Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/154 E. 2023/629 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/154 Esas
KARAR NO : 2023/629
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/02/2023
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirketin yiyecek ağırlıklı hizmet veren kafe ve kafeteryaların faaliyetleri ile bununla bağlantılı alanlarda faaliyet gösterdiğini, şirket faaliyeti kapsamında kanun hükümlerine göre bulundurulması ve tutulması zorunlu defterler bugüne kadar kanun hükümlerine uygun olarak tutulduğunu, şirket nezdinde mevcut bulunan pay defteri müvekkil şirketin kasti herhangi bir durumu olmaksızın kaybolduğunu, pay defteri ve pay defterindeki evrak ve kayıtlar zayi olduğunu, müvekkil şirketin yetkilisi … olup ortaklar …, …, ve … iken üç adet pay devri sözleşmesi yapıldığını, müvekkil şirketin tutmakla yükümlü olduğu bir pay defteri söz konusu olduğunu, devirlerin pay defterine geçirilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin devirleri pay defterine geçirmek istemiş fakat pay defterinin kaybolması neticesinde bu işlemler yapılamadığını, söz konusu pay defterinin üçüncü şahısların eline geçmesi halinde müvekkil şirket mağdur olacağını, müvekkil şirketin merkezinin Selçuk/ İZMİR’de olduğunu, kuruluş ilanın da yine Selçuk Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, müvekkil şirket tarafından yapılan şirket faaliyeti kapsamındaki dğer işlemler de yine Selçuk Ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla mahkememizce yapılacak olan inceleme ile müvekkil şirkete ait pay defterine ilişkin zayi belgesi verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLER: Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, Ticaret Sicil Gazetesi ilanları, delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, ticari defterin zayi nedeniyle açılmış zayi belgesi verilmesi davasıdır.
2-Davacı tarafça davacı şirkete ait pay defterinin bulunmadığı ve zayi olduğu, pay defteri bulunmaması nedeniyle şirket hisselerindeki devirlerin pay defterine geçirilemediği ileri sürülmüş ve zayi belgesi verilmesi talep edilmiştir.
3-Tüm dosya kapsamından; davacı TTK’nun 82. maddesi gereğince şirket pay defterinin kaybolduğu gerekçesi ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. TTK’nun 82/7. maddesi gereğince, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Madde içeriğinden de anlaşıldığı üzere zayi belgesi isteyebilmek için ticari detfer ve belgelerin bir afet, hırsızlık veya benzer şekilde tacire atfedilebilecek bir kusur olmaksızın önlenemez bir nedenden dolayı zayi olması gerekmektedir.
Somut olayda davacı tarafından zayi talep edilen pay defterinin kaybolduğu ileri sürülmüş ise de dava dilekçesinde ne sebeple defterin kaybolduğuna dair bir açıklama yapılmadığı, mahkememizce tensip zaptı ile bu hususta beyanda bulunulması için süre verilmesi üzerine sunulan 21/03/2023 tarihli beyan dilekçesinde de pay defterinin şirketin mevcut ortakları zamanında değil, kendisinden şirket payları devralınan kişiler zamanında kaybedildiği belirtilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin benzer hususlarda yaptığı incelemelerde;
“Mahkemece, iddia, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.1984 tarih, 1982/11-852 Esas ve 1984/788 Karar sayılı kararından anlaşıldığı üzere, tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtları özenle muhafaza etmesinin zorunlu olduğu, yerine göre çalınma halinde bile zayi belgesi verilemez iken, taşınma sırasında kaybolma halinde zayi belgesi verilemeyeceği kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.”(Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 2013/17799 Esas 2014/2045 Karar sayılı ilamı.) “Talepte bulunan, yasa gereği tutması gereken işletme defterini ikamet adresinin bodrum katında sakladığını, annesinin bodrum katında yaptığı temizlik sırasında defter ve belgelerin de içinde bulunduğu koliyi gereksiz zannederek atması nedeniyle 2010 yılına ilişkin defter ve belgelerin kaybolduğunu ileri sürerek, zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebi ile ziyaa uğraması halinde belge verilmesinin istenebileceğinin düzenlendiği, talep konusu olayda bu hallerden birinin gerçekleşmediği, tacir olan talepte bulunanın basiretsiz davranışı nedeniyle ticari defterlerin kaybolması durumunda zayi belgesi istenemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, talepte bulunan temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, talepte bulunanın tüm temyiz itirazları yerinde değildir.” (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 2014/18101 Esas 2015/2682 Karar) Şeklinde değerlendirmeler yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar davacı vekili tarafından şirket pay defterinin davacı şirketin mevcut ortağından kaynaklanan bir nedenle kaybedilmediği ileri sürülmüş ise de şirketin taşınması, temizlik vb. Durumların şirketin ticari defterlerinin kaybına yol açabilecek olağanüstü durumlardan olmadığı, şirket faaliyetlerinin olağan seyri içerisinde şirket pay defterinin korunması için gerekli dikkate ve özen gösterilmiş olsa dahi kaybedilmesinin mümkün olacağı hallerden birinin gerçekleşmesi halinde zayi belgesinin verilmesinin mümkün olabileceği, somut uyuşmazlıkta davacı tarafça bu türde bir hadisenin varlığının iddia ve ispat edilemediği, şirketin önceki dönem ortaklarının düzensiz ve kayıtsızlığı nedeniyle pay defterinin kaybedilmiş olmasının zayi belgesi verilmesine neden olamayacağı değerlendirilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir.
4-Mahkememizde açılan birçok davada çoğunlukla yeni pay ve karar defterlerinin açılış onaylarının noterliklerce yapılmaması üzerine zayi belgesi talep edildiği müşahade edilmiştir. 19/12/2012 tarihli 28502 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ’in 12. maddesinin 6.fıkrasında “Pay defteri ve yönetim kurulu karar defterinin yenilenmesinin gerektiği durumlarda açılış onayı yapılacak yeni defter, kullanımına son verilecek defterle veya zayi edilmişse zayi belgesi ile birlikte notere ibraz edilir. Yeni defterin açılış onayının yapıldığı sırada noter, eski deftere veya zayi belgesine, yeni defterin açılış onayının yapıldığını tarih ve sayıyı belirterek şerh düşer. Eski defterde veya zayi belgesinde söz konusu şerhi gören noter tekrar bir açılış onayı yapamaz.” düzenlemesi yer almaktadır. Noterlikler tarafından tebliğ hükümleri dikkate alınarak önceki pay-karar defteri veya zayi belgesi ibraz edilmeksizin yeni bir defter açılış onayı yapılmamaktadır. Ancak Tebliğ’de zayi belgesi verilmesi koşulları oluşmayan durumlarda yeni bir defter açılışının ne şekilde yapılabileceğine dair bir düzenleme yer almadığı görülmüştür. Zayi belgesi verilmeyecek şekilde defterleri elinden çıkmış veya yok olmuş bir şirketin ticari faaliyetlerini salt bu nedenle sona erdirmeyeceği, hatta karar defteri elde bulunmadığı için istese dahi ticari faaliyetini sona erdiremeyeceği hususu dikkate alındığında mezkur konuyla ilgili farklı bir düzenleme ihtiyacı bulunduğu değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin alınan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı