Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/227 E. 2023/241 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/227 Esas
KARAR NO : 2023/241

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2023
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı müvekkilleri tarafından; İzmir 21. İcra Müdürlüğü’ nün E…., E….., E…., E……., E…., E…., E…. sayılı dosyaları ile dava dışı borçlu … A.Ş aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takiplerinin kesinleştiğini, İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E…. sayılı dosyası ile takip borçlusu … A.Ş ile davalı… İhr. Ltd. Şti. aleyhine davacı müvekkilleri tarafından Seri A-Sıra No: …sayılı, 06.09.2016 tarihli faturaya konu balıklar ve bir kısım tasarruflar ile ilgili olarak “Tasarrufun İptali Davası” açıldığını, İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin E. …, K…. sayılı ilamı ile “davanın kısmen kabul, kısmen reddine” karar verildiğini, verildiğini, İzmir BAM 5. Hukuk Dairesi’ nin E…., K….. sayılı ilamı ile istinaf istemimizin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak “davanın kabulüne” karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi ilamına yönelik davalı tarafça temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, davalının Seri A-Sıra No: …sayılı, 06.09.2016 tarihli faturaya konu balıklar ile diğer tasarruf işlemlerine yönelik sair temyiz itirazları Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 16.03.2021 tarih, E…., K…. sayılı ilamı ile “REDDEDİLMİŞ”, ancak davalının diğer temyiz istemleri kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verildiğini, huzurdaki davanın HMK m.107 uyarınca “Belirsiz Alacak Davası” olup; toplanacak delillere, yaptırılacak bilirkişi incelemesine, iptaline karar verilen Seri A-Sıra No: …sayılı, 06.09.2016 tarihli faturaya konu balıkların davalı şirket tarafından yok edildiğinin öğrenildiği 25.02.2022 tarihi itibariyle belirlenecek değerine göre, dava değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda talebi artırma hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile şimdilik 50.000,00-TL tazminatın 25.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, tahsilde tekerrür olmamak ve İzmir 21. İcra Müdürlüğünün E…., E…., E…., E…., E. … E. … E…. sayılı dosyalarındaki alacak ve fer’ ilerini geçmemek ‘üzere davalı… İhr. Ltd. Şti.’ den alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır.
2-Davacılar vekili dava dilekçesinde davacıların, dava dışı borçlu … A.Ş.’den olan alacakları için İzmir 21.İcra Dairesi’nin muhtelif icra dosyaları üzerinden takibe geçildiğini, takip sırasında takip borçlusu … A.Ş. İle dosya davalısı… İhracat Ltd.Şti. Arasında iptale tabi tasarrufların bulunması üzerine İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tasarrufun iptali davası açıldığı, yargısal bir kısım aşamalar neticesinde 06/09/2016 tarihli… sayılı faturaya konu ve bir kısım tasarruflarla ilgili iptal kararı verilerek bu mallar üzerinde davacılara cebri icra yetkisi tanındığını, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kesinleşme sonrası malların haczi için yapılan fiili haciz işleminde fatura konusunu oluşturan balıkların davalıda bulunamadığını, davalının malvarlığını davacıların aleyhinden çıkartılmasıyla hükmün infazının imkansız kılındığını, davranışın haksız fiil niteliğinde olduğunu savunarak şimdilik 50.000,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir.
3-Görev hususu kamu düzeninden olup mahkemece her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir.
4-Davacı tarafça dava konusu haksız fiilin her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı ileri sürülerek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu ileri sürülmüş ise de mahkememizce bu görüşe iştirak edilmemiştir.
Bir davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi için mutlak ticari nitelikte olması veya uyuşmazlığın taraflarının ticari işletmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlığın dava konusu olması gerekmektedir.
Yerleşik yargısal uygulamaya göre tasarrufun iptali davaları, özünde davacı alacaklı, davalı borçlu ve dava dışı işlem tarafının bulunduğu üç taraflı bir dava türü olup, bu davanın konusunu oluşturan ve iptali istenen tasarruf davacı alacaklının ticari işletmesiyle ilgili olmadığından genel hükümler dairesinde incelenmektedir. Tasarrufun iptali davasının devamı sırasında 3.kişinin iptali istenen tasarrufun konusunu oluşturan malvarlığını elinden çıkarmış olması halinde davacı davasını yeni temlik alana(kötü niyetin varlığı halinde) yöneltebileceği gibi, malı elden çıkaran 3.kişi davalı da malı elinden çıkardığı tarih itibariyle değeri kadar sorumlu olacaktır.
Görülmekte olan davada davalı 3.kişinin iptale konu tasarrufun içeriğini oluşturan malları elinde bulundurmadığını İzmir 7.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında sunduğu cevap dilekçesinde belirttiği dava dilekçesi ekinde yer alan gerekçeli karar içeriklerinden anlaşılmış olup, yargılama devam ederken davalının fatura içeriği balıkların kendisinde bulunmadığını ikrar etmiş olduğu, dolayısıyla yargılama sırasında malın elden çıkarıldığının tespit edilerek davalının malın elden çıkarıldığı kabul edilen tarih itibariyle sorumluluğuna karar verilebileceği, dava tarihinden sonra malın elden çıkarıldığına dair somut bir delil bulunmadığı hususları birlikte gözetildiğinde, davalı… İhracat Ltd.Şti.’nin dava öncesi veya dava öncesi malı elinden çıkarmış olmasının görevli mahkemeyi değiştirmeyeceği gibi, malın elden çıkarılmış olmasının taraflar arasında bir ticari ilişki oluştuğu sonucunu doğurmayacağı, davalıya ait olan vefakat mahkeme kararıyla davacılara cebri icra tanınmış bir kısım mallar bulunmasının taraflar arasında ilişkiyi ticari ilişki haline dönüştürmeyeceği, kanundan kaynaklanan cebri icra uygulama hakkının kullanılmasına ilişkin uyuşmazlıkta iptale tabi tasarrufun içeriğini oluşturan malların elden çıkartılmasına ilişkin hükümlerin uygulama alanı bulacağı, uyuşmazlığın çözümünde yine uyuşmazlığın kaynağını oluşturan İİK 277.ve devamı maddelerinde bulunan esasların gözetilmesi gerektiği ve bunların genel hükümler dairesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nce incelenmesi gerektiği değerlendirildiğinden mahkememizin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği ihtarı ile, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 20/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza