Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/433 E. 2023/839 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/433 Esas
KARAR NO : 2023/839
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/05/2023
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkili davacı …’in serbest meslek erbabı olup aynı zamanda SS … Yapı Kooperatifinin ortağı olduğunu, müvekkilinin, kooperatifin yapacak olduğu işyerlerinden alabilmek adına söz konusu kooperatife girdiğini, bahse konu kooperatife ortak oluşu ve ilgili kooperatifte bulunma sebebinin başında serbest meslek erbabı olması ve kendisine ticarethane kurup işlerinin devamını sağlamak adına olduğunu, davacı müvekkili …’in, davalı SS … Yapı Kooperatifine dahil olması sonrasında ise müvekkilinin, davalı SS … Yapı Kooperatifi ile sözleşme yaparak arsa alım sözleşmesine istinaden 2020 yılı içerisinde toplamda 227.400,00-TL ödeme gerçekleştirdiğini, davalı SS … Yapı Kooperatifi Genel Kurulu, haklı bir nedenleri olmaksızın ve yine herhangi bir neden belirtmeksizin kooperatif başkan ve yöneticilerinin hileli davranışları dolayısıyla tasfiye kararı aldığını, 09.03.2023 tarihli genel kurulda müvekkili ve diğer kooperatif ortağı olan …’nin aleyhe oy ve beyanlarının dikkate alınmadığını, SS … Yapı Kooperatifi Genel Kurulunun 09.03.2023 tarihli son toplantısında müvekkili …”in ödemiş olduğu paranın, hesaba bloke konularak geri ödenmesine ve kooperatifin de tasfiyesine karar verildiğini, ancak ve ancak bu geri ödemenin ne şekilde yapılacağı, müvekkilin mahrum kalacağı kârın ne boyutta olacağı ve yine ilgili kooperatife yatırdığı paranın her geçen gün değer kaybetmesi ve benzeri önem arz eden hususların ne yazık ki dikkate alınmadığını, müvekkile geri ödemesi/iadesi yapılmayan bu bedelin ise denkleştirici adalet kuralı gereğince tasfiye tarihinde ulaştığını, alım gücü uzman bilirkişi marifetiyle belirlenerek bu bedelin geri ödenmesine yönelik karar alınmasının da hukuken yerinde olacağını, tüm bunlardan ayrı olarak, SS … Yapı Kooperatifi yöneticileri görevlerini açık şekilde kötüye kullandıklarının da sabit olduğunu, buna ilişkin kooperatif faaliyeti esnasında işlenen suçlarla alakalı olarak da müvekkili …”in iş bu konularla ilgili şikayetçi de olacağını, ancak yine de kooperatif ile ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı”nın … numaralı dosyasındaki kooperatife ilişkin olan dosyasının da iş bu dosyada incelenmesi gerektiğini, dosyada aldırılan İzmir Valiliği Çevre Şehircilik ve iklim değişikliği il müdürlüğü tarafından aldırılan denetim raporunda yapılan hileli işlemleri, kooperatif yöneticilerinin usulsüzlüklerini ortaya koyduğunu, bu raporda verilen paralar ve eksik olan hususların ortaya konduğunu, Yargıtay kararlarında -Şirkette diğer pay sahiplerine oranla sermaye ve oy çoğunluğuna sahip olan ortakların diğer azınlıkta kalan pay sahiplerinin söz sahibi olmalarını engellemek amacıyla dürüstlük kuralına aykırı hareket etmeleri halinde bu şekilde alınan kararların iptal edilmesi mümkün olacaktır.- dendiğini, hal böyle olunca kooperatif yöneticilerinin dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde müvekkillerinin onayını almadan tasfiye kararı aldıkları bu genel kurul kararının da iptali gerektiğini, açıklanan nedenlerle; 09.03.2023 tarihli SS … Yapı Kooperatifinin Genel Kurulu Kararının iptaline ve yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı kooperatif ortağının genel kurula katıldığını, oylamada bulunmuş bir ortak olduğunu, davacının davasının, genel kurul tarihinden itibaren en geç bir ay içinde açılması gerektiğini, zira Kooperatifler Kanunu’nun 53/1 maddesi gereğince bir ay içinde açılmayan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmeye mahkum dava olduğunu, davacının 09.03.2023 tarihinde yapılmış olan genel kurulun iptali için 17.05.2023 tarihinde dava açtığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, davanın esas yönünden değerlendirilmesine gelince, kooperatifin amaçlarına ulaşma olanağı kalmadığını ve bu nedenle bir çok ortağın ortaklıktan ayrıldığını ve bu nedenle de kooperatifin tasfiyesine karar alındığını, genel kurul kararının iptal edilmesi için hiçbir neden olmadığını, bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; 09.03.2023 tarihli SS … Yapı Kooperatifinin Genel Kurulu Kararı, Kooperatif Ana Sözleşmesi, ve her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; kooperatif genel kurul tutanağı ve diğer kanıtlara dayandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:Dava; kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının üyesi olduğu, davalı kooperatifin 09/03/2023 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların kanuna, kooperatif ana sözleşmesine ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, bu kapsamda iptali gerekip gerekmediği ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 53/1. Maddesinde “…kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.” hükmü düzenlenmiş olup, kanunda ön görülen bir aylık süre hak düşürücü nitelikte süre olup, iptali istenen toplantıya iştirak edip, bir kısım kararlara muhalefet eden davacının davasını kanunda ön görülen bir aylık hak düşürücü sürede açmadığı, iptali istenen kararlarda, kararların butlanını veya yok hükmünde sayılmasını gerektirir hukuka aykırılık da bulunmadığından, süresinde açılmayan davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla usulden reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/10/2023
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı