Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/313 E. 2023/318 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/409 Esas
KARAR NO : 2023/280

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS trafik sigortalısı olarak kayıtlı … plakalı aracın kusurlu olarak karıştığı 18.06.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında,müvekkile ait … plakalı araçta hasardan kaynaklı zarar meydana geldiği,kaza tespit tutanağında görüleceği üzere … plakalı aracın kusurlu bir şekilde … plakalı araca çarpması,bu aracında çarpmanın şiddetiyle önde bulunan müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, … Sigorta Ekspertiz Hiz.Ltd.Şti.tarafından yapılan inceleme neticesi müvekkilinin aracında meydana gelen hasar onarımı için parça ve işçilik bedelleri ve bu bedellerin KDV dahil 36.893,38 TL hasar tazminatı meydana geldiği,alınan hasar raporu için 354,00 TL masraf yapıldığı,davalı sigorta şirketi tarafından 06.07.2021 tarihinde 12.677,10 TL kısmi ödeme yapıldığı,ancak ödemesi yapılmayan toplam 24.570,28 TL hasar tazminatı ve masrafların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işlemeye başlayacak faiziyle davalı sigorta şirketinden 17.07.2021 başvuru ve 13.07.2021 tebliğ tarihli başvuru gerçekleştiği ancak 15 günlük süre zarfında herhangi bir ödeme yapılmadığı, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğu anlaşma sağlanamadığını ve davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı yargıtay içtihatları doğrultusunda değer kaybı bedelinin tespit edilerek bu gerçek zarar tutarının tazmin edilmesi gerektiği araçta meydana gelen hasar tazminatının talep etme zorunluluğu doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL hasar tazminatının kaza tarihi itibarıyla işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada sürücü kusuru oranında police limiti kadar sorumlu olduğunu, 06.07.2021 tarihinde 12.677,10 TL hasar ödemesi ve 15.04.2022 tarihinde de 5.500,00 TL değer kaybı bedeli davacı vekiline yapıldığının,bu nedenlerle müvekkil şirkete yapılan başvuru neticesi hasar ödemesi yapılarak poliçe kaynaklı sorumluluk yerine getirildiğini ,KDV taleplerinin kabul edilemeyeceği,eksper ücretinin yargılam gideri sayılamayacağı bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle bakiye hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu 18/06/2021 tarihli trafik kazasında davacı … plakalı aracın maliki, davalı ise … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde dava dilekçesinin ekinde yer alan 12/07/2021 tarihli dilekçeye göre davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafın yetki itirazı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, rizikonun, yani kazanın İzmir ilinde gerçekleştiği, davacının yerleşim yerinin de İzmir olduğu anlaşıldığından HMK’ nın 16. Maddesine göre, davalının yetki itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalının sorumluluğu değerlendirilecek olursa; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı, trafik kazasında … plakalı aracın 06/07/2020-2021 tarihlerini kapsar zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğundan ve kaza 18/06/2021 tarihinde gerçekleştiğinden talep risk periyodu içerisinde olup, yukarıda değinilen nedenler ile davacının talep etmiş olduğu hasar bedelinden davalı, dava dışı sürücünün kusuru oranında poliçe limiti ile sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce tramer kayıtları celp edilerek bilirkişilerden oransal kusur raporu ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor alınmıştır.
Mahkememizin 01/11/2022 tarihli celsesinin 4 nolu ara kararı gereğince; tüm dosya kapsamı incelenerek davacı ve dava dışı sürücünün oransal kusur durumu ve aynı trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan gerçek hasar bedelinin (hasar giderim bedeline iskonto uygulaması ve kdv eklenmesi) hesaplanması için Bilirkişilerden alınan raporun sonuç kısmına göre;
“1- Davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde 06.07.2020-2021 tarihleri arasında … sayılı ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı … model … marka otomobil sürücüsü … kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.‘nın diğer sürücü kusurlarından 67/a ile sürücü asli kusurlarından 84/j hükümlerini ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olduğu kanaaatine, … plakalı … model … marka kamyonetin malik ve sürücüsü olan davacı … kazanın oluşumunda kazaya katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranışı görülmediğinden kusursuz olduğu kanaatine, Dava dışı …’a ait … plakalı aracın,olay mahalli yolun sağında nizami park halinde olması nedeniyle kazanın oluşumuna katkı sağlayacak etkenliği olmadığından kusursuz olduğu kanaatine, … plaka sayılı araç için sigorta şirketinin eksik ödenen hasar bedeli için KDV hariç 17.288,48 TL veya KDV dahil 22.682,28 TL ilave hasar ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine varıldığu;” şeklinde rapor sundukları görülmüştür. Mahkememize sunulan rapora karşı tarafların açık ve esaslı itirazları bulunmadığından ve rapor denetlenebilir olup ara kararı karşıladığından hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile 22.682,28-TL hasar tazminatının kaza tarihi olan 18/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 18/06/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu ve davacının maliki olduğu araçta mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre (kdv dahil) 35.359,38 TL hasar giderim bedelinin bulunduğu sabit olduğundan davalı sigorta şirketinin davadan önce başvuru sonucu ödemiş olduğu bedelin mahsubu ile bakiye kalan tazminat yönünden davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren zarar veren aracın kullanım amacının ticari olduğuna yönelik iddia bulunmadığından yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-22.682,28 TL hasar bedeli tazminatının davalı sigorta şirketinden (18.177,10 TL ödeme sonucu bakiye kalan poliçe limiti 24,822,90TL ile sınırlı olmak üzere) 26/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.549,42 TL karar ve ilam harcının yatan 468,70 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 1.080,72 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 468,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 49,25 TL posta ve diğer giderler, 354,00TL ekspertiz ücreti ile 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.452,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı