üzere kendilerine kısmi temlik yapıldığını beyan etmiş, davanın konusu olup 102.000,00-TL tutar dışındaki itirazın iptaline konu alacakla ilgili … TAŞ tarafından dava takip edilmediğinden, temlik alan tarafından takip edilen 102.000,00-TL dışındaki itirazın iptali talebi konusunda … TAŞ tarafından takip edilmeyen bakiye alacak davasının HMK 150. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, temlike konu alacak dışındaki … hakkındaki davanın 17/03/2016 tarihinden sonra 3 aylık sürede yenilenmediği anlaşılmakla … hakkındaki temlikin dışındaki alacak iddiasına dayalı itirazın iptali davasının 20/06/2016 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı … 17/03/2016 tarihli duruşmada …’ye bu dava konusu borç ile ilgili 145.000,00-TL ödediğini, bu konuda belgesi olduğunu beyan etmiş, 25/03/2014 tarihli belge ve makbuzdur başlıklı belgeyi sunmuştur.
Davalı … vekili tarafından 25/03/2014 tarihli belge ve makbuzdur başlıklı belgede “İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının temlik bedeli olan 145.000,00-TL’yi elden ve nakden aldım.” ibaresinin yazılı olduğu, belgede parayı veren olarak …, parayı alan olarak …, tanık olarak … ve …’ın imzalarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Temlik alan … vekili sunduğu dilekçesi ile, müvekkili ile görüştüğünde belgenin sahte olduğunu, bu şekilde bir yazıyı imzalamadığını, …’in hiçbir şekilde kendisine ödeme yapmadığını beyan ettiklerini, sahte belgeyi kabul etmediklerini bildirmiştir.
Davalı … tarafından sunulan ödeme belgesine karşı … tarafından Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş ve böyle bir belge düzenlemediğini, böyle bir parayı almadığını beyan etmiştir.
Turgutlu CBS …/… Soruşturma sayılı evrakı ile yürütülen özel belgede sahtecilik suçundan soruşturmada …’in 06/01/2019 tarihinde vefat ettiği belgelenmekle … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, ayrıca söz konusu belgede tanık olarak imzası bulunan … ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmıştır. Turgutlu … ASCM’nin …/… Esas sırasında kayıtlı olarak görülen kamu davasında; sahtelik konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış, ATK Fizik İhtisas Dairesinin 06/04/2021 tarihli raporunda inceleme konusu belgedeki … adına atılı imzanın …’nin eli ürünü olduğu, … ve … adına atılı imzaların bu kişilerin eli ürünü olduğu ortaya konulmuş, Turgutlu … ASCM’nin 04/10/2021 tarihli …/… Esas-…/… Karar sayılı kararıyla tanıklar … ve …’ın beraatlerine karar verilmiş, bu karar 12/10/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Böylelikle davalı … tarafından sunulan 25/03/2014 tarihli ödeme belgesindeki parayı alan sıfatıyla imza atan …’ye atfen atılan imzanın …’ye ait olduğu, söz konusu belgenin sahte olmadığı, 145.000,00-TL’nin … tarafından iş bu davanın konusu …/… Esas sayılı takibine istinaden …’ye ödendiği kanaatine varılmıştır.
Davalı …’in 06/01/2019 tarihinde vefat ettiği geriye mirasçısı olarak …, … ve …’in kaldığı anlaşılmış, mirasçılar vekili olarak Av. … vekaletname sunarak mirasçılar vekili olarak davayı takibe devam etmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda rapor alınan bilirkişiden alınan ek raporlar yeterli olmadığından bu kez bilirkişi …’den rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi … 21/10/2019 havale tarihli raporunda ; temlik eden banka ile
… arasında 05/05/2008 tarihli 15.000,00-TL bedelli, 29/06/2009 tarihli 120.000,00-TL bedelli, 01/03/2010 tarihli 50.000,00-TL bedelli, 02/11/2010 tarihli 250.000,00-TL limitli olmak üzere 4 adet kredi sözleşmesinin ve sözleşmeye ek 24/03/2008 tarihli 9.000,00-TL, 09/02/2010 tarihli 20.000,00-TL limitli 2 adet Ticari Kart sözleşmesi ve Kurumsal Bankacılık Sözleşmesinin imzalandığını, Davalı …’in 29/06/2009 tarihli 120.000,00-TL bedelli GKS ve eki 20.000,00-TL limitli Ticari Kart Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmelere dayalı kredi kullandırıldığını, davalı …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu 29/06/2009 tarihli GKS istinaden kullandırılan Zirai Kart Kredisinden doğan borçtan dolayı 31.699,84-TL asıl alacak, 2.359,87-TL işlemiş faiz, 117,99-TL BSMV, 220,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere takip tarihi itibariyle 34.397,70-TL borçtan sorumlu olduğunu, sözleşmenin 49.maddesi hükümü dikkate alındığında sözleşmeler arasında bağlantının bulunduğunu, bu nedenle davalının 120.000,00-TL’lik kefalet limitiyle sınırlı olarak sorumluluğunun devam ettiğini ve takibe konu kredilerden doğan toplam temlik olan alacağından sorumlu olduğunu, kredi sözleşmesinin 49.maddesi dikkate alınması halinde 108.000,00-TL asıl alacak, 8.402,43-TL işlemiş faiz, 420,12-TL BSMV 220,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 117.399,03-TL borçtan …’in sorumlu olduğunu, ancak alacağın 102.000,00-TL’sinin banka tarafından temlik edildiğini, 23/05/2012 dava tarihinden sonra kredilere 02/12/2012 tarihinde 16.250,00-TL, 19/12/2012 tarihinde 40.000,00-TL tahsilat sağlandığını, icra dosyasının dikkate alınması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında; davacı banka ile … arasında 29/06/2009 tarihli 120.000,00-TL bedelli Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmeyi …’in 120.000,00-TL bedelle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca davalı …’ın asıl borçlu ve banka arasında imzalanan 05/08/2008 tarihli 15.000,00-TL limitli kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı davasında yapılan yargılama sonunda 04/04/2013 tarihli …/… Esas-…/… Karar sayılı kararın verildiği, bu kararın hüküm bölümünün 2 ve 3 nolu bentlerinin davalı … yönünden temyiz edilmeyerek kesinleştiği, davalı …’in söz konusu kararı temyiz ettiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19/03/2014 tarihli kararıyla verilen kararın … yönünden bozulduğu, bozma sonrası banka tarafından davaya konu alacaklarının 102.000,00-TL’lik kısmının …’e, … tarafından da …’ye temlik edildiği, temlik dışında kalan davalı … hakkındaki davanın davacı … TAŞ tarafından takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı ve sonrasında 20/06/2016 tarihi itibariyle açılmamış sayıldığı, temlike konu 102.000,00-TL alacakla ilgili Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere araştırma yapılarak bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişi …’in raporunda ortaya konulduğu üzere kefil …’in 117.399,03-TL borçtan sorumlu olduğu, ancak bozma sonrası …’in 17/03/2016 tarihli duruşmada dava konusu borç ile ilgili olarak 145.000,00-TL ödediğini beyan ederek 25/03/2014 tarihli belgeyi sunduğu, davacı/temlik alan vekilince bu belgenin sahteliğinin ileri sürüldüğü ve Turgutlu CBS’na özel belgede sahtecilik suçundan şikayette bulunulduğu, bu belgenin sahte olup olmadığının belirlenebilmesi bakımından ceza soruşturmasının sonucunun beklendiği, Turgutlu CBS’nun …/… sayılı soruşturma dosyasında yapılan soruşturma dosyasında bu arada …’in vefatı nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek belge tanıkları … ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kamu davasının açıldığı, belgenin davamızda sahih kabul edilip edilmeyeceği konusunda Turgutlu CBS’nca açılan Turgutlu … ASCM’nin …/… Esas sayılı kamu davasının sonucunun beklendiği, bu davanın sonucunda belgede imzası bulunanlar adına atfen atılan imzaların ilgili kişilere ait olduğu belirlenerek, belge tanıkları hakkında beraat kararı verildiği, dolayısıyla belgedeki …’ye atfen atılan imzanın …’nin eli ürünü olduğu ve … tarafından kendisine 145.000,00-TL ödeme yapıldığı kanaatine varılmıştır.
Davalı … tarafından sunulan 25/03/2014 tarihli “Belge ve Makbuzdur” başlıklı belgeden ödendiği anlaşılan 145.000,00-TL’nin davamızın konusu alacağın bir kısmına ilişkin olup olmadığı, inkar tazminatını kapsayıp kapsamadığı açıkça ortaya konulmamış olduğundan ve temlik bedeli olarak ödendiği ortaya konulmakla …’nin bu davadaki tüm alacakları karşısında (inkar tazminatı dahil) ödendiği ve böylelikle …’nin temlik aldığı alacakla ilgili dava konusunun ortadan kalktığı kanaatine varılarak … tarafından temlik aldığı 102.000,00-TL alacakla ilgili … hakkında görülen davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … hakkındaki mahkememizin (İzmir … ATM’nin) 04/04/2013 tarihli …/… esas …/… karar sayılı kararının hüküm kısmının 2 ve 3 nolu fıkraları bu davalı tarafından söz konusu karar temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu davalı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-a)Dava konusu alacağın 102.000,00-TL’si davacı banka tarafından temlik edilmekle ve temlik edilen 102.000,00-TL dışında kalan alacağa ilişkin davalı … hakkındaki dava takip edilmeyerek işlemden kaldırılıp HMK 150 maddesi uyarınca 3 aylık süre de geçtiğinden temlike konu alacak dışındaki dava konusu alacak nedeniyle açılan … hakkındaki davanın 20/06/2016 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına,
b)Dava konusu olup davacı banka tarafından 21/05/2013 tarihinde …’e ondan da 23/05/2013 tarihinde …’ye temlik edilen 102.000,00-TL alacak ve ferileri 25/03/2014 tarihinde ödenmekle dava konusu ortadan kalktığından bu alacakla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-… yönünden kesinleşen karar da dikkate alınarak; Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.145,77-TL harçtan bu dava nedeniyle alınan 980,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 165,32-TL harcın davalılardan (davalı …’ın bu tutarın tamamından, … mirasçılarının 59,30-TL’sinden … ile birlikte sorumlu olması kaydıyla) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı/temlik alan kendisini vekille temsil ettirdiğinden temlike konu tutar davalı tarafça ödenmekle davacının haklılığı ortaya çıkmakla temlik konusu 102.000,00-TL üzerinden hesaplanan 13.640,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak (…’in bu tutarın tamamından, …’ın 2.006,00-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davacı/temlik alana verilmesine,
-Davalı … mirasçıları kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın açılmamış sayılan kısmına göre belirlenen 5.100,00-TL avukatlık ücretinin davacı … TAŞ’den alınarak davalı … mirasçılarına verilmesine,
4-Davacı tarafından bu dava için sarf olunan toplam 1.179,70-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak takdiren 1.108,00-TL yargılama gideri, 21.15-TL başvuru harcı, 980,45-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.109,60-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak (…’ın 210,00-TL yargılama giderinden … mirasçılarının tamamından sorumlu olması kaydıyla) davacı/temlik alana verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı … tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı … mirasçıları vekili ve … mirasçılarından …’in yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz yolu açık olmak açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2021

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)