Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/125 Esas
KARAR NO : 2023/418
DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … d.iş sayılı kararı ile müvekkili şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczedildiğini, akabinde haczi kesin hacze çevirebilmek ve söz konusu malları muhafaza altına alarak satışını gerçekleştirebilmek amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe başlandığını, ödeme emrinin tarafımıza tebliğ sonrası süresi içinde İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ikame edilerek takibe dayanak edilen senetler üzerindeki imzaya itiraz edildiğini, ve 15/02/2022 tarihinde İİK’nun md.263 gereği 26.715,00-TL teminatın müdürlük hesabına depo edildiğini, İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda takibe dayanak edilen senet üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisi …’a ait olmadığı sübutuna ermiş, böylelikle davalının başlatmış olduğu takibin kötü niyetli olduğu ve müvekkili şirketin alacaklarına haksız haciz uygulandığının ortaya çıktığını, mahkeme tarafından itirazım kabul edilerek takibin durduğunu, ödeme tarihi ile iade tarihi arasından 9 aylık sürede müvekkilinin alacağı ülkemizde kısa vadede yaşanan döviz kuru dalgalanmaları ve enflasyon bazlı değişimler hasebiyle Türk Lirası bazında değer kaybettiğini, alım gücünde de azalma meydana geldiğini belirterek öncelikle İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyada bulunan teminatın yargılama sonuçlanıncaya dek davalıya iade edilmemesi için mahkemeye müzekkere yazılmasına, davamızın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve alacağımız belirli hale geldiğinde arttırılmak üzere belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000.000-TL’nin davalıdan alınarak tarafımıza verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … ve kardeşi ile Şener inşaat firması adı altında inşaat işi ile uğraşmakta ve kurum ihalelerine katıldığını ve kazandığı bazı kurum ihalesini davacıya devrettiğini, bu devir karşılığında davacı firma ile müvekkili arasında daha önce iş yapıldığını ve aralarında bir güven ilişkisi olması nedeniyle bu devir karşılığında davacından senetler alındığını, davacı tarafından müvekkile verilen bu senetler firma kaşesi üzerinde yazılı … İnş. Ve Tur San Tic. Ltd Şirketi adı altında müvekkiline ciro edildiğini, davacının geçici ihale kabul belgesini müvekkiline getirdiğini, davacı hesabına müvekkili tarafından 313.872.00-TL ödeme gönderildiğini, ancak ihale şartlarının davacı şirket tarafından tamamlanmadığını öğrendiklerini ve ihaleyi veren kurum işin tamamlanmasını müvekkilininden istediğini, müvekkiline verilen senetlerin İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davacının imzaya itirazı ile takibe konu senetlerdeki imzaların davaya konu açılan takibi ve ihtiyati haciz dosyaları neticesinde davacının açtığı imzaya itiraz davasında imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığının ortaya çıktığını, şirket yetkililerinden …’ın yurt dışında olduğunu, imzanın da diğer ortak …’a ait olmadığının tespit edildiğini, bu hususta davacı şirket yetkilileri hakkında İzmir C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, üzerindeki kaşesi ile birlikte imza bulunan senetlerdeki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığının müvekkilinin bilmesinin mümkün olmadığını, fazlasıyla zarara uğrayan müvekkili olmasına rağmen kötü niyetli olarak iş bu haksız davayı açtıklarını, belirterek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
HMK’ nın 399/2. Maddesinde lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Aynı düzenleme, İİK259/4. Fıkrasında ” tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür” şeklindedir.
Haksız haciz istemine dayalı tazminatta taraflar tacir ve olay tarafların ticari işletmeleri ile alakalı ise görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir.
HMK’nın 1. Maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” düzenlenmiştir.
TTK’nın “Ticari davalar ve çekişmesiz yargı türlerinin görüleceği mahkemeler” başlıklı 5. maddesi ise; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” düzenlenmiştir.
HMK’nın 30. Maddesinde Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. Usul ekonomisi, medenî yargılama hukukuna egemen olan ilkelerden biridir. Emredici nitelikteki bu ilke, yargılamanın amacına hizmet eden araçlardan biridir. Usul ekonomisi, yasalarda öngörülen düzenleme çerçevesinde yargılamanın kolaylaştırılmasını, yargılamada öngörülen olağan zaman süresinin aşılmamasını ve gereksiz gider yapılmamasını amaçlar ve bunu hâkime bir görev olarak yükler. Bu bağlamda, “basitlik”, “hızlılık” ve “ucuzluk” usul ekonomisini oluşturan ögeler olarak ortaya çıkar.
Somut uyuşmazlıkta, davanın dayanağını oluşturan İhtiyati Haciz kararı İzmir … ATM’ nin … D.iş sayılı dosyası üzerinden verilmiş olduğundan, iş bu haczin haksız olduğuna yönelik açılan tazminat davasının İİK 259/son madde gereğince, İzmir … ATM’ de görülmesi gerektiği kanaatine varılarak mahkememizce gönderme kararı verilmesi gerekmiştir (Bursa BAM. 13. H.D. 2022/1520 E., 2022/1474 K.).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyasının İİK 259/son maddesi gereği İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesine,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı