Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/906 E. 2022/906 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/906 Esas
KARAR NO : 2022/906
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 06/01/2017
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
YAZIM TARİHİ : 22/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği 06/01/2017tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı Kooperatifin ortağı olduğunu,müvekkiline İzmir 11.Noterliğinin 05.10.2016 tarih ve … nolu ihtarnamesi ve ekinde Kooperatif Yönetim kurulunun 07.09.2016 tarihli ve 9 nolu kararı 06.10 2016 tarihinde tebliğ edildiğini,Davalı Kooperatifçe gönderilen çıkarma kararında 13.09.2014 tarihli Genel Kurul toplantısında tüm üyelerin ödemelerinin 01.01.2015 tarihine kadar 114.000,00 TL ye tamamlanmasına, aksi takdirde %2 gecikme faizi alınmasına karar verildiği belirtilmesine rağmen böyle bir kararın alınmadığını ve kararın uygulanmadığını,bilgi verilmeden müvekkilinden 63.775,00 TL talep edilmesinin de hukuka aykırı olduğunu,Kooperatif üyeleri arasında eşitlik ilkesinin geçerli olduğunu, bir çok Kooperatif ortağının ödemelerini 114.000,00-TLye tamamlamadığını, ortaklıktan çıkarılabilmesi için gerekil olan iki hakli ihtarın da bulunmadığını, bu nedenlerle Kooperatif yönetim kurulunun 07/09/2016 tarihli ve 9 nolu 06/10/2016 tarihinde müvekkiline tebliğ edilen çıkarma kararının iptaline karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği 09/02/2017 tarihli cevap dilekçesi ile; Kooperatife kayıtlı üyelerin ödemelerini en geç 01.01.2015 tarihine kadar 114.000,00 TL ye tamamlamaları hususunda 13.09.2014 tarihinde Genel Kurulu Kararı alındığını,her üyenin ödemesi gerekin borç miktarının bildirildiğini,davacının kendisine düşen borcu ödememesi üzerine İzmir 11.Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği ve bu 1.İhtarnamenin 06.11.2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini,birinci ihtara rağmen borç ödenmeyince bu kez İzmir 11.Noterliğinin 04.05.2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini,bu ihtarnamenin de davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini,iki haklı ihtara rağmen verilen süre içersinde borç ödenmeyince Kooperatif Yönetim kurulunun 07.09.2016 tarihli ve 9 nolu kararı ile üyelikten çıkarma kararı alındığını,bütün işlemlerin usul ve yasalara ve ana sözleşmeye uygun olduğunu,Genel Kurul kararına aykırı davranan tüm üyelere ihtarname tebliğ edildiğini,davacının borcunun ise faiz uygulanmadan çıplak borcu olduğunu,tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Açılan dava öncelikle mahkememizin … Esasına kaydedilmiş olup, 05/07/2018 tarihinde ;
” Davacıya gönderilen ihtarnamelerde gecikme faizi istenmeden yalnızca asıl borcun talep edildiği, faiz talep etmemenin ana borcu ortadan kaldırmadığı, bu nedenle alınan çıkarma kararının genel kurula aykırılık teşkil etmediği, davacının alınan karardan haberi olmadığı iddiasının doğru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce verilen karar davacı … vekili tarafından istinaf edilmiş olup, İzmir Bölge Adliyesi 20. HD. … Esas … Karar sayılı ilamı ile”Davacı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, “şeklinde temiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
İzmir BAM 20.HD … Esas, … Karar sayılı ilamının temiz kanun yoluna taşıması sonucu Yargıtay 6. Hukuk Dairesi … Esas … sayılı ilamıyla;
” Yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 14/2 maddesinde, parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara ihtarname gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür. Davalı kooperatifçe davacıya hitaben çıkarılan 21.10.2015 tarihli ilk ihtarnamede “2015 yılı Ekim ayı sonu itibariyle 63.775,00 TL” aidat borcu istenilmiş olup, 2015 Ekim ayı borcu da dahil edilmiş olduğundan, anılan hükme aykırı olarak, muaccel olmayan aidat borcunun yer aldığı bu ihtarnameye dayanılarak ihraç kararı verilemez. Bu nedenle mahkemece, ilk ihtar usul ve yasaya uygun olmadığından buna dayanılarak alınan ihraç kararının da hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 24.11.2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,”şeklinde karar verilmiştir.
Bozma ilamı taraflara tebliğ edilerek diyecekleri sorulmuş ve 22/12/2022 tarihli celsede mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir (Yargıtay HGK. nun 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı, 31.05.2006 gün ve 2006/10-307-337 sayılı ve 10.05.2006 gün ve 2006/4-230-288 sayılı ilamı).
Tüm bu nedenler ile; mahkememizce yapılan yargılamada Yargıtay 6. Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş olmakla, davacı lehine usulü kazanılmış hak gerçekleştiğinden başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmeyerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı kooperatifin 07/09/2016 tarih 9 nolu olağanüstü genel kurul toplantısında davacı …’ın ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin alınan kararın iptaline,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının yatan 31,40 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 49,30 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 229,00 TL posta ve diğer giderler ile 350,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 641,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”