Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/166 E. 2023/225 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/166 Esas
KARAR NO : 2023/225

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/02/2023
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin 12.01.2015 tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanması nedeniyle İstanbul 2.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 31.10.2022 tarihli raporuna göre %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğini, dosyanın Adli Tıp Kurumu’ndan dönmesi sonrasında ana davanın devam ettiği İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasını iş gücü kaybı nedeniyle ek rapora gönderildiğini, 12.02.2023 tarihli rapora göre müvekkilinin geçici iş görememezlik alacağının 55.004,20-TL,sürekli maluliyetten kaynaklı tazminat alacağının 3.179.538,48-TL, belgeli tedavi giderinin 2.184.00 TL, belgesiz tedavi giderinin 7.148,87-TL, ulaşım giderinin 2.700.00 TL olduğunu, ancak %30 oranında kusur indiriminden sonra; maddi tazminatın %30 indirim ile toplamının 2.290.040,74-TL, bakım giderlerinden kaynaklanan alacağın indirim ile 960.702,91-TL, eczacı kalfa giderinin %30 indirim ile 10.156,33-TL olmak üzere toplam 3.260.899,98-TL tazminat alacağı hesaplandığını, söz konusu alacağın 1.356.863,69-TL’sinin ana dava dosyasında ıslah yoluyla talep edilmiş olduğundan, yapılan hesaplamaya göre bakiye olarak müvekkilinin 1.904.035,57-TL maddi tazminat alacağının bulunduğunu, ıslah yolunun bir kez kullanılmış olması sebebiyle yeniden ıslah yolunun kapalı olmasından dolayı bu davanın açıldığını bildirmiş davalı sigorta şirketinin poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere 1.904.035,57-TL maddi tazminata hükmedilmesine, 12.01.2015 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, dosyanın ana dava olarak devam eden İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ………E. Sayılı dosyası içeriğine dayandığı görülmüştür.
İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2023 tarih ve … Esas …Karar sayılı ilamı ile dosyanın mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında verilen 24/02/2023 tarihli ara kararı ile; mahkememizin derdest olan … Esas sayılı dava dosyasının 11/02/2016 tarihinde açıldığı, dava dosyasında; dilekçelerin teatisi, ön inceleme sefahati tamamlanmış, yargılamanın tahkikat sefahatinde ise dosyaya son raporların temin edildiği, birleşen dava dosyasının ise, 17/02/2023 tarihinde açıldığı, yazılı yargılama usulüne tabi olduğu, dilekçelerin teatisi ve yargılamanın ön incelemesi sefahatinde geçmesi muhtemel süreler de dikkate alındığında, yaklaşık 6 yıldır neticelenemeyen davanın, neticesinin uzamasına sebebiyet verileceği, iş bu nedenle birleşen dava dosyasının, yargılama sefahati de dikkate alınarak tefrikine karar verilerek dosyanın mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında, uyuşmazlığın esasına geçilmeden ve yasal düzenleme uyarınca dava dilekçesi davalı tarafa tebliğe çıkarılmadan önce düzenlenen 24/02/2023 tarihli tensip zaptının 1 nolu ara kararı gereği, arabuluculuk son tutanağının sunulması hususunda davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekiline söz konusu ihtaratın 05/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, ancak verilen 1 haftalık kesin süreye rağmen, davacı vekilince dosyaya zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiğine ilişkin son oturum tutanağı ya da herhangi bir belge sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekilinin 03/03/2023 tarihli e-imzalı beyan dilekçesi ile, “Usul yönünden iş bu davadan dava hakkımız saklı kalmak üzere feragat ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Dava; haksız fiilden doğan tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile eklenen 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A maddesinde “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 115. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Somut olayda; mahkememizde açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce davacı vekiline 6325 sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuk son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği hususunu içeren tensip ara kararına ilişkin tutanak meşruhatlı davetiye ekinde 05/03/2023 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı vekilince verilen bir haftalık süreye rağmen beyanda bulunmadığı ve arabuluculuk son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunmadığı, davacının, hakları saklı kalmak kaydı ile davadan feragat ettiğine dair beyan dilekçesi sunduğu, davacının talep sonucunda feragati içermeyen iş bu beyanının davadan feragat olarak kabul edilemeyeceğinden, davacının arabulucuya başvurmadan ve başvuruya ilişkin son tutanağı ibraz etmeden eldeki davayı açtığı 6325 sayılı yasanın 18/A-2. bendi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedileceğinin öngörüldüğü, ayrıca bu eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı anlaşıldığından TTK 4/a ve 6325 sayılı yasanın 18/a maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 6.503,24-TL peşin harçtan 179,90-TL maktu red karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 6.323,34-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/03/2023

Başkan ….
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza