Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/77 E. 2023/586 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/77 Esas
KARAR NO : 2023/586
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … Plakalı araca şekilde park halindeyken maliki … ve sürücüsü … olan … Plakalı aracın tam kusurlu çarpması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracının ana aksamlarının değiştiğini, kaporta işçiliği ve boya işçiliği yapılmış olup, müvekkilinin aracında yaklaşık 10.000,00 TL maddi hasar meydana geldiğini, karşı tarafın aracı … A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile sigortalandığını, … A.Ş.’ye 09.11.2022 tarihinde değer kaybı talebi için … üzerinden başvuruda bulunduklarını, ancak herhangi bir ödemede bulunulmadığını, taraflarınca arabulucuya başvurulmuş olup anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik müvekkilinin aracında meydana gelen 50 TL değer kaybının davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, ayrıca davadan önce arabuluculuk sürecinde müvekkilinin kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücretinin de karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, değer arttırım dilekçesi ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, bedel arttırım taleplerinin kabulü ile 50 TL’lik değer kaybı taleplerini 5.000,00-TL’ye yükseltilerek, davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve yargılama giderleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının dava konusu yaptığı taleplerine ilişkin olarak dava açmadan önce 2918 sayılı kanunun 97. ve 99. Maddesi gereğince müvekkili şirkete yasaya uygun olarak başvuruda bulunmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğramış olup taleplerinin reddinin gerektiğini, … plakalı aracın 31.05.2022 – 31.05.2023 tarihleri arasını kapsayacak şekilde müvekkili şirket tarafından “…” poliçe numarasıyla Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası kapsamında sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından … hasar dosyası üzerinden 8/11/2022 tarihinde 11.505,00 TL davacı …’e, yine 8/11/2022 tarihinde 2.258,31 TL … Otomotiv Yedek Parça Sanayi ve Tic Ltd. Şti’ye ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeler ile birlikte müvekkili sigorta şirketinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı yan meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu iddia ettiğini, gerçekleşen kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu sebeple kusur raporu aldırılmasını talep ettiklerini, değer kaybı talep edilen aracın öncesinde uyuşmazlığa konu kazada oluşan hasarlar ile aynı parçalarında hasar mevcut olup olmadığını, hasara uğrayan parçaların değer kaybına etkisinin olup olmadığını, mini onarım gerektiren parçalardan olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere; müvekkili şirketin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan 22.05.2023 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “… İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasında yukarıda arz edilen hususlarla;
Trafik kuralı ihlali yönünden:
… plaka sayılı davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b maddesinden ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu.
… plaka sayılı park halindeki davacı aracı kazanın oluşumuna etken faktörü ve kural ihlali olmadığı.
Değer Kaybı bedeli yönünden:
Değer kaybı bedeli tespite konu … plaka sayılı …1.3 M.JET 2011 model otomobilin riziko tarihi itibarıyla ikinci el piyasa rayicinin ise ortalama olarak 250.000,00 TL. mertebesinde olduğu ve tramer kaydında yer alan hasarı dikkate alınarak hasar onarımı sonrası 245.000,00 TL. mertebesinde olduğu ve dava konusu olaya bağlı olarak araçta piyasa rayiçlerine göre 5.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği,
Somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda heyetimiz trafik uzmanı tarafından … plaka sayılı aracın kazanın meydana gelmesinde etken olmadığı belirlendiğinden %100) Yargıtay içtihatlarına ve piyasa rayiçlerine göre belirlenen 5.000,00 TL. değer kaybı bedelinden davalı Sigorta Şirketi’nin poliçe limitiyle sorumlu olduğu görüş kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından davacı Vekili tarafından davalı sigorta şirketinin … adresi üzerinden yapılan hasar ihbarının 19.11.2022 tarihinde teslim edilmiş olduğu, Tebligat Kanununun 7/A maddesinin 4. fıkrası uyarınca elektronik tebligat, muhatabın elektronik posta adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda muhataba tebliğ edilmiş sayılacaktır. Buna göre tebliğin davalı … A.Ş.ne 25.11.2022 tarihinde yapıldığının kabulü gerekir. Nihai Kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla olayın tebliğ tarihini takip eden 8 işgününün hitamı olan 08.12.2022 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında 30/08/2023 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluştuğu ileri sürülen değer kaybı zararının karşılanması talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi tarafından davacının dava öncesi KTK 97.maddesinde düzenlenen yazılı başvuruya yönelik dava şartını yerine getirmediğini, davalı şirketin dava öncesi gerçekleştirdiği ödemelerle sorumluluğunun sona erdiğini, davalının sigortalısı araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde kusurunun bulunmadığını ve sair hususları ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 22/05/2023 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde dava konusu kazanın davalının sigortalısı olan aracın dava dışı sürücüsü …’ın kural ihlali nedeniyle oluştuğunu, davacı tarafın kural ihlali bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamının incelenmesinde dava konusu kazanın davacıya ait aracın park halinde olduğu sırada meydana geldiği, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre dava dışı araç sürücüsü …’ın yol kenarında bulunan araca çarpması nedeniyle asli ve tam kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
10-Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının tespiti yönünden dosya araç hasarları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 22/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın onarılmasının ekonomik olduğu, onarım sonrasında 5.000,00-TL değer kaybı oluşacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafça rapora karşı itirazlar ileri sürülmüş ise de, davacıya ait araçta gerçekleşen onarım ve hasar alan bölge dikkate alındığında aracın rayiç değerine göre 5.000,00-TL değer kaybı oluşmasının piyasa koşullarına uygun olduğu değerlendirildiğinden itirazlar yerinde görülmemiş, bilirkişi raporunda belirtilen 5.000,00-TL değer kaybı zararı hükme esas alınarak davacının 5.000,00-TL zarara uğradığı kabul edilmiştir.
Davacı tarafça değer artırım dilekçesi ile dava değeri 5.000,00-TL’ye yükseltilmiştir. Davalının kaza tarihi itibariyle sorumlu olduğu poliçe limiti 100.000,00-TL olup, bakiye poliçe limitinin gerçekleşen 5.000,00-TL zararı karşılamaya yeterli olduğu görülmüştür.
11-Dava öncesinde davacı vekilinin 09/11/2022 tarihinde e-posta yoluyla davalının kayıtlı elektronik posta adresine yazılı olarak değer kaybı zararının ödenmesi talepli başvuruda bulunduğu, davalı şirketin 8 iş günü sonunda 22/11/2022 tarihinde temerrüde düştüğü gözetilerek bu tarih itibariyle faize hükmedilmiştir. Davacı tarafça faiz türü olarak avans faizi uygulanması talep edilmiş olup, dosyaya sunulan ruhsat kayıtlarına göre davalının sigortalısı olan aracın ticari nitelikte olduğu gözetilerek avans faizine hükmedilmiştir.12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 06/01/2023 tarihi itibariyle 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin devlet hazinesinden karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamına alınmış ve davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 5.000,00-TL değer kaybından kaynaklanan maddi tazminatın poliçe limitleri aşılmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 22/11/2022 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 341,55-TL harçtan peşin olarak alınan 179,90-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 84,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 264,43-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 84,53-TL toplamı 264,43-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 179,90-TL başvuru harcı ile 61,75-TL posta ve tebligat ücreti, 2.600,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 2.841,65‬-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, Dair, davalı vekilinin e-duruşma yoluyla yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”