Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/910 Esas
KARAR NO : 2023/651
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlunun müvekkili şirketin yetkili servisinde … plaka numaralı aracının onarımını yaptırmış ve ancak onarım bedelini ödemediğini, aracın onarım bedelinin ödenmemesi üzerine davalı-borçlu şirket aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafça takibe, borca, ferilerine haksız olarak itiraz edilerek takip durdurulduğunu, davalı – borçlunun yaptığı yetki itirazının kaldırılmasına, itirazın iptali ile takibin takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın ve davaya konu icra takibin yetkisiz yerde açıldığını, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi / İcra Daireleri yetkili olduğunu, koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin hiçbir nam altında davacıya borcu bulunmadığını, bu nedenle, anılan alacak kalemlerinin kabullerinde olmaması sebebiyle yapmış oldukları itirazlarının haklı ve hukuka uygun olduğunu, bununla birlikte icra takibinde alacağa uygulanan faiz oranı geçersiz, fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve cari hesaba dayalı bir ticari ilişki bulunmamasına karşın mesnedi belirsiz alacak kalemleri çıkarılarak alacaklı olduğu iddiasına itibar edilemeyeceğini, dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine taraflar arasında bir alacak/borç durumu söz konusu ve iddia edildiği gibi borcun var olduğunu kabul eder/ispatlar mutabakat da bulunmadığını, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve süregelen bir ticari ve cari hesap ilişkisi bulunmadığını, alacak doğurur davacı tarafından müvekkiline verilmiş bir hizmet ve/veya teslim edilmiş bir mal da bulunmadığını, öncelikle icra takibinin yetkisiz yerde başlatılması nedeniyle ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesince yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan reddine, Kötü niyetli alacaklı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
İstanbul Anadolu … ATM’ye yazılan talimat doğrultusunda … Tal sayılı dosyasından alınan rapora göre; “…1-Davacı firma tarafından, fatura alacağına istinaden 20.285,17 TL asıl alacağın talep edildiği,
2-Taraflar arasındaki borç/alacak ilişkisinin tespiti için ,Davalı/borçlu firmanın 2020 yılı ticari defterlerinin incelendiği,
3- Davalı firmanın, VUK.m.182 ve 6102 sayılı yeni TTK m.64′ e göre tutulması gereken 2020 yılı ticari defterlerinin, Elektronik Defter şeklinde tutulduğu ve VUK.m.182 ve 6102 sayılı yeni TTK m.64’e göre ve 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 1.sıra no-lu ve 24.12.2013 tarih ve 28861 satılı Resmi Gazetede yayımlanan 2 sıra no.lu Elektronik Defter Genel Tebliğlerine uygun olarak AÇILIŞ -KAPANIŞ tasdiklerinin (Beratlarının) yaptırıldığı/alındığı, hesaplarının kanuna ve usule uygun olarak tutulduğu,
4- Takip tarihi itibari ile Davalı borçlu firma ticari defter kayıtlarına göre, davacı alacaklı … San. Tic. Ltd. Şti *nin 20.285,17 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…-Sayın Mahkemenin ara kararı gereğince davacının yasal defter ve dayanağı belgelerinde yapılan incelemeler ile dosya kapsamında yapılan incelemelerde;
-Davacı ile Davalı taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu,
-Davacı … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin 2020 yılı Yasal Defterlerinin Lehine Delil Teşkil edebilecek vaziyette olduğu,
-Davalı … İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin 2020 yılı yasal defterlerinin Lehine Delil Teşkil Edebilecek vaziyette olduğu,
T.C.İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı takip dosyası ile, Alacaklı/Davacı … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİŞİRKETİ firması tarafından Borçlu/Davalı … İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİANONİM ŞİRKETİ firmasına karşı 12.08.2022 Harç Makbuzu Ödeme Tarihli (örnek 7) ödeme emri ile,
20.285,17.- TL ASIL ALACAK (İstenen: Yıllık Reeskont Avans)
20.285,17.- TL TOPLAM
Alacak bedeline (İcra Takibi açılış tarihine kadar gecikme faizi talep etmeden) istinaden takip tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar işleyecek Reeskont Avans Faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, Ödeme emrinin borçluya 06.09.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, Borçlu vekili tarafından 07.09.2022 tarihinde icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile;
“YETKİYE, BORCUN TAMAMINA, TAKİP DAYANAĞINA, TALEP EDİLEN FAİZ ORANINA, FAİZ TÜRÜNE, İŞLEMİŞ FAİZE VE TAKİBİN TÜM FER’İLERİNE İLİŞKİN itirazlarımızın kabulü ile TAKİBİN DURDURULMASINA karar verilmesini vekâleten ve saygıyla talep ederiz”
Şeklinde itiraz edilmesi üzerine, icra dairesi tarafından 07.09.2022 tarihinde icra takibini durdurma kararı verilmiş olduğu görülmüştür.
İcra Takip Dosyasındaki Alacak Bedelinin; “… plaka numaralı aracın onarım bedeli 20.285,17 TL” açıklamasına dayandırılmış olduğu görülmüştür
Davacı ve Davalı Tarafın yasal defter ve dayanağı belgelerinin tetkikinde; Taraflar arasında ki ticari çalışmanın tarafların yasal defter ve dayanağı belgelerine göre İcra Takibinin Konusu olan Faturanın Kesilme Tarihi olan 23.11.2020 tarihinde başlamış ve sonlanmış olduğu, Davacı ve Davalı taraf arasında ayrıca imzalanmış olan Ticari bir sözleşme bulunmadığı Tespit edilmiştir.
Davacı … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKET firmasının Davalı … İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ firmasından yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 12.08.2022 İcra Takip Tarihi İtibari ile 20.285,17.-TL tutarında alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
– Davalı … İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ firmasının Davacı … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ firmasına yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 12.08.2022 İcra Takip Tarihi İtibari ile 20.285,17.-TL tutarında borçlu olduğu, tespit edilmiştir.
DAVACI VE DAVALI TARAFIN CARİ HESAP BAKİYE TUTARLARI İLE TARAF EKSTRELERİ ARASINDA KAYDEDİLEN BELGELER YÖNÜNDEN HİÇBİR FARK VE EKSİKLİK BULUNMADIĞI Tespit Edilmiştir.
Dava açılış Dilekçesinin ekinde sunulan … plakalı aracın 05.11.2020 Tarihli Servis İş Kabul Formunda; Davalı … adına Aracı Teslim Eden ve Alana Kişinin … olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Tarafından Sayın Mahkemeye Davalı … firmasının İşyeri Tescil Bilgilerinin ve Sigortalı Çalışan Bilgilerinin Rapor hazırlama Tarihi itibari ile sayın mahkemeye sunulmamış olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye Noterler Birliği Tarafından Sayın Mahkemeye 16.11.2022 Tarihinde sunulan Beyan Yazısının ekinde Bulunan Araç Tescil Özet Raporunda; … Plakalı Aracın 25.03.2020 Tarihinden itibaren Araç Sahibinin Davalı … İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … tarafından Davacı …. Firmasının İcra Takibinin Konusu olan … PLAKALI ARAÇ BAKIM ONARIM SERVİS BEDELİ açıklamalı 23.11.2020 Tarihli … NOLU E-FATURA ile yapılan işin/Takılan Parçanın/Verilen Hizmetin Doğru ve tam olarak verilmemiş olduğunda dair; Davalı … tarafından, yapılan itiraz / Kesilen İade Faturası görülememiş olup Takdir sayın mahkemenindir.
Bu Minvalde Yukarıda Yapılan İnceleme ve Tespitler Neticesinde;
Eğer Sayın Mahkeme tarafından davalı tarafından icra takibinin konusu olan Fatura Bedelinin Davacı tarafa ödenmesine Karar verilecek olur ise;
Davalı … TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİANONİM ŞİRKETİ firmasının Davacı … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİŞİRKETİ firmasına yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 12.08.2022 İcra Takip Tarihi İtibari ile 20.285,17.-TL asıl alacak bedeli Tutarında borçlu olduğu, görüş ve kanaatine varılabilecek olup nihai takdir sayın mahkemenindir …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, eser sözleşmesine dayalı düzenlenmiş fatura alacağının tahsili talepli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile davalı arasında … plaka sayılı aracın onarımı nedeniyle ticari ilişki bulunduğunu, davalının onarım bedelini ödemediğini, davalının borca ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine yönelik yetki itirazında bulunmuş, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazını yinelemiştir. Davalı tarafça ayrıca taraflar arasında bir alacak-borç ilişkisi bulunmadığı, faturaya itiraz edilmemiş olmasının alacağın varlığını kanıtlamayacağı ve sair hususlar ileri sürülerek davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
4-Taraflar arasındaki uyuşmazlık fatura alacağına dayanmakta olup öncelikle icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazların değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamında “Dava, faturalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra dairesinin yetkisi İcra İflas Kanunu’nun 50. maddesinde düzenlenmiş olup, HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişkinin bulunup bulunmadığının tespiti ile akdi ilişki varsa dava tarihi nedeniyle 818 sayılı BK’nın 73. maddesi gözetilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde yetki itirazının değerlendirilmesi gerekirken….” şeklinde açıklandığı üzere yetki itirazının değerlendirilmesinde salt davalının akdi ilişkiyi reddetmiş olması yeterli görülmeyip, tarafların akdi ilişkinin varlığı veya yokluğu noktasında sunacağı delillerin incelenerek buna göre karar verilmesi gerekmektedir.
5-Mahkememizce gerek akdi ilişkinin tespiti gerekse dava konusu uyuşmazlığı oluşturan fatura alacağının tespiti yönünden taraf ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davacı tarafça tarafların ticari defterlerine delil olarak dayanılmamış olmakla birlikte 6100 sayılı HMK’nın 222/1.maddesi uyarınca taraf ticari defterlerinin resen incelenebileceği düzenlenmiş olup mahkememizce bu hususta resen inceleme yapılmasına karar verilerek her iki taraf vekiline ticari defterlerin ibrazı hususunda kesin süre verilmiş, taraflarca ticari defterlerin yerinde incelenmesi talep edilmiştir.
6-Kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
Davacıya ve davalı şirkete ait ticari defterler SMMM bilirkişiler aracılığı ile ayrı ayrı incelenerek rapor alınmıştır.
6-Davalı şirkete ait ticari defterlerin SMMM bilirkişi aracılığı ile incelenmesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre dava konusu 20.285,17-TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde kayıt altında bulunduğu, fatura bedelinin ödenmesine dair kayıt bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacıya ait ticari defter ve kayıtlarının SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda ise dava konusu 20.285,17-TL bedelli faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça yapılmış bir ödeme kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
7-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
8-Somut olayda davacı tarafça düzenlenen 23/11/2020 tarihli 20.285,17-TL bedelli fatura davacı ve davalıya ait ticari defterlerde ayrı ayrı kayıtlı olduğu, davalının kendi ticari defterlerinde kayıt altına aldığı fatura içeriğinin kendisine sağlandığının kabulü gerektiği değerlendirilmiştir.
İcra dairesi yetkisine ve mahkememizin yetkisine ayrı ayrı itiraz edilmiş olmakla birlikte dava konusu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dikkate alındığında taraflar arasında akdi ilişkinin mevcut olduğu, faturadan kaynaklanan para alacağının davacının yerleşim yeri icra dairesinde talep edilebileceği gibi fatura içeriğinin eser sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin ifa edildiği yer mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olacağı, bu itibarla davalının gerek icra dairesinin yetkisine gerekse mahkememizin yetkisine yönelik itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek yetki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
9-Yukarıda ayrıntıları izah edilen tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, dava konusu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu suretle davacının fatura bedeli miktarınca alacaklı olduğunu ispat etmiş olduğu, davalı tarafça akdi ilişki reddedilmiş ise de kendi ticari defterlerinde kayıtlı bulunan fatura ve borç bakiyesine göre davalı savunmalarının yerinde olmadığı, davalının fatura bedelinin ödendiğine dair başkaca bir delil de sunmadığı bu haliyle davacının takip konusu alacağın varlığını ispat etmiş olduğu değerlendirilmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama sırasında fatura üzerinde bulunan ve davalı adına müşteri imzası atan … isimli kişinin davalı çalışanı olup olmadığı yönünde SGK’ya müzekkere yazılmış ve celp edilen işçi listesinde …’ün adının bulunmadığı görülmüş ise de, davalı ticari defterlerinde faturanın kayıtlı olmasıyla alacağın ispat edildiği, bu nedenle … adlı kişinin davalı çalışanı olup olmamasının sonuca etkili olmadığı değerlendirilmiştir.
10-Davacı alacağı faturaya dayanmaktadır. Davacının faturaya dayalı alacağının davalı tarafça miktarı belirlenebilir olduğu, bu itibarla likit nitelikte sayılması gerektiği değerlendirilmiş, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalının İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına itirazlarının iptaline, takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle kabul edilen 20.285,17-TL alacak miktarının %20’si oranında belirlenen 4.057,03-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.385,67-TL harçtan peşin olarak alınan 244,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.140,68-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 244,99-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 151,00-TL posta ve tebligat ücreti, 2.550,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 2.781,70-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı