Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/245 E. 2023/274 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/245 Esas
KARAR NO : 2023/274

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 22/03/2023
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Yukarıda açık kimlikleri yazılı taraflar arasında yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; …DOĞRAMA MAKİNA VE İNŞAAT DEKORASYON SAN VE TİCARET LTD.ŞTİ. ünvanlı şirketin %50 hissesi ile ortağı olduğunu, şirketi temsile yetkili müdüriyet süresinin bittiğini ve şirketin yasal temsilcisinin bulunmadığını, Ticaret Sicil kanunun ilgili hükümlerince imza sirküleri ile müdüriyet yetkisinin sona ermesi durumunda ilgili limited şirketin tüm ortaklarının münferit olarak şirketi temsile yetkili olduğunu, şirketin uzun zaman gayrıfaal durumda olması – tüm arama ve araştırmalara rağmen kayıp olan, şirkete ait karar defterinin bulunamadığını, şirket ile ilgili temsil ve ilzamı gerektirecek işlem yapılacak olmasından dolayı noterlikçe tasdik edilecek yeni bir karar defteri tasdik ettirme zarureti doğduğunu, kayıp olan karar defteri hakkında zayi belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
1-Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 82/7 maddesi gereğince davacının ortağı olduğu dava dışı …’ne ait karar defterinin kaybolmasından dolayı zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
2-6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
3-Dava dışı şirketin sicil kaydının incelenmesinde; şirketin iki ortakla kurulduğu, 12/07/2005 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan tescil ilanına göre dava dışı şirketin müdürlüğüne ve temsilciliğine dava dışı diğer ortak …’ın 10 yıllık süre seçildiği, 10 yıllık sürenin sonrasında şirket genel kurulu yapılarak yeni şirket müdürü belirlenmediği görülmüştür.
4-Dava dışı şirketin temsile yetkili müdürünün yetki süresinin sona erdiği dava dilekçesinde de belirtilmiş olup, şirket müdürlerinin temsil süresinin sonunda şirketin ancak genel kurul toplantı çağrısını yapma hususunda yetkileri bulunduğu, zaruri işler dışında şirket adına hareket edemeyecekleri, kaldı ki davacının şirketin son yetkilisi de olmadığı, bu itibarla şirket adına karar defterinin zayi talepli davanın şirket ortağı tarafından açılamayacağı değerlendirilmiştir.
Benzer yöndeki çeşitli bölge adliye mahkemesi kararlarında;
“Şirketin Yönetim Kurulu Defteri ile Karar Defterinin kaybolduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi için dava açılmış olup, açılan işbu davada davacının davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bilindiği üzere TTK 82/7. maddesi gereğince işbu davayı ticari defterler ile belgeleri zayi olduğu iddia eden tacirin kendisi açabilecektir. Başka bir deyişle eldeki davayı ancak ticari defterler ile belgelerini zayi olduğunu iddia edecek olan dava dışı şirket olan ….İnş. Çevre Tem. Turz. Rek. Tan. İth. İhrc. Ltd. Şti. açabilecekken işbu davanın şirket ortağı tarafından açılmasından ötürü davacının açılan davada taraf sıfatı bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile esastan reddi gerekirken ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine yönelik kararı yerinde olmadığından Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 tarihli ….Esas …. Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince kaldırılması ile davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. “(Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …H.D. …. Esas … Karar sayılı ilamı)
“Somut olayda davacılar, davalı Tasfiye Halinde …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait karar defterinin tasfiye memurunda bulunduğu sırada kaybolduğunu ileri sürerek zayi belgesi verilmesini talep etmişlerdir. Yukarıda sözü edilen yasa hükmü gereğince iş bu davanın karar defteri kaybolan tasfiye halindeki şirket tarafından(şirket adına temsilcisi sıfatıyla tasfiye memuru tarafından) açılması gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan şirket ortağı ve eski yetkilisi tarafından açılmasında isabet görülmediği gibi, hasımsız olarak açılması gereken bu davada şirketin hasım olarak gösterilmesi de doğru olmamıştır.
Bu durumda ilk derece mahkemesince verilen davanın aktif husumet yokluğundan reddi yönündeki kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. ” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …H.D. … Esas …. Esas)
Şeklinde mahkememiz görüşü yönünde değerlendirme yapıldığı görülmüştür.
5-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı şirket ortağının şirket adına dava açma yetkisi bulunmadığı, organsız kalan şirketle ilgili olarak ortaklardan herhangi biri tarafından şirkete kayyım atanmasının talep edilebileceği ve şirket adına yetkilendirilen kayyımın organ eksikliğini tamamlayabileceği, şirket ortağının bu şekilde şirkete organ atanmasını sağlayabileceği halde doğrudan şirket adına dava açmasına cevaz veren bir hukuki düzenleme bulunmadığı anlaşıldığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın davacıya tebliğinden itibaren iki haftalık yasal İstinaf süresi içinde İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 23/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”