Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/902 E. 2023/627 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/902 Esas
KARAR NO : 2023/627
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.03.2022 tarihili kazada … plakalı aracın müvekkili … ‘e ait … plakalı araca çarpması sonucu, çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada müvekkiline ait araçta hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, Bu kazanın oluşumunda… plakalı aracın 2918 sayılı KTK ilgili maddesini ihlal ettiği, bu nedenle asli ve tam kusurlu olduğu; müvekkiline ait … plakalı aracın kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalının … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyeni olduğunu, Kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasar bedelinin, değer kaybının tespiti maksadıyla … Sigorta Eksperliği tarafından,… rapor numaralı Değer Kaybı Ekspertiz Raporunun düzenlendiğini, anılan rapora göre müvekkilinin aracında , 10000 TL tutarında değer kaybı meydana geldiği tespit edildiğini, Müvekkili adı geçen Değer Kaybı Ekspertiz Raporu için ayrıca 273-TL ücret ödediğini ve bu ücretin tahsilinin gerektiğini, hasar bedeli hesaplanırken iskontonun uygulanmamasını, davadan önce başvuru şartının ve arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğini iddia ederek Yaşanan trafik kazası neticesi müvekkilinin… plaka sayılı aracında meydana gelen hasar bedelinin, değer kaybının 6100 sayılı HMK’nın 107.maddesi gereğince (belirsiz alacak davası olarak) belirlenerek fazlaya, faize ve munzam zararlara ilişkin hakları saklı kalmak ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme sürecinde ileride kesinleşecek değere göre arttırılmak üzere şimdilik 10-TL maddi hasardan, 10-TL değer kaybından ve 273-TL ekspertiz ücretinden kaynaklanan toplam 293-TL tutarındaki maddi tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri ile birlikte sorumlu sigorta şirketinden tahsiline, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: “Davacıların talep hakkı zamanaşımına uğramıştır. Aksi halde, yapılacak yargılamada tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerekmektedir. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, mütevekkil şirket oluşan zararlardan ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde ve ödeme miktarı çıkarılınca bakiye kalan poliçe limiti ile sorumlu tutulabilir. Bunun için öncelikle kazadaki kusur durumunun tespiti gerekmektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/17-72 E. 2013/1558 K. Sayılı ilamında, sigorta şirketinin ancak sigortalı araç kusuru oranında zarardan sorumlu olacağı açıkça ifade edilmiştir. Somut olayda kazaya ilişkin olarak tramer kayıtlarında sigortalı araç sürücüsü açık bir şekilde kusursuz olarak belirlenmiştir. Tramer kayıtlarına göre davacı yan araç sürücüsü asli ve tam kusurlu olarak belirlendiğinden müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Davanın kusur yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep ederiz. Ayrıca Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne müzekkere yazılarak; söz konusu plakalı aracın dava konusu kazadan evvel başkaca kazasının olup olmadığının araştırılmasını; kusur, hasar konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasını; yapılacak incelemede iddia edilen zarar ile kaza arasında illiyet bulunup bulunmadığının, varsa uyumsuz hasarın da değerlendirilmesini talep ederiz.Davayı kabul anlamına gelmemek üzere trafik sigortası genel şartları gereği sigorta şirketinin temerrüdü ödemeye esas tüm belgeleri içerir başvuru ile başlar. Dolayısıyla sigorta şirketi açısından ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için gerek hasar gerekse de kusura ilişkin tüm belgelerin tam ve ödemeye esas alınabilecek nitelikte olması gerekir. Bu nedenle kaza tarihinden faiz isteminin reddi gerekmektedir. Anlaşmalı veya anlaşmasız, indirimli/iskontolu veya indirimsiz/iskontosuz olarak onarımı yapılmış bir aracın teslim alınmasından sonra anlaşmaya aykırı bir onarım varsa bunun için başvurulacak yer, onarımı gerçekleştiren dava dışı onarım servisidir. Sigorta şirketi ile anlaşmalı servisin indirimli tamir ücreti ile, eksper bilirkişilerin, anlaşmasız servislerin indirimsiz/iskontosuz ücretlerini baz alarak yaptıkları hesaplamalar sonunda buldukları tamir ücreti arasındaki farkın, başvuranın hasar zararı olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Haksız ve mesnetsiz talep edilen kdv tutarına itirazlarımızı sunarız. Sigorta hukuku kapsamında ilgililerin hak sahipliği, sigortayı kuran ilgili mevzuat ve bu mevzuata göre poliçe içeriğini kurala bağlayan ilgili genel şartlara göre belirlenmekte, söz konusu genel şartlarda dayanağını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK’dan almakta olup AYM kararının genel şartların ekleriyle birlikte uygulanması yönünde bir etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/261 Esas 2021/397 Karar numaralı kararında; Anayasa Mahkemesi’nin yalnızca kanuna aykırı olduğu belirtilen kısımlarının iptal edildiği, değer kaybı hesaplamalarında kullanılan formüle ilişkin kısmın iptal edilmediği belirtilmiştir. Dosyalarda atanan bilirkişilerin veya eksperlerin keyfi olarak tutar belirlemelerinin önüne geçmek, ülkede hukuki birlik sağlanabilmesi için getirilen formülün uygulanması gerekmektedir. Aksi takdirde herhangi bir veriye dayanmadan, denetime açık olmayan bilirkişi raporlarına göre hüküm kurulması hatalı olacaktır. Müvekkil şirket yasal mevzuata uygun olarak başvuranın zararını tamamen karşılamıştır. Başvuruyu kabul etmemekle birlikte, dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii edilmesini ve mevzuata uygun olarak genel şartlarda belirtilen formüle göre yaptırılmasını talep ederiz. Yine, bu uygulamanın hem sigorta şirketleri ve hem de işletenler açısından uygulanması gerektiği düşünülmektedir. Aksinin kabulü halinde, işletenin sorumlu olduğu ve bu nedenle işletenin hukuki sorumluluğunu teminat altına alan sigorta şirketleri açısından, farklı rakamların ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır. Yasanın amacının bu olmadığı açıktır. Gerçekten, ZMMS sigortasının amacının, işletenin sorumluluğunu üstlenmek olduğuna göre, işleten için zarar miktarının rayiç değer, sigortacı için formül esasına göre yaparak, ortaya çıkan farklı rakamlardan işleteni sorumlu tutmak, bizzat sigorta poliçesinin amaç ve ruhuna aykırı olduğu sonuç ve kanısına varılmıştır.” (Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/261 Esas 2021/397 Karar) Öte yandan davayı kabul anlamına gelmemek üzere trafik sigortası genel şartları gereği sigorta şirketinin temerrüdü ödemeye esas tüm belgeleri içerir başvurudan 8 iş günü geçmesi ile başlar. Dolayısıyla sigorta şirketi açısından ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için gerek hasar gerekse de kusura ilişkin tüm belgelerin tam ve ödemeye esas alınabilecek nitelikte olması gerekir. Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ve Sayın Mahkemece resen tespit edilecek sebeplerle; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı için davanın reddine, yapılan ödemeler ile müvekkil şirketin sorumluluğu sona erdiğinden davanın reddine Aracın dava konusu kazadan öncekin hasarlarının tespitine, Faiz hesaplanırken temerrüt tarihinin esas alınmasına Herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkil şirketin ihbar olunan sıfatına sahip olması sebebiyle hakkımızda hüküm kurulmamasına karar verilmesini ” talep etmiştir.
Dava; haksız fiil nedeniyle davacının maliki olduğu araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı 14.03.2022 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
Zamanaşımı defi değerlendirildiğinde; 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu trafik kazası 14.03.2022 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, dava dilekçesine konu edilen maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinin 14.03.2022, arabulucuya başvuru tarihinin 13/05/2022, dava tarihinin 04/11/2022 olduğu görüldüğünden davaya konu tazminatın 2 yıllık süre içerisinde talep edildiği görülmüştür.
Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 06.09.2021-2022 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 14.03.2022 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar ve değer kaybı bedelinden dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur, hasar ve değer kaybı bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
Mahkememizin 11/05/2023 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereği Bilirkişilerden alınan raporun sonuç kısmına göre ;
“Trafik kuralı ihlali yönünden:
Davacı taraf sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal dışı görüşün açık trafiğin hızlı ve seri işlediği üç şeritli tek yön konumlu otoyola gereken dikkat ve özeni göstermesi, katılıma yaklaşmadan evvel sinyal ile birlikte sağ şeride yönelmesi, devamında da güvenli biçimde katılım şeridine giriş yapıp otoyoldan çıkması gerekirken, belirtili hususlara riayet göstermediği, katılıma yolun sol/orta şeridinde yaklaştığı, sinyal ile birlikte sağ şeride geçip katılama giriş yapmak istediği, isterken de sağ şeritte gelen araçların hız ve yakınlık durumlarını kontrol etmediği, bu davranışı nedeni ile yaratmış olduğu tehlikeli ortamda trafik akışı için engel teşkil ettiği, sağ şeritte gelen sigortalı aracın önünü kesip arkadan çarpmasına olanak sağlaması olayında; gereken dikkat özen yükümlülüğüne aykırı araç kullanması ve tehlikeli şerit değiştirmesi sonucu meydana gelen kazada 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46/b- maddelerini ihlal ettiği,
Davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal dışı görüşün açık trafiğin hızlı ve seri işlediği üç şeritli tek yön konumlu otoyola gereken dikkat ve özeni göstermediği, aracının hızını yolun icap (aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun) ve şartlarına göre uyarlamayıp istikametini etkin kontrollü altında bulundurmadığı, sağ şeritte katılım bölgesine yaklaştığında araçların giriş yapma ihtimaline karşı her an güvenle durabilecek hızda seyrine özen göstermediği, önünde sinyal ile birlikte şeridine yönelen davacı aracını zamanında fark edemeyip ön tedbirsiz tehlikeli biçimde yaklaştığı, sonrasında da etkisiz kalıp mevcut sürati ile arkadan çarpması olayında; dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b maddelerini ihlal ettiği
Bu hali ile her iki araç sürücüsünün de kazanın oluşumunda etken olduğu,
Hasar ve Değer Kaybı bedeli yönünden:
Somut olayda … plaka sayılı … model otomobilde, davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (heyetimiz Trafik Uzmanı tarafından her iki aracında kazanın meydana gelmesinde Etken Olduğu görüş ve kanaati belirtildiğinden Sn. Mahkeme tarafından belirlenecek kusur yüzdesi oranında) KDV dahil 25.687,18 TL. olarak hesaplanan gerçek zarar bedelinden ve Yargıtay içtihatları ile piyasa rayiçlerine göre belirlenen 10.000,00 TL. değer kaybı bedelinden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu, davacı ve davalı tarafından daha önce ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda dosyaya finansal kayıt sunulmamış olması nedeniyle eğer ödeme yapılmış ise bakiye bedeller konusunda takdir Sn. Mahkemenindir.” şeklinden rapor sundukları görülmüştür.
Kusura ilişkin değerlendirmeye itiraz edilmiş isede; Davacı sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile katılıma yaklaşmadan evvel sinyal ile birlikte sağ şeride yönelmesi, devamında da güvenli biçimde katılım şeridine giriş yapıp otoyoldan çıkması gerekirken, belirtili hususlara riayet göstermediği, katılıma yolun sol/orta şeridinde yaklaştığı, sinyal ile birlikte sağ şeride geçip katılama giriş yapmak istediği, isterken de sağ şeritte gelen araçların hız ve yakınlık durumlarını kontrol etmediği, sağ şeritte gelen sigortalı aracın önünü kesip arkadan çarpmasına olanak sağlaması olayında %75 oranında kusurunun bulunduğu dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ise alt düzeyle %25 oranında kusurunun olduğu kanaatine varılmıştır.
Trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından değer kaybına yönelik hesaplama ve hasar bedeli kalem kalem gösterildiğinden ve bulunan bedellere iskonto uygulanmadan KDV’ de eklenmek suretiyle sonuca ulaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile değer kaybı için toplam 2.500,00 TL ve hasar bedeli için toplam 6.421,79 TL ‘nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile;14.03.2022 tarihli trafik kazasında 35 S 00503 plakalı aracın sigorta şirketi, dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu, kazanın oluşumuna, celp edilen hasar dosyasına ve tramer kayıtlarına göre davacının maliki olduğu araçta 10.000,00 TL değer kaybının ve 25.687,18 TL hasarın bulunduğu mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre belirlendiğinden kusur oranlarına göre yapılan hesaplama sonucu davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesi sunduğu görülmekle davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemlerine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden 15/07/2022 tarihinden itibaren sigortalı aracın kullanım amacı ticari olduğundan avans faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-6.421,79 TL hasar bedeli ve 2.500,00 TL değer kaybı tazminatının davalıdan (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 15/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 609,44 TL karar ve ilam harcının yatan 232,72 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 376,72 TL’ nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kadına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 232,72 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 1.274,90 TL keşif harcı, 861,50 TL posta ve diğer giderler, 2.400,00 TL bilirkişi masrafı ile 273,00TL ekspertiz ücreti (daha düşük olan talep ile bağlı kalınarak) olmak üzere toplam 5.122,82 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 8.921,79 TL vekâlet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı